Tüm Türkiye’ye nam oldular.
Oluşturdukları yapıyla beraber, kendi yarattıkları alev kapanının içinde kaldılar.
Kulağımıza gelenlere göre, son bir hafta içerisinde aldıkları darbeler sonrası ağzından, “Bayrak yarışını artık devretme zamanı geldi” demiş.
İsabetli karar. Bir de, “Adamlar kazandı” diyeymiş, daha hora geçerdi.
Aldığı karara saygı duyuyor ve hayatında aldığı en doğru karar olarak destekliyorum. Artık bu kararına uygun davranır her halde.
Bir de giderken şu Zabıta Müdürünü de beraberinde götürsen iyi olur. Malum onu Başkan Yardımcısı kadrosunda işe aldın, ihale komisyonuna soktun. Tüm imzaları ona attırdın.. Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’lilerin, “Hırsızlık-yolsuzluk” dediği 21/B ihalelerinin altında da onun imzası var. Yani ileride açılacak olan dosyalar. O da sensiz yapamaz zaten. Şimdiden nakil için yer bakması, ikinizin ayrı kalmaması için hayırlı bir düşünce tarzı olur.
NEDEN SERBEST BIRAKILDI?
Cinsel istismar (tecavüz) zanlısı Didim-Denizköy Mahalle Muhtarı’nın kimler tarafından nasıl, tutuklamadan kurtarıldığını yazmıştık. Çareyi gerçek-güncel-kamu yararı bulunan haberlerimizi engellemede buldular. Zaten Türkiye’de duymayan kalmadı. Haber engellense ne olur engellenmese ne olur.
Şimdi sıra, neden serbest bırakıldığına geldi.
Bunun bir kaç nedeni var.
İlk olasılık, Bünyamin Karhan’ın şikayetçi 16 yaşındaki E. A. ile annesine ulaşabilmesi için zaman kazanılması. Yer altı, yer üstü harıl harıl anne-kızı arıyorlar zaten. Planları, daha önce denenmiş bir yöntem. Anne-kızı ev, araba, para v.b. etkenlerle ikna etmek. Sonrasında iftira attık falan filan şikayeti geri çektirmek. Sonra da tapu dairesine çağırıp veya elden para verirken bastırmak ve bunu mahkemeye sunup dosyayı kapatmak. Daha önce başkaları denemiş ve uygulamıştı. Aklı da onurunu satmış, Adalet kurumunun yüz karası bir adli görevli vermişti. Aynı yoldan gidecekler. İşte bunun için zaman kazanma amaçlı serbest bıraktırdılar.
İkinci konu, konsey denilen yapılanma bir de cinsel konulardan panikte. Çünkü 16 yaşındaki tecavüze uğradığını iddia eden E. A.’yı Bünyamin Karhan ile tanıştırdığı, halk deyimiyle ağına düşürdüğü iddialarına muhatap isim, Karhan’ın eski sevgilisi G.H.
Bunun gibi başka olaylar olması ve başka kızların başka kişilere de sunulması ihtimali, tüm kamuoyunun aklında yanıt arayan sorulardan.
Üçüncüsü rant akışı. Bakın çul çaputu yokken bir anda akıl almaz servet sahibi olan süper muhtar, nasıl yükselmiş.
Eskiden Özel İdare’ye ait olup BŞB yasası sonrası Valilik bünyesindeki YİKOB’a devredilen Didim’de denize 100 metre mesafedeki ASEL Otel, Bünyamin Karhan’a 20 yıllığına, hem de ihalesiz verilmiş.
Orası zaten yapılanmanın karargahıydı. Didim Belediyesi’nin ise, ağırlama gideri adı altında, boş odalara dahi ha bre bilet keser gibi fatura kestiği öne sürülüyor. Bünyamin Karhan başkalarının üzerinde olduğu iddia edilen iş makinelerini Didim Belediyesi’ne kiralıyor, oradan ayrı akar. Belki iş bile yapmadan yapılmış gibi faturalar kesildiği iddiaları da gelen bilgiler arasında.
İş bununla sınırlı kalmıyor. Halkın arazisine halkın parasıyla kurulan ve halka ücretsiz olması gereken Didim Amfitiyatro’nun işletmesi Bünyamin Karhan’a veriliyor. Yetmez gibi bizim süper muhtar bir anda özel hastanenin yüzde 25 hissedarı oluyor. Her halde işleri kolaylaştırma karşılığı tek kuruş koymadan o hisselere sahip oldular diye ayrı bir iddia var. Bünyamin Karhan’ın özellikle muhtar yapıldığı Denizköy Mahallesi’nde milli emlaktan alınan pek çok arazisi var.
Şimdi sizlere bir soru; Halkın “Düne kadar çulsuzdu” dediği birinin bir anda bu kadar yükselmesi, Başsavcılar-Garnizon Komutanları-Vali Yardımcıları gibi devlet erkanıyla can ciğer kuzu sarması olması, bir şeyi kanıtlamıyor mu?
Beytülmal üzerinden elde edilen bu kadar serveti Bünyamin Karhan’a tek başına yedirirler mi?
Şahsın beytülmalden toplanan kaynakların toplanma ve dağıtım elemanı olduğu açık değil mi?
Bir de Sayın Cumhurbaşkanı’na soralım; “Yıllar boyu muhtarlarla toplantı yaptınız, içlerinde Bünyamin Karhan gibi bir tanesine rastladınız mı Sayın Cumhurbaşkanım?”
İşte Bünyamin Karhan’ı kurtarmak için seferber olunmasının ana nedenlerinden biri bu. Devlet içindeki bu yapılanma, bağlantılar, kim nasıl menfaat temin etti, kim uçkur düşkünü, hepsini biliyor. Kazara konuşursa ülke gündemine tekrar oturacaklar.
Sözün sonunda, Bünyamin Karhan ve halka aracılığımız ile yollanan bir mesaj var…
Kendisi de Elazığlı olduğu için çok yerde, “Mehmet Ağar yakınımdır, dayımdır” propagandası yaptığı bilgisine ulaştığımız Bünyamin Karhan’ı kırmadık, onun bu sözlerinin yer aldığı yazımızı en yakınları üzerinden Sayın Mehmet Ağar’ın önüne koydurduk.
Aman ha Bünyamin sakın haaa… Bir daha sakın isim kullanma. Selam üzerimizde kalmasın, iletelim. Halk iyi bilsin, sen de iyi belle emi Bünyamincim…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.