Kendisinin Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı’ndan 20020 yılı Ocak ayından emekli olarak avukatlık mesleğini icra ettiğini kaydeden Avukat Baytemir, yaptığımız haberi “yalan haber” olarak değerlendirdi.
Aydın Şafak Gazetesi olarak yaptığımız haberin kaynağı HSK’nın internet sitesidir. (Lingi tıklayınız https://www.hsk.gov.tr/Eklentiler/files/İzmir.pdf). HSK’nın internet sitesinde TEZİP yayınlanması talebinde bulunan Avukat Erdal BAYTEMİR’in ismi İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi Başkanı olarak görülmektedir. Gazete olarak biz HSK gibi bir kuruma güvenmeyip hangi kuruma güveneceğiz?
HSK mağduru gazete olarak kamuoyundan özür dileyerek,
AVUKAT ERDAL BAYTEMİR’İN GÖNDERDİĞİ TEKZİP METNİNİ AYNEN YAYINLIYORUZ..
Sayın Aydın Şafak Genel Yayın Yönetmeni/Yetkilisi,
http://www.aydinsafak.com/yargida-skandal-h4689.htm URL uzantılı 09.01.2022 tarihli “Tecavüz, .şiddet ve hürriyeti kısıtlama” suçlaması ile Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ve 21 yıl 8 ay ceza verilerek Söke T Tipi Cezaevine gönderilen Necdet Özer, Avukatı Resül Kanşıray aracılığı ile bir üst mahkemede karara itiraz etti. Tutuklanmasının üzerinden 20 gün sonra üst mahkeme kararı ile serbest bırakılan Necdet Özer, Avutkatı Resül Kanşıray ve dosyayı inceleyen Ceza Dairesi Başkanı E.B. ile İzmir’de yemek masasında görüntülendi.” başlıklı haber ile müvekkilim Necdet Özer ve tarafım Erdal Baytemir hakkında asılsız haber yapılmıştır. Haber içeriğinde; “SKANDAL Didim’in tanınmış müteahhitlerinden Necdet Özer yaklaşık 20 gün önce yanında çalışan bir bayan personele “tecavüz, darp, hürriyetten yoksun bırakma” gibi suçlamalarla tutuklanmış, kamuoyuna yansıyan bilgilere göre 21 yıl 8 ay ceza almıştı. Tutuklamanın üzerinden 1 ay bile geçmeden Necdet Özer’in bir üst mahkemeye itirazı sonucu serbest bırakılması kamu vicdanını derinden yaralamıştı. Konuyu http://www.aydinsafak.com/didim-cumhuriyet-bassavciligi-na-sorular-h4688.htm linki ile yayınladığımız yazıda ele almış, “Sıradan vatandaşın, sıradan davasına aylarca cevap vermeyen bir üst mahkemenin bu hızı inanın gözlerimizi yaşartıyor” yorumunu yapmıştık. Bu yazımızın üzerinden henüz 7 saat geçmeden haber merkezimize adaletin ne hale geldiğini gözler önüne seren skandal bir fotoğraf karesi ulaştı. Fotoğrafta; “Tecavüz, şiddet ve hürriyeti kısıtlama” suçlaması ile yargılanıp, 21 yıl 8 ay ceza alan Didimli müteahhit Necdet Özer, Avukatı Resül Kanşıray ve cinsel saldırı, cinsel taciz ve etkin pişmanlık davalarına bakan bir üst mahkeme Ceza Dairesi Başkanı E.B’nin İzmir’de bir restorantta yemek masasında buluşması görüntülendi.AK Parti Didim İlçe Başkanı Müteahhit Maşallah Subaşı’nın yeğeni olan Necdet Özer, Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’a yakınlığı ile biliniyor.” şeklinde asılsız içeriğe yer verilerek müvekkilim, tarafımın ve müvekkilimin diğer avukatının yer aldığı foroğraflara yer verilmiştir.
Bu haber nedeni ile avukatlık mesleğini icra eden tarafımın meslek hayatımdaki saygınlığımı ve ticari itibarımın zarar görmesine ve kişilik haklarım ihlal edilmesine neden olmuştur. Doğru ve gerçek habercilik ve tarafsızlık çerçevesinde değerlendirilmek üzere aşağıdaki bilgilendirmeyi 5651 sayılı kanunun 9.maddesi uyarınca söz konusu içeriğin yayından çıkarılmasını ve aşağıda yer alan cevabın bir hafta süre ile tekzip amaçlı olarak yayımlanmasını talep ederim.
