- Herkes seçimlerleilgili konuşuyor fakat rakamlardan habersiz... Birleşilen tek konu, milletinbelediye başkan adaylarını değil, ekonomiyi oyladığı. Rakamlara bakınca 13milyon sandığa gitmeyen ve bazıları kasıtlı geçersiz 2 buçuk milyon, toplamda15 buçuk milyon oy görülüyor.
Bunların çoğu, ekonomi ve aday tespitleri gibi nedenlerleCumhur İttifakı.
Diğer tarafa gelirsek.
CHP yüzde 37 gözüküyor.
İYİ Parti'den Cumhur İttifakı almasın diyenlerle DEM ileişbirliği sonucu giden, toplam yüzde 12 civarı oy var. Yani CHP’de artan birşey yok.
Ekonomi az iyi olsa ve oy kullanmayanlar sandığa gitse, CHPİstanbul-İzmir dahil çok yeri kaybediyormuş.
Elalemin ödünç oylarıyla, zafer nidaları atmasınlar derim.
Gelelim Aydın'a...
Özlem Hanım kaç oyaldı?
Yüzde 50...
Bunun on puanı İYİ Parti'den, 5 puanı DEM’den...
Geriye kaldı mı yüzde 35.
Bu da son seçimlerdeki parti oyu.
Yani ortada artan oy yok...
Yeni seçmenlere ve kızıp sandığa gitmeyen Cumhur ittifakıüyeleri dikkate alındığında, gerileme bile var.
Gelelim Efeler'e...
Efeler de Anılyetişkin, yüzde 42...
İYİ Parti'den giden yaklaşık beş ve DEM’den beş puan ileasıl oyu yüzde 32...
Çünkü meclis listesine bakıldığında Mehmet Fatih Atay, İYİ Parti’den yaklaşık o orandan fazla oy almış.Yani CHP, Efeler’de oy kaybetmiş.
Efeler’de işin adınıpeşin koyalım...
CHP’nin oradaki Bremen mızıkacıları gibi kadrosu, her günmilletin ağzına bol kepçe laf vermeye hayli müsaittir. CHP bu kadar belediyealdık diye seviniyor da, bize de imar-ihale, alak dolak, dalavere Allah’ın günüonlarca malzeme çıkacak demektir...
Şenlik yeni başlıyor anlayacağınız...
Gelelim Batıya...
Söke'yi konuşmaya gerek yok. Aydınlılara “Aydın Ovası o...pu dansöz yuvası” dediğiortaya çıkan, hakkında FETÖ soruşturması başlatılan ve itirafçı olduğunu kendibeyan ettiği haberlere yansıyan ve buna rağmen seçilen Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan'ın listesinebaktığımızda, DEM’liler ağırlıkta. CHP değil DEM rozetiyle seçime girilse dahaiyiymiş. Böylece Arıkan sayesinde Söke'de o lafları yutmaya ne kadar meraklıolan insan varmış, sayısını öğrendik.
Orada da neşeli günler yaşanacak belli ki...
Didim'e bakınca daaynı tablo.
10 puandan fazla İYİ Parti'den gidenler, DEM vemüteahhitlerin desteğiyle yüzde 51. Düştüğünüzde yüzde 30’lu bir oyu kalmışCHP’nin Didim’de.
Kuşadası'na bakalım,durum daha berbat.
102 bin oydan ÖmerGünel, 29 bin 900 oy almış.
Oyu yüzde 42.
Belediye Meclisinde yüzde 50’ye yakın, CHP’nin oyu var. Yanimeclis listesine oy veren CHP’liler başkanlık seçiminde Ömer Günel’e oy vermemiş…
Rakibi Behçet Alp'tensadece 2 bin 900 oy fazlası ile Pirus Zaferi kazanmış bir Ömer Günel varKuşadası’nda.
Ve halkın üçte biri sandığa gitmemiş.
Yani bin beş yüz oy BehçetAlp'e kaysa, iş zaten bitiyormuş. Ya da sandığa gitmeyenlerin küçük birbölümü daha oy kullansa.
Burada Ömer Günel'inyapması gereken, başını iki elinin arasına alıp, hataları nerede yaptığınıdüşünmesidir.
Seçime girerken tüm medya, sermaye, toplumsal rüzgar hepsiarkasındaydı.
Behçet Alp kendi evinisattı onunla bir seçim geçirdi.
Ömer Günel, sermayeçevrelerinin de desteğiyle 150 milyon civarı para harcadı deniyor.CHP her yerde oy artırmış, 41 bin oylaseçime başlayan Ömer Günel 29 binlere düşmüş.
Dediğim gibi elindeki büyük güce rağmen.
Kısaca ortadaki durumnedir?
Kuşadası'nın yüzde71’i, Ömer Günel'e karşı.
Sandığa gitmeyenlerin eli de başka partiye varmamış.
Bu düşünce tarzıyla bir sonraki seçimde halk bugün nasıliktidara sarı kart gösterdiyse, CHP ye kırmızı da çıkarabilir.
Ömer Günel mesajı aldıkdiyorsa, bunun gereğini yapmalıdır.
Şunu da iyi bilsin ki eğer bizler seçimin başında tarafolsak, Ömer Günel'in kazanma şansıda hiç yokmuş.
SAHTE HESAPLAR
Gelelim Kuşadası'ndaki sahte hesaplardan aleyhimizdekiyazılan çizilenlere.
Önce derim ki, herkes herkesi bilir.
Bu müptezellere sahip çıkılmaz.
Bu yayınlar devam ederse, Aydın Şafak hesabı kime keseceğini çok iyi bilir.
Biz Ömer Günelkumpasa uğradığında kendisine yapılan haksızlığa sahip çıkan tek insanlardıkdeğil mi?
