Aydın
25 Kasım, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    33.58
  • EURO
    36.76
  • ALTIN
    2577.6
  • BIST
    9881.23
  • BTC
    56398.2$

“İbretlik olacaksınız...”

“İbretlik olacaksınız...”
Haşmet Bey, siz farkında değilsiniz ama süreç şu anda sizler açısından, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, evrakta sahtecilik, yalan beyan” ve pek çok diğer suçları kapsayacak şekilde ilerliyor. Nasıl masum insanları “FETÖ imamı” diye yaftaladıysanız, siz de “Organize Kumpas Çetesinin Lideri ve İmamı” olarak hem yargı önünde, hem kamu vicdanında ettiklerinizi çekeceksiniz.

Mersin-Aydın hattındaki FETÖ Kumpası dahil, Aydın-İzmir-İstanbul’da pek çok kumpasın fikir babası Haldun Haşmet Aysan, yazdıklarımızın tek bir tanesine yanıt veremedi.

Kumpasın kimler tarafından nasıl plânlandığını, hangi yöntemlerle uygulamaya geçirildiğini, süreci ortaya koyduk, kamuoyu nasıl bir oyuna getirildiğini fark etti. Devlet kurumları ve yargı organları kumpası çökertti. Haşmet Aysan'ın ise kara propaganda yürüten etki elemanı ve medya-siyaset-devlet işbirlikçileri-iş dünyası arasındaki ilişkileri sağlayan kumpas organizatörü olduğunu, çoktan sorguladı-kavradı-kabullendi. Haşmet Bey delilleriyle, devlet kayıtlarıyla ortaya koyduğumuz gerçekleri kabullenmek ve itirafta bulunmak yerine, hala bizleri tehdit ve hakarete devam ediyor.

Kendisini muhatap dahi kabul etmiyor, “Savcılık makamı orada, buyrunuz şikâyetlerinizi yapınız, orada hem adalet hem de kamuoyu önünde hesaplaşalım” çağrısı yapıyoruz ama nerdeeee...

Sonuçta devlet tüm kurumlarıyla araştırmalarını yaptı, mülkiye müfettişleri tevdi raporu ile “Erkan Karaarslan ve diğer isimlerin tutuklanmasına yol açan araştırma raporu düzmece, deliller sahte, tanıklar yalancı ve beyanlar yalan” dedi, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

Yalancı tanıklık ve yalan beyanları ile FETÖ ile hiç ilişkisi bulunmayan insanların tutuklanmasına, ailelerinin, sevdiklerinin, çevrelerinin adeta sosyal soykırıma uğratılmasında başrol oynayan Haşmet Aysan-Şaban Demirtaş ikilisi başta, nedamet getirenler hariç, hepsi hesabını verecek. Nazilerin yargılandığı Nürnberg Mahkemelerinde olduğu gibi, sıra sıra, dizi dizi işledikleri sosyal soykırımın sonuçlarına katlanacaklar.

Haşmet Bey, siz farkında değilsiniz ama süreç şu anda sizler açısından, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, evrakta sahtecilik, yalan beyan” ve pek çok diğer suçları kapsayacak şekilde ilerliyor. Nasıl masum insanları “FETÖ imamı” diye yaftaladıysanız, siz de “Organize Kumpas Çetesinin Lideri ve İmamı” olarak hem yargı önünde, hem kamu vicdanında ettiklerinizi çekeceksiniz.

İFTİRADAN SABIKALI HAŞMET BEY’İN BİTMEK BİLMEZ MARİFETLERİ ADETA KUMPAS VE İFTİRA YOLUYLA SOSYAL SOYKIRIM MÜHENDİSLİĞİNİ NASIL YAPIYOR?

Bakın şimdi sizlere Haşmet Aysan isimli, kendisini eski bürokrat, eski danışman olarak tanıtan kişinin aslında ne olduğunu, yargı kararları ve hakkında medyaya yansıyıp, yalanlayamadığı haberlerle, devletin dengesini, ülkenin psikolojisini bozan aslında nasıl bir yağlı kara olduğunu kanıtlıyoruz.

Önce youtube’deki, kumpasına alet olmayan hakim-savcıları nasıl “it-kopuk” diye tanmladığı, yargı kurumlarından nasıl istediğini yaptırabilecek mahkeme heyetleri oluşturma çalışmaları yaptığı, bu konuda siyasetçileri bile kullanmaya çalıştığı kendi ses kayıtlarını tekrar hatırlatalım; (Lingleri tıklayınız..)

https://www.youtube.com/watch?v=dbupscq_JUQ

https://www.youtube.com/watch?v=iv4bRJguz9Q

Haşmet Bey, bak burada ne buldum.

Yine kumpaslarına alet olmayan “it-kopuk” dediğin hakim savcıları, bu kez de “FETÖ’cü olmakla suçlamışsın; http://www.gazetegercek.net/aydin-savcilarina-da-iftira-atti-2926yy.htm

Allah Allah... Sende harbiden mangal gibi yürek varmış.

