Yusuf Atak’a saldırının şifreleri..

Yusuf Atak kimdir?

35 yıllık devlet memuru iktisatçı, Kuşadası Belediyesi’nin adeta yaşayan hafızasıdır.

Birlikte çalıştığı başkanlara devlet işleyişi, devlet umuru ve mevzuat hükümleri konusunda yapmak istedikleri ile uyumunu sağlamak içi elinden geleni yapan, İlçede sevilen, tecrübeli ve başarılı bir bürokrattır.

Kuşadası’nın adeta makûs talihini yenen, 3 yıl içinde yaptığı devrim niteliğinde çalışmalar ile Türkiye’de taraflı tarafsız her kesimin takdirini kazanan Ömer Günel ile de uyumlu çalışması ile dikkat çekmektedir.

Yusuf Atak, Kuşadası’nın mülklerine, dükkânına, restoranına, oteline, kaldırımına, meydanına kim nasıl zaman içinde adeta çökmüş en iyi bilen kişidir. Önceki Belediye başkanları yetkilerini kullanmayarak Kuşadası’nda süren sen-ben-bizim oğlan düzenini gevşek gevşek seyretmişlerdir. Uzaktan tahminimiz ,Yusuf Atak Ömer Başkan’ın farklı biri olduğunu, gözünü budaktan esirgemeyeceğini, kamu menfaatini öne alan biri olduğunu görmüştür. Bu yüzden Kuşadası’nda süresi dolan kiracıları çıkarıp, yeniden kiralamak gibi şimdiye kadar hiçbir başkanın göze alamayacağı bir işi yapmışlardır. Kendilerine türlü tehdit, uyarı, göz korkutma yapıldığını da biliyoruz. Ama nafile Kuşadası’nın, yetim hakkının, beytul malın hakkına sonuna kadar sahip çıkarak başardılar. İşte bu yüzden Ömer Günel’e olduğu kadar Yusuf Atak’a da diş bileyenlerin oldukça fazla olduğunu biliyoruz.

Öngörüm, Ömer Günel’in bu konuda çok mütevazi davrandığıdır.

Koyun ortaya kardeşim, alem görsün, siz gelmeden çerez parasına kiralanan, hatta ikinci, üçüncü kişilere kiralanıp aradan külah kapanların olduğunu, bu talan düzenine on yıllarca kimsenin dokunmayarak nasıl Kuşadası’na zarar verildiğini. Asın kocaman pankartları şehrin dört bir yanına, kira gelirinizin nasıl bir anda arttığını. Vatandaşı bilinçlendirin ki! Size yapılan bu alçakça saldırıların nedenlerini analiz edebilsin.

Son olayda; Güzelçamlı pazarında tüm esnaf memnun;

Belediyenin adil, tarafsız hizmetlerine tamamı teşekkür ediyor.

Tamamı bu işlerin başında olan Yusuf Atak’tan memnunlar ve hepsi firesiz sahip çıkıyor. Tek bir kişi var problemli, kanun dinlemem, mevzuat dinlemem havalarında yengeç vari hareketlerle Güzelçamlı Pazar yerinde sürekli vukuatı olan bir kişi, belediyeye geliyor. Girişte güvenlik görevlileri üzerinde bıçak tespit edip bıçağı emanete alıyorlar. Kişi Yusuf Atak’ı başkanlık katında görüyor ve uzaktan başlıyor sövüp saymaya, “hırsızsınız, şerefsizsiniz, rüşvetçisiniz” daha ne galiz küfürler.

Şimdi Empati yapın.

Bir kişi size bu aşağılık ithamlarda ve galiz küfürlerde bulunacak siz de japon robotu gibi duracaksınız öyle mi?

İnsan dediğin et, kemik ve sinirden yaratılmıştır.

İnsanların duyguları, onuru, şerefi vardır.

