Skandallar şehri Didim’in “Skandallarla anılan” Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay dün akşam 5 yıldızlı bir otelde personel yemeği düzenlemiş.
Gecede yaptığı konuşmada alkolünde kendisine verdiği yetkiye dayanarak coşmuşta coşmuş.
O kadar şakşakçıyı bir arada görünce kim olsa coşardı elbet.
Kadıköylü Atabay, Didim’de CHP’yi kendisinin ayağa kaldırdığını dahi iddia etmiş.
İnsan biraz utanır. Önce döner Didim tarihine bakar, sonra da döner bir de aynaya bakar.
Didim’de belediyenin CHP’ye geçmesini ilk sağlayan kişi Mümin Kamacı’dır.
O dönemin CHP İlçe Başkanı da Mustafa Bekar’dır.
Mümin Kamacı, yüzde 49.99 oyla belediye başkanı seçilmiştir.
Sen ise, yüzde 19.08 oyla seçilen bir belediye başkanısın.
Senin yolsuzluklarının, ahlâksızlıklarının konuşulduğu Didim’de hala, “Didim’in ilacı Mümin Kamacı” sloganı birçok kişi için hala umut oluyorsa, dön o aynaya bir kere daha bak.
Bırak başarılı belediye başkanı olmayı, insanlığın en güzel hasletlerinden olan “VEFA” duygusundan bile mahrum olan birisin.
Geçtiğimiz günlerde, Mustafa Bekar ile birlikte Didim Belediyesi’ni CHP’ye kazandıran Mümin Kamacı’nın annesi vefat etti. Cenazesine partili partisiz yüzlerce kişi katılırken, başta tabiri caizse adam ettiği, Didim’e her gittiğimiz de Mümin Kamacı’nın restorantında yemek yerken rastladığımız bu günkü CHP İlçe Başkanı Nurettin Koçak olmak üzere, DSP seçim bürosunda elinde mikrofon, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve Aydın Büyük Şehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na hakaretler yağdıran CHP İl Yöneticisi Okan Kılıç ile Didim’de CHP’yi kendisinin ayağa kaldırdığını iddia eden Deniz Atabay, Kamacı’nın annesinin cenazesine bile katılamayacak kadar “VEFA” duygusundan yoksun insanlar…
YAZIKLAR OLSUN sizlere…
* * *
Diğer bir konuya gelince;
Didim Belediyesindeki imar yolsuzluklarını artık Mısır’daki sağır sultan bile duyuyor, biliyor.
Başta Belediye Başkanı olmak üzere, İmardan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve İmar Müdürü muhteremler, “BAĞIŞI” alınmış projelerin imardan geçeceği gün ya raporlu ya da izinli olarak belediye dışında oluyor, evraklara Serkan Karadağ, Gazi Keklik, Kemal Karakaplan gibi personellere imza attırıyorlar.
Şikayetler artıp müfettişler geldiğinde ise, hepsi suçu en alttaki garibanlara atıp işin işinden sıyrılıyorlar. Kısa bir süre kullandıkları imar müdürlerini de sık sık değiştirerek, “Bakın bizden habersiz iş yaptığı için görevine son verdik” diyerek dürüst başkan imajı yaratmaya çalışıyorlar.
Bu düzenin en son seçilen kurbanı İzmir’den ithal İsmail Sönmez. Bakalım uygunsuz imar işinden sonra kaç kurban daha seçilip geldiği yere geri gönderilecek.
Altında sıradan ucuz bir araba olan gelen müdürün giderken bindiği arabanın modelini takip etmek de biz gazetecilerin işi olacak.
AYDIN ŞAFAK
Okunma sayısı: 4.219
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.