Kendi kurudukları tuzağa düştüler..

TVDEN’in canikosu Emin Aydın, şahsıma rest çekti, aldık kabul ettik.

Orada da rahat durmadı aslında.

Geçen haftadan bu yana, Hüseyin Sarıçiçek isimli bir konukları olduğunu, İzmir FETÖ Borsası’nı konuşacaklarını ilan etmişlerdi. Hatta geçen hafta çıkardıkları İzmirli gazetecilere adeta kumpas tipi sorular sordular. Erkan Karaarslan’ın hiçbir yerinde olmadığı dosyaya, adamı bulaştırmaya kalktılar.

Konukları ‘Tanımıyoruz, bilgimiz yok, adını bile duymadık’ deyince, ben de bakalım bu haftaki programı bekleyelim dedim.

Durup durup bir gün kala, bana programa katıl çağrısı yaptılar. Yahu mübarekler… İzmir’den konuk çağırmışsınız, bir hafta yaygara koparmışsınız, ben bir gün kala mı aklınıza geldim? Adamı tanımam görmem. Yüzünü görmüşlüğüm yok, oturup çay içmişliğim yok.

Bir de patavatsızlığım tutacak, ‘Hüseyin Bey… Emin Bey ve abisi bir zamanlar FETÖ’nün medyadaki ana muharebe silahı Cihan Haber Ajansın’da çalışmışlardı’ diyeceğim, belki adam kalkıp gidecek.

Dertleri başkaydı, kendi kurudukları tuzağa düştüler. Program konukları FETÖ’nün içine devlet tarafından sızdırılmış, örgütün içini dışını bilen bir isimdi. Ondan da Erkan Karaarslan aleyhine yalan da olsa bir beyan alır mıyız telaşındaydılar.  O da olmamış belli ki. Emin Aydın’ın, düşmüş alt dudağından anladım.

Her halde, ‘Eyvah ben ne yaptım?’ telaşında… Çünkü hiçbir konuğundan istediği yalan beyanı alamayınca, kendi kafesini kendisi kapattı. Son kozunu da oynadı, şapkadan ne tavşan ne kuş ne civciv çıkaramadı…

Hadi başlayın Servet Töz ile birlikte sitelerinizde, gazetelerinizde 9 sütuna manşet yayına. TV’nizde de, alt yazılar geçin; ‘Metin Can bu Salı Keriz Masası’nda…’ diye..

Kaçan namerttir dediysek kaçan namerttir…

Bak aşağıda konuşacağımız konulardan, küçük bir demet…

Tane tane anlattım… Hepsi ile yüzleşeceksiniz, hepsini yüz yüze konuşacağız çünkü…

YALAN MAKİNESİNİ ÇATLATIR BUNLAR

Erkan Karaarslan Fetö Belediyeler İmamı dediler, dedirttiler yalan çıktı.

Erkan Karaarslan Litera dosyasında var dediler, yalan çıktı.

Erkan Karaarslan’ı İzmir Fetö Borsası’na bulaştırmaya kalktılar, yalan çıktı.

Erkan Karaarslan Afrika’ya gider, Fetö’ye çanta çanta para götürürdü dediler, külliyen yalan çıktı.

Bana alkolik göndermesi yaptılar, o da yalan çıktı.

SAMPAŞ Erkan Kararaarslana 1 milyon rüşvet mukabili para yatırdı diyorsunuz, o da kanunen yalan. SAMPAŞ Erkan Karaarslan’dan coğrafi bilgi ve yerel yönetimler bilgileri satın alıyor. Karşılığında faturalı-vergili ücretini ödüyor.

Erkan Karaarslan şuna buna para yatırdı bu rüşvettir diyorsunuz. Kanunen o da yalan. Kanun telif hakkı diyor.

Ve daha ispatlayacağım niceleri…

Be ne dediğini bilmezler!... Kanunu çıkaran kim? AK Parti hükümetleri. Onların yasal dediğine siz nasıl rüşvet diyorsunuz? İş sizin dediğiniz gibi olsa, AK Partili Belediyelerde tutuklanmadık adam kalmaz ya…

Aaaa, ne kadar ayıp. Sen 20 yıllık iktidara laf mı söylüyorsunuz şimdi…

Be mübarekler… Ne yalanlarınız bitiyor, ne gıybetleriniz…

Oksijensiz yaşıyor, yalansız yaşayamıyorsunuz…

Yalan makineleri sizi görse, ‘Pirlerimiz geliyor’ deyip ayağa kalkarlar…

Emin ol Emin, A Haber sizin yanınızda Doğrucu Davut…

CESARETLERİ BU KADAR

Aydın BŞB 17-25 Aralık sonrası belediyeye FETÖ yayın organlarını aldı diyorsunuz. Bank Asya’ya para yatırdı diye insanlar hapse girdi, işinden atıldı vurgusu yapıyorsunuz. Aydın BŞB’ye nasıl işlem yapılmaz diye soruyorsunuz.

