Aydın
20 Eylül, 2024, Cuma
  • DOLAR
    33.58
  • EURO
    36.76
  • ALTIN
    2577.6
  • BIST
    9881.23
  • BTC
    56398.2$

Kurt kapanına sıkışan kumpasın işbirlikçileri…

Kurt kapanına sıkışan kumpasın işbirlikçileri…
Ülkenin dört yanına dağılan, kamu düzeni ve güvenliğini tehdit edecek, devlet işleyişini sabote eder boyutlara ulaşan “Kumpas zinciri” sürecinin sonuna çoktan gelindi..

Aksiyon-Macera-Tarih-Gizem-Dram-Trajediyle harmanlanmış, hepsi gerçek kanıtlara dayanan serimiz devam ediyor.

Mersin-Aydın hattındaki FETÖ kumpas operasyonunu kurgulayan, yer alanlar, şu an panik deryasında çırpınıyorlar. Başta, kumpas organizatörü, eski bürokrat Haldun Haşmet Aysan... Yalancı tanıklar, yalan beyanlarla tutuklanmalara yol açan, gerçek dışı deliller ve düzmece evraklarla kamu oyu ile devlet kurumlarını yanlış yönlendiren, perde gerisinde gizlenmiş ve devlet içerisinde yuvalanmış, süreç içerisinde tarafımızdan deşifre edilmiş, gölgedeki baronlar ile irili ufaklı kumpas paydaşları, artık kamu vicdanı, hukuki süreç ve devlet katında çaresiz durumdalar.

Geçen yazılarımızda, “Artık on gramlık kumpasçılardan medet umar hale geldiler” vurgusunu, bilerek yapmıştık. Fıtratlarının gereğini yapıyorlar, o yüzden atacakları adımları çözmek, çok zor değil.

Son olarak İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Erkan Karaarslan ile 34 sanığın, FETÖ bağlantılı TUSKON dosyasından, 14 Nisan tarihinde yargılanmaya başlayacakları itham ve iftirasını paylaşmış.

Aydın Şafak Gazetesi olarak ilgili haberimizde, Haşmet Bey'in gerçek dışı beyanları, hem de devlet kayıtlarıyla Avukat Emre Kılıçarslan tarafından çürütüldü.

Peki bu durum neyi gösteriyor; “ÇARESİZLİKLERİNİ...”

Şimdi o döneme geri dönelim, gizli kalmış ilişkiler ve bağlantıları kamu ve devlet yararına gözler önüne serelim.

Haşmet Aysan'ın yayınladığı gerçek dışı beyanın sahibi, Emrah Yalçın isimli bir şahıstır. Bu şahsın Sarıyer Belediyesi'nden ipe sapa gelmez olaylara karışması nedeniyle işten çıkarıldığını, ilgili haberimizde okudunuz. Ve Erkan Karaarslan da, Mersin mahkemesine özellikle bu şahsın da dinlenmesi talebini beyan etti.

Çünkü kumpas sürecinin daha iyi ortaya çıkarılması, yalan haberlerin, iddiaların kaynaklarından biri.

Aklınca Haşmet Aysan'a bizzat Kaaraslan'ın talebi üzerine ifade vereceğini söylememiş, belki aradan çorba kaparım düşüncesiyle Haşmet Bey'i kullanmış.

Be mübarek, senden korkan senin dinlenmeni kendi talep eder mi?

Ve Haşmet Bey! Sen ki kumpasına alet olmayan hakim, savcılara it kopuk dediği, siyasetçileri kullanarak adliyelerdeki atamalara kadar müdahale ettiği, bakanlara ve devletin en üst erkanına kadar ulaşmasını becerebilen, bu da ses kayıtlarıyla senin ağzından internete kadar düşmüş, delillerle sabitlenmiş biriydin.

Hatta İçişleri Bakanı için, “Boş teneke” paylaşımları yapacak kadar cesaretliydin.

Oldu mu ya, bak şimdi düştüğün hale.

10 gramlık kumpasçılardan bile medet umar hale gelmişsin.

Ne üzücü bir durum.

Hem de üç kuruş koparabilir miyiz diye, seni kullanır hale gelmişler.

Haşmet Bey!.. Emin ol tüm Türkiye'de aksiyon-macera-tarih-gizem-dram-trajedi serisi gibi izlenilen olaylar dizinde, çok tanınan biri haline geldin. Fakat nefretle tanınan, bedduayla anılan. Ne yaşattıysan onu yaşıyorsun anlayacağın.

Şimdi o dönemleri ve Haşmet Aysan-Emrah Yalçın ile ilişkini açalım isterseniz.

O fırtınalı kumpas sürecinde Emrah Yalçın, sosyal medya üzerinden attığı mesajla, Haldun Haşmet Aysan'a ulaşmıştı. Bir nevi İzmir ve Aydın medyasının, haber elemanı gibiydi. Ondan gelen gerçek dışı ihbarlar, istihbaratlar Haşmet Aysan'a akıyor, o da İzmir ve Aydın medyasına servis ediyordu.

