Sayın Aydın Valisi’ni aydınlatalım…

Aziz Türk Milleti!..

Didim Belediye Başkanı etiketli, yasak saatlerde içkili mekânlarda aleme akan, seks kasedi çekip mahkemede kabullenen, otellerinin su borçlarını sildirdiği (2 kez) ve kiraya verdiği otellerinden vergi kaçırdığı tespit edilen, imar - iskâna aykırı yapılara rüşvet karşılığı olur veren, yolsuzlukları sayıştay ve mülkiye müfettişlerince raporlara yansımış, polislere sövüp saldıran, kaymakamlık binası basan, Adliye önüne adamlar yığıp baskı yapan, toplu tecavüzden yargılanma yolu açılan, Sedat Peker ile ilişkileri ortaya konulan vatandaşı unuttuğumuzu sanmayın.

Herkese temiz ahlâk, temiz toplum masalları anlatıp iş bu eşkıya başına gelince ipek bezlere sarıp koruma altına alan siyasetçi - devlet görevlisi - medyası - iş dünyası kim varsa, şu an hepsi tek ayak üzerinde. Durdukları pozisyon, onlar için en hayırlısı.

Tek ayak cezasını ihlâl ettikleri gün, emin olun yerle yeksan olurlar.

Bizde cephane çok, onlarda verecek cevap yok.

İşte bu şakiler başı şahıs darba uğrayınca kınama yayınlayıp onun sövüp saldırdığı polisler, bastığı Kaymakamlık binasında başta Didim Kaymakamı ve diğer mağdurlar için hala tek bir açıklamasını duymadığımız Aydın Valisi Sayın Hüseyin Aksoy, hayırlı bir işe imza atmış. Kadıköylü Çetesi’nin muhbiri Naci Şenses'in kaçak villası hakkında araştırma yapılması için, talimat vermiş.

Bu hayırlı girişiminde yardımcı olalım Sayın Valimize.

Sayın Valimiz...

Naci Şenses isimli Kaymakamlık baskınına da katılan, halen hazine arazileri talanından yargılanmakta olan şahıs, HDP kökenlidir. Sonra AK Parti'ye geçti, ilçe başkanlığı ve belediye meclis üyeliğine aday oldu. Akabinde ver elini CHP... Sıkıştığı zaman Reisci takılır. Bukalemun ile bunu yan yana koyun, emin olun bukalemun 30 saniye sonra intihar eder.

Anlayacağınız bukalemundan hızlı renk ve şekil değiştirme yeteğine sahiptir.

Kadıköylü Atabay ile bir birlerine fena girmişlerdi. Mahkemelik oldular, sonra onun safına geçince barıştılar. Atabay ile her görüştüğünde, “Babammmm” demesiyle meşhurdur.

“Babammmm” dediği diğer bir isim de, Aydın Milletvekilimiz, İzmir Atatürk Lisesi'nden devrem Mustafa Savaş'tır. Her ne kadar şu sıralar Mustafa Savaş,“Tanımıyorum” dese de bu Naci Şenses isimli şahıs kendisini kaçak villasında nasıl ağırladığını, mangallar yaptığını, tatlılar söylediğini her yerde anlatır. Birlikte resim çekilip, “Didimli iş insanı Naci Şenses hastane yaptıracak” şeklinde baloncular rekoru bir habere konu olmuşlukları vakidir.

Mustafa Savaş şu sıralar bu şahsı, “Tanımıyorum” demekle, yaşamının en isabetli kararlarından birini almıştır. Bundan sonraki siyasi yaşamında böyleleriyle bırakın resim çekilmek, 300 metre yanına bile yaklaştırmayacağına da eminiz.

Sayın Valimiz...

Şimdi bu Naci Şenses'i tanımak için, biraz geriye gitmek gerek.

Kendisi asli evliliğini Helen hanım yani bir İngiliz vatandaşı ile yapmıştır. Onun destekleriyle şimdiki iş koluna girmiştir. Bu resmi evlilik sonrası iki evlilik daha yaptığı bilinmektedir. Yalnız Helen Hanım’ın son bir yıldır kayıp olduğu beyan edilmektedir.

Helen Hanım'ın İngiltere'de kalan miras sonrası Didim'den aldığı evi Naci Şenses'in üzerine aldığı, sonra Helen Hanımı evden çıkartıp kardeşini yerleştirdiği, akabinde yaşanan tartışma sonrası Helen Hanımın bir yıldır hiç bir yerde görülmediği, tarafımıza ulaşan bilgiler arasında yer almaktadır.

Aydın Valimiz olarak Helen Hanım hala Türkiyede midir, İngiltereye mi gitmiştir nerelerdedir, bunun tespitinin yapılıp uluslar arası bir soruna meydan verilmemesi, Aydın’ın en yetkili Mülki Amiri olarak, sanırız sizin göreviniz oluyor.

Bu sınır ötesi konumuz ardından aynı zamanda hazine arazileri talanından yargılanmakta olan Naci Şenses'in şu an villasının olduğu arazi, olduğu gibi yetim hakkıdır. Orman - Ordu ve Milli Emlak’a ait gasp edilmiş yaklaşık beş dönümlük bir yerdir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne verdiği evraklar da sahtedir. Çevre - Şehircilik İl Müdürü Taha Al'ın bu şahıs için, “Oğlum gibidir” dediği kulağımıza gelmiştir.

Eeeee... Naci Şenses önüne gelene, “Babammmmm” derse, onların da, “Oğlummmm” demesinden daha doğal bir şey olmaz.

