Ergun Poyraz neden Kuşadası Belediyesi’ne saldırıyor?

Bu Ergun Poyraz denen müptezel var ya, iki kelimeyi yan yana getirmekten aciz kendine yazar süsü veren mezarlık bekçisi zat bilinsin ki kime saldırıyorsa menfaati için bunu yapıyordur.

Zaman zaman benim de eleştirdiğim Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’i korumak bizim üstümüze vazife değil ancak mezarlık bekçisi yazar Ergun Poyraz son günlerde ipe sapa gelmez iddialarla Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e saldırmaya başlayınca kendimizi tutamadık.

İşin özü şu;

Kuşadası Belediyesi'nin düzenlediği kitap fuarında Aydın'da ikamet ettiği için, Adeta Kuşadası Belediyesi’nden rol çalarak kendine organizatör imajı veren, her yazara belli bir gün imza günü verildiği halde “ben gün filan anlaman, sürekli standa kalacağım” diye tutturan, bizim sığır çobanı üstüne üstlük Kuşadası Belediyesi'nin ikramlarını da para ile halka satmaya kalkışınca bu olay başkan Başkan Günel'in kulağına gidiyor. Haksızlığa, hukuksuzluğa asla tahammülü olmayan başkan da derhal gereğini yaparak sığır çobanını kitap fuarı standından uzaklaştırıyor.

Sonra da kendisine yazar bile diyemediğimiz mezarlık bekçisi Ergun Poyraz başlıyor Kuşadası Belediyesi’ne, Başkan Ömer Günel’e ve sevilen Başkan Yardımcısı Yusuf Atak başta olmak üzere bazı bürokratlara sosyal medya hesabından ipe sapa gelmez iddialar ortaya atarak saldırmaya.

Gördüğümüz o ki abdestinden şüphesi olmayan Ömer Günel, habis ur gibi her bünyeyi tehtid eden, yeri gelir Cumhurbaşkanı ailesine en iğrenç iftiraları atan, yeri gelir CHP'li belediye başkanları ve CHP milletvekillerine en ağır şekilde hakaret eden ve bunların sonunda da bu işlerden nemalanmaya çalışan şantajcı, kumpasçı, birilerinin maşası olan Ergun Poyraz’a prim vermeyince o da gözü dönmüş boğa gibi saldırıyor.

Bu saldırıya da birilerinin dur demesi gerekiyor.

Ustaca bir FETÖ kumpası olduğu anlaşılan operasyonda adı geçen Kuşadası’nın sevilen sayılan ve tecrübeli bürokratı Yusuf Atak'a bile saldıran sığır çobanı, halbuki o operasyon sonucu yargılanlarının tamamı beraat ettiği ve beraat kararı Yargıtay’da onaylandığı halde bunun üzerinden durmadan çamur atıyor.

FETÖ suçlaması ile 11 ay tutuklu kalan Başkan Yardımcısı Erdoğan Uyan’a Alevi kimliğinden dolayı çamur atıldığı ortaya çıktığı bilinirken, hatta Erdoğan Uyan'a devlet tazminat ödemeye mahkûm olduğu halde sığır çobanı bu olayı dahi kendi çıkarları doğrultusunda manüple etmeye çalışıyor.

Ergun Poyraz denen müptezel bunu kendine meslek edinmiş biridir, yazdıklarının hiç biri doğru değildir. Kendini yazar diye tanıtır, bunu da para sızdırmak yapar.

Yeri gelir küfürler tehditler de savurur.

Bu evrim mağduru, imalat hatası birinden alçaklık ve ahlâksızlık dahil her tür şeyi görebilirsiniz.

Be şeref yoksunu... Be haysiyet kelimesinin anlamını bilmez, işi gücü Cumhurbaşkanı dahil kafasına estiğinde insanların analarına, kızlarına, eşlerine kadar dil uzatan insan müsfettesi.

