Aydın
19 Kasım, 2024, Salı
  • DOLAR
    33.58
  • EURO
    36.76
  • ALTIN
    2577.6
  • BIST
    9881.23
  • BTC
    56398.2$

Soru sormak suç değildir?

Soru sormak suç değildir?
Aydın ilinin adaletinden sorumlu Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Kurtça Eker başta olmak üzere Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’a kamuoyu adına soruyoruz. Didim Adliyesi’nde Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay hakkında açılan “Toplu Tecavüz Soruşturması” başta olmak üzere, Atabay’ın kendi otellerine ait 7 yıldır süren su faturalarını sildirme soruşturması neden kovuşturmaya dönüştürülemiyor?

Kendisini dindar, mutaassıp kabul eden kesimin oylarını hedefleyerek siyaset yapan AK Parti hükümetinin adaletle ilgili uygulamalarına baktığımızda gelinen nokta, “Bakan aramalı adalet” sisteminin yürürlükte olduğunu görüyoruz.

Ülke genelinde bu durumun yüzlerce örneğini görebilmek mümkünken, yerel bir gazete olarak bizler yine bu duruma ilimizden örneklerle bakacağız.

Ulusal medyada da gündem olduğu üzere, Didim Devlet Hastanesinde bir zanlı, acil servis doktoruna saldırıp yaralamasının ardından serbest bırakılıyor, Sağlık Bakanının devreye girmesi ile 24 saat geçmeden saldırgan tutuklanarak cezaevine konuyor.

Vatandaş olarak merak etmiyor değiliz..

24 saat geçmeden hangi kanun değişti, hangi kanuna bakılarak serbest kaldı, hangi kanuna bakılarak tutuklandı?

Sağlık Bakanı aramasa ne olacaktı?

Aydın ilinin adaletinden sorumlu Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Kurtça Eker’e bu durumu soruyoruz ve yapabilecek bir açıklaması varsa bunu da bekliyoruz..

Geçtiğimiz aylarda yine ulusal basına konu olan diğer bir olayda,

Didim’de bir saldırgan iki genç kıza tehdit ederek saldırıyor, genç kızlar korku ile bir kafeteryaya sığınıyor, genç kızların peşinden mekana gelen saldırganla personel arasında kavga çıkıyor ve personelin biri hem genç kızları hem de kendini korumak amacıyla silahla saldırganı bacağından yaralıyor.

Hoppp saldırgan dışarı, nefsi müdafaa yapan personel cezaevine.

Soruyoruz:

Saldırganların hiç mi suçu günahı yoktu bu olayda?

Saldırganlar niye serbest.. o saldırganlar taciz ettikleri kızların peşinden mekana gitmemiş olsaydı böyle bir olay yaşanacak mıydı?

Savcılık bu tür olaylara hangi gözle bakıyor?

Merak ediyoruz..

Gelişen olayın başlangıcında hiçbir dahli olmayan personelin salıverilip, saldırganın tutuklanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı mı sizlere telefon açmalıydı?

* * *

Gelelim kamu vicdanını yaralayan bir başka konuya;

Didim’in tanınmış müteahhitlerinden Necdet Özer geçtiğimiz aylarda, yanında çalışan bir bayan personele tecavüz, darp, hürriyeti yoksun bırakma gibi suçlamalarla tutuklanmış, kamuoyuna yansıyan bilgilere göre 21 yıl 8 ay ceza almıştı.

Tutuklamanın üzerinden 1 ay bile geçmeden bu olayda da bakıyoruz hooppp Necdet Özer de salıverilmiş. Gazetelere yansıyan fotoğraflara baktığınızda, bir kadına karşı işlenebilecek tüm suçları işlemiş biri değil de, yanındaki birkaç kişi ile birlikte Türkiye adına gidip ŞAM’ı fethetmiş komutan edası ile yürüyor.

Sıradan vatandaşın, sıradan davasına aylarca cevap vermeyen bir üst mahkemenin bu hızı inanın gözlerimizi yaşartıyor..

Necdet Özer’in salıverilmesine en çok Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay sevinmiştir. Malum her ikisinin ortak noktası suç benzerliğinin olmaları. Kadıköylü Atabay da Söke Sulh Ceza Hakimliği’nin Didim Savcılığı’nın verdiği takipsizlik kararını bozması ve dosyadaki eksikliklerin tamamlanarak yeniden Söke’ye gönderilmesi sonrası yarın olası bir tutuklamada bu durumu emsal gösterebilecek olmanın mutluluğu içindedir mutlaka..

Endişemiz şudur;

Tecavüz ve taciz iddiaları ile suçlananlar dışarı salınırken, tecavüze ve tacize uğrayan mağdur bayanlar bir bakmışsın suçlu konumundalar.. Hoppp tecavüz-taciz mağduru bayanlar içeri, tecavüz iddiası ile suçlananlar dışarı..

Bir başka endişemiz de şöyledir;

Haksız ve kanunsuz şekilde gönderildiği yıkım olayında göçük altında kalarak görev şehidi olan Levent Bakay’ın, süregelen davasında da kamu vicdanını yaralayan bir karar çıkması, yetiminin boynu bükük bırakılması, gözü yaşlı eşi ve ailesinin adalete olan inançlarını yitirmesidir.

İnşallah bizler yanılırız ve adalet yaralı yüreklere su serper.

* * *

Bir de Atabay’ın Didim Savcılığı’nca 7 yıldır soruşturması tamamlanamayan su faturasını sildirmesi olayı var. 12 savcı değişti, 3 kişi bilirkiye gitti, bilirkişilerin hepsi de su faturalarının kayıtlardan silindiğini tespit etti..

Her ne hikmetse soruşturma bir türlü kovuşturmaya dönüştürülemiyor.

Aydın ilinin adaletinden sorumlu Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Kurtça Eker başta olmak üzere Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’a kamuoyu adına soruyoruz.

Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay hakkında açılan “Toplu Tecavüz Soruşturması” başta olmak üzere,  Atabay’ın kendi otellerine ait 7 yıldır süren su faturalarını sildirme soruşturması neden kovuşturmaya dönüştürülemiyor?

Didim Adliyesi’nde Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay hakkında yürütülen soruşturmalar neden sonuçlanmıyor?

* * *

Sadece bu örneklere bakıldığında bile Hz. Ali’nin “Devletin dini adalettir” sözlerinin günümüz Türkiye’sinde pek anlamı kalmadığını söylemek mümkün.

Peki suç kimde;

Tabi ki, siyaseti devletin sokulmaması gereken her kurumuna sokan ve buna izin verenlerde. 

Kağıt üzerinde kim ne karar alırsa alsın, “Kamu Vicdanı” denen sarsılmaz terazi günü geldiğinde herkes için hak ettiği kararı verecektir.

Saygılarımla…

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!