Şu an havuzlu kaçak villası Çevre - Şehircilikte gösterdiği parsele değil, dediğimiz gibi devlet arazilerini gasp ettiği alana yapılmıştır.

Bunu Çevre - Şehircilik Müdürlüğü nasıl tespit edemez?

Biraz daha açalım Sayın Valim...

Kadıköylü Çetesi üyesi ve muhbiri olduğu için Didim Belediyesi'nden gelen (C. isimli) görevli sadece mutfak bölümünü çekmiş, binanın kendisi, havuzu, duvarları ve diğer müştemilatı gösterilmemiştir. Yani gerçek metrekaresinin çok küçük kısmı tutanakta yer almıştır.

Çevre - Şehircilik İl Müdürlüğü'nden gelen görevliler ise yemiş içmiş, “Gelen olursa havuzu sordukları zaman, 'Orası havuz değil, soğuk hava deposu yapacağım' dersin” diye de tembihlemişler.

Böyle Çevre - Şehircilik İl Müdürü'ne, böyle personel.

Bizim Taha Al Müdür kendisine, “Babammmmm” diyen Naci Şenses'i nasıl, “Oğlummmm” diye kucaklamış Sayın Valim kendiniz şahit oldunuz.

Yer işgal edilmiş devlet arazileri, Çevre - Şehircilik'e verilen evraklar sahte yani gösterilen parsel değil, devlet - millet - yetim hakkı olan yerlere yapılmış kaçak bir bina. Gelen Belediye ve Çevre-Şehircilik memurları metrekareyi düşük göstermiş, her şeyi görmezden gelmişler, görevi ihmal - evrakta sahtecilik, daha ne diyelim Sayın Valim!...

Sayın Valimiz...

Bu Didim'deki Kadıköylü Çetesinin Üyesi ve Muhbiri Naci Şenses, yanında çalıştırdıklarının çoğuna sigorta yaptırmazmış. Bazılarının maaşlarını da eksik ödermiş. Ağır vasıta çalışanlarının maaşlarını vergiden kaçmak için düşük gösterdiği de tarafımıza ulaştırılmıştır.

Sigorta ve Maliye yetkilileri de gereğini her halde yapacaklardır.

Sayın Valimiz...

Bu şahsın, Kadıköylü Çetesi adına çok önemli görevleri vardır.

Stratejik kişileri işgal ettiği devlet arazileri üzerine sehta evraklarla inşa ettiği yüzme havuzlu villasında ağırlar. Hatta ve hatta villayı çok sayıda ünlü isme garsoniyer olarak kullandırır. İçinde Mülki - Adli - Siyasi - İş Dünyasından ünlü isimler de mevcuttur.

Aldığı sırları depolar, belediyeden sağlanan kıyaklar ve kaçak villasının yıkılmaması karşılığı Kadıköylü Atabay'ın hizmetine sunar.

Sıkı dostları arasında Didim Emniyeti'nden bir memur da vardır.

İstihbarat ya da Bilişimden olması muhtemel ismi bizde saklı bu arkadaş Naci Şenses'e bayağı yakındır. Naci Şenses bu arkadaşı yedirir içirir, viskisini alır, altına Connect arabayı da verir, el bebek gül bebek bakar. Karşılığını da isimlerini verdiği kişilerin sosyal medya hesaplarından maillerine ve WhatsApp yazışmalarına kadar tespit amaçlı kullanır.

Sayın Valim;

Bu belgeleriyle ve tanıkları hazır şekilde ortaya koyduklarınız, emin olun Kadıköylü ve Çetesi’nin çok küçük icraatlarından bir demettir. Gık diyemezler, hepsi tek ayak üzerinde durmaya devam edecekler. Cezalarını ihlâl ederlerse emin olun isimleriyle ve cisimleriyle yazacağımıza, Aziz Türk Milleti önünde and içeriz.

Bu çete öyle bir çete ki, mukaddes kitaplarda günah, hukukta suç olan ne varsa mevcut.

Hatta sizin darp edildi diye kınadığınız Kadıköylü'nün diğer kara kutusu Emine Öznur Gündoğdu var. Yani Jetgillerin Emine. Hani emekli maaşlı ailesi bir anda onlarca milyonluk gayrimenkul sahibi olan Emine, hani eski İmar Müdürü ve şu an Belediye Başkan yardımcısı Emine.

Hah işte Sayın Valim, önüne gelenin malına mülküne kaçak diye çöken bu çetenin göz bebeği o bayanın şu anda oturduğu ev de imar - iskâna aykırı. Çatı katına bir bakıversin şu Çevre-Şehircilik Müdürlüğü.

Bugünki misafir oyuncularınız arasında, Kadıköylünün gayri resmi danışmanı Ali Coşkun da var Sayın Valim.

Finans kurumları olayı nedeniyle, “Nitelikli dolandırıcılıktan” yargılanıyor.

Denetimli serbestlikle çıktı.

Jakaranda ağaçlarını kimi iki misli fiyata, kimini sahte evrakla almakla ünlüdürler. Kadıköylü Atabay işçi Levent Bakay'ı göz göre göre ölüme yolladıktan sonra, aynı zamanda İş Güvenliği üzerine bürosu bulunan bu şahsa danıştı. Çareyi, biz verdik giymemiş demek için, rahmetlinin evine güvenlik malzemelerini atıp kaçmakta buldular.

Ahval-i Şeriat, bu günlük bu kadar Sayın Valim...

Bilin ki bunlar, sadece denizde bir damla...

İşin sonunda eminiz sizler de bu Kadıköylü ve Çetesini, vatana - millete - devlete - mukaddesatlara karşı yaptıkları ihanetlerden dolayı kınayacaksınız...