İLLEGAL BAŞKAN SUÇLAMASI

Sağlık-Sen Aydın Şubesi’nin “şaibeli” seçimi yapıldı. Başkanlığa yeniden A. Baki Karaer seçildi.

Seçimin ardından bir basın açıklaması yapan Memur-Sen Nazilli Şubesi Başkanı Hasan Gürbüz, A. Baki Karaer’in başkanlığını “İllegal Başkan” sözleriyle eleştirdi.

A. Baki Karaer’in, yeniden başkan seçilebilmek için sadece kendine oy vereceğini düşündüğü kişileri yasa ve yönetmeliklere aykırı biçimde delege yazdırdığı iddiasını yenileyen Memur-Sen Nazilli Şubesi Başkanı Hasan Gürbüz, delege seçimlerinin duyuru yapılmadan gerçekleştiğini ve yasallığı tartışmalı delegelerin katıldığı genel kurulda da A. Baki Karaer’in “hileli” bir şekilde başkan seçildiğini söyledi.

Hasan Gürbüz, yaptığı basın açıklamasında, “14.09.2014 tarihinde Sağlık-Sen 4. olağan kongresini gerçekleştirdi. Bu seçim delege seçim ilanından başlayarak sonuna kadar bir çok hukuksuzluk içermektedir. Adeta yangından mal kaçırır gibi bir seçim süreci yaşanmıştır” dedi.

Aydın Sağlık-Sen seçim sürecinde; 4688 sendikalar kanunu, 6356 sayılı kanun, 298 sayılı seçim kanunu ve Sağlık-Sen ana tüzüğünün herkesin gözü önünde hiçe sayılarak, ayaklar altında adeta paspas yapıldığını iddia eden Hasan Gürbüz, bu iddialarına madde madde şöyle açıklık getirdi:

BASIN AÇIKLAMASI ŞÖYLE:

1) Seçim yönetmeliği derki delege adaylarının tespiti için tüm işyerlerinin ilan panolarına herkesin görebileceği yere delege müracaat ilanının yapmakla yükümlüdür. İlanın en az 3 gün ilan panolarında bulunması gerekir. Evet değerli üye arkadaşlarımız ve değerli basın mensupları bu 6.7.8. Ağustos tarihlerinde gözlerimiz tüm ilan panolarında bu ilanı aradı. Ama maalesef bu ilan bütün üyelerden kasıtlı saklandı. O tarihlerde gece yarılarına kadar kendilerinin güvendiği insanların ayaklarına kadar giderek delege müracaatı alındı. Tabi ki demokratik hakkını kullanmak isteyebilecek diğer üyelerin bundan haberi bile olmadı. Evet en önemli hukuksuzluk yangından mal kaçırır gibi hiç kimseye haber vermeden hiçbir ilan panosuna asmadan seçim en basit  olaylar da cep telefonuna mesaj atanlar bu hususta hiç kimseye haber vermediler.

2) İkinci en önemli hukuksuzluk yine seçim yönetmeliğindeki delege olmak için müracaat eden delege adaylarının ilan panosunda 7 gün süreyle asılı kalması gerekir. Çünkü üyeler kimi delege olarak seçmeleri gerektiğine nasıl karar verecekler. Delege aday listesi asılsın ki ismi görsün kimlere oy vereceğine karar versin. Nerde Baki Karaer nerde demokrasi yan yana gelmeleri zor tabiî ki.

3) Başka bir hukuksuzluk daha bir delege listesinde yaklaşık 30 karı koca delege olarak seçilebilir mi? Tabii ki olur. Her şey şeffaf göz önünde olsaydı, hiç itirazımız olmazdı. Bu kadar şeffaflıktan uzak olunca sorguluyor insan. Örneğin yönetimden Muhterem Başkaya ailesinden 5 kişi, Hasan Akköprü ailesinde 3 kişi, Baki Karaer ailesinden 2 kişi, Erdem Özcan 2 kişi, Bayram Keskin 2 kişi yönetim,denetleme, disiplindeki tüm eşleri sağlıkçı olan herkesin delege olması acaba dedirtiyor insana.

