Didim’deki SGK arazisi üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılan büyük vurgunu kaleme almamız ardından, yanıt bekledik…
Ne Aydın Valiliği, ne SGK İl Müdürlüğü ne CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın ağabeyi Hür Ağbaba, ne Didim Belediyesi, hiç birinden tık yok…
Torbadan çıka çıka Veli Ağbaba çıktı.
Avukatı gazetemize bir tekzip yollamış, kendisi Malatya’da haberimizi kullanan siteye açıklama yapmış, emin olun hepsi suç ikrarı.
Avukatının yolladığı açıklamayı yayınladık, tekzip değil baştan aşağı yalan beyan kitabı…
Birader avukatlıkta bu tip işler olur da bu kadar da olmaz ki….
Veli Ağbaba’nın avukatı yolladığı tekzipte, bildiğiniz suçları ikrar etmiş, hedef saptırmaya çalışmış.
Demiş ki; “Müvekkilim Veli Ağbaba’nın ihaleyi alan şirkette hiçbir hissedarlığı yoktur…”
Be mübarek insan… Biz hangi haberimizde Veli Ağbaba’nın ortaklığı var dedik? Tüm haberlerimizde, “CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın ağabeyi Hür Ağbaba’nın ortak olduğu Trio isimli şirket” vurgusu yaptık.
Tekzip diye yalan beyan yollamaya utanmadınız mı?
Avukat efendi başka ne demiş?
“İhalede vurguna konu yerin Didim Belediyesi ile ilişkisi yoktur…”
Alkış, bu Avukat arkadaşa çok alkış… Bu zeka ve bilgi birikimi ile ABD Başkanı Biden’in bi dene avukatı olur…
Haberlerimizin hangi birinde yer Didim Belediyesi’ne ait dedik? Hepsinde SGK’ya ait yer ibaresinin, sürekli altını çizdik.
Avukatı bitirdik, geldi sıra Veli Ağbaba’ya…
Ağabeyinin karıştığı vurgun açık, tezgah açık. CHP Genel Merkezi çok karıştı, o ise kalkmış neredeyse bize sövüyor.
Birader kim ve ne olduğun bizi hiç ilgilendirmiyor. Fazla sövme, siyasetin Rasim Ozan Kütahyalı’sı olacaksın.
Zekeriya Öz altında Başbakanlık Mercedes’i ile gezerken, onun nasıl bir hain olduğunu Türkiye’de ilk yazan gazetecileri tehdit etmeye kalkıyor, hakarete yelteniyorsun. Orda tek geri adım atmadık, senin boş tehditlerin karşısında mı korkacağız…
Dans etmeye kalkıştığınız şehir, bizlerin atalarının, oğullarının, kızlarının şehadetleriyle topraklarını suladığı şehir. Bugüne kadar kimseden korkup zerre geri vites yapmadık sen de vız gelir tırıs gidersin.
Biz burada Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun halka verdiği sözlere ve tavsiyelerine uyup, yetim hakkını, garip gureba lokmasını savunuyoruz… Suçüstü oldunuz, öyle tehditle, hakarete varan açıklamalarla bu pisliğin üzerini örtemezsiniz…
Esip gürlüyorsun, o yaptığın açıklama, açıklama mı?
Tamamen suç ve gizli planınızın itirafı…
İhalenin benimle veya Didim Belediyesi ile ilgisi yok diyorsun? Yediğiniz haltı resmen ikrar ediyorsun. Didim Belediyesi kendini savunamıyor mu? Neden hedef saptırıyorsun? Olayı gerçek mahallinden saçma sapan yerlere çekmeye çalışıyorsun?
Veli Ağbaba, Veli Ağbaba!...
Bizi hukuk önünde hesaplaşmakla tehdit edip, özetle şunları söylemişsin; “Devletin bir kuruşuna göz diken, kamunun malına el atan namussuzdur, alçaktır… Hukuk önünde hesaplaşacağım…”
Atıp tutmaya gerek yok… Mahkemeler orada… Cümbür cemaat, acilen gitmenizi bekliyoruz… Şimdi kim namussuz, kim alçak delilleriyle kanıtlayalım da, kararı Aziz Türk Milleti versin…
SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA…
Boşuna Veli Ağbaba gibileriyle uğraşmaya gerek yok Aziz Türk Milleti… En iyisi siz Kadim Türk Milleti ile CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na delilli, ispatlı olayları bir kez daha aktaralım. Kim namussuz, kim alçak, hepsi ortaya çıksın…
Sayın Kılıçdaroğlu;
Önünüze kadar gelen haberlerimizde neler yazmıştık?
