Emin Aydın… Senin gibi köfteci garsonluğundan atlamadık gazeteciliğe. Biz ne zaman, nerede, ne yapması gerektiğini bilen insanlarız. Sadece senin yeni yalan beyanlarını, nasıl kıvırtacağını bir kez daha kanıtlamak için, ‘Hüseyin Sarıçiçek’in programını bekledim.
Aziz Türk Milleti… Bunların laflara nasıl takla attırdıklarını, taklacı güvercin manevralarını nasıl masumane kelimeler arasına serpiştirdiklerini, tekrardan kanıtlayalım.
‘Keriz Masası’ lafına çok alınmışlar. Ah güzellerim. Vah canlarım. Yalan beyanların dibine vuran, cehalet kaynaklı kibrin esiri olan gurbanlarım…
1- Ya okuduğunuzu anlamaktan acizsiniz…
2- Zeka kapasitesiniz okuma-anlama-yorumlamaya müsait değil.
3- Ya da fıtratınızdan kaynaklı, laf çarpıtmalar yapmadan duramıyorsunuz.
İspatlayalım mı;
Birincisinden başlayalım;
‘Keriz Masası’ deyimiyle neyi kast etmiştim? Sizin özellikle Erkan Karaarslan konusunda pek çok bilgiyi çarpıtarak verdiğinizi. İşinize gelmeyen noktaları pas geçtiğinizi. Beraat etmiş ve kumpasa uğradığı tüm devlet organları ve yargı tarafından tespit edilmiş bir insanı hala belediyeler imamı olarak kasıtlı kara propagandayla lekelemeye çalıştığınızı. Halkı da bu şekilde keriz yerine koyduğunuzu…
Yani tüm konuşmalarınızda kasıtlı yalan beyan ve iftiraya yönelik kirli bilgiler mevcut olduğunu… İşinize gelmeyen noktalara karartma uygulayıp, halka keriz muamelesi yaptığınızı ispatlamıştık.
Siz ‘KERİZ’ lafını üzerinize alındıysanız, yapacak bir şey yok. Ben yazdıklarımdan sorumluyum. Sizlerin 30 kelimelik hafızanız ve olmayan gazetecilik kafanızla ne anladığınızdan değil.
Buna bile takla attırıp, halka tekrardan keriz muamelesi yaptınız…
Alın size bir kanıt daha.
Keriz Masası müdavimleri… Durun daha neler koyacağım ortaya… Ben yazılarımda ne demiştim; ‘Haşmet Aysan ile Levent Onuk’a ısrarla çağrı yapın. Onlardan biri bile gelse anında oradayım…’ Peki Serhan Seyhan bu çağrıyı yaparken, Emin Aydın-Servet Töz neden dut yemiş bülbül gibi oturdunuz? Sizler de, ‘Evet her iki isim de kamuoyunu aydınlatmak için programa katılmalılar’ diyemediniz… Hele Servet… Tık yok tık… O ikisinin adı geçtiğinde, pancar gibi kızarıyor yüzü. Kamyon çarpmış gibi sağa sola bakmaya başlıyor.
Ortada Erkan Karaarslan’a Aydın merkezli kurulan FETÖ kumpası varken, bu kumpası kimler, neden kurgulamış, hangi gerekçe ile bu konuya giremiyorsunuz?
Hangi sebeple alıp dönüp işi Erkan Karaarslan’a yıkmaya kalkıyorsunuz?
Bu kaçmalarınız, bu susmalarınız sizi, ‘Acaba EMAN’dan mı besleniyorlar?’ sorusuyla karşı karşıya bırakmaz mı?
Aziz Türk Milleti!..
Bu taklacılar var ya bu taklacılar, geçen programlarında neler söylemişlerdi? Özellikle Emin Aydın,‘FETÖ Borsası ile Erkan Karaarslan ilişkisi’ yönünde hem yalan beyan hem iftiraya yönelik konuşmalar yapmış, hem de yeni bir kumpasın kapısını aralamaya çalışmıştı.
Peki kendi konukları Emin Aydın’a nasıl kapak yaptılar? Nasıl onun, iftiracı, gıybeytçi, kumpasçı olduğunu kanıtladılar?
Geçen programda İzmir FETÖ Borsası Dosyası’nın 2013 yılından bu yana içinde olan Gazeteciler Serdar Öztürk ile Süleyman Gençel’i konuk ettiler. Her ikisine Erkan Karaarslan’ın İzmir FETÖ Borsası Dosyasıyla ilgisi olup olmadığını sordular. Dosyanın hiçbir yerinde olmayan adamı dosyaya iliştirmeye kalktılar.
Konuk gazeteciler neyi açıkladı; ‘Adını bile duymadık… Tanımıyoruz…’
Şap gibi oturup kaldılar. İftiraları, yeni kumpas arayışları, kasıtlı kinleri, güdümlü kincilikleri velhasıl fıtratlarındaki ne kadar insanlık dışı şeytani özellik var, onlar açığa çıktı.
Son program konukları, sadece medya haberlerinden tanıdığım, FETÖ içerisine sızdırılan devletin o dönemlerde en etkili istihbarat ajanlarından Hüseyin Sarıçiçek oldu.
Adam FETÖ Borsası’ndan girdi, FETÖ’nün en gizli ve çekirdek yapısına kadar tek tek ve de isim isim anlattı. Fakat konuşmasının tek yerinde Erkan Karaarslan yok. Emin-Servet-Serhan öyle bakınıp sustular. Nasıl kalmasınlar? Hüseyin Sarıçiçek FETÖ denen melanetin en ücra hücrelerine kadar sızmış biri. Onun tanımadığı bir insandan belediyeler imamı çıkar mı?