Hayırdır sendeki bu cesaret nedir? Kuşadası Belediyesi prim vermedi diye yazarlık kisvesi altında saçma sapan iddialar ortaya atıp insanların kafasını karıştırmaktan utanmışyor musun? Seni sığır mı emzirdi bunu meslek zannetmişsin.

Şimdi bu yazar kılıklı soytarının ne mal olduğunu bir kez daha kamuoyuna anlatalım:

Bu şahıs 32 yaşına kadar hayvan bakıcısı.

Kart patlıcan gibi morardıktan sonra, bir bakmışsınız yazar diye piyasaya salınmış. Eski JİTEM mensupları tarafından kullanılan, bir kaçık...

Bunun yaptığı alçaklıklara, sığırcık kuşu kadar beyni olan zaten kalkışmaz.

Sonra bu tımarhaneye ya da hayvan barınağına atılması gereken canlı türünü, yazar zannedip hapse attılar. Tüm yazarlık camiası için utanç günü... Bazen ODA TV ya da başka medya kuruluşları, bu bildiğiniz deli gömleği giydirilip hayvan barınağında zaptı gereken şahsa yazı yazdırıyor, program yaptırıyorlar. Belli ki onların zekâ seviyesi, bu tek hücreli canlı türünden de düşük.

Bu evrim mağduru tek hücreli canlı ne iş yapar, onu halkımıza anlatalım.

Eskiden JİTEM içerisinde bir grup, Erdoğan ailesinin seceresi dahil piyasaya süreceği kitapları, bu beyni kısa devre yapmış dingili kırık üzerinden piyasaya sürerdi.

Sonra bunu yazar zannedip, ceza evine attılar.

Mektup yazmaktan bile aciz, 32 yaşına kadar tezek temizleyen totoş kılıklıyı, insanlık tarihindeki tüm yazarlara hakaret edercesine hapis cezası verdiler.

Bu müptezel daha sonra, yazar kılıfıyla şantajcılığa başladı.

Önüne gelene sövmeler, şantajlar, ne ararsanız vardı bu mikroptan daha mikrop, genetiği tespit edilemeyen tek hücreli evrim mağdurunda.

En son Koçarlı'da şantaj yaptığı kişiler kafa göz daldılar, kafaya aldığı darbeler sonucu zaten tek hücreli beyninde o hücre de öldü. Şu anda buzluk balığı gibi gözlerle, Zombi misali aval aval pozlar veriyor. Hesapta yeni kitap çıkarmış, onun reklâmını yapıyor. O kese kâğıdını inceleyin, internetten aşırıp aşırıp indirdiği saçma sapan zırvalardan ibarettir.

Bu şahıs bir zamanlar, “İsa'nın çocukları” başlıklı kitap yazacağım diye bas bas bağırıyordu.

Gel zaman git zaman, ortada kitap yok.

Meğer Aydın BŞB BaşkanıÖzlem Hanım’a ile o dönemki Danışmanı Erkan Karaarslan’a şantaj yapıyormuş. Ankara'ya gitmiş, destek istemiş, reklâm desteği verelim demişler, vatandaş bulunmaz tek hücreli canlı ya, 600 bin lirada ısrar etmiş.

Gel zaman git zaman arkadaş zktr çekilip bürodan atıldıktan sonra başkalarına yazmaya başladı. Sonra bazı aklıevveller de bunu bir matah zannedip Çakırbeyli kahvesinde pazarlığa oturdular.

Galiba şantaj yapıp para sızdıracak birilerini bulamamış, hırsını şimdilerde Kuşadası Belediyesi Başkanı Ömer Günel ve bürokratlarından çıkarmaya kalkmış...

Cami duvarına işese daha iyiydi bu müptezel...

İyi ki yazarımız Metin Can senin Kuşadası Kitap Fuarına gittiğini duymamış.

Vallahi eline mefafon alıp seni orda rezil ederdi.