Kadıköylü, gitti - gidiyor..

Antik çağlarda kahinler yurdu ve denize açılanların dua ettiği kutsal mekânlardan biri olan kadim Didim kentini “Tayland Seks Turizm Merkezine” çeviren çeteleşmiş yapı, fena panikte. Ne mal varlıklarının hesabını verebiliyorlar ne de başta imar cinayetlerinin, ihale dümenlerinin, sapkınlıklarının...

“Didim'in belediye başkanı da benim, hakimi de, savcısı da, komutanı da” diye böbür böbür gezinen itirafçı ve tescilli seks kasetçisi Atabay isimli, nam-ı diğer ve de kendi tabiriyle Kadıköylü, sus pus...

Hani bizleri mahkemeye verecektiniz?

Hani medya denen pespaye tayfanıza çarşaf çarşaf hakkımızda haberler yaptırıyordunuz?

Hani rant çetesi vardı?

Hani bunlar kumpastı?

Artık bilboardlara kamu kesesinden milyonlarca lira harcayıp astırdıkları rant çetesi masalını da kimse yemiyor. Devlet içindeki iş birlikçileri de gevrek erik dalları gibi birer birer budanmaya başladı, süreç daha da devam edecek.

Şimdi sizlere Didim'i haraca bağlayan, her türlü gayri ahlâkilik ve gayri yasallığın, bildiğiniz kamu gücüyle yağma düzeni kuran bu çeteleşmiş yapının, önce belediye şeması ve hangi yöntemlerle nasıl yüzlerce milyon rüşveti iç ettiklerini açıklayacağız.

Emin olun gık diyemezler. Hepsinin HTS kayıtları, kendileri ve yakınlarının mal varlıları ve banka hesap harekettlerini talep ettiğimizde, gık bile diyemeyecekler. Kaldı ki bunlar devlette öyle vatan evlatlarına çarpıldılar ki ne para ne pul ne siyasi güç ne eş dost-ahbap ilişkisi, kepazeliklerini sümenaltı edemiyorlar.

Küçük bir örnek;

Bir müfettiş mal varlıklarını sorguluyor, hepsi sus pus...

Diğer bir Müfettişimiz de, rüşvet çarkının ana kaynağı olan imar dosyaları üzerinde çalışıyor. Bizden duymuş olmayın da suçların ve kepazeliklerin boyutlarını gördükçe, neredeyse saçını başını yolacaklar.

O kadar fütursuzca suçlara bulaşmışlar, rüşvet, sapkınlık, zulüm çarkı kurmuşlar ki, dillere destan olacaklar. Emin olun suç ve şehircilik cinayetleri açısından, dünya tarihine geçecek skandallar, müfettişler tarafından tek tek bulundu, bulunuyor.

Tabii ki bu güne kadar bu çetenin icra ve imza yetkisine sahip tescilli aşk adamı Kadıköylü'yü korumak için, tüm suça yönelik eylemleri ve de ihbarları sümenaltı eden devletteki iş birlikçileri de bulunuyor.

Onlar da hesabını verecek.

Hele hele bazıları Aydın Valiliği, İçişleri ve Çevre Şehircilik Bakanlığı'na bile ya yanlış bilgiler vermişler, ya dosyaları saklayıp sümenaltı etmişler.

Adli kolları da var çetenin. Onları da yazacağız. İster adli, ister mülki, ister siyasi bu pisliğe bulaşan, bütün bir kentin resmen çeteleşmiş bir yapı tarafından ele geçirilmesine şahsi menfaat karşılığı sessiz kalan, hatta çanak tutan kim varsa halka ve hukuka deşifre edeceğiz.

Kamuoyu tarafından hepsi isim isim öğrenilecek ve lanetlenilecek.

Demek siz devletin milleti korumak için verdiği yetkiyi milleti ezen ve soyan çeteleşmiş yapıyla iş birliği yapmak ve buradan şahsi menfaat temin etmek için kullanacaksınız, herkes de buna susacak ha...

