Aydın
20 Eylül, 2024, Cuma
  • DOLAR
    33.58
  • EURO
    36.76
  • ALTIN
    2577.6
  • BIST
    9881.23
  • BTC
    56398.2$

Remzi Uğur’un CHP’den istifası üzerine

Remzi Uğur’un CHP’den istifası üzerine
Zamanı gelip, geriye dönüp bakıldığında Kemal Atatürk’ün kurduğu CHP’yi dibe batıranlar ve buna seyirci kalan herkes bir güruh olarak anılacak ve kalacaktır..

Gündeme sessizce gelip, sessizce giden bir haber okuduk.

Haberin kahramanı dahil hiç kimse bu konunun üzerinde durmadı. Zaten CHP’den istifa etmek artık üzerinde durulacak bir konu değil. Yaşananlara bakılırsa CHP’den istifa etmemek üzerinde durulacak bir konu.

Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir yaşam sunmuş, CHP’nin tüzüğüne inanmış, maddi ve manevi olarak her şeyini ortaya koymuş olan Remzi Uğur’un partiden istifa etmesi beni şaşırttı. Bütün samimiyetim ile söylüyorum; beklemiyor, kenara çekileceğini düşünüyordum.

Bu partiye bir ömür hediye etmiş bir “partizan” olduğunu düşündüğüm “Remzi Uğur, CHP’den istifa etti” diye birkaç gün, birkaç haber sitesinde okuduk ve bitti.

İşin tuhafı kendisi de öfke kusan açıklamalar yapmadı.

“Ben yapacağımı yaptım, söyleyeceğimi söyledim. Anlayana” dercesine bir veda mektubu yazdı ve gitti.

En mantıklı eylemde bu olabilirdi, çekip gitmek; Remzi Dayı değil CHP’deki vekillerin dahi sözleri tükendi.

Tabii ki Remzi Uğur ile birlikte aynı paralelde güç birliği yaptığı saha arkadaşlarından da istifa edenler oldu, bunlardan birisi de Kadın Haklarını Koruma Derneği Aydın Şubesi Başkanı Habibe Gürer.

Habibe Gürer’i tanıyanlar bilirler “manevi babam” dediği Remzi Dayısı gibi sıkı bir partizandır. Sadece bu iki partizanın bile kendi ikna güçleri ile kazandıkları bir CHP sahaları var. Ayrıca bu iki kişiden de istifalarından sonra hiç sesleri yok, çünkü yeni partileri için aynı özveri ile çalışıyorlar, yani işleri yoğun.

* * *

Remzi Uğur’un maziyi bırakıp, dava adamı olduğunu bir kez daha kanıtlarcasına, yaşına rağmen YCHP’nin elinden kurtarıp, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ni yeniden hayata döndürme çabasına girdi.

Bu çabayı izlerken aklıma bir doğa olayı olan, tam da duruma uygun “Anafor!” kelimesi geldi. Aklıma geldi de denemez bu yaşadıklarımız tam anlamı ile bir Anafor’a benziyor!

Halk arasında çıkarcı yaklaşımlar, kolayca kazanmak ya da yağmalama gibi durumlarda kullanılan bir terimdir.

TDK’da ise…

“Girdap, karmaşık bir durum, yolsuzluk yapılarak elde edilen şey…” diye geçmekte.

1) CHP Mustafa Kemal Atatürk ruhundan uzaklaşıp, faklı bir anlayışa bürünüp YCHP diye bir isim vermek zorunda kaldığımız bir partiye dönüştü. Sosyalist bir yapıya yakın tüzüğünden uzaklaştırılıp, faşist bir yapı ve anlayış ile yeniden şekillendirildiği düşünülmekte.

Hala Atatürk’ün kurduğu parti bahanesi ile bu gemi yüzdürmeye çalışılmakta. Sorarım size bu “karmaşık durum” TDK’daki “yolsuzluk yapılarak elde edilen şey” şıklarına uyuyor mu?

2) Babam çocukluğunda Büyük Menderes Nehri’ne arkadaşları ile yüzmeye gittiklerini, nehirde büyük Girdap’lar olduğunu ve bu Girdap’lara kendilerini bırakarak döne döne eğlendiklerini anlatırdı. Okullu ablalarım bir gün Girdap’ın insanı dibe çekip bir daha su üzerine bırakmadığını söyleyip, nasıl kurtulduklarını sordular. Çok ilginç bir cevap geldi ve çocuk aklım ile ben bu cevabı kendim ile büyüttüm ve hala düsturlarımdan birisidir…

Babam “Girdap insanı döndüre döndüre dibe batırır, kendini salarsan en ucunda dipte kalırsın, girdap senin üzerinde dönmeye başlar ve çamura saplanır, boğulursun. Ama dik bir şekilde döne döne dibe inip, en dipte toprağa değdiğinde ayaklarınla hızla yere vurup kendini yukarı ittin mi, suyun üstüne çıkar yüzerek kenara çekilirsin. Girdap küçükse de bu sayede bozarsın” dedi.

Sanırım partideki durumun çözümü de gene bu kelimenin içinde barınıyor.

Çocuk aklımda ilginç bir anı olarak kalan bu bilgi, benimle birlikte büyüdükçe anlamı da büyüdü.

Yani dibe vurmadan, yukarı çıkma şansın yok!

Yaşamımızda Girdap’a ya da “Anafor” gibi bizi dibe çeken zor durumlarla karşılaşırsak, kontrolümüzü kaybetmeden en dibe inmeyi bekleyip, ayaklarımızı hızlıca dibe vurup kendimizi yukarı iteceğiz.

Bir Girdap gibi dibe çekilen partimiz ile birlikte batmamak için istifa eden bizler, zamanı gelince partimizi ortak bir güç ile hızlıca yukarı taşımayı sabır ile bekleyeceğiz.

Zamanı gelip, geriye dönüp bakıldığında Kemal Atatürk’ün kurduğu bu partiyi dibe batıranlar ve buna seyirci kalan herkes bir güruh olarak anılacak ve kalacaktır; Ayrıca…

CHP’deki bu düzeni kabul etmeyip, müdahale de etmeyen, zamanında parti tarafından davranışları yüzünden istenmeyen, CHP’li partizanlar olduklarını iddia ederek susup kenarda bekleyen bir grup var.

Ayrıca… istifalar sonucunda partide yönetimlere başkanlık yapacak kişiler bulunması zorlaştığında, CHP’de yönetim “Anafor”u yapmayı beklemekteler.

Gördüğüm bu suni CHP’liler de bir güruh olarak anılmaktan kurtulamayacak.

Sevgiyle kalın dostlar…

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!