Akıl tutulması…

İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya hakkında medyada çıkan asparagas haberleri izledikçe, hem iddia sahipleri hem bunları ciddiye alıp haber diye veren gazeteci geçinenleri gördükçe, “Yarabbi sen herkese akıl fikir ihsan eyle” diye dua edip duruyorum.

Adam yol yapacak, iki metre parke taşı kazıyor, sanki Peygamber Efendimizin Hendek Savaşı gibi, devasa hendekler kazmış şeklinde haberler yapılıyor.

Hele son yaşanan yılan hikâyesi, akıllara ziyan.

Bir bayan çalışan, İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya hakkında, “Odama yılan koydurup beni öldürmeye kalktı” deyip koruma kararı aldırmaya çalışıyor.

Aydın Denge - Aydınpost gibi arkadaşlar da bayağı bayağı cidiye alıp, haber diye veriyor. Yarın, aynı müptezelliklere hayli düşkün Yeni asır da manşete çeker bunları ciddi ciddi.

Haberin verilmesi gereken şekil aslında şu:

“Psikolojik destek alması gereken bir bayandan, akıl tutulması, paranoid - şizofrenik halüsünasyonlar.”

Ama galiba önce bizim Emin Aydın ile Erman Çetin'in sağlıklı bir teste tabi tutulmaları gerekiyor. Bir de “araştırdık” demezler mi... Gülmeyin gülmeyin, öyle diyor arkadaşlar... Akıl tutulması diyeceğim de akıl tutulması için de önce akıl gerekiyor...

Neymiş Aytekin Kaya ile tartışmış, Aytekin Kaya bayanın odasına yılan koydurmaya kalkmış, kapı kilitli olduğu için, yılanla gezen şahıs koyamamış.

Yılanı BİM poşedinde mi sokmuşlar belediyeye acaba?

Yahu Emin ile Erman... O kadar gelip gittiniz, İncirliova Belediye binası zaten cep kadar yer. İnsanlar bir odada tıka basa. O bayana has özel oda mı var ki, kapısını istediği gibi kilitleyip gitsin.

Bu işler, hep eski dönemden kalma kuyruk acıları. Burası açık.

Olay şu... Bakın ben araştırdım, anlayabilmeniz ve hazmedebilmeniz için tane tane, usul usul yazyorum...

Bu bayanın kocası, Acarlar’da görev yapan İncirlioava Belediye Çavuşunu, bildiğiniz arabayla kaldırıyor. Aytekin Kaya'nın, “eşinin odasına yılan koydurma talimatı verdiğini, kapının kilitli olduğu için bunu beceremediğini” söylemesini, karşılığında 50 bin lira vereceklerini söylüyor. Gariban çavuşu da, arabada göz dağı amaçlı gece yarısına kadar, “alma - alıkoyma - hürriyeti kısıtlama” suçlarını da içerecek şekilde gezdiriyorlar. Hem de kamu görevlisini... Emniyet kamera kayıtlarından bulmuş zaten.

Sonra da Aydın Efeler Polis Merkezi'ne giden bayan, bu akıl dışı iddiaları ifade diye verip, koruma - uzaklaştırma kararı istiyor. Aydın 1. Aile Mahkemesi ise reddediyor. (Mahkemenin evrakı bende var... Öyle araştırım deyip kuyruklu yılan haberi yapmadım. Dileyene verebilirim.)

Oysa haber nasıl servis edildi?

Hem de Dünya Kadınlar Günü'ne denk getirilip, “Aytekin Kaya için 60 gün uzaklaştırma kararı çıktı...”

Eee karar çıkmamış, kuyruklu bir yalan.

Bu haberi ciddiye alıp veren arkadaşlar bir de, “Yahu bu olay İncirlioa’da olduysa, bu bayan neden oradaki Emniyette ifade vermemiş, gelmiş Efeler'e gidip orada vermiş” diye hiç sorgulamıyorlar. Belediyede bayana ait yılan koyabileceğiniz özel bir oda yok. İncirliova değil gide gide Efeler’e gidip ifade vermiş. Eşi kalkmış kamu görevlisi belediye çavuşunu kaldırıp hem korkutmuş, hem alıkoymuş hem 50 bin lira rüşvet teklif etmiş. Emniyet de kamera kayıtlarından araştırıp, tespit etmiş. Daha çok nokta var da, şimdilik bunu haber diye veren, akıl tutulması yaşayan arkadaşlar bunları sorgulasın. Zeka kapasiteleri anca çözmeye yeter zaten. O da en az bir hafta sürer.

Yahu kardeşim...

Eski dönem mirası bu bayan işi gücü bırakmış, ha bre belediyeyi şikâyet ediyor. Kaymakam bile illallah etmiş... Araştırdık derken bunlara hiç bakmadınız mı? Siz neyi araştırdınız Emin, neyi soruşturdunuz Erman?

AYTEKİN KAYA’NIN ASIL SUÇU NEDİR?

Şimdi gelelim, 28 günde seçim alıp bir mucizeye imza atan, İyi Partili İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya'nın, büyük suçlarına.

Aytekin Kaya belediyeyi devraldığında, borç batağındaydı o el kadar ilçenin belediyesi. Başta esnafa ve önceki dönemde işten çıkarılan çalışanların tazminatlarına varana değin, onlarca milyonluk borç miras kalmıştı.

Kurulan belediye şirketi üzerinden, jeotermal için el altından alınıp, buhar olan paralar hakkındaki iddiaları saymadım bile. Temsil gideri, ağırlama gideri, o bu diye abidik gubidik işlerde şişirilen faturalarla buharlaşan yetim haklarını da es geçmeyelim. 44 dairelik yere 90 daire izninin verildiğini, bunun da tespit edilip bu kadar afaki kârda kimlerin ne götürmüş olabiileceğini de belirtelim.