Valla bunların çok güvendiği Albayları bile az daha rütbeleri sökülecekken işi emeklilikle zor kurtardı. Hele 30 Ağustos sonrası o şerefli elbisenin korumasından bir sıyrılsın da, mümtaz şahsiyetle ilgili fikri takibimiz devam edecek.

Honolulu değil burası Aydın efendiler. Efeler diyarında zeybek oynanır, sirtaki değil... Emin olun bu defa öyle çarpıldılar ki sahip oldukları makamlar, mevkiler, ünvanlar, servetler, medyaları, hiç biri kurtaramayacak.

PKK-FETÖ gibi kamu kurumlarını basıp, polislere hakaret, tehdit, darp girişimde bulunacak kadar ipten kazıktan kurtulmuş bu eşkıya bozmalarını, öyle günler bekliyor ki ibretlik olacaklar.

Zaten Kaymakamlık binası baskınına katılanlara baktığınızda, çeteyi çok kolay çözüyorsunuz. Garnizon Komutanı orada. Bunların rüşvet çarkı içinde yasa dışı şekilde yüzlerce milyonluk vurgun içinde yer alan iş insanı kılıklılar orada. Kadıköylü ve beraberindeki eşkiya bozmalarını Kaymakamlık baskını facia düzeyinde suça yönelik eylem olmasına rağmen tutuklatmayanlar, gözaltına aldırmayanlar, yanında polis ile sağlık kontrolü ve ifade almaya götürülmesi gerekirken onu başıboş bırakanlar, onlara da bu talimatları verenler, hepsi tek tek deşifre ettiler kendilerini.

Gülmeyin yazdıklarımıza…

Bu çetenin üyelerinden ve Kaymakamlık baskınına da katılan Naci Şenses denen “Hazine arazileri talancısı” kamu malını sahte evraklarla gasp ediyor. Bizim de yayınlarımızla evrakta sahtecilik ile bu gaspı yaptığı tespit edilip Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yargılanması için adli kurumlara suç duyurusu yapılıyor.

Bizim Didim Savcılığı ne yapıyor?

İki ila dört yıl arası sadece evrakta sahtecilikten yargılanması gerekirken takipsizlik kararı veriyor. Hem de istinaf yolu kapalı.

Bir daha uyaralım..

Çok güvendiğiniz Garnizon Komutanı Kıdemli Albay posta eri muamelesine tabi tutulup resmen “ya emekli ol, ya ondan da olacaksın” diye kapı önüne konuldu. Bu işte bu pisliklere bulaşanların bir mübaşir kadar hükmü kalmayacağını da göreceksiniz.

ÇETENİN BELEDİYE ÖRGÜTLENMESİ VE GÖREV DAĞILIMI

Mülki ve Adli açıdan hem devletimize hem milletimize hizmet olması, aynı zamanda kamuoyunun bilgilenmesi açısından Didim Turizm Kentini bildiğiniz haraca bağlayan çetenin Belediye örgütlenmesi ile yöntemlerini deşifre edelim. Bu çark nasıl dönüyor, daha önce açıkladığımız şeytan çemberini bir kez daha kamuoyu ve hukuka hatırlatalım.

Özellikle 2018 - 2021 yılları arası tam bir imar katliamı ve bu katliama dayalı yüzlerce milyonluk rüşvet döngüsü kurulur. İmar ve iskâna aykırı yapılar, ayıplı mallara rüşvet karşılığı göz yumulur ve bu artık normal bir prosedür haline gelir. Bildiğiniz bu çete, hak görmüş kendinde her ahlâksızlık ve kanunsuzluğu...

Peki rüşvet çarkı nasıl işler?

Her bir imar ve iskâna aykırı yapı için rüşvet tutarı belirlenir. Müteahhitlerin ödeyeceği rüşvet, YapıDenetim Firmaları üzerinden Emine Öznur Gündoğdu'nun eşine, hem de kendi bürosunda takdim edilir. O da parayı Jetgillerin Emine’ye, Jetgillerin Emine de Kadıköylü Atabay'a iletir. Bu durum ise Didim kamuoyunda konuşulan konuların başında geliyor. 

Bu harami düzeni içerisinde yer alan herkes, konumuna, sağladığı korumaya, sümenaltı ettiği dosyalara yani makam ve önem sırasına göre ederince sebeplenir.