TEKZİP METNİ
09.01.2022 tarihli http://www.aydinsafak.com/yargida-skandal-h4689.htm URL adresinde “Tecavüz, şiddet ve hürriyeti kısıtlama” suçlaması ile Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ve 21 yıl 8 ay ceza verilerek Söke T Tipi Cezaevine gönderilen Necdet Özer, Avukatı Resül Kanşıray aracılığı ile bir üst mahkemede karara itiraz etti. Tutuklanmasının üzerinden 20 gün sonra üst mahkeme kararı ile serbest bırakılan Necdet Özer, Avutkatı Resül Kanşıray ve dosyayı inceleyen Ceza Dairesi Başkanı E.B. ile İzmir’de yemek masasında görüntülendi.” başlıklı bir yazının yayınlanmış olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız.
Bahse konu haber metninin tamamen asılsız ve maksatlı olarak yapıldığına ilişkin açıklamalarımızı tarafım Av. Erdal Baytemir olarak ve müvekkilim Necdet Özer’e vekaleten belirtmek isteriz.
Haber metninde tarafım “cinsel saldırı, cinsel taciz ve etkin pişmanlık davalarına bakan bir üst mahkeme Ceza Dairesi Başkanı E.B” olarak belirtilmiştir. Ancak, şahsım 2020 yılı ocak ayında 33 yıllık Hakimlik mesleğinden kendi isteğimle Bölge Adliye Mahkemesi Daire Başkanlığından emekliye ayrılmış bulunmaktayım. 10.03.2020 tarihinden itibaren de İzmir Barosuna kayıtlı serbest Avukat olarak çalışmaktayım. İlgili haberde ismi geçen Necdet Özer’in yargılaması devam eden dosyasında 6 avukat bulunmakta olup, bunlardan birisi Hukuk Fakültesinde görev yapan bir Prof. öğretim üyesi, diğeri emekli ağır ceza mahkeme başkanı, diğer 3 avukatı ise Necdet Özer’in kişisel ve şirket vekilleridir. Fotoğrafta yer alan 3. şahıs da 6 vekilden birisi olan Resül Karşıyardır. Dolayısıyla, asılsız haberde yansıtılmaya çalışıldığı gibi dosyadaki sıfatım mahkeme hakimi veya dosyayı inceleyen istinaf daire başkanı olarak değil, 2 yıldır serbest avukatlık yapan sanık müdafiisidir.
Olayın aslı ise;Müvekkil Necdet Özer hakkında Söke Cumhuriyet Başsavcılığının İddianamesi ile kamu davası açılmış olup, Söke 1.Ağır Ceza Mahkemesince müvekkil hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, hükümle birlikte tutuklanmış ve söz konusu karara yönelik olarak müvekkili temsil eden 6 Avukat ile birlikte şahsım da Müdafiisi olarak İstinaf talebinde bulunulmuştur.
Tutuklu olan Müvekkilimin istinaf talebi 06.01.2022 günü İzmir Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Ceza Dairesi tarafından müzakere edilmiş ve sonucunda Tensiple birlikte Duruşma açılmasına ve tahliye edilmesine karar verilip, duruşması da ileri bir tarihe bırakılmıştır. Tutuklu kişilerin dosyalarını mahkemeler, dosya kendilerine geldiğinde en fazla 30 gün içerisinde yasal olarak incelenip ,karar vermek mecburiyetindedir.Bu yasal mecburiyete uyulmaması mahkemeler için hukuki sorumluluk doğurur. Mahkemeler bu inceleme süresini de kendi elindeki tutuklu dosyaların sayısı ve kapsamına göre belirler.Dolayısıyla kamu oyuna aksedildiğinin aksine İstinaf Dairesinin yasal süre içerisinde dosyayı incelemesi ve karar vermesi rutin bir işlem olup, bunun arkasında başka şeyler aranması veya bu yönde kamu oyunda kasıtlı olarak algı yaratılmaya çalışılması ve bunu da müvekkille yapılan bir yemeğin gizlice fotoğrafı çekilerek ve fotoğraftaki kişinin kendisini salıveren, dosyasını inceleyen başkan olarak kamu oyuna yalan olarak yansıtılması suç olmanın dışında ne basin özgürlüğüne, ne basin ahlakına yakışmaz.