4) Başka bir hukuksuzlukta şu delege ilanı  ilan tahtalarına asılmadığı halde asılmış gibi askıya asma ve askıda indirme tutanaklarının tutulduğu hakkında ciddi duyumlarımız olmuştur. Kurumların bütün güvenlik kameraları gösterecek ki ilgili şahıslar o ilanları asmadılar. Her şey kağıt üzerinde.

5) Delege aday listesinde dikkat çeken başka önemli bir husus Atatürk Devlet Hastanesin de delegelerin neredeyse tamamı Atatürk Devlet Hastanesi Röntgen servisinden. İnsan sormadan edemiyor. Yaklaşık 350 kişinin üye olduğu bir hastaneden 30 kişiden doğal delegelerle beraber neredeyse 15 delege nasıl çıkar. Gerçekten araştırmaya değer bir konu. Ayrıca 4688 sayılı kanunun 10. Maddesi der ki, mali tablolar delegelere seçim tarihinden en az 15 gün öncesinde tüm delegelere yazılı veya internet aracılığı ile gönderilir. Ayrıca internet sitesinde ilan eder. Delegelerin hiçbir yerde ilanı yapılmadığı için onları bilmiyor. Doğal delege olan birkaç arkadaşla görüştük asla bize böyle bir şey gönderilmediğini söylediler. Her gün internet sitesini takip ettik orada da göremedik. Şeffaflık demiştik ya işte bu da şeffaflık (!) örneği olsa gerek.

6) Duyumlarımıza göre delege listelerinde yeni memurların ya da ilimize yeni gelmiş personellerden ağırlık oluşturmuş. Kanaat oluşması açısından belirtmek istedim.

7) Yönetim kurulu dün yayınlandı. Yönetim 2 değişiklikle yoluna devam edecek gibi gözüküyor. Ancak bu yönetim kurulunda Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Kamu Hastaneleri Birliğinden herhangi bir temsilcinin olmaması garip değimli.

8) Sonuç olarak şeffaflıktan uzak kendi üyesine bile güvenmeyen hukuksuz bir şekilde seçimlerin sonuçlanmasının sebebi bu yönetim illegaldir. Bu başkan illegal bir başkandır.

9) Bilinmelidir ki bunun adı vesayet sistemidir. Ben varsam her şey tamam ben yoksam her şey eksik anlayışıdır. Bu anlayışın ülkemize, sendikamıza ve sendika üyelerimize vereceği hiç bir şey kalmamıştır.

10) Bilinmelidir ki Sağlık-Sen üyesi olaylardan bi haber tepkisiz ve umursamaz değildir. Haklarını hukuki olarak aramak için yüzlerce kişi imza toplamış ve mahkeme işlemlerini başlatmıştır. Sağlık-Sen itibarının ayaklar altına alınmaması için elinden geleni yapmaya hazır Sağlık-Sen gönüllüler ordusu her türlü hukuki mücadeleyi sürdürmektedir. Sağlık-Sen Baki sen olmasın. Sağlık-Sen sağlık çalışanların sendikasıdır. Asla bu değişmeyecektir.

11) Soruyorum size seçimleri bir ay önce ilan panolarına ilan edecektiniz sizi engelleyen birileri mi vardı. Yoksa o iş yerinde sendikanızın ilan panosu mu yoktu. Ayrıca bu ilan panolarında delege aday listesini bir hafta (yedi gün) ilan edilmesi zorunlu iken. Birilerimi  sizi engelledi.

12) Çok yakında mahkemeden bu hukuksuzluğa dur demesini bekliyoruz. Hiç kimse kanunlardan daha üstün değildir.  

Sonuç olarak bir olağan genel kurul yapılıyor. Genel kurula ne siyaset cephesi ne bürokrasi cephesinden kimsenin katılmadığı görülmüştür. Bu gösteriyor ki illegal başkan sendikanın itibarını yok etmiştir.