Hani tarihimizde, “Selam verdim rüşvet değildir deyü almadılar” sözü var ya, işte tüm Didim o hale getirilir.

Bu zincirin diğer halkaları olan cinsel sapkınlıklar, ihaleye ve edimin ifasına fesatlar, kasten adam öldürmeye yol açmalar, aklınıza gelen yasa ve dinlerde suç ve de günah kabul edilen ne varsa, onları da siz ekleyin bu güruhun dosyalarına...

Bu arada unutmadan, Maliye-Hazine Bakanlığı ve Gelirler İdaresi Başkanlığı, siz de toplanın hemen buraya.

Bunların rüşvet çarkı içinde felaket vergi kaçakçılığı da var.

Rakamlar afaki...

İddialara göre, 300 bin Euro’luk yani Türk Lirası ile iki bazen üç milyonluk lüks villaların bedelleri, Didim Belediyesi tarafından çok cüz-i gösteriliyor. Milyonlarca liralık lüks yapılar 50 bin TL gibi gösterilip, sadece üç bin lira vergi ödeniyor.Oysa gerçeğin yarısı bile değer gösterilse, en az 80 bin lira kamuya yani devlete vergi ödemeleri gerek.

Düşük rayiç bedel göster, karşılığında müteahhit tayfası ve belediye işbirlikçileri açıktan milyonları bölüşsün.

Evet Aziz Türk Milletinin güzel insanları.

Kutlu Türk Devletinin namuslu vatan evlatları.

Şimdi bu Didim'i bildiğiniz haraca bağlayıp, tavuk döner gibi kesen çetenin üyelerini, tek tek ve de isim isim yazıyoruz. Bunların HTS kayıtları, kendileri ve yakınları üzerindeki açıklanamayan mal varlığı artışları, banka hesap hareketleri, bunları araştırdığınızda, zaten tüm gerçekler kendiliğinden ortaya çıkacak.

Başta kim olabilir?

Kadıköylü Atabay...

İmzam yok masalı kurtarmaz seni birader kurtarmaz.

Zaten Çevre - Şehircilik Bakanlığı ayrı ekip gönderip olay yerinde tek tek tespitleri yaptırdığı an, han-ı yağma düzeniniz ve rüşvet çarkınız hemen ortaya çıkacak.

Başlayalım mı Kadıköylü'nün merkezine oturtulduğu çetenin belediyedeki isimleri ve işleyişine... Merkezine oturtulduğu dedim, çünkü siyasi, devlet - medya ve mafya ayağı olmasa, bu şahıs İş - Kur’da anca vasıfsız eleman olarak tescillenir.

Kadıköylü’nün belediye içinde örgütlediği çete üyelerini tek tek sayalım mi kardeşlerim...

1- Zeynel Şener - Başkan Yardımcısı,

2- İsmail Akpınar - Yapı Kontrol Müdürü,

3- Gazi Keklik - İnşaat Mühendisi,

4- Kenan Güdül - İnşaat Mühendisi,

5- Fırat Ekmen,

6- Kemal Karakaplan - İnşaat Mühendisi,

7-Serkan Karadağ - İnşaat Mühendisi,

8- Gökhan Kutucu - İnşaat Mühendisi,

9- Ufuk Beşoğlu - İnşaat Mühendisi,

10- Tekin Güneş,

Bu liste, ahtapot gibi devlet, yargı ve siyasete de uzanmış çetenin, Belediye Yapı Kontrol Birimi kanalından çalışan isimlerinden oluşuyor.

Görevleri, imara aykırı imzaladıkları seviye tespiti ve rüşvet karşılığı imar kirliliği, yapı tatil zaptları, yapı denetim seviye tespitlerini tezgâhını yürütmek.

Sırada çetenin belediyedeki imar birimi örgütlenmesi var.