Ben işi baştan çözdüm, bu şahısla iş yapılmaz dedim ve tek bir muhatabiyetim olmamıştır.

Çünkü bir gün Haşmet Aysan'a bir odada paraların sayıldığı görüntüleri ulaştırmış, Erkan Karaarslan ile ortaklarının para paylaşımı olarak ihbarda bulunmuştu.

Ne olduğu o zamandan açıktı.

Haşmet Aysan görüntüleri bizlere ulaştırdığında, “Yahu kardeşim. İnsan rüşvet yer, ihale paylaşımı yapar da bunu yapar, para paylaşırken görüntüye çeker de, internete kadar yükler mi?” dedim, o paranoyak ortamdan hızlıca uzaklaştım anlayacağınız.

Sonra ne mi oldu;

Haşmet Aysan ile Emrah Yalçın denen 10 gramlık kumpasçı, beraber yürümeye devam ettiler. CHP’li belediyeler hakkındaki FETÖ-PKK-DHKP-C iftiralarının yayıcısı bu şahıs, üretici ve yönlendiricisi Haşmet Aysan'dır.

Haşmet Aysan'ın FETÖ dosyası üretme ve dağıtım hattını, kısaca özetleyelim.(Gazete dağıtım bayisi YAY-SAT gibi, kumpas dağıtım bayisi mübarek.)

1- Mersin kumpas dosyasına yanında Şaban Demirtaş isimli dönemin Aydın BŞB çalışanını götürerek, FETÖ ile ilişkilerini “duyduk ettik” ifadeleriyle tutuklanmalara yol açtılar.

2- Kendi ürettiği yine gerçek dışı beyanlara dayalı FETÖ iftira ve ithamlarıyla, Aydın BŞB’ye yönelik hazırladığı dosyayı dönemin kudretli ismi olup sonradan FETÖ Borsası’nın en önde gelen isimlerden biri olduğu gerekçesiyle kızağa çekilen Okan Bato’ya, bizzat götüren isimdir. Tek delilsiz, yine kendisi tarafından üretilen gerçek dışı iddialarla, onlarca insanı, hiç vicdanı sızlamadan FETÖ suçlaması ile çoluk çocuk ailecek travmalar denizine atmıştır.

FETÖ BORSASI denen melanetin, Aydın'a kadar uzanmasına ve bir oranda etki ve eylem alanı yaratmasına yol açmıştır.

Mersin-Aydın hattındaki FETÖ kumpasının mimarlarından biri olduğu gibi, İzmir-Aydın hattındaki FETÖ Borsası olaylarının altında, gördüğünüz gibi yine Haşmet Aysan vardır.

3- Aydın'da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ayrıca yürütülüp takipsizlik verilen FETÖ dosyasında kendi perde gerisine çekilmiş, bu kez Serhan Seyhan'ı kullanmıştır. Serhan Seyhan'ın tv tv, gazete gazete gezip dile getirdiği FETÖ itham ve iftiralarının arkasında, yine Haşmet Aysan bulunmaktadır.

Delil mi?

Serhan Seyhan tüm programlarında herkese en ağır ifadelerle yüklenirken, tek bir kişinin yani Haşmet Aysan'ın adını asla kullanmamıştır.

Çünkü perde gerisinde ilişkileri sürekli olup, özellikle Denge TV programlarında açığa çıkmıştır. Eski Aydın Belediye Başkanı Hüseyin Aksu'ya söyletilen, “Erkan Karaarslan kesin FETÖ’cüydü. Afrikaya çanta çanta para taşırdı” yalanını Serhan Seyhan üzerinden Hüseyin Aksu'ya aktaran, emin olun Haşmet Aysan'dır. Çünkü o gerçek dışı beyanı vermesi için kumpas sürecinde Adem Özdemir isimli bir BŞB çalışanına telkin ve de baskılarda bulunulmuş, o ise reddetmiştir. Dosyalarda bu da mevcuttur.

Serhan Seyhan'ın ısrarlı talepleriyle Denge TV’de yaptığı son nafile çabalar, gizli ve kirli bağlantıların gün yüzüne çıkmasından başka bir şey değildir.

Çünkü Serhan Seyhan, Emin Aydın'ın konuyu her başka dosyaya getirmesinde Serhan Seyhan'ın illa Erkan Karaarslan'ı ilgilendiren konulara çekmesi, işi o yöne yıkması, son kertede Haşmet Aysan üzerinden bağlandığının kanıtıdır.

Onca program, haberler ve yazılarında Haşmet Aysan'ın adını bir kez bile geçirmeyen Serhan Seyhan, Aysan'ın düzmece Aydın FETÖ kumpasında kullandığı etki elemandır.