Hakim-Savcıları FETÖ’cülükle suçlaman yetmemiş gibi bir de, “Sabrımız taştı” sözleriyle tehdit etmişsin. Hayran oldum sendeki yüreğe. Sen ki İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu için dahi, “Boş teneke” diyecek kadar yürek yemiş adamdın.

Ne oldu sana ne oldu böyle, beni bir türlü Savcılık makamına şikâyet edemiyorsun.

Yarabbi!.. Haşmet Aysan ne kadar bereketli bir kulunmuş. Adını yazsan gani gani haberleri çıkıyor. Gökten taş değil, Haşmet Aysan haberleri yağıyor. Bak bir tane daha buldum Haşmet Bey. Her zaman olduğu gibi hem iftiradan ceza almışsın, hem de Çevre Şehircilik Bakanlığı, senin mesleğini yapmanı yasaklamış. Hayırdır orada neler karıştırmıştın. https://www.muhabirgazetesi.com/guncel/hasmet-aysana-ust-uste-yargi-tokadi/843

Vallahi Kara Sakalın gizli hazinesi gibisiniz Haşmet Bey.

Sandığa ulaşmak için çukuru kazdıkça, bakın neler çıkıyor neler.

ERZURUMLU HİKAYESİ

Eski bürokratların en eskisi, danışmanların en danışmanı, iftiradan sabıkalı, ne kadar sorunlu olay var, organizatör olarak altından çıkan, maşallah dediği buzağı anca üç gün yaşayan, bastığı toprak üç saatte kuruyan Sayın Haşmet Bey. Paylaşımlarında sorularımıza, yazdıklarımıza, yalan beyanlarını yargı ve devlet organları belgeleriyle ortaya dökmemize rağmen, neden cevap veremiyor, sadece hakaret ve tehditlerde bulunuyorsun.

Son yazında demişsin ya, “topuğumu aşmayacak olana cevap vermem, tetikçi gazeteci” falan filan. Biz senin gibi gocıman biri değiliz. Anca dört yıllık gazetecilik okulunu bitirdik. Sınıf ve İngilizce öğretmenliği yeterliliğimiz var. Yalçın Yıldırım ve devreleri gibi ustaların yanında hasbel kader bu mesleği öğrenip, hak ve halk yolunda icra etmeye çalışan fani bir kuluz.

Yalnız seninle aramızdaki durum, Erzurumlu hikâyesine döndü.

Yüz kilo üzeri bir kabadayı, Erzurum'a gider, namını yürütmek için papaz olacağı bir delikanlı arar. Çay ocağında oturan ufak tefek birini görür, ona sorar; “Buranın en kabadayısı kim?” O da cevap verir; “Naha şu karşıdaki.”

Yüz kiloluk kabadayı bir bakar ki, ufak tefek Erzurumlunun gösterdiği adam zebellah gibi, tırsar. Çay ocağındaki ufak tefek Erzurumlu ona der ki; “Burada herkes ondan korkar, o da benden...”

İşte seninle benim içinde bulunduğumuz duygusal atmosfer bu galiba Haşmet Bey.

Emin ol ki, devletin, siyasetin, medyanın, iş dünyasının her katına uzanan senin gibi iri kıyım birinin, halkın gözünde düştüğü durum bizleri derinden yaralıyor.

Son olarak kamuoyunda bir benzetme yapılmaya başlanmış; “İş boks maçına döndü. Ama Haşmet Aysan kum torbası rolünde.”

Sen bu durumlara düşecek insan mıydın Haşmet Bey?

Senden çok şey istemiyoruz. Tüm yazılarımızı alıp, koltuğunun altında dosyalarla adliye yollarını tutup, bizleri şikâyet etmen ve de sosyal medya hesabından bunu paylaşman. Zaten elinde tek kalan şey, sosyal medyan.

Gerçekler ortaya çıktıkça senin ne olduğunu anlayan medya, olduğu gibi tersine döndü. Emin ol hakkındaki yargı süreci başladığında, manşet manşet haberlerini yapmak için bekliyorlar. Bu da yüzleşmen gereken başka bir gerçek ve ne yaşattıysan aynısını yaşayacağının şimdiden ilanı.

Haşmet Bey, sözün sonunda şunu bil ki, yalancı tanıklar, yalan beyanlar, iftiralar ve kara propaganda yoluyla yaptığınız Sosyal Soykırım ve diğer suçlarınızdan dolayı kamu vicdanında mahkum edildiniz. Süreç sonunda yargı önünde de hepiniz dizileceksiniz. Hele sen, “Suç İşlmek İçin Çete Oluşturmak amacıyla” kurulan organizasyonun, bir numarası olarak hesap vereceksin. Hem yargıya, hem kamu vicdanına.

Altını çiziyorum, “İbretlik olacaksınız...”

Acilen de hakkımızda yapacağın, suç duyurularını bekliyorum.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!