1- Emine Öznur Gündoğdu - İmardan Sorumlu Başkan Yardımcısı,

2- Oğuz Karakadılar - İmar Müdürü,

3- Engin Kaya – Mühendis,

4- Hüseyin Tüter – Mühendis,

5- Çağlar Uzun,

6- Gökhan Çetinel,

7- Onur Günindi,

8- Umut Beşoğlu…

Çetenin bu kolu, imara aykırı yapı kullanma izin belgesi ve yine imara aykırı yapı inşaat ruhsatlarını, rüşvet karşılığı düzenlemekle görevli. Öyle ki iki katlı yerlere beş kat imar izni verilmesini mi ararsınız, hazine arazilerine yapılan inşaatlara ruhsat verilmesini mi ararsınız, mevcut arazilerin konumundan kot alınmaması gerekirken arazinin doğal halini bozup kot oluşturarak yine rüşvet karşılığı fazladan imar hakkı vermelerini mi ararsınız, ne ararsanız var bunlarda.

Bizim yaptığımız araştırmalarda 2018 - 2021 yılları arasında bu üç kâğıtlarla Kadıköylü'nün liderliğini yaptığı çetenin vurduğu rüşvet miktarı, en az 120 milyon lira.

En az diyorum, çünkü bu bizlerin yaptığı yüzeysel araştırma.

Acaba Çevre Şehircilik Bakanlığı tek tek yerinde tespit ederse, binlerce yapıdan kimbilir kaç yüz milyon vurulduğunu ortaya çıkarmaz mı sizce?

Çevre Şehircilik İl Müdürü Taha Al'ı saymıyorum.

O cezalı, tek ayak üzerinde durmaya devam edecek.

Çünkü Taha Bey, Valilik - İçişleri Bakanlığı - Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan kurumuna gönderilen usulsüz iş ve işlemlem evraklarının ya hepsini sümenaltı edip sallamış ya uykuya yatırmış.

Valla Bakanlık olayları irdeledikçe infial büyüyor Tahacım haberin olsun.

Albay gibi sen de pek kalıcı değilsin o koltukta.

Malum bu işin ilk kurbanı, ADÜ Genel Sekreter Vekili olmuştu.

Ardından Albay, sıra haliyle bu çeteye kim bulaşıksa, hepsine teker teker gelecek.

Aziz Türk Milleti...

Bu çete pisliklerini gizlemek için biliyorsunuz bir “Rant çetesi” yalanı ortaya atmıştı.

Asıl rant çetelerinin kendileri olduğunu, bakın nasıl ispatlıyoruz. O yalan beyanları için bile kamu kaynaklarından 1 milyon 200 bin lira harcamışlar.

Şimdi takdiri sizlere bırakıyoruz...

Bu arada çete üyelerine bir tavsiyemiz daha var.

Bol bol antidepresan stoklayın... Gelen öyle böyle değil...

Sizin Kadıköylü zaten Gitti-Gidiyor.com'a kaydedildi.

Bu kadar pislik ve dosyayı temizleyecek detarjan icat edilmedi daha.

Küçük bir sır daha verelim, aman haa sakın kimseye söylemeyin.

Çetenin kilit isimlerinden Jetgillerin Emine yani Belediye Başkan Yardımcısı Emine Öznur Gündoğdu ile Kutucu Gökhan müfettişlere kendileri ve yakınlarının mal varlıklarını açıklayamıyorlar. Banka hesap hareketlerini de MASAK vasıtasıyla istedik mi, dadından yenmez gari...

Şu yazdığımız liste var ya, sadece onlar değil ileride yazacaklarımız, devlet içindeki ahtapotun kolları dahil, hiç biri açıklayamayacak. Devlet gücünü tüm bir şehri soymak ve ezmek için kullanan kim varsa, Zeybek yatağında Sirtaki oynamaya tevessül ettiği için, hem hukuk hem kamu vicdanı önünde hesabını verecek.

En iyisi neyim diye değil neydim - ne olacağım diye düşünün...

NOT: Bu eşkiya bozmaları hakkında çekeceğimiz serinin adı, “Kadıköylüflix”... Netflix halt etmiş bunların yanında. Demleyin çayınızı, patlatın mısırlarınızı, izleyin nasıl ibretlik olacak bu eşkiya bozmaları. Sırada daha neler var neler...

Aydın Şafak Gazetesi’ni takip etmeye devam edin..