21. 12. 2020 tarihinde yayımlanan, “YCHP’den kaçırılanlar” başlıklı yazımdan sonra, kişilik olarak değer verdiğim bir büyüğüm ve mesleğinde konumunu tartışmaya haddim bile olmayacak, Gazeteci ağabeyim Aydın Sarı, sosyal medya hesabımdan beni de etiketleyerek bir eleştiri yazısı paylaştı.
YCHP’nin Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti olması üzerinden, yazıda asıl anlattığım ana konuyu doğrulayarak...
Sadece “parti içi mücadele yapmak yerine, istifa etmek korkup kaçmaktır” dedi.
Yine başka eleştiri yok.
Ben de işlediğim konu da haklılığımı bir kez daha ispatladım.
* * *
Öte yandan YCHP Kadın Kolları İl Başkanı Ayşe Özdemir de partisindeki parçalanmalar, parti gündemlerinden düşmeyen kadına yönelik şiddet haberleri.
Covit salgını, kış şartlarında geçim derdi gibi zor zamanları kenara itip, doğum günü kutlaması yapmış.
Üstelik evinin bahçesine basını çağırıp, fotoğraf vermiş.
Böyle gündemler yaşanırken Ayşe Özdemir’in doğum gününü basına yansıtmasının insafsızlık ve rahatlık olduğunu düşünüyorum.
Gerçi Özdemir’in kınama mesajları ve aylık parti toplantıları dışında, elle tutulur hiç bir projesini görmediğimizi düşününce çok da yadırgamadım.
Baştan sona kadar YCHP İl Kadın Kolları Başkanlığı’nın büyük resmine bakın, anlattıklarımdan başka bir eylem göremeyeceksiniz.
Ama...
Ayşe Özdemir hakkında yapılan doğum günü eleştiri haberi temasının da, bir kadına yazılabilecek ifade şekli olmadığını düşünüyorum.
Bu konuda da Ayşe Özdemir’in yanındayım.
* * *
YCHP’deki şaşıran insan manzaralarından ikisi böyle...
Bu parti liderliğindeki birçok siyasi yönetici, kendi ikballeri için bilerek ve isteyerek yanlış yola girmiş olabilirler.
Şunu biliyorum, artık isteseler de geri dönemezler.
Bir kişi dahi geri çekilecek olursa, bu hilkat garibesi eğreti yapı yani YCHP çökmeye mahkûm.
Bundan kendileri bile şüphe etmiyor.
Ama acı olan, arkalarından yereldeki siyasileri ve partilileri de sürüklemekteler.
Barkan Kalınomuz ve Ayhan Başdemir gibi YCHP’de kalıp, parti içi mücadele eden siyasiler de bir bahane ile karga tulumba partiden ihraç ediliyorlar.
Ayşe Özdemir gibi başkanlar da partilerinin bu durumlarını görmezden gelip, doğum günü partileri düzenliyor.
* * *
Yereldeki bilinçsiz sosyal demokratlıklarını da görmekteyiz.
Memleket Hareketi'nin ne olduğunun ve nereye gittiğinin farkında bile değiller.
Farkında mısınız Memleket Hareketi ile ilgili kimsenin, hiçbirisinin ağzını bıçak açmıyor.
Kimse yerinden kıpırdayamıyor.
Fırtınadan önceki sessizlik gibi hepsi nefesini tutmuş, birbirinin gözünün içine bakıyor.
Muhalefet yapamıyorlar, partilerini ve aday gösterdikleri başkanlarını savunamıyorlar.
YCHP yoğun bakımdaki akıbetini sessizce bekliyor.
Bir sonraki aşama YCHP’nin bir cenaze evine dönüşebilecek olması.
Bu süreç zannettiğiniz gibi hemen olmayacak, uzun vadede akıbet kaçınılmaz görünüyor.
* * *
YCHP göz göre göre MHP’nin kaderini yaşamaya mahkûm kalacak!
Ama bu sefer YCHP’nin yanında, İYİ parti gibi bir stepne parti olmayacak...
Çünkü karşılarında dava insanları var.
YCHP’liler klişe eleştirilerini tekrarlayarak, doğum günü partileri yapa dursun.
Tuğladan yapıyı kuranlar “ATI ALIP, ÜSKÜDAR’I DA GEÇTİLER !!!!"
Ama bu yaptıkları yanlarına kâr kalmaktan başka bir işe yaramayacak.
Çünkü dava insanları onları terk etti ve uzun vadede parti içi daha da boşalacak.
Atı alanın, Üsküdar'ı geçmekten öteye gidemediğini; başka bir platformda atın rahvan adımlar ile geri dönüp, yokuş aşağı inişe geçtiğini tecrübe ettiğimizi hatırlatırım.
Sevgiyle kalın dostlar...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.