Aydın
21 Eylül, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    33.58
  • EURO
    36.76
  • ALTIN
    2577.6
  • BIST
    9881.23
  • BTC
    56398.2$

TURHAN DİLLİGİL’İ ÖZLÜYORUM

TURHAN DİLLİGİL’İ ÖZLÜYORUM
Turhan Dilligil, gözü gibi sevdiği, Adalet Gazetesini 1986 yılında Alâeddin Kaya’ya bütün haklarıyla devrettiğinde, üzüntülü günler yaşadı. Alaeddin Kaya, Adalet Gazetesinin ismini sonradan ‘Zaman’ olarak değiştirdi.

Vefatla aramızdan ayrılanların zaman içinde adeta unutulmuş olmaları, birinci derecedeki yakınları, dostları, arkadaşları, üyesi oldukları kuruluşların yönetimde kalanları tarafından hatırlanmayışları beni son derece üzüyor.

Vefa dediğimiz insan özelliğinin artık kalmadığını, Türkiye’den göç ettiğini gördükçe, toplum olarak nereye geldiğimizin sıkıntılarını, üzüntü ve burukluklarını yaşamaktan başka elimizden başka bir şeyin gelmediğini görüyoruz.

Turhan Dilligil, ülkemizin yetiştirdiği önemli gazetecilerinin başında geleni olarak, prensipleri, kuralları ve çalışma anlayışıyla farklılığını hep gösterdi. Ondan hepimiz çok değişik çalışma özelliklerini almaya çalıştık. Sahibi olduğu Adalet Gazetesinde çalışanlar, yazanların hepsi görüşlerimizin doğruluğunu teslim edeceklerdir.

Türk basını içerisinde şüphe yok ki, birçok gerçek vardır.

Bunların başında ‘Turhan Dilligil gerçeği’ ilk sıralarda yer almaktadır.

O, peşin hükümlü karar ve idamlarıyla, Yassıada Mahkemelerinin düzmeceliğini hep yazdı, anlattı ve savundu.

Ada komutanı için ‘Allahsız Gardiyan’ adıyla kitap yazdı.

Öteki kitaplarıyla bayraklaştı.

Adalet Gazetesi'nde yıllarca köşe yazarlığı yaptığım, İsa Kayacan ve Kaya Burdurlugil imzalarıyla yazılar yazdığım için biliyorum, Turhan Dilligil gibi bir gazete patronu dünyaya bir daha gelmeyecektir. İnandığı fikirleri sonuna kadar taviz vermeden savunan bir başka gazete sahibi, gazeteci görmediğimi ifade etmeliyim.

Turhan Dilligil, gözü gibi sevdiği, çocuğu gibi büyüttüğü, üzerine titrediği Adalet Gazetesini 1986 yılında Alâeddin Kaya’ya bütün haklarıyla devrettiğinde, üzüntülü günler yaşadı. Alaeddin Kaya, Adalet Gazetesinin ismini sonradan ‘Zaman’ olarak değiştirdi.

Bugün yayınlanmakta olan Zaman gazetesi, Adalet Gazetesinin devamıdır.

Turhan Dilligil’in altın değerindeki görüş ve yorumları vardı.

Bunlardan ikisi şöyledir:

1- Adalet Gazetesi, davasına inanmış ve inandığı dava uğrunda her fedakârlığa katlanmayı şeref saymış bir kadronun malıdır. (03 Nisan 1963

2- Bizde, usta-çırak geleneği vardı. Biz mesleği öğretenleri usta olarak kabul etmişizdir.Tabii boynuz kulağı geçer.Ama ne kadar geçerse geçsin,usta meslekte her zaman saygı görürdü.Türk Basını gerçekten çok büyük aşama kaydetmiştir.Ben çağ atlama lafını kabul etmiyorum (14 Kasım 1991)

Turhan Dilligil’in kurucusu ve sahibi olduğu Adalet Gazetesinde her kademeden geçerek, yıllarca muhabirlik ve yöneticilik yapmış Bülent Karaboncuk’un ilk günlerinde gazetede nöbetçiyken yaşadığı bir Turhan Dilligil anısı ilginçtir.

Karaboncuk bu anısını şöyle naklediyor:

“1967 yılında Adalet’in bir çömezi olarak oradan oraya koşuyorduk. Yorucu bir günün sonunda, gece nöbetçiydim. Odacı Nafi’ye; ’Ben lokantadayım. Arayan olursa yıldırım hızıyla haber et’ dedim. İtiraf edeyim ne kadar süre orada kaldığımı bilmiyorum. Gazeteye döndüğümde masanın üzerinde Genel Yayın Müdürüm Turhan Dilligil’in notunu buldum.’Bir gazetenin sorumluları, onu öyle sahipsiz bırakmazlar. Teessüf ederim. 07 Eylül 1967 imza Turhan Dilligil…”

Merkezi Ankara’da bulunan Gazeteciler Cemiyeti yayınları arasında gün yüzü gören, vefatla aramızdan ayrılan, sonsuzluğa uğurladığımız 540 gazeteci ve yazarın biyografilerinin yer aldığı, bu satırların yazarı İsa Kayacan imzasıyla yayınlanan “Türk Basınında Unutamadıklarımız” adlı kitabın,116, 117 ve 118. sayfalarında yer alan:  “Turhan Dilligil’in biyografisi” ile vefatından sonra hakkında yazılanlar, söylenenler üzerine şöyle bir göz atalım:

* * *

Turhan Dilligil: Rahmi ve Atiye’nin çocukları olarak 1920 yılında Kafkasya’da doğdu. Lise mezunu olan Dilligil’in ilk eseri 1941 yılında yayınlandı.11 Kasım 1946 tarihinde Tiyatro Dergisini yayınlamaya başladı. Paraşüt ve planör eğitimi gören, bir süre İzmir Şehir Tiyatrosu’nda çalışan, Ankara Radyosunda temsil kolu ve çocuk kulübü çalışmalarına katkıda bulunan Turhan Dilligil, Gazeteciliğe 1950 yılında İstanbul Ekspres Gazetesinde başladı.