Müvekkilimin tutuklu olduğu süre içerisinde 2 kez Söke Cezaevinde ziyareti yapılmış, tahliye olduktan sonra da dosyayla ilgili görüşmeleri yapmak hem de geçmiş olsun ziyareti amacıyla 09.02.2022 günü haberde yazıldığının aksine İzmir de değil Didim’e giderek ziyaret gerçekleşmiştir. Necdet Özer’in diğer vekili ile birlikte bu görüşmeden sonra herkese açık olan sahilde restoranta gidilip öğle yemeği yenilmiştir.
OLAY TAMAMEN KAMUYA AÇIK ALANDA YAPILAN VEKIL-MÜVEKKIL GÖRÜŞME VE YEMEĞIDIR. BUNUN DIŞINDA YAZILANLARIN VE KAMUOYUNDA YARATILMAK İSTENEN ALGI KASITLI OLUP, ABESLE İŞTİGAL ETMEKTEDİR.
Tarafımın emekli olmam ve 2 yıldır İzmir Barosuna bağlı serbest avukat olarak çalışmama rağmen habercilik ilkeleri gereğince araştırma yapılarak haber yapılması gerekirken, hiçbir araştırma yapılmayıp,gizli fotoğraflarımız çekilerek tarafımın mesleki faaliyetlerini ve kişilik haklarımı ciddi anlamda zedeleyecek şekilde habercilik yapılmıştır.
Müvekkilim Necdet Özer açısından açıklama yapmak gerekirse;
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/2. maddesine göre, “Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır.” Anayasa’nın 38/4. maddesi de “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” diyerek aynı ilkeyi benimsemiştir. Hukuk devletinin bir gereği olan bu ilke nedeniyle, bir kimsenin suçluluğunun kesinleşmiş yargı kararıyla ispat edilmiş olmasına kadar, o kişinin suçsuz olduğu varsayılacaktır.
Bu ilke sadece müvekkilim için değil, bu gün bu yalan haberleri yapanlar ve bu haberin yapılmasına bir şekilde aracı olanlarla ilgili yapılacak cezai ve hukuki soruşturma ve davalarda da onlar içinde geçerli olacaktır.
Buna rağmen, kesinleşmiş mahkeme kararı yokken hakkında açılan şiddet diye bahsedilen eylem dolayısıyla hakkında verilen düşme kararı kesinleştiği halde haberde iş bu suçun yanı sıra diğer suçlar yönünden de suçu sanki kesinleşmiş gibi Tecavüzcü diye bahsedilmiştir. Ayrıca müvekkilin ekonomik durumu dolayısıyla dosyasını inceleyen İstinaf Mahkemesinin Başkanı tarafından, sanki hukuka aykırı şekilde tahliyesini almış ve tahliyesini veren başkanla sonrasında yemek yemiş gibi gösterilerek asılsız haber yapılmıştır.
İŞ BU DURUM, MÜVEKKILIN ADIL YARGILANMA HAKKININ AÇIK IHLALI NITELIĞINDE OLUP AYRICA MASUMIYET KARINESI ÇIĞNENMIŞTIR.
Ayrıca, bahse konu ceza dosyalarına bakmakla görevli Mahkeme Hakimleri ile yargı organları iş bu asılsız haber ile zan altında bırakılmıştır.
Söz konusu bu haberler, Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçuyla birlikte yargı mensuplarına yönelik olarak iftira ve hakaret suçlarını da oluşturmaktadır
Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur.
Kendi Adına Asaleten, Necdet Özer’e Vekaleten
Av. Erdal BAYTEMİR
NOT: Mahkeme kararı olmayan bu tekzip metni Av. Erdal Baytemir tarafından e-posta adresimize gönderilmiş bir metindir. Mahkeme kararı olmadan yayınlama mecburiyetimiz olmayan ve haberimizin boyutundan çok daha büyük bu tekzip metnini bizler sorumlu gazetecilik anlayışımız gereğince yayınladığımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.