Görüntüler de ortada zaten…

Evet, görüntülerde Yusuf Atak kızıp üzerine yürüyor, ancak herhangi bir darp olmadığı açıkça görülüyor. Güvenlik görevlileri alıp oradan uzaklaştırıyorlar. Birisi size “hırsız, rüşvetçi” diyecek, küfür edecek, siz de durup film izler gibi izleyeceksiniz öyle mi?

Kim var ki böyle meşrebi geniş. Edepli insanlar kızar, şerefli insanlar kızar, namuslu insanlar kızar ve tepki gösterir.

Neymiş “sonun Ergün Poyraz gibi olacak” demiş. Üç gün sonra sen de bu çakma yazar gibi karşımıza çıkmayasın. İnsanlara iftira atarak kumpas kurarak hayatını geçirmiş, yediği dayaktan bile mazohist ve nakitst çıkar elde etmeye kalkan, fındık kadar aklıyla büyük oyun kurduğu hayali ile gözlerinin içi gülerken, gerçeklerin ışığı gözüne kaçtığı için projektör görmüş tavşana döndü. Öyle bekliyor.

Bu hışımla yeni bir kitap daha yazar bu hakaret ve iftira makinesı müptezel. Bir kıyak yapalım da kitap ismi önerelim. Kitabın adı, “Bir sığır çobanının Kent’teki evrimi” olsun…

Kuşadası belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Atak’ı karalamaya çalışan bu vukuatlı Zat’ın bir de kadın avukatı var evlere şenlik.. Almış yanına müvekkili neymişefendi, “el kol hareketi yaptığı sırada amacı hakaret etmek değil, Yusuf Atak’la kendisini telefonda konuşturmakmış.”

O yüzden el hareketi yapmış.

Avukat hanım size böyle mi öğrettiler? Siz hiç usul, adap, erkan bilmez misiniz? Müvekkilin karşısındaki devlet memuruna sövüp sayarken, “hırsız rüşvetçi” derken o hengamede telefonla mı görüşecek?

Açarsınız telefonu bir randevu alırsınız. Elinizde belgeler ile başkan yardımcısı ile görüşmeye gelirsiniz. Ya da uygun zamanda kendinizi tanıtıp telefonla görüşürsünüz. Devlette işler böyle yürür.

Devlet memurunun görevi vatandaşın işini derdini çözmektir.

Kendisine yapılan küfrü, hakareti kuzu kuzu dinlemek değildir.

Buradan bu yengeç yürüyüşlü arkadaşa mağduriyet falan çıkmaz da, “devlet memuruna hakaret” çıkacağını kestirmek pek zor olmasa gerek.

Geçin bu boş beleş işleri buradan size ekmek çıkmaz.

Gelişen olaylar karşısında Başkan Ömer Günel’e bir görev daha düşüyor.

Biliyoruz seçim vaatlerinin tamamına yakını yerine getirdi.

Kuşadası halkının büyük çoğunluğu memnun. Her daim Başkan Günel’in yanındalar. Ancak, her şeye rağmen Başkan Günel’in Kuşadası’nda mücbir bir sebepten dolayı bir de tımarhane yaptırması elzem hale gelmiştir.

Sayın İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu da bu ihtiyacı dün belediye önünde zırvalayan zat için “tımarhanede olması gereken adam dışarıda geziyor” diyerek talep ettiğini de hesaba katarsak ciddi ciddi Kuşadası’nın bir tımarhaneye ihtiyacı olacak gibi. Suriyeliler ile kafayı bozmuş, kuyruğu ile kavga eden ümitsiz kişiden sonra haftaya kimin geleceği belli olmaz.

Belediye Başkanı Ömer Günel, ekibiyle birlikte olağanüstü hizmetler yaptıkça Kuşadası’nda delirenlerin artacağı da göz önüne alınacak olursa İlçeye bir tımarhane şart..

Görünen o ki! Ömer Günel’in bu malum zevat akıllanıncaya kadar onları hizmetleri ile delirteceğinden hiçbir kuşkumuz yok..

Saygılarımla..