0.542. 537 86 70

Karamollaoğlu: “Yarının Türkiye'si için elimizi taşın altına koyuyoruz..”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' mutabakat metnini imzaladıklarını hatırlatarak, "Adil devletin tesis edildiği yarınları kurmakta kararlıyız. Biz geçmişin korkularını, bugünün umutsuzluklarını bir kenara bırakıp 'Yarının Türkiye'si' için elimizi taşın altına koyuyoruz" dedi.

2022-03-02

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, parti genel merkezinde düzenlendiği basın toplantısında, aralarında kendisinin de bulunan 6 siyasi parti liderinin ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ mutabakat metni imza töreninde bir araya geldiğini anımsattı.

Tarihi bir günü geride bıraktıklarını ve mutabakat metnini kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatan Karamollaoğlu, şunları söyledi:

“Bu mutabakatın sadece önümüzdeki seçim  için değil, Türkiye’nin önümüzdeki 100 yılı için çok önemli ve tarihi olduğu kanaatindeyiz. Eski korkuların, küflenmiş tartışmaların, herkesin yorulduğu kısır çekişmelerin hakim olduğu Türkiye defterini kapatmak istiyoruz. Kinden ve rövanş almaktan beslenen siyasete son vermek istiyoruz.

Çünkü, dünün kinini tutanlar, bugün adaleti sağlayamazlar. Geçmişe takılıp kalanlar, yarınları kuramazlar. Bizler ise adil devletin tesis edildiği yarınları kurmakta kararlıyız. Biz geçmişin korkularını, bugünün umutsuzluklarını bir kenara bırakıp ‘Yarının Türkiye’si’ için elimizi taşın altına koyuyoruz.

Bedeli ne olursa olsun, Türkiye için bu adımı atmaya kararlıyız. Yarının Türkiye’sinde ‘Eski Türkiye’ye ait hiçbir şey olmayacaktır. Eski Türkiye’nin vesayetine, korkularına, kaygılarına, umutsuzluğuna asla yer olmayacaktır.”

‘RUSYA’NIN HUKUK TANIMAYAN YAKLAŞIMINI KINIYORUZ’

Karamollaoğlu, Rusya’nın Ukrayna’yı kendi siyasi çizgisine çekmek için uluslararası hukuka aykırı bir şekilde dünyanın gözü önünde işgal girişiminde bulunduğunu söyleyerek, “Bölgedeki barışı ve istikrarı tehlikeye atacak bu adımdan endişe duyduğumuzun altını çizmek isterim. Rusya’nın hukuk tanımayan bu yaklaşımını kınıyoruz.

Bununla birlikte, batı dünyasının Ukrayna’daki bu krizi körükleyerek Rusya’yı kontrol altına almak istemesinin bedelini de mazlum Ukrayna halkı ödememelidir.

Hem batının hem de Rusya’nın Ukrayna üzerinden kendi emellerini gerçekleştirmek istemeleri ne yazık ki Ukrayna halkını zor durumda bırakmaktadır. Biz bu bağlamda krizin diplomasi ve diyalogla çözülebileceğini hem batının hem de Rusya’nın yayılmacı politikalarından vazgeçmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

“MUTFAKTAKİ YANGIN AİLEYİ SARSIYOR”       

Karamollaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Uzun bir süredir olduğu gibi gündemimizin bir diğer önemli maddesi tabi ki ekonomi. Kötü yönetim ve kötü yönetime devam etme ısrarı ne yazık ki her geçen gün daha da kötüye giden bir ekonomi tablosu olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. Son yapılan araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı, yani bilinen ifadeyle açlık sınırı 4 bin 552 lira olarak belirlenmiş.

Gıda harcaması ile giyim, konut, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı, yani yoksulluk sınırı ise 15 bin 139  lira olmuş. Bugün Türkiye'de yıllarca çalışmakta olan bir memur bile 15 bin lira maaş alabiliyor mu? Devletin ete kemiğe büründüğü, devlet hizmetlerini yürüten memurlarımız bile yoksulluk sınırı altında yaşıyorsa, Türkiye'nin büyüdüğünü, zenginleştiğini söyleyenler bunu nasıl söyleyebiliyorlar?”

“GENÇLERİMİZ GEÇİNEMEDİĞİ İÇİN EVLENEMİYOR”

“Ülkemizde bekar bir çalışanın ‘Yaşama Maliyeti’ ise 6 bin liraya yaklaşmış durumda. İşte geçinmenin bu kadar zor, sağlıklı beslenmenin bu kadar lüks olduğu bir dönemde gençlerimiz de artık aile kuramaz hale geldi maalesef. Toplumun en temel yapı taşı olan, nitelikli nesillerin yetişmesi için vazgeçilmez olan “aile kurumu” ekonomik sebepler nedeniyle sarsılıyor.

Gençlerimiz iş bulmakta zorluk çektiği ya da iş bulsa bile geçinemediği için evlenemiyor aile kuramıyor. Aileler ise geçim zorluğu ve yoksulluk nedeniyle çatırdayan ilişkilerde yıpranıyor. Yoksulluk ve yoksunluk kaynaklı olarak aile içi şiddet olayları artıyor. Toplumsal yapı çözülüyor. Gıda enflasyonu, her geçen gün artan doğalgaz, elektrik, ulaşım bedelleri dar gelirli vatandaşın belini daha da büküyor.

Bu yaşam koşullarında, bu kadar yüksek enflasyon ortamında mevcut gelir imkanları ile gençlerimiz nasıl yuva kuracak, ev, bark, araba, çoluk çocuk sahibi olacaklar. Kötü ekonomi yönetimi sadece cepleri, mutfakları yakmıyor. İnsanların yuvasını yıkıyor. Aile yapımızı yok ediyor.”

Sepetim