Daha sonra İzmir’de ’Ege Güneşi’ adlı Gazetenin Yazı İşleri Müdürlüğünü yürüten Turhan Dilligil, Ankara’da İstiklal, Türkiye İktisat ve Zafer Gazetelerinin Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptığı ve DP’liler lehine yazılar yazdığı gerekçesiyle; 27 Mayıs 1960 ihtilalinin peşin hükümlü sözde yöneticilerinin emriyle tutuklanarak, Yassıada’ya gönderildi. 180 gün Yassıada’da kaldıktan sonra tahliye olan Dilligil, 1962-1986 yılları arasında sahibi ve kurucusu olduğu Adalet Gazetesinde “Sokaktaki Adam” rumuzuyla yazılar yazdı.

Yazılarından dolayı, hakkında 100’ün üzerinde dava açıldı. Bu davalar sonunda, 61 gün Balmumcu, 61 gün Kızılcahamam, 811 gün Ankara Kapalı Cezaevi’nde yatan Dilligil, cezasının son günlerini Numune Hastanesinde geçirdi.1965-1969 döneminde Adana Milletvekili olarak Parlamentoda bulundu.

İnandıklarını sonuna kadar savunan, dimdik duruşuyla basın camiasında örnek gösterilen Turhan Dilligil 1969 yılında İsmet İnönü ve Celal Bayar’ın barışmalarını sağlayan gazeteci olarak ‘Yılın gazetecisi’ seçildi.1970 yılında basın kuruluşları tarafından yeniden ‘Yılın gazetecisi’ seçilen Dilligil, 1971 ve 1981 yıllarında haber ödülleri ve 1986 yılında da ‘Burhan Felek Ödülü’nü kazandı.

Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan tazminat davası, bir tesadüf sonucu Turhan Dilligil’in vefat tarihinde reddedildi. Tarih boyunca Tiyatro (1953), Gardiyan (1966), Bayar-İnönü  yakınlaşması (1969), İmralı’da Üç Mezar (1988 ve 1989), Hepiniz Suçlusunuz (1989), Asaletmeap, Erbakancılık ve Erbakan, Özgür Basın için, adlı kitaplar başta olmak üzere 12 ayrı kitabı yayınlanan, Basın şeref kartı sahibi Turhan Dilligil 26 Mart 1997 tarihinde vefat etti.

Turhan Dilligil’le ilgili yazılanlara, söylenenlere bakalım:

1- Turhan Dilligil, prensiplerinden taviz vermeyen, zamanı  verimliliğe dönüştürmede başarılı olan, inandığını sonuna kadar savunan, çalışanların haklarını savunup koruyan  bir baba, ağabey ve patrondu (Naci Alan)

2- Turhan Dilligil Türk Basınında ‘kişisel bir vakıa’dır. (İsmail Cem,11 Mayıs 1973)

3- Turhan  Dilligil’e; Biz ne koltuk, ne ün aşıklarıyız/Bir yakın devrin ip artıklarıyız. (Arif Nihat Asya,21 Ocak 1974)

4-Turhan Dilligil’in başından geçenlerin nasıl olup da onu bıktırmamış olduğunu hayret ve takdirle karşılamışımdır.(Mithat Perin, 03 Ekim 1982)

5- Turhan Dilligil, Demokrasinin Türkiye’ye göstermelik bir hüviyetle değil, gerçek manada yerleşmesi için büyük mücadele vermiş bir kalem sahibidir. (Haluk Cansın,18 Ocak 1990)

6- Turhan Dilligi’lin bacağında kelepçeye vurulmuş resmini gördüğüm zaman içim sızladı. Basınımızın inatçı ve hırçın yazarına bu mu reva görülecekti? Turhan “hak bellediği bir yola çıktı”mı, gerçekten inatçı ve hırçındır, kimse yolundan çeviremez (Mehmet Kemal,17 Eylül 1971)

7- Olaylar karşısında daima oldu metin/O hakkın gür sesiydi, umuduydu milletin /Ahlakın, haysiyetin, faziletin, esaretin / En güzel örneğini verdi, Turhan Dilligil (Halil Soyuer, 07 Kasım 1991).

8- Turhan Dilligil demokrasi tarihimizin ve basınımızın bir şövalyesiydi. Bir kahraman gibi yaşadı, bir kahraman gibi öldü. (Hüsamettin Cindoruk)

9-Türk Basını ve siyasetinin mücadele simgesi Turhan Dilligil, yeri doldurulamayacak çalışmalarıyla kalbimizde daima yaşayacaktır. (Halit Dağlı)

10- Turhan Dilligil, ülkemizde haysiyetli, şerefli, dürüst gazeteciliğin mimarıdır. Onun gibi insanlar kolay yetişmiyor.Yetişdiklerinde de kıymetleri bilinmiyor. (Cenk Koray)

11- Turhan Dilligil, Meclis kürsüsünden kükreyen, gazetelerdeki köşesinde diklenen, her yıl bir gazeteci çocuğunu İngiltere’ye lisans eğitimine gönderen bayrak adamdı. (Yavuz Donat)

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!