Ergün Poyraz FETÖ'ye nasıl hizmet etti

Aydın Şafak Gazetesi'ndeki haberimizde Ergün Poyraz'ın gerçek yüzünü ve FETO ile ilişkisini açıklayacağımızı duyurmuştuk.

26 Temmuz 2023 tarihinde Kuşadası'nda gerçekleştirdiğimiz Aydın Gündemi Özel.programinda Devlet içerisinden ulaştığımız bilgilere dayanarak Ergün Poyraz'ın şahsi çıkar karşılığı FETO. ile olan ilişkisini ortaya koyduk.

Peki Ergün Poyraz hangi yıllarda FETO  için hangi operasyonda FETO'nun hangi üst düzey ismi emrinde çalışmıştı.

Yıl 1990 1992 arası..

Ergün Poyraz'a Adana ve Hatay illerinde misyonerlik faaliyetleri üzerinde çalışma emri veriliyor. Emri veren kişi Emniyet İstihbarat Şubede görevli daha sonra FETO'nün celladı olarak isimlendirilen hükümlü polis şefi Ali Fuat Yilmazer.

Ergün Poyraz üzerinden1990 - 1992 yılları arasında toplanan bilgiler FETO hükümlüsü Emniyet Müdürü Ali Fuat Yilmazer tarafından arşivleniyor.

Fakat o dönem bilerek kullanılmıyor. İlerleyen süreç için bekletiliyor.

Tam 12 yıl sonra 2004 yılında  bekletilen bu çalışma kitap haline getiriliyor. FETO Ergün Poyraz üzerinden kitabın yayınlanmasını sağlıyor.

İş bununla da sınırlı kalmıyor.

Ergün Poyraz Hristiyanlık ve Musevilik üzerine özellikle hakaret ve aşağılayıcı şekilde açıklamada bulunuyor.

Hem de ardı ardına. Hatta bu dinleri aşağıdaki yüzünden mahkemelik.oluyor fakat dinler arası çatışmayı körükleyen açıklama ve tavırları devam ediyor.

Kamuoyunda Yahudilik ve Hristiyanlık aleyhine algı oluşturuluyor.

Bu kaostan düzen kurmak için Ergün Poyraz üzerinden hazırlanan çatışma ortamı planın ilk adımı olarak başarıya ulaşıyor.

Nasıl mı?

Ergün Poyraz'ın üzerinden basılan dinler arası çatışmayı hedefleyen "misyonerler arasında altı ay" başlıklı kitabı ile sonrasındaki kaos tetikleyici konuşmalarını takip eden süreçte Trabzon'da Rahip Santaro cinayeti Malatya'daki üç misyonerin katledildigi Zirve Yayinevi baskını çeşitli yerlerde kilise ve havralara baskınlar gerçekleşiyor.

Sonrasında ise Türkiye'de radikal.milliyetcilik ve radikal İslam yükseliyor algısı yaratılarak buna karşı ılımlı işlemin desteklenmesi gerekliliği buna da en uygun kişinin Fetullah Gülen olduğu bilincaltlarına kaziniyor.

Sonrasında Türkiye içinde kamu oyu ve yurt dışında Avrupa ve ABD kamuoylarını  plana destek sağlanması için Milletler Arası Dialog söylemi pompalaniyor.

Bu işin ana aktörü olarak Fetullah Gülen Türkiye ve Dünya'ya tanıtılıyor.

Hatırladınız değil mi o günleri.

Süreç burada da bitmiyor. Yurt içinde ve dışında büyük destek sağlanan FETO yapılanması devlet içinde devleti ele geçirmek için hakim kılınıyor.

İşi şöyle özetleyebiliriz..

Ana strateji Türkiye'ye ve Türk Devletine hakim.olma.

Yöntem kaostan düzen kurma.

Taktiksel.operasyon dinler arası çatışmayı körükleme. 

Operasyona uygun aparat Ergün Poyraz.

Kaosa yönelik çatışma ortamı hazırlama aracı Ergün Poyraz üzerinden yayınlanan Misyonerler arasında altı ay kitabi ve kitap sonrası Poyraz'ın dinleri aşağılayıcı üslup ve konuşmaları.

Kamuoyunda infial yaratılması ardından misyonerler ve ibadethanelere yönelik saldırılar.

Operasyonun son aşaması Dinler Arası çatışmaya karşılıklar dinler arası diyalog söylemiyle Fetullah Gülşen'in yurt içi ve dışında pazarlanması.

Yurtiçi ve dışı kamuoyu tarafından da sempatiyle bakılır hale getirilen Fetullah Gülen örgütlenmesi üzerinden Yurt dışı emperyal devletlerin desteğiyle Türk Devlet Kadrolarının ele geçirilmesi ve de Türk Devlet yapılanmasının  kurum ve kurallar üzerinden değil Feullah Gülen üzerinden tek elden yönetilen uydu devlete dönüştürülmesi.

İşte 15 Temmuz'a giden aslı süreç ve bu süreçte Ergün Poyraz'ın FETO emrinde üstlendiği görev buydu.

Demek ki Ergün Poyraz bir vatansever değil şahsi menfaat için her türlü odak ve kişiyle iş tutabilecek bir figürmüş.

Önümüzdeki süreçte Ergün Poyraz'ın Deniz Baykal'a ikinci kaset komplosundaki rolü, bunun CHP, SIYASET VE REJIM uzerine etkileri sürecini paylaşmaya devam edeceğiz.