Sözün fazlası Yılmaz’a söylenir…

METİN CAN YAZDI

• Kendini medya dünyasının kralı zanneden bana göre hesapta gazeteci Sökeli Yılmaz yine yazmış. İnanın Ali okulunda okuma yazma öğrenmiş asker mektubu bile bunun yazdıklarından daha okunaklıdır.

Hangi halet-i ruhiye içindeyse Allah yakınlarına sabır versin.

Yazdıklarını okumaya kalsanız okuma yazmayı unutursunuz.

Abdurrahman Çelebi misali yine kendince herkese ayar veriyor.

Yok Söke Tariş Başkanı İsmail Özer ile Aydın Şafak Gazetesi'ni dava etmiş de, siber suçlara vermiş de... sanırsınız Devlet Yılmaz Ölmez için seferber olmuş.

Sökeli ve Aydınlı üreticilere şahsi menfaat temini karşılığı deyim yerindeyse ihanet eden sen değil misin birader?

Tariş Pamuk Birliği’nin doğduğu yer olan Aydın’a gelmemesi için Aydın listesi aleyhine çalışan sen değil misin?

Yetmez gibi size destek olur diye bizi karşı listeyle çalışmaya davet eden sen değil misin?

Sen değil misin İsmail Özer'den para talep ettiğini yazan.

Girmişsin bir paranoya şizofren dipsiz kuyuya, o kafayla ne yazdığını da bilmiyorsun.

Senin herkes hakkında yazma özgürlüğün var da insanların sana cevap verme hakkı yok mu?

Sökelilere düşen görev, Yılmaz Ölmez’i Söke’de istenmeyen adam ilan etmektir.

Şahsi menfaatleri için Aydın ve Söke aleyhine tarihine, kültürüne, atalarının mezarlarına, şehrin ekonomisine resmen ihanet içinde olan devrin Abdurrahman Çelebi'sine selam vermek bile bence zuldür.

Lafın tamamını söylemiyim, karşımızdaki muhterem Abdurrahman Çelebi zeki adamdır.

Şıp diye anlamıştır.