Klozet..

Her insanın dibe vuruş hikâyesi ve belirtisi farklıdır.

Bazıları dibe vuruşunu gizlemeye çalışsa da, yaptığı seçimler ve panikle aldığı kararlarla kendilerini ele verirler.

Tıpkı Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay gibi.

Atabay, kendinden önceki CHP’li Belediye Başkanı ve Meclisi’nin aldığı kararla yapılan ve göreve geldiği günden beri konuyu şahsi meselesi konumuna sokarak kanun, yasa, mahkeme kararı dinlemeden yıkmaya çalıştığı otel konusunda birkaç yalakası hariç toplum desteği bulamayınca ve en son olarak “YÜRÜTMEYİ DURDURMA” kararına rağmen kısmi bir yıkım gerçekleştirdi.

Tabi bu konuda da hukuken gereken hesabı verecektir.

İlk başlarda “Ranta Geçit Yok” sloganı ve yaratmaya çalıştığı algı ile toplumun bir kesimini kandırmayı başarmış olsa da, aradan geçen süreçte Didim halkı gördü ki, bırakın ranta geçit vermemeyi, konu yandaşlarına rant sağlamak olunca belediyenin bile soyulmasına göz yumduğu iddialara ayyuka çıktı.. Hal böyle olunca, toplumda Atabay’a karşı tepkiler çoğaldı, siyaseten destek verenler, vicdanını dinleyince desteklerini çektiler.

Bu gün yediği hurmaların yarın tırmalamasını hafifletmek adına bulduğu tek çare, Didim dışından “Taklacı güvercin” kıvamında, kalemlerini düdük yapıp, parayı veren için çalan poşetçi gazetecicikler getirtip, belediye basın bölümünün başına oturtarak ve doğruları yazanlara karşı aldıkları para ölçüsünde karşı cevap vermelerini ummak oldu.

Kendi eşlerini, çocuklarını belediyelere yerleştiren, şehrin merkezi yerlerinde büfeler alan, belediyelere meslekleriyle alakası olmayan mallar satan bu gurubun, mesleklerinin gereği olan “Topluma doğruları bildirmek” görevini yapmalarını beklemek, son günlerin moda sözü ile genelev emekçisinden çocuk beklemek gibi bir şey olurdu.

Didim’e sadece yazları denize girmek için, bir de Didim Belediyesi’ni söğüşlemek için gelen bu muhteremler, aldıkları görevi hakkıyla yerine getirmek adına ilk günden salya sümük sağa sola saldırmaya başladılar.

Atabay adına işin acı tarafı, bunlardan birinin köşesinin adı “KLOZET”

Sen kalk koskoca belediye başkanı ol ve yazdıklarını KLOZET’le ifade edebilen birine muhtaç ol.

İşte başta belirttiğimiz dibe vuruşun vücut bulmuş hali bu olsa gerek.

Konunun merak edilen bir diğer yönü de, Didim’de var olan iki tane Gazeteciler Cemiyetinin bu ithal gazeteciler hakkında alacakları tutum. Kendi üyeleri Aydın’ın diğer ilçelerine gidip, oraların iç siyasetine karışmaz, aileleri için iş istemez, kendileri için maddi menfaat sağlamaz iken, kendi ilçelerine dışarıdan para ile getirilen ithal gazetecilerden emir ve talimat almak durumunda kalmalarına bakalım ne tepki verecekler?

Duyumlarımıza göre, şimdiden belediye adına yerel gazetelere talimatlar vermeye başlamışlar.

Bize göre olması gereken, iki cemiyet başkanının ortak tepki koyarak, kalemlerini satanlardan medet uman belediye başkanı ile ilgili haberlere, ilgili kişiler geldikleri yere dönene kadar ambargo uygulamalarıdır..

Didim’i her alanda rezalet, skandal ve ahlaksızlık haberleri ile rezil eden zihniyetin gittiği gün, “DİDİM’İN KURTULUŞU” olarak kutlanmalıdır.

Saygılarımızla…

AYDIN ŞAFAK