Sökeli Tatlıcı Emmi!

• Yıllarca “Cumartesitatlıları” diye gazete sütunlarını meşgul edip Söke’nin Belediye eski başkanıSüleyman Toyran'ı kafaladığı kamuoyunca bilinen Ali Saraköylü, karalama veısmarlama yazılar konusunda da çok mahir.

Tatlıcının yazar, poşetçinin gazeteci olduğu Aydın’da gazetecilikadına öyle çirkinlikler yaşanır oldu ki anlatmaya kalksak günlerce yazarız.

Karalama kültürünün hakim olduğu yaşanan süreçteitibarsızlaştırma gayreti içine giren sözüm ona bazı gazeteci-yazarlar ellerindekikalemleri beslendikleri odaklar için kullanıyorlar.

Günümüz Aydın’ında yazarlık-gazetecilik nedir?

Eskiden vatandaşların saygı duyduğu, şimdilerde ise ipsizsapsızların gazeteci, tatlıcıların yazar, boşta gezenlerin toplum içinde gerinegerine gazeteciyim diye gezdiği, hiçbir standardı olmayan sözün gelişi meslek.

Aydın’ın her ilçesinde bolca bulunur bunlardan.

Bu ilçelerin merkez üssü de Söke.

Söke’de bilmeyen yok, bir müptezel tayfası var. Kendilerinediz çökmeyenlere, biat etmeyene, eyvallah demeyene her türlü kumpas, iftira vehakareti, aynı zamanda yarattıkları medya eliyle “sizi itibarsızlaştırırız”tehditleri altında, kişilerin üzerine çökmeyi adet haline getirmişler.

Mesela en ünlülerinden biri,

Söke’de “Tatlıcı Emmi!” olarak bilinen Ali Sarayköylü.

Peki bu lakabını nereden alıyor kendileri?

Yıllarca “Cumartesi tatlıları” diye gazete sütunlarını meşguletmesinden.

Neden bu konuya girdik?

Sözü uzatmadan anlatalım.

***

Söke'de pamuk alım sezonu devam ederken, Söke Tariş PamukKooperatifi ve Başkanı İsmail Özer'e yönelik alım politikasını kötüleme vekaralama kampanyası başlatma işi, bu dönem ilçedeki kıdemli medya yandaşlarıDurmuş Tuna-Erol Özhavutçu ikilisi yerine bu kez farklı bir isme siparişedildi.

Kime sipariş edildi?

Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi’nin 1 numaralı ortağı Ulvi Sarayköylü’nünoğlu Ali Sarayköylü’ye.

Ali Saraköylü'ye doğrudan doğruya bu işi sipariş edenlerbelli.

Çünkü Sarayköylü cidden bu konuda babasının kemiklerinisızlatsa da böylesi işler için biçilmiş kaftan. Pamuktan anlamadığını kendiside Söke TARİŞ'i karalamaya çalıştığı yazısında açıkça ifade etse de huyluhuyundan vazgeçmiyor işte.

İnsan da biraz utanma, sıkılma, edep, haya olmalı.

Neden derseniz;

Yıllarca “Cumartesi tatlıları” diye gazete sütunlarınımeşgul edip Söke’nin Belediye eski başkanı Süleyman Toyran'ı kafaladığıkamuoyunca bilinen Ali Saraköylü, karalama ve ısmarlama yazılar konusunda daçok mahir.

Söke’de herkes bilir ki, bu gazeteci-yazar geçinen şahıs, Rahmetlibabasına hiç benzemez, menfaati olmadan Kabe yolcusu karıncaya bile damla su vermez.Yani, çıkarı uğruna köşe yazarı ayağına gazetecilik mesleğini dibine kadar istismarettiğini bilmeyen yoktur.

Süleyman Toyran bunun çıkarcı biri olduğunu anlayıp kapınınönüne koyduğunda kimlerin güdümüne girdiğini zaten bilen biliyor da bu işleröyle olmuyor “tatlıcı emmi.”

“Tatlıcı emmi”, son yazısında bütçesi Söke Belediyesibütçesindan fazla olan, başarısı yurt geneline yayılmış Söke Tariş'inborçlarının ve zararlarının konuşulduğunu sözde edebiyat parçalayarak çatal dilinedolamış. İyi hoş da baban Ulvi Sarayköylü adını kooperatifteki tesislere veripvefasını gösteren adama gidip “bu nedir” diye sormak çok mu büyük zahmettisenin için?

Neden bunu yapmadığını Söke kamuoyu iyi biliyor.

Söke kamuoyu şunu da iyi biliyor.

Seri yazılarla baban Ulvi Sarayköylü’nün kemiklerini çatırçatır sızlatarak Söke TARİŞ'e ve Başkanı İsmail Özer'e aslı astarı olmayan konularlasaldırmanın sana hangi menfaat karşılığında sipariş edildiğini de…

Oysa gidip İsmail Özer'e maddi darlık içindeyim deseydinemin ol baban Ruhi Sarayköylü hatırına karşılıksız olarak müşkülünü çözerdi.

Ama sen ne yaptın!

Kalktın babanın bir numaralı ortağı olduğu bu güzidekuruluşa düşman kesilen ve ele geçirmek isteyen çalıkakıcılara kapılandın.

Sen iyisi mi yazarlığı bırak tatlı satmaya devam et…