Didim’de denize sıfır SGK’ya ait arazinin satışı öncesi ve sonrası yaşananlar…
İhaleye konu olan yer, Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’ın sizin ve şu an esip gürleyen Yardımcınız Veli Ağbaba’nın her fırsatta, “Yolsuzluk-hırsızlık” şeklinde tanımladığı hem de iki kez 21-B yani davetiye usulü, yani hesapta aciliyet gösteren işlerden telakki edilip, istenilen kişiye istenilen fiyata yaptırılan Anfitheatre binasının hemen önünde. Hem de denize sıfır. Hem de 5 bin 824 metrekare.
SGK’ya ait arazi. Satış işlemleri öncesi Didim Belediyesi tarafından, Anfitheatre inşaatında çalışan araç gereçler ile bir güzel rekreasyon alanına çevriliyor. (Üstteki fotoğraf) Bu yapılırken de SGK ile ne bir kiralama, ne satış, ne de başka tek bir sözleşme yapılmıyor. Bildiğiniz yer Didim Belediyesi tarafından gasp edilmiş gibi, kafalarına göre yeşil alan yapılıyor ve halka karşı bu yere Didim Belediyesi’ninmiş gibi bir imaj veriliyor. Buna istihbaratta örtme operasyonu denir. Bir iş ve eylemi perdelemek için yapılan başka bir suni icraat.
Yerin satışı için ihale süreci yaklaştığında Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay tarafından özellikle Didim’deki iş insanları aranıyor, ihaleye belediyenin gireceği, orayı rekreasyon alanı yapacaklarını belirtiyor. Hatta ve hatta süren inşaatları, yatırımları olduğu belirtilerek iş dünyasına ihaleye katılmamaları için örtülü gözdağı veriliyor.
Sayın Kılıçdaroğlu!
Kaç tane iş insanı bizlere ulaşıp, ihaleye katılmamaları için Belediye Başkanı Atabay tarafından bildiğiniz tehditvari telefonlara muhatap kaldıklarını ilettiler biliyor musunuz?
Siz imkan tanısanız, her şeyi tek tek anlatırlardı, bundan da emin olun.
Bu tehditler ardından ihale günü geliyor, iş insanlarına “Orayı biz rekreasyon alanı yapacağız. İhaleye girmeyin” diyen Didim Belediyesi, ihalede ortada yok.
Aynı gün yapılan diğer ihalelere yaklaşık 10-15 arası iş insanı katılırken, bu ihalede sadece iki firma var. Biri Veli Ağbaba’nın ağabeyinin ortağı olduğu Trio firması. Diğer firma göstermelik. İhale 18 milyondan açılıyor, diğer firma tek kuruş artırmıyor. Veli Ağbaba’nın ağabeyi Hür Ağbaba’nın firması üç beş lira artırım ile ihaleyi alıyor.
Dikkat ettiniz mi? İhale açık artırımlı, ihaleye katılan firmanın biri tek kuruş artırmıyor. Niye katıldın birader diye sormazlar mı adama? Katakulli buradan belli.
Sayın Kılıçdaroğlu!...
Siz SGK Genel Müdürlüğü yaptığınız için, bu işlerin uzmanısınız… O zaman cevabı sizden alalım… Didim’de satışa çıkan denize 800 metre mesafedeki on bin metrekare kamu arazisi 235 milyon liraya (Eski para trilyon) satılıyorsa, denize sıfır 5 bin 824 metrekare bu kamu arazisi açık artırmada kaç liraya gider? Ben olay yerinde, işin uzmanlarına ölçtürdüm… Yerin değeri 150 milyon (Trilyon) tl… İsterseniz siz de ölçtürebilirsiniz Sayın Kılıçdaroğlu…
Sayın Kılıçdaroğlu;
Sizce diğer bütün ihalelere onlarca firma katılırken, bu ihaleye biri tek kuruş artırımda bulunmadığı için göstermelik, sadece iki firma katılır? Aydın-İzmir ve Türkiye’nin diğer illerinden kimsenin bu ihaleden haberi olmamış da sadece Veli Ağbaba’nın ağabeyi Hür Ağbaba’nın Malatya’daki firması mı duymuştur?
Sayın Kılıçdaroğlu;
Sizce Veli Ağbaba’nın ağabeyi Hür Ağbaba’nın ortağı olduğu şirket tarafından katakulli ihaleyle satın alınan bu yeri Didim Belediyesi kendi mülkü olmadığı, SGK ile hiçbir sözleşme imzalamadığı halde suç işleyip gasp eder gibi nasıl ve neden rekreasyon alanı ilan edip, orada çalışma gerçekleştirir?
Sayın Kılıçdaroğlu?
