Doları da Kadıköylü düşürmüştü..

Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, nam-ı diğer (kendisine kendi taktığı isimle) Kadıköylü gibi bir değerin kıymetini bilmiyoruz ya, dünya bizi kınıyor bu yüzden.

Arkadaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun CHP'li kirli belediyelerin insan içine çıkamayacağı açıklamaları sonrası, arkasında kamuoyu desteği göstermek için, Belediye çalışanlarını bir yemekte toplamış.

Garibanlar ne yapsın, ekmek davası. Kuzu kuzu gitmişler, paşa paşa alkışlamışlar Kadıköylüyü. Yoksa işlerinden olup, ailecek rezil kepaze mi olsunlar, hele bu devirde.

Bizim Kadıköylü metazori topladığı gariban emekçileri görünce, coşmuş da coşmuş. Gazlı içecekleri fazla kaçırdığından olsa gerek, gaza gelip bayağı bir uçmuş. “Sen neymişsin be abiiii!” modunda bir konuşması var, akıllara ziyan.

Konuştukça coşuyor, coştukta uçuyor.

Bir dahaki kasette, yumoş vaziyetlerinde olduğu bayanlara, “Ben köylüyüm, Kadıköylüyüm” vecizesi yerine, “Ben Coşanım, coştukça uçanım” demesini tavsiye ediyoruz.

Kadıköylü’nün konuşmasını izledim, gözleri dolar düşürmüş maliye balkanı gibi çakmak çakmak ışıldıyor. Ondan önce Didim'de CHP olmadığından giriyor, Kayseri-Talas’da CHP’li Belediye Başkanları toplantısında kendisinin kahraman gibi karşılandığını, projelerinin dillere destan olduğundan falan bahsediyor.

Hızını alamıyor bas gaza mirim bas gaza hikayesi, daha en az 12 yıl koltukta kalacağını ilan ediyor.

La Havle Vela Kuvvete İlla Billa Aliyyül Azim!..

Güzel kardeşim hangi projen var ki oradaki Mansur Yavaş - Ekrem İmamoğlu gibi hem ailevi, hem siyasi, hem devlet terbiyesi açısından ahlaki vasıfları dünyada haber konusu olan dev markalar işi gücü bırakıp senin ağzına baksın.

Ne anlattın ki onlara?

Kendi evinde grup zinası yapıp, kasede aldırıp, sonrasında montaj kürtaj, sondaj diye dava açıp, dava açtığın mahkemede, “Evvveeet.. E benim evimdi. Eşim de biliyor. Kutlama yapıyorduk. Kutlama yaparken de yumoş hallerinde şapırdaştığımız bayana, ‘Ben köylüyüm. Kadıköylüyüm” diye vecizeler dizip, tüm gayri ahlakiliği itiraf ettiğini mi?

Bu rezalet sırasında, adı “Kadrajcı Ali”ye çıkan bir belediye meclis üyesine çekim yaptırdığını mı?

Yoksa Söke Sulh Ceza Mahkemesi’nce, “Toplu tecavüz iddasıyla Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanman gerektiği” hususuna atıfta bulunulmasını mı?

Velev ki onları unuttun, üç defa bilirkişi raporu ile ihaleye fesat ve oteline ait su faturalarını sildirildiğini, 12 savcı elinde top gibi dosyanın oradan oraya gezidirildiğini anlataydın bari...

Hadi o da duygu yüklü anına geldi, vergi kaçakçılığının devletçe tescil edilmesini tane tane izah edeydin.

İmar-iskana aykırı ruhsatlar üzerinden, kaç yüz milyon liralar döndüğünü, çevrendekilerin nasıl bir anda afaki servet sahibi olduklarını unutmasaydın.

Sadece seçimlerdeki rakibinin listesinde diye husumet güttüğün meclis üyesinin hiç bir kanuni karar olmadan yerini yıkmaya kalkıştığını, bunu yaparken de işçiler için güvenlik önlemi almadığınızdan dolayı yıkıntılar altında kalan Levent Bakay isimli garibanın öldüğünü, mahkemede birinci dereceden ölüme sebebiyetten yargılandığını açıklamadın mı?

Pandemi sırasında kapalı olması gereken içkili mekanı açtırıp, alem yaparken karıştığın kavgayı mı unuttun be mübarek...

Masada ailem dediğin kişinin, kendi bayan belediye başkan yardımcısı ile, senin işlerini yüksek yargıda takip eden çantacının olmasını şöyle dobra dobra anlataydın.

Olayların gerçekleştiği gece, “Yürüyün önce Kaymakamlık Konutu, sonra oteli basacağız. Bundan sonra kanun da biziz, devlette biziz, adalette biziz?” dediğini de gerine gerine açıklasaydın kürsüden.

Bir daha soruyorum;

Neyi anlattın hemşerim neyi!..

Çevrendekilere sille tokat nasıl giriştiğini, görevli polislere, Kaymakama yönelttiğin tehdit ve hakaretleri mi?

Ama çok takdir ettiğim, sanatsever bir yönün var, bari onları anlatsaydın.

Hani, “Heykelini dikeceğim” diye söz verdiğin eski sevgililerinden birine verdiğin sözü tutup, Altınkum'un göbeğine Medusa ayağına yatıp onun heykelini diktirmen.