E bunları da sorun o zaman…

Dönemin MHP Nazilli Belediye Başkanı, sonrasında Cumhur İttifakı ortak Adayı, günümüzün MHP Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık, belediyeye zaman gazetesi ve diğer FETÖ yayın organlarını almaktan ve benzeri eylemlerden yargılandı. İkinci davada  beraat.. Ve hüküm kesinleşti. Peki sizin işlem yapmamakla suçladığınız Savcı, elinde kesinleşmiş emsal karar varken Aydın BŞB hakkında nasıl işlem yapacaktı? O kadar delikanlıydınız, ‘MHP’li Cumhur İttifakı Adayı Haluk Alıcık nasıl beraat eder’ diye, mahkemeye hesap soracaktınız…

Alın bu da haberi;

http://www.aydinsafak.com/haluk-alicik-beraat-etti-h3437.htm

https://www.sesgazetesi.com.tr/haber/2816256/haluk-alicika-beraat

Yetmez mi… Bank Asya’da 16 yıl yönetim kurulu üyeliği yapan kişi SPK, (Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı)’na atandı. FETÖ’yü ziyaret eden kim varsa ya bakan ya vekil ya bürokrat oldu. Size göre herkes FETÖ’cü ama bunlar değil öyle mi?

Bir de ekranlarda, ‘Bunları yazacak bizim gibi cesaretli başka gazeteci yok’ diyorsunuz.

Emin misiniz? Son kararınız mı?

Peki Erkan Karaarslan’ın beraat haberini gazetelerinizde niye yazamadınız?  Neredeyse nasıl beraat eder diye hüngür hüngür ağlayacaktınız. Ekranda birkaç saniyelik süre içine beraat haberini geçiştirdikten sonra yine FETÖ Belediyeler İmamı olarak bilinen yalanına devam etmekte, hiçbir sakınca görmediniz…

Asfalt diyorsunuz, Küre diyorsunuz, Sampaş diyorsunuz, Eman diyorsunuz, sadece kapağı açıp, hemen kapatıyorsunuz. Elinizde ne varsa, açtığınız o kapakları kapatmayacak, konuşacaksınız. Millete gel gel mi yapıyorsunuz? Yoksa yemlemeye mi çalışıyorsunuz? Aç kapa aç kapa fermuar mı bu? Prostat olsalar, lafı Erkan Karaarslan’a getiriyorlar…

Asil konulardan, asli sorunlardan kaçırıyorlar. Niye ki? Açsanıza EMAN’ı!... Neden sürekli etrafından dolanıyorsunuz? Açın EMAN’I çağırın Haşmet İle Levent’i…

Nasıl fıtrata sahip olduğunuzu, siz eylem ve söylemlerinizle kendiniz ispat ettiniz, kime rest çekiyorsunuz. Hadi sallanman gördük restinizi, verin Metin Can geliyor diye ilanlarınızı…

GEÇ GELEN ADALET

Aydın’ın bunca sorunu var iken alıp dönüp Erkan Karaarslan’a saran zihniyet sahipleri, memleket adına bildiğiniz külliyen zarar. Islak yere otursalar, Erkan Karaarslan su dökmüştür diyorlar. Tam bir ruh hastalığına sahipler.  Bu şehirde sanki dertler, kederler bitmiş, her şey toz pembe, Kriz Masası dedikleri bohçacı programlarında tekine dokunmuyorlar. Çünkü öyle talimat almışlar. Tutturmuşlar bir yalan rüzgarı, öyle gidiyorlar…

Özellikle Servet Töz, her lafın başı, ‘Geç gelen adalet, adalet değildir’ diyor.

Peki size soralım o zaman Sayın Servet Beyefendi;

Erkan Karaarslan iki yalancı tanık beyanı bir düzmece istihbarat bilgi notu ile 6 yıl yargılandı. 64 dava sürdü, yaklaşık iki yıl hücrelerde kaldı. Hem de tek delilsiz hem de kumpas olduğu tüm devlet organlarınca ispatlanmasına rağmen.

Senin adalet anlayışında bunu sorgulamak yok mu?

‘Kimler, neden bu kumpası kurdu’ sorusunu tartışma cesaretinden mahrum musun yoksa işine mi gelmiyor?

Yetmedi, dört yıl önceki şikayet nedeniyle beraat eder etmez, ardından yine tutuklandı. Senin adalet anlayışında dört yıl sonra bu ne tesadüftür diye sormak yok mu?

Sen şu soyadını değiştir, Nalıncı Keseri yap… Nasılsa adalet dahil her şeyi kendi işine geldiği, kendi kafanda kurduğun gibi yorumluyorsun…

Velhasıl kelam Eminciğim, işte sizinle sizin kendinizi soktuğunuz kendi kafesinizde tartışacağımız, konuşacağımız konulardan, ‘Bir Demet Yasemen’ derledim…

Toparlanın, geliyorum… Yok öyle boş elle rest çekip sonra, ‘Efendim biz çağırmıştık da, gelmemişti de, ondan oynamıyoruz da’ bahanelerine sığınmak…

Bir kere kuraldır; Konuklar TV’cilerin çağırdığı anda orada olmaz, TV’ler konukların ne zaman gelebileceğini sorar. Ona göre program duyurusu yapar. Emir eri mi var karşınızda bir gün kala kendi kafanıza göre davet çıkarmak?  Emir erin miyiz sizin yalan makinesine dönmüş TV dediğiniz hurdanızda…

Kaç defa söyleyeceğiz Keriz Masası’nı Cimbılları… Halkı afyonlama uzmanları…. Restinizi de gördük, Salı günü oradayız. Kimse bir yere kaçmayacak….