Veli Ağbaba’nın ağabeyi Hür Ağbaba’nın Didim Belediye Başkanınızın üstün gayretleriyle katakulli ihaleyle aldığı 5 bin 824 metrekare denize sıfır yer, Didim’de üç villa parası. Gelin kendiniz görün, Veli Ağbaba’nın kendi deyimiyle, devlet malına el uzatan namussuzlar, alçaklar kimmiş, kararı kendiniz verin…
GERÇEK PLANLARI…
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu…
Bunların kamuoyunda dillere düşen gerçek planlarını şöyle anlatayım…
Bu katakulli ihaleyle SGK’dan 18 milyona alınan ve gerçek değeri en az 150 milyon olan yere hiç dokunulmayacaktı. Bir yıl kulak üzerine yatacaklar, daha sonra Didim Belediyesi yeri minimum 150 milyona belki de daha yükseğe kamulaştıracaktı. Bunun karşılığı ise, Akif Hamzaçebi-Seyit Torun-Erdoğan Toprak ile Özel Kalem Müdireniz Şükran Hanımın da teveccühleri yanına Veli Ağbaba desteği konulup, adı her gün ayrı skandallarla anılan Ahmet Deniz Atabay, yeniden aday gösterilecekti. Bir birlerini boşuna kaşımadılar yani. Halk böyle diyor. Kendiniz gelin, görün, sorun, kim namussuz, kim alçak siz karar verin Sayın Kılıçdaroğlu…
SAHİP ÇIKTIKLARI VE KILIÇDAROĞLU’NA KURULAN BÜYÜK TUZAK
Bu skandalı ortaya çıkartmamız ardından, ortalık karıştı.
Ahmet Deniz Atabay apar topar Ankara’ya grup toplantısına çağırıldı. Hani heyetle gittik falan havalarındalar ya, orada da kandırıyorlar halkı. Asli konu buydu. O toplantıda Veli Ağbaba ile ilgili bir resim paylaşılmış. Akif Hamzaçebi, Seyit Torun falan yanında, destek oluyorlar. Bunların sahip çıktıkları, Didim ve Aydın’daki pek çok skandalın baş kahramanı, yeniden aday yapmaya çalıştıkları Ahmet Deniz Atabay kimmiş, Kılıçdaroğlu’nı nasıl tuzağa düşürüyorlar, şöyle özetle toparlayalım.
Atabay’ın lakabı, “Kadıköylü”dür. Bu lakabı kendisine takan, yine kendisidir. Kendi evinde grup zinası yapıp, Belediye Meclis üyesine kamerayla görüntü aldıran kişidir. O görüntülerde yer alan bayan ile yumoş halindeyken, “Ben köylümümmmm! Kadıköylüyümmm” sözleriyle fenomen haline gelen kişidir. Bunu önce inkar etmiş, sonra mahkemede kabullenmiştir.
İcraatları çoktur da, birkaç tanesinden söz edelim.
Örneğin toplu tecavüz iddialarına yönelik, Söke Sulh Ceza Mahkemesi tarafından Ağır Ceza’da yargılanması için karar alınmış, soruşturması iki yıldır süren şahıstır. Karar bu iken bile, “Kumpas çöktü” diye yalan haber yaptırıp, bozulan savcılık kararını millete yutturmaya kalkan kişidir.
Otel ve işletmelerinin su paralarını sildirdiği ve ihaleye fesat nedeniyle yargılanması hakkında üç bilirkişi raporu bulunmasına rağmen, Savcılık tarafından 13 savcı el değiştirerek ha bre sallanılıp, irtikap suçundan görevden alınması engellenilmeye çalışılan muhteremdir.
Gariban belediye işçisi Levent Bakay’ın husumete dayalı yasa dışı emir ve eylem yoluyla yapılan yıkım sırasında hayatını kaybetmesinden dolayı yargılanmaktadır.
Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen yasa tanımaz şekilde yıkım yaptırmaya kalkışacak kadar, hukuk, kanun, nizam tanımazdır.
Kılıçdaroğlu ve Veli Ağbaba’nın sürekli, “Yolsuzluk-hırsızlık” dediği 21-B usulü ihale yapar. Çocuk oyun grubunu bile 21-B ihale yöntemiyle almıştır. Gündeme taşıdığımız skandal ihaleye konu arazinin bitişiğindeki Anfithatreyi, hem de iki kez 21-B usulü ihale yöntemiyle yaptırmıştır. Neredeyse tüm ihaleleri, CHP’nin, “yolsuzluk-hırsızlık” dediği 21- B yöntemidir.
Bu şahsın arkasında duranlar ve Kemal Kılıçdaroğlu’na resmen kumpas kuranları isim isim tekrar edelim. Akif Hamzaçebi - Veli Ağbaba - Seyit Torun - Erdoğan Toprak ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun üzerindeki etkisiyle bilinen Özel Kalem Müdiresi Şükran Hanım.