Kuzucuklarım… Emin olun ben de bu programı bekliyordum… Sizlerin nasıl iftiracı, gıybetçi-kumpasçı olduğunuzu kanıtlamak için.
Aslında kaçak olanlar sizsiniz… Erkan Karaarslan’ın hiç olmadığı dosyalara adamı bulaştırıp, halkı yanlış yönlendirmek yani keriz yerine koymak için seferber olan da sizsiniz? Talimat mı aldınız yoksa bir yerlerden beslenip, asli dosyalar açılmasın, EMAN konuşulmasın diye ha breErkan Karaarslanyalanına sarılıyorsunuz…
Aziz Türk Milleti!...
Bu karşınızda sizlere dürüstlük ve adamlık satanlar var ya, zerre her iki kavramla ilişkileri yok.
Aydın BŞB hakkında Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan Litera Davası ile ilgili, yine kasıtlı ve yanlış bilgiler verdiler.
Buçuk kumpasçı Servet Töz ne dedi? ‘Erkan Karaarslan ile ilgili MASAK raporları var. Bu dosyada organizasyonun onun tarafından yapıldığını düşünüyorum’ cinsinden konuştu.
Peki iddianameyi hazırlayan sayın soruşturma Savcısı, dosyada özellikle hangi vurguyu yapmış ve hangi kararı vermiş;
‘Kurtuluş Günay - Ramazan Buğra Ataseven - Mehmet Sinan Koraltan - Erkan Karaarslan - Şehnaz Ulu hakkında görevi kötüye kullanma, edimin ifasına fesat karıştırma, kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak iddialarından, kovuşturmaya yer olmadığına dair, ek karar verilmiştir…’
O halde Emin Aydın-Servet Töz-Serhan Seyhan, Savcılığın bu adamların dosyayla hiçbir ilgisi yok kararını sizlere niye duyurmadılar? Bunun yerine Servet Töz niye hala ve de ısrarla Erkan Karaarslan’ın adını dosyada geçirme telaşında?
Emin Aydın’ın lafazanlıklarını bir kez daha hatırlayalım; ‘Çağrılarımıza cevap vermediği için Metin Can’ın ne şahsiyetine, ne yazdıklarına itibar etmiyoruz…’
Sizin yazdıklarınıza, şahsiyetinize kim itibar etsin be mübarekler?
Göz göre göre yalan beyan sizde..
Göz göre göre gıybet sizde..
Göz göre göre iftira sizde…
Göz göre göre bilgileri karatmak, halktan gizlemek sizde…
Göz göre göre kumpasa uğramış bir insana yeni kumpaslar peşinde koşmak sizde…
Bitmedi Dilbaz Emin bitmedi…
Çünkü her fitnenizin, yarınlarda ağır sonuçları olacak… Buna da emin olabilirsin…
Be köftecilikten gazeteciliğe terfi etmiş, FETÖ’nün Cihan Haber Ajansı’nda çalışmış Dilbaz Emin… Program konukların Erkan Karaarslan’a iftira atmayınca, sizin istediğiniz yalan beyanlarda bulunmayıp gerçekleri ortaya koyunca, alt dudağın elinden şekeri alınmış çocuk gibi niye hemen aşağı sarkıyor?
Sizden kaçacağımızı falan mı sandınız? Be aklı evveller!...
Servet Töz, ‘Ozan Çavuşoğlu’nun Kardeşköy de villası var’diyor. Herkes Kızılcaköy derken, senin Servet Ağabeyin burnunun dibindekini görmüyor. Hemen gözünün önündeki yere gidip, tespit yapamıyor. Allahtan, Bağarası falan demedi… Gazeteciliğiniz işte bu kadar sizlerin… Sağır duymaz yakıştırır…
Emin, Emin!... Aklı bir karış havada Emin… Ruhunu cehalet kaynaklı gıybet-kin ve fesadın kapladığı, bunu da kamu hizmeti olarak halka sunmak, mağdur ayaklarına yatmaya çalışmakla meşgul Emin…
Beklediğim programı yaptınız, ağzınızın payını aldınız… Sen farkında değilsin ama ben o programdan ne istediysem aldım. Beni rezil edeceğiz derken, bil ki vezir ettiniz… Bir yalanınız, bir kumpas düşünceniz daha ortaya çıkmış oldu…
Be mübarek!... Sizin derdiniz kıt aklınızla beni Özlem Çerçioğlu ile çatıştırıp, ona karşı yeni bir cephe açmak… Çünkü siz hafif ve aciz kalıyorsunuz… Benim derdim, gerçeklerin ortaya çıkması… Haksız varsa gereğinin yapılması, haklı varsa hakkının teslim edilmesi…
İş bu nedenle, boş elle çektiğiniz resti görüyorum…
Şimdi şöyle yapacağız; Emin Aydın-Servet Töz-Serhan Seyhan dahil, Haşmet Aysan ve Levent Onuk’a sürekli çağrı yapacaksınız…
‘Metin Can bu hafta konuğumuz olacak’ diyeceksiniz… Ama Haşmet Aysan ve Levent Onuk adını ısrarla ve de inatla sık sık vurgulayacaksınız Emin Aydın ve Servet Töz olarak.. Gazetelerinizde, ‘Bu haftaki konuğumuz Metin Can… Haşmet Aysan ve Levent Onuk’u da bekliyoruz’ başlıklarını atabilirsiniz…
Duydunuz mu beni!..
Atın başlıklarınızı!...
Restinizi gördüm, bu hafta oradayım. Kaçan namert olsun… Büyük puntolarla atın dokuz sütuna manşet, Metin Can geliyor diye…
Alem görsün Akgöz Karagöz kimmiş…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.