Sonra sayende ahalimiz, testisli balık heykeliyle tanıştı. Biz balıkları yassı canlılar falan zannederken, bildiğiniz erkek fallosuna benzediğini, Kadıköylü vasıtasıyla öğrendik. Didim'i temsilen bir balık heykeli yaptırmış ki azizim, dillere destan. Sanat tarihi baş yapıtlarından olmaya aday. Balık diye diktikleri, sanki dağda yetişen, yassı kafalı uzun oranlı yer mantarı. Bir de pullarını ararken, testisleriyle tanıştı millet.

Kadıköylü’nün dünya belediyecilik tarihine geçen, kitaplarda okutulması gereken bu böyyük icraatları, haberlere dahi konu olmuştur.

Hangi birini yazalım kardeşim?

Şahıs Didim’de kendi cumhuriyetini kurmuş, devletini ilan etmiş, devlet-siyaset-medya-iş dünyasında yuvalanmış yozlaşıklar, şahsa sultan muamelesi yapıyor. Şahsın “Kadıköylü Sultanlığı” diye kendi bayrağını dikip, para bastırıp, hutbe okutturmadığı kalmış.

Emin olun Didim’de oluşturulan devasa yolsuzluk ve rüşvet çarkından beslenen yozlaşıklar başta, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile şahsa kefil. Akıl tutulması, cinnet hali.

Sayın Kılıçdaroğlu?

Bu şahsın neresine kefilsiniz, biz pek anlayamadık.

Böyle biriyle, dünya markası olmuş diğer belediye başkanlarını aynı çatı altında nasıl barındırıyorsunuz, halk bir anlam veremiyor.

Cuhurbaşkanı olursanız, Kadıköylüyü de Saraya danışman alırsınız artık. Malum ondaki bu kadar üstün meziyetler ve ahlaki yüksek erdemler, öyle kolay kolay bulunmuyor.

Yazıklar olsun sizlerin siyasi anlayışınıza…

Kasedi var diye vekillerini partiden atarlar, küfretti diye ilçe başkanlarını kovalarlar. Kadıköylü ve hamisi Akif Hamzaçebi'nin kasetleri, resimleri her türlü ahvali çıkar, onlara tık diyemezler, tek kelam edemezler.

Bunlarda korkunuz nedir Sayın Kılıçdaroğlu?

Derin devlet desem, bunlardan anca serin devlet olur.

Kamu oyu destekleri var desem, gören ardına bakmadan kaçıyor.

Akif Hamzaçebi dediğiniz şahıs değil mi ki İstanbul BŞB adayı olamadı diye tam seçim önü Parti Genel Sekreterliği’nden istifa edip, seçimi sabote etmeye kalkışan?

Partinin kapısından bile sokmamanız gerekenleri, diğer vatansever belediye başkanlarınızla aynı kefeye koymaktan hicap duymadınız mı?

Yarınlarda bu irinler patladığında, çoluk çocuğunuza, torunlarınıza bu kefaleti mi miras bırakacaksınız?

İşin kötüsü Kadıköylü yüz buldukça çıtayı yükseltiyor.

İki dönem daha koltukta kalacağını ilan etmiş. Eee önümüzdeki 2 yılı da eklerseniz, 12 yıl daha bu koltuk benim diyor.

Babandan mı miras birader?

Allah ile pazarlık mı yaptın ki kendine ömür biçiyorsun?

İnsan yaşamı bir varmış bir yokmuş misalidir. Kimin ne kadar yaşayacağını sadece yaradan bilir. Hepimiz etten, kemikten bir organizmayız sonuçta. Hastalığı var, kazası var, durduk yerde başına iş alıp cezaevine girmek var, insan başına gelebilecek her şey var?

Titanikte batan milyarderler de sonsuza kadar yaşayacaklarını sanıyordu, yaradan hepsini aldı götürdü. Tanrı Kral firavunlar yaşamamış ebediyyen, sen Allah ile pazarlığa mı oturdun ki her şeye süre biçiyorsun?

Sayın Kılıçdaroğlu!..

Yüz veriseniz Kadıköylüye, böyle emrivaki yapar partiye.

Be Allahın fani kulu. Partinin üst organları yok mu?

Genel Başkanın yok mu ki hepsini hiçe sayar kendini şimdiden iki dönem daha belediye başkanı ilan edersin?

Yoldaşınız İYİ Parti yedek lastik mi kendi adaylarıyla seçime gitmesinler.

Didim'in demografik yapısında Kürtler, Aleviler yok mu ki onların adına da ahkam kesersin? CHP’nin vatansever tabanı ve Didimliler koyun mu ki sen adaysın diye gidip kuzu kuzu oy versin?

Kime sordun, nereye danıştın?

Süren soruşturmaları, yargılamaları ne yapacaksın?

Valla benden tavsiye.

Gazlı içeceklerden sen de hamin ve manevi ağabeyin Akif Emmin de uzak durun.

Senin haberin var mı bilmem de, geçen dönem Akif Emmin metazoriyle seni aday yaptırırken, CHP üst kurullarında sana olan tepki nedeniyle neredeyse yumruklaşmalar yaşanıyordu. Bu dönem sille tokat olaylar gerçekleşmeyeceğinin, kimse garantisini veremez.

CHP senin Akif emminden ibaret değil. CHP’de evrensel namus kavramına sıkı sıkıya bağlı milyonlarca vatansever ve üst düzey yönetici var. Sen kendi kendine pek fazla gelin güvey olma da, yarınların insanoğluna ne getirceği hiç belli olmaz?

Allah’ın sopası yok ki, belli mi olur bir bakmışsın 40 yılla mahkum olmuş, cezaevine konmuşsun..

Okunma sayısı: 19.348