Suçlu Aytekin Kaya; Ayağa Kalk!...

Önceki dönemde işten çıkartılan garibanların Cumhur İttifakı tarafından ödenmeyen alacaklarını ödediğin için suçlusun!..

Önceki dönemden kalan esnafa, kişi ve kuruluşlara olan borçları ödediğin için suçlusun!...

Gerçek dışı evraklarla imar rantına geçit vermediğin için suçlusun!..

İhalelere fesat karıştırmadığın için suçlusun!...

Temsil - ağırlama ayaklarıyla ve diğer benzer kalemlerle iç edilen paraları ortaya çıkarıp, masrafları kısıp kamu yararını koruduğun, ileride Aydın'ın ikinci Merkez İlçesi olacak İncirliova'da yetim hakkına el uzattırmadığın, tasarruf ettiğin kaynaklarla garibanların ihtyaçlarını reklâm yapmadan, sessiz sedasız dağıttığın için suçlusun...

Günde 20 saat çalışıp, İncirlioava'yı yaşanabilir yer haline getirmeye çalıştığın için suçlusun!...

Mimar - Mühendisler Odası ve ilgili meslek kuruluşlarıyla birlikte depreme karşı dayanıklı imar planı yapma çalışmaları başlattığın, bu sayede büyük yıkım ve faciların önüne baştan geçtiğin için suçlusun!...

Önceki dönemde peşkeş çekilen ballı gaymaklı belediye mülklerini halk yararına geri alıp, İncirliova’daki garibanlara iş alanı yarattığın için suçlusun!...

E halk yararına bu kadar çok suç işlersen, yaptığın her icraatı belediye binası girişine asıp halka hesap verirsen, evinin önünde saldırıya da uğrarsın, yol yapmaya kalkışınca hendek savaşıyla suçlanırsın, yetmez yılanlarla, akreplerle falan filan da uğraşırsın...

Demek İyi Partili 60 bin nüfuslu küçük bir Belediye çok büyük işler başarmış ki, o yüzden meyve veren ağacı taşlıyorlar.

Çalmadığı için bu kadar iftira ve kumpasa maruz kalan başka belediye başkanı görmedim desem, yeridir.

Mansur Yavaş'a bile bu kadar akıl tutulması iftiralar atılmamıştı...

İçinizden, “Bu kadar kuyruklu yalana pes” diyorsunuz dimi, bunlar gerçekten yaşandı. Hem de bite sürülecek aklı olmayanlar tarafından, haber diye kaale alındı.

Bu satırları kaleme alırken, yaşanan akıl tutulması karşısında hala nasıl gülüyorum bilemezsiniz...

İş bu kadarla da sınırı değil...

İncirliova da oturan yine Denge'nin program müdavimi Serhan Seyhan, bir defasında Aytekin Kaya'yı, köy camisini mavi - beyaz Yunan Bayrağı rengine boyamakla suçlamıştı. Her şeyi çok biliyor ya garip; Köylerde mavi renk özellikle kullanılır, akreplere karşı. Çünkü aynı zamanda renk körü olan akrep, mavi rengi kırmızı yani ateş olarak görür ve o eve yaklaşmaz. Binlerce yıllık kültürümüzdür. Bunun yanında Mavi diğer adıyla Turkuaz, Türklerin sembol rengidir. Bu da işin duygusal yönüdür.

Üçüncüsü eskiden boya mı vardı be mübarekler. Heryer tertemiz kireç ile badana edilirdi. Hem mikroplar kırılır, hem de köyler - evler karpostaldan çıkmış gibi insana huzur verirdi. Beyaz Türk kültüründe, aynı zamanda temizlik - saflığın simgesidir. Bunu bile Yunan Bayrağı ile ilişkilendirmeye kalkmıştı Denge programcısı Serhan Seyhan. Ekranlarda, yazılarında atan tutan modeller var ya, işte bu örnekler, Aydın'a yön verdiğini zanneden hesapta medyanın pespayeliği.

Anlayacağınız Aytekin Kaya'nın vatan - millet - halk yararına yaptığı hiç bir şey haber değil, onun aleyhindeki bu manyaklıkların hepsi haber.

Hadi canlarım hadi... Şimdi o yılanı elinize alın, enini - boyunu - rengini - cinsini de yazın, kuyruklu yalanlarınıza devam edin.

İşin garibi bu akıl dışılıkların perde gerisinde olanlar, hepten akıl yoksunu.

Aytekin Kaya'yı bu yollarla görevden aldırıp, yerine başkasını getirteceklermiş, olmayınca kayyım atatmaya çalışıyorlarmış.

Bunlara atanması gereken tek bir şey var, Uzman bir Psikiyatri Doktoru...

Sözümüzün sonunda bu yazıda aslında başka bir şeyi daha ortaya koyduğumu iyi anlamanızı dilerim. O da öyle kelli felli gazeteci geçinen çok sayıda kişinin, aslında kafatasları ile düşünme yetenekleri arasında uçurumlar kadar fark olduğunun fark edilmesi ve bu ayağa düşmüş medyayla Aydın'ın ortaçağa doğru hızla geri gitmesi.

Yürüyün canlarım yürüyün....

Alın yılanlarınızı da haber diye ortalığı ayağa kaldırdığınız kuyruklu yalanlarınızı da, gidin bir doktora görünün. Bir dahaki sefere, Aytekin Kaya odaya yılan değil, deve koymaya kalkışmış diye haber yaparsınız...

Şaka değil, vallaha beklenir sizden...