O süreç zarfında koltuğu giderken ona siper olup hapiscezaları alan, hatta Ergün Poyraz'ahakaret nedeniyle kapalı cezaevlerinde yatan da bizdik değil mi?
Peki ne oldu?
Aydın Şafak, ÖmerGünel'e tavır koydu?
Çünkü Aydın Şafakiçin ilkeler, her şeyden önce gelir.
Ömer Günel veçevresini işin başında uyarmıştık.
Zaten seçime 41 bin oyla başlıyorsunuz, sadeceyaptıklarınızı ve yapacaklarınızı anlatın. Baştanalınmış seçimde ortalığı germeye, halkı huzursuz etmeye, eldeki kamu ve medyagücünü kötüye kullanmaya gerek yok, dedik.
Ya ne oldu?
Esat Altungün'ünadaylığı YSK tarafından kabul edilmedi.
Arkasından yaptırılan haberlerde “İYİ Parti Aydın İl Başkanı Ahmet Ertürk şikayet etti” diye, gerçekdışı beyanlar kullanıldı.
Peki bu art niyetdeğil midir?
Sonra yapay zeka ileBehçet Alp'in sesi taklit edilip, kara propoganda yapılmaya kalkışıldı.Yetmedi insanlar evlerine, iş yerlerine kadar gidilip tehdit edildi. Sosyalmedyada konuşanlar bile, kadın erkek demeden lince uğradı. Özer Kayalı'yı yaralayan tetikçi üzerinden, planlı programlı kumpaskurulmaya çalışıldı. Oysa onları uyarmıştık. “Bu tür yöntemler adaletsizlik duygusunu geliştirir, karşı taraftakonsolidasyon sağlar” demiştik.
Dediklerimiz bir bir çıktı mı?
Hepsi çıktı.
Ömer Günel'inelindeki güce bakın, karşısındakilerin ellerindeki neredeyse sıfır güce rağmenonurlarıyla verdiği mücadele sırasındaki duruşlarına.
Peki bunlara gerek var mıydı?
Seçim gecesi muhalif gazeteciye saldırıya gerek var mıydı? (Ki o olay da şahsidir, Ömer Günel ileilişkisi yoktur.)
Anlamayana bir kezdaha anlatalım...
Biz ilkeleri olaninsanlarız.
Kimsenin kimseye kumpaskurmasına izin vermeyiz.
Zamanında kumpas kurulan Ömer Günel'e nasıl sahip çıktıysak, onun çevresinde yuvalanmışlarında aynı yol ve yöntemleri uygulamasına sessiz kalmamız mümkün değildir. Tekrar söylüyorum;
Eğer ki biz işin başında taraf olsaydık, bir zamanlarkoltuğunda oturmasına tek başımıza vesile olduğumuz Ömer Günel'in, bu seçimi kazanma şansı yoktu.
Akıllarda soru işareti bırakacak bir şey varsa,
Behçet Alp ile deen küçük bir maddi veya manevi ilişkimiz, buluşmamız, görüşmemiz olmamıştır.
Ömer Günel veçevresine halka karşı sorumluluklarını hatırlattık.
İyi bir idarecinin kalp kıran değil gönül alan olduğunugöstermek istedik.
Sahil beldeleri, insanların mutlu olduğu demokrat yörelerdir.
O halde Kuşadası'nda insanların yüzleri niye asık?
Niye herkes bir baskı ortamı huzursuzluğunda?
Demek ki Ömer Günelşunu iyi anlamalı...
Etrafındaki “asarız,keseriz” diye seni yanlış yönlendirenler, o sayede menfaat temini içerisindebulunanlar, işte onlar geçmişte sen ipte sallanırken asın asın asın diyetezahürat yapanlardı.
Yarın yine yanında olmazlar, olmayacaklar.
Şu an yüzünüze gülüyor gibi görünen omurgasız goygoycular,çıkar ve menfaati gördüklerinde ya da bir yerlerden talimat aldıklarında bir andasırt döneceklerdir.
Olması gerekenKuşadası'nda demokrat bir belediye başkanı olarak yeni bir başlangıç yapmandır.
Yoksa şu an siyasi olarak bir daha Kuşadası'ndan belediyebaşkan adayı olma şansın yoktur. Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı veya Milletvekiliolma şansın da yoktur.
Eğer şu ana kadar yapılan hatalar telafi edilip yeni yolçizilmezse, işler daha kötüye gidecektir. Daha demokrat ve şehir öncelikliçalışmalar yapıldığı, halkın güveni yeniden kazanıldığı takdirde zaten buanketlere yansır, Ömer Günel'e yolaçılır.
Aynı davranış tarzıyla işlerin daha kötüye gideceği açıktır.
Ömer Günel'in bueleştirileri olumlu yönde değerlendireceğini düşünüyorum.
Çünkü bizler şu an onun çevresinde olanların dün onunkellesini isteyen cellatlar olduğunu, hatta büyük kısmının sadece menfaattemini için Ömer Günel'in yanındadurduklarını bilenleriz. Bizler ise kendisine kurulan kumpası püskürten, onuipten alan ve kötülüğünü değil iyi bir idareci, iyi bir insan olmasınıisteyenleriz...
Unutulmasın ki hayat sadece paradan ve güçten ibaretdeğil...
Arkanızda halk desteği yoksa, siyasette gidebileceğiniz süreçok uzun olmayacaktır.
Sözün sonunda sahte hesap sahiplerini de uyaralım.
Sizi bulup kepaze etmek, bizim açımızdan çok zor bir olaydeğildir.
Bu kafayla giderseniz, ne yaparsanız kendinize yaparsınız.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.