4- İstanbul Sarıyer de kurulan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı ve takipsizlik kararı verdiği 2017-147633 sayılı bir FETÖ soruşturma dosyasında yine perde gerisinden Haşmet Aysan çıkıyordu.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç tarafından çok sayıda olaya karışması nedeniyle işten çıkarılan Emrah Yalçın isimli şahıs, Şükrü Genç'e, Erkan Karaarslan üzerinden kurulan FETÖ kumpasının şikâyetçisidir. Onda mektup bile yazma kabiliyeti olmadığı için Haşmet Aysan tarafından dosya hazırlanıp, Emrah Yalçın tarafından savcılığa verilmiş, düzmece şikâyetler takipsizlikle sonuçlanmıştır.

Haşmet Aysan zaten yukarıda yazdıklarımın tamamını, o dönem ilişkili olduğu bizler dahil tüm basın mensuplarına, aleni şekilde anlatmış, itiraf etmiştir.

Süreç sonunda tabii ki Haşmet Aysan'dan öğrendiğimiz şekilde, onun da içinde olduğu kumpasçılara yönelik tüm hukuki süreçlerde, bilgi sahibi olarak bizler de müdahil olacağız.

Kısaca herkes, kamu vicdanı ve hukuk karşısında yaşattığını yaşayacak.

Görüldüğü üzere bir birinden bağımsız görünen Mersin'deki ana FETÖ kumpas davası ile İzmir-İstanbul-Aydın FETÖ kumpas soruşturmaları ile ihalelere yönelik çoğu da düzmece evraklar, yalancı tanıklar, gerçek dışı beyanlar üzerine kurulu olaylar hep aynı kaynaktan çıkıyor, aynı kaynağın yayması, yönlendirmesi ile oluyor.

Çok sayıda irili ufaklı ortağı bulunan kumpas dava ve soruşturmalarında hedeflenen iki ana başlık var;

1- Mezara gömmeye kalkıştıkları Erkan Karaarslan'ın üzerini bir daha çıkmaması için betonla örtme çabası

2- Kumpas mağduru Erkan Karaarslan üzerinden büyük kumpasçıların mala çökme operasyonu, orta ve küçük dereceli kumpasçıların kişi ve kurumlar üzerinde baskı kurarak, menfaat temin etme çabası. (Aralarındaki Şaban Demirtaş gibi şahsi menfaat peşinde olmayan fakat kişisel husumet nedeniyle bu işlerde yalancı tanık olarak rol alanları, menfaat temin etme girişimlerinden ayrı tutuyorum.)

Geldik sözün özüne;

Haşmet Bey!.. Sana söylüyorum, hepiniz anlayın.

Ülkenin dört yanına dağılan, kamu düzeni ve güvenliğini tehdit edecek, devlet işleyişini sabote eder boyutlara ulaşan KUMPASLAR ZİNCİRİ sürecinin sonuna çoktan geldik.

Kısa süre önce, devletimizle el el ve de “Gök girsin kızıl çıksın” yeminimizle er meydanına diktiğimiz kurt başlı savaş tuğu, çoktan burçlarınızda dalgalanıyor.

Yaranız taze, anlamak ve algılamanız biraz süreç alacak.

Kurt Kapanında çoktan sıkıştınız.

Kamu vicdanı ve hukuki süreç, çoktan sistemli şekilde çalışmaya başladı.

Haşmet Bey... Seni meydana savaş fili gibi sürenler, savaşı seni meydana sürdüklerinde kaybetmişlerdi. Bak sen bile kendini omzu kalabalık Tosun Paşa zannederken, yanından geçtiklerini bile göremediğin fırtına süvarileri hepinizi kurt kapanına sıkıştırdı. Kurt başlı savaş tuğu sizin surlarda dalgalanıyor, yazı tura onbaşı misali ne olduğunu dahi çözemediğin olayları kavramaya çalışıyorsun.

Ufkunuza küçük pencereler açayım.

Haşmet Aysan'ı devasa savaş fili gibi hesaplaşma meydanına sürenler, ürkütülen savaş filinin kendi saflarına dalmasıyla darmadağın olmuş ordular gibi çaresizce olanları seyrediyorlar.

Şimdi durumlarınızı kısaca özetleyelim, kumpas üzerinde kumpas süreçlerinin, irili ufaklı paydaşları.

Deli gömleği üzerinize geçirildi, elleriniz her yönden kelepçelendi.

Kıprayacak tek santimlik yeriniz yok.

Biz ne kadar izin verirsek o kadar nefes alabilir, biz ne kadar izin verirsek o kadar hareket edebilirsiniz.

Kamu vicdanı zaten masumların onurunu iade etti ve onların safında yer aldı.

Hukuki süreç de adım adım gelecek.

Şimdiden evinizde bol bol depresyon hapı stoklayın, uzman psikiyatristler bulun ve bildiğiniz her dilde Allah’a yalvarmaya başlayın.

NOT: Haşmet Aysan, dün EMAN firması ana odaklı ve kumpas süreci bağlantılı yazımız sonrası suç duyurusu yapacağı ilanını, kendi sosyal medya hesabından paylaşmıştır. Yapacağı suç duyurusunu hasret ve sabırsızlıkla beklediğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!