Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz gün açıkladığı dövize endeksli TL mevduatı sistemine ilişkin, "Ne yazık ki iktidar hala başarısızlıkları başkasına yüklemekle, başarıya da kendi aldıkları kararlarda görmektedirler. Ama faturayı bu millet ödüyor. Zararı ve faturayı millet ödüyor. Kardan menfaatleri varsa onları endişeye sevk edebiliyor. Dövizdeki durum normal bir gidişat yok. Yüzde 60'lık bir dalgalanmayı hiç bir ekonomi kaldıramaz. Daha düne kadar Nass var denildi, şimdi yüksek kuru adını faiz koymayıp destek dediler ama paradan para kazanmayı insanlara vermek neyle izah edilebilir Faizin adını değiştirmekle bunun hükmü değişmez" diye konuştu.
Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bugünlerde gittiğimiz ilçeler, şehirler değişiyor ama öncelikli konular hiç değişmiyor; hayat pahalılığı, işsizlik, yüksek enflasyon, geçim sıkıntısı ve daha da üzüntü vericisi öngörülemezlik. İnşallah Saadet Partisi iktidarında bu öngörülemez günleri birlikte aşacak. Türkiye'nin sağlıklı, kararlı ve kendinden emin bir şekilde yola devam edeceği günleri birlikte tesis edeceğiz. Bugün zam mı yapılacak, döviz ne olacak, yatırımlar hangi hale gelecek, işsizliğin çözülmesi konusunda hangi kararlar alınacak maalesef kimse bilmiyor. 20 yıl sonra dönüp dolaşıp geldiğimiz noktada 2001 krizi günlerinin ve aynı gündemlerin adeta 2021 yılında tekerrür ettiğine şahit oluyoruz.”
“İktidar kanadının yaptığı her açıklama ve aldığı her karar sonrasında herkes birbirine şaşkınlıkla şu iki soruyu soruyor. E, ne oldu ve arkasından da tamam da ne olacak şimdi? İktidarın politika ve karar değişiklikleri arasındaki açı farkı hep 180 derece. Ne hikmetse ülkemizde ne kadar problem ve eksiklik varsa bu, ya muhalefetin ya da dış güçlerin suçu. Kendileri çok masumlar ve başarılar ise sadece kendilerine ait.”
“Ne hikmetse ülkemizde ne kadar problem ve eksiklik varsa bu ya muhalefetin ya da dış güçlerin suçu. Kendileri çok masumlar ve başarılar ise sadece kendilerine ait. Erdoğan rezervler yükselirken ben Başbakan'dım, benim dönemimde bu başarıyı yakaladık. Ama erirken ben yoktum, Cumhurbaşkanı’ydım diyor. Buna iyi espri mi desek kötü espri mi desek bilemiyorum.”
“Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildiğinde dolar 2,15’di. Başkanlık sistemine geçtiğimizde dolar 4,60 kuruştu. Hangi rakama göre başarıyı belirleyelim, siz karar verin? 2014 öncesi mi, 2014-2018 arası mı, 2018 sonrası mı, 2020 mi, yoksa şu 3-4 günlük dönem mi? Ne yazık ki iktidar başarısızlıkları başkalarına yüklemekte, başarıyı da sadece kendi aldıkları kararlarda görmektedir ama zararı ve faturayı daime millete ödetiyor.”
“Daha düne kadar faiz düşecek, nass var denildi, talimatlarla faiz indirildi. Şimdi yüksek kur farkını bahane ederek adını faiz koymayıp destek diye isimlendirerek paradan para kazanma imkanını vermek ne ile izah edilebilir. Hani nass vardı? Birileri dolar yükselirken de düşerken de kâr ederken milletimiz hem yükselirken hem düşerken zarar etmeye devam ediyor. Bütün yanlışları bir kenara koyarsak en büyük kötülük milletin psikolojisinin bozulması, insanımızın dengesinin kaybolmasıdır maalesef. Şu açık şekilde görülüyor ki bu kararları alanlar ve bu kararların alınacağından haberdar olan bir avuç insan kâr ediyor. Bu korkunç bir şey. Maalesef çoka çok gelir, azdan çok gider. Bugünkü mantık budur. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan anlayıştır bu.”
“Nass ne oldu? Bu devlet destekli çifte faizin hükmü nedir? İktidardan bu sorunun cevabını vermesini istiyorum. Bu açıklanan model başarılı olmazsa; ortaya çıkacak mağduriyeti kim ödeyecek? Zenginin parası garanti altına alınıyor, kârı teminat altına alınıyor ama bu; milletten alınan vergilerinden karşılanacak. Sürekli fakirden zengine kaynak aktarması yapılıyor, buna nasıl teşebbüs ediyorsunuz anlayamıyorum.”
“Döviz indi peki zamlar ne olacak, onlar da inecek mi? Diyarbakır’da oksijen makinesi ile yaşayan astım ve bronşit hastası iki yaşındaki Yunus Emre evladımızın evinin elektriği, borcu ödenemediği için kesiliyor ve bu yavrumuz hayatını kaybediyor maalesef. Bu vebalin altında ezilirsiniz. Kocaeli'de 6 yıl evvel yolda bulduğu 20 bin lirayı götürüp dönemin belediye başkanına teslim eden temizlik işçisi Celal Serçe, geçtiğimiz günlerde geçim sıkıntısı nedeniyle intihar etti… Bunun vebalini kim ödeyecek. Bir anne 3 aylık bebeğinin yanında kendisini asarak intihar ediyor. 13 yaşındaki bir kızımız babasının yanında karnımı doyurmak için fazla su içiyorum diyor. Siz itibardan tasarruf etmezken işte vatandaşımız bunları yaşıyor.”
Okunma sayısı: 4.932
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.