Şimdi bu ekibin büyük kısmı “Karadeniz Lobisi” olarak geçiniyor. Her nasılsa Karadenizlilerin bunlardan haberi yok. Hatta ve hatta kulağımıza gelen iddialara göre Belediye Başkanınız Ahmet Deniz Atabay, “Bana Türkiye Cumhuriyetinde kimse dokunamaz. Arkamda Karadenizli hemşerim Süleyman Soylu ile Karadeniz lobisi var” diyormuş.
Günahını almayayım, ben gözümle görmedim, kulağımla duymadım. Çünkü böyle bir şahıs ile aynı ortamda bulunmak, aynı havayı solumak, bizler gibi Kutlu Türk Devleti-Kadim Türk Milleti felsefesinden gelen Atatürkçü Türk Milliyetçileri için zuldür. Halk konuşuyor, tanıkları beyan ediyor, bizlere o şekilde geldi.
Bu adını saydıklarım Kemal Kılıçdaroğlu’nu Didim’e getirecek, Kılıçdaroğlu’nun “yolsuzluk-hırsızlık” dediği iki kez 21-B usulü ihaleyle yapılan Anfitehatre açılışını yaptırılacak ve Atabay’ın eli orada üçüncü kez aday olarak kaldırtılacaktı.
Karadeniz lobisi desteğine bir de Malatya Lobisi desteği eklemek için zaten SGK arazisi ihalesindeki tiyatro sahnelendi.
Unutmadan Sayın Kılıçdaroğlu… Bu Didim Belediye Başkanınız var ya, hani Kadıköylü vatandaş. Hani Veli Ağbaba’nın da sahip çıktığı şahıs. İşte mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen yaptırdığı kişiye özel yıkımda nasıl bir skandala imza atıyor biliyor musunuz? 21-B usulü Anfithetre binası işini normalin üç katı fiyata ve adrese teslim verdiği firmaya, bu kez yine 21-B usulü ihale yöntemiyle yıkım işi verdi.
Didim mahkemeleri de bu ihaleyi yasa dışı olarak niteledi ve bozdu… İşte size bu adamı yukarıda adını saydıklarım yeniden dayatmaya çalışıyorlar Sayın Kılıçdaroğlu… Her ihalesi 21-B olan “yolsuzluk-hırsızlık” dediğiniz işlerin döndüğü Anfitheatrenin açılışını sizlere yaptırıp, bu şahsı yeniden aday ettirme planlarının faturası sizlere çıkacak. Düşünsenize o gün bütün havuz medyası havadan-karadan-denizden orada olacak ve “Kılıçdaroğlu, yolsuzluk-hırsızlık dediği 21-B yöntemiyle yapılan yeri açtı” diyecekler.
Nasıl vereceksiniz halka bunun hesabını?
Sayın Kılıçdaroğlu!...
Şu Veli Ağbaba’ya da söyleyin, ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Bu haltları yediler. Hepsini ispatladık, isterseniz sizlere de ispatlarız. Adımı karıştırıyorlar diye ağlanıp sızlanıyor. Hür Ağbaba, Veli Ağbaba’nın kardeşi olmasa 150 milyon lira değere sahip bir yere 18 milyona sahip olabilir miydi? Bırakın ihaleye girmek, 18 kilometre yakınından geçemezdi. Bizler sürekli, “Tayyip Erdoğan’ın oğlu-kızı” diye yazmıyor muyuz? Sizler Tayyip Erdoğan’nın oğullarına, kızlarına vakıflar üzerinden şu kadar para aktarıldı diye söylemiyor musunuz? Biz Veli Ağbaba’nın ağabeyi Hür Ağbaba yazınca mı suç oluyor?
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu - Aziz Türk Milleti - Kadim Türk Devleti…
Gördüğünüz üzere Veli Ağbaba’nın deyimiyle kim namussuz, kim alçak, kararı sizlere bırakıyoruz…Veli Ağbaba ve diğer kişilerin de, bir an önce mahkeme yolunu tutup, yaşanan skandalların adli kayıtlara ve kamuoyuna daha iyi duyurulması için, şikayetçi olmalarını bekliyoruz…
Sözün sonunda Didim Belediye Başkanı Kadıköylü Ahmet Deniz Atabay’a tavsiyemiz.
Birader sen yeniden aday olacaksın diye kamu kaynaklarını mı arada kullanıp-kullandıracaksın.
Ver otelini 18 milyona Hür Ağbaba’ya, dostlar alış verişte görsün…
İLGİLİ HABER LİNGLERİ..
http://www.aydinsafak.com/didim-de-buyuk-vurgun-h4882.htm
http://www.aydinsafak.com/didim-deki-buyuk-vurgunda-ikinci-perde-h4885.htm
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.