TECAVÜZ ZANLISI TÜM DELİLLERE RAĞMEN NASIL SERBEST BIRAKILDI?
Daha önce haberlerimizde duyurduğumuz üzere Didim Denizköy Muhtarı ve pek çok olayda kilit rol oynayan Bünyamin Karhan,16 yaşındaki E. A.’ya cinsel istismar suçlaması ile annesinin şikâyeti üzerine gözaltına alınmıştı. Anne ve kızının delil olarak Bünyamin Karhan’ın çıplak resimleri, internet üzerinden uygunsuz görüntüleri ile WhatsApp mesajlaşmalarını da dosyaya ekledikleri öne sürülmüştü.
Anne ve kızı ilk suç duyurusunu Aydın Adliyesi’nden yapmış, dosya olay yeri nedeniyle Didim Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. Skandal zincirinin boyutları ve Didim’den Ankara’ya kadar uzanan ve Devlet içerisindeki çürümüşlüğü ortaya koyan olaylar bundan sonra başladı.
ATABAY DA YA GÖZALTINA ALINACAK YA DA İFADESİNE BAŞVURALACAKTI İDDİASI..
Edinilen bilgi ve iddialara göre;
Didim Emniyeti’nde alınan ifade sırasında, Elazığlı Bünyamin Karhan, Antalya’ya tayini çıkan Aydın Vali Yardımcısı Mustafa Hulusi Arat ile Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’ı arayıp, yardım istedi.
Vali Yardımcısı Sivaslı Hulusi Arat, ilk iş olarak Tayini Bursa Nilüfer İlçesi’ne çıkan Elazığlı Gebze Kaymakamı Mustafa Güler’i, Valilikteki makam telefonundan aradı. (İsimlerin şehir kökenlerini vermemizin asli nedeni, hemşehri hukukunun nasıl modern ve medeni hukuku ayaklar altına alındığının ortaya konması içindir.)
Mustafa Güler ise Didim Adliyesi’nde Cumhuriyet Savcısı kızı B.G’yi arayarak, devreye girmesini istedi.
Gelen istihbari bilgi ve iddialara göre;
Bünyamin Karhan ile Cumhuriyet Savcısı B. G arasında WhatsApp yazışmaları gerçekleştiği de öne sürülüyor. Aynı zamanda Atabay’ın toplu tecavüz soruşturmasını yürüten Savcı S.B.’nin de Bünyamin Karhan’ın serbest bırakılması için devreye girdiği iddialar arasında yer alıyor.
Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay ise sadece yıllar boyu Aydın Valiliği’nde, Valilerden daha güçlü emir ve yaptırım gücüne sahip, aynı zamanda 24 kamu kurumunun kendisine bağlı olduğu, kendi çevrelerinde Kurtlar Vadisi Dizisindeki Kurtlar Konseyi’ndeki Laz Ziya karakteriyle anılan Vali Yardımcısı Mustafa Hulusi Arat’ı aramakla kalmadı, Avukat Nizamettin Bulut’u da devreye soktu. Avukat Nizamettin Bulut, Didim Belediye Başkanı Atabay’ın darp olayında bizzat yanında olup, olaydan sonra Ankara’ya dönmüş ve şikâyetçi dahi olamamıştı. Çünkü Yüksek Yargıdan ayrılıp Yüksek Yargıdaki Atabay dahil çok sayıda ismin çetrefilli dosyalarını takip eden, sorunlu dosyalardaki sorunları çözen kişi olarak biliniyordu. Aynı zamanda da Doğru Parti Hukuk İşleri’nden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak da siyasi bir unvan sahibiydi.
Nizamettin Bulut’un da girişimleriyle Adalet Bakanlığı’ndaki bazı isimler üzerinden, Didim Cumhuriyet Başsavcılığı aranarak baskıda bulunuldu.
Atabay’ın aradığı üçüncü isim ise, her zaman olduğu gibi Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Erhan Gülveren oldu. Genel Müdür Yardımcısı ve Atabay’ın her zaman hamilerinden ve sıkı dostlarından biri olarak bilinen Erhan Gülveren ise Didim İlçe Emniyet Müdürlüğü üzerinde devreye girdi.
16 yaşındaki şikâyetçi E. A.’nın ifadesinde Bünyamin Karhan’ın kendisini Ahmet Deniz Atabay’a götürüp tanıştırdığı ibaresinden kaynaklı gözaltı kararı verilmesi veya ifadesinin alınması gerekiyordu. O sırada ise Emniyette Didim Zabıta Müdürü Murat Hacıfettahoğlu’nun ayağından vurulmasıyla ilgili azmettirici şüphesiyle gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan şüpheliler bulunuyordu. Erhan Gülveren bunu da gerekçe göstererek taraflar arasında arbede yaşanabileceği gerekçesiyle Atabay’ın ifadeye çağırılmamasını istedi.
Erhan Gülveren daha önceki yayınlarımızda çok kez dile getirdiğimiz üzere, aynı zamanda CHP Genel Merkezi’nde Atabay için, “Devletin Adamıdır” referansında bulunan ve Papaz Bronson-ABD Eski Büyükelçisi Riccardione-Atabay arasında Didim’de gerçekleşen toplantıdaki dördüncü isimdi. Haberlerimiz sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya istihbarat amaçlı orada bulunduğunu söylemişti. Oysa o dönem kızakta bir polis başmüfettişiydi ve istihbaratta görevli olduğuna dair her hangi bir kayıt bulunmuyordu.
Soruşturma Savcısı tarafından Bünyamin Karhan’ın tutuklanması talep edilirken, haberde adı geçen kişilerin telefon trafiği ve girişimleri sonrası Bünyamin Karhan tüm delillere rağmen serbest bırakıldığı gibi Ahmet Deniz Atabay’ın da 16 yaşındaki şikâyetçi E. A.’nın ifadesinde belirttiklerinden dolayı gözaltı ya da ifade işlemi yapılmadı.
NEYİ SAKLAMA TELAŞINDALAR?
Aydın Şafak Gazetesi, haberde adı geçen ve bazıları doğrudan bazıları ise dolaylı şekilde Bünyamin Karhan’ın serbest bırakılmasının arka planında, üst düzey siyasetçi ve bürokratın dahil olduğu çok daha büyük seks ve vurgun zincirine ulaştı.
Alanda uzun süredir yaptığımız istihbarat çalışması ve Bünyamin Karhan’ın el yazılı ifadesinde, “Eski sevgilim” dediği ve E. A.’yı kendisiyle tanıştıran isim olan G. H. olaylarda kilit rollerden birini üstleniyor.
İddialara göre, “NEDEN HALA İFADESİNE BAŞVURULMADI?” sorusunun gündemde olduğu G. H, tıpkı E. A. olayında olduğu gibi Bünyamin Karhan’ı başkalarıyla da tanıştırıyordu, Bünyamin Karhan da yakın çevresine..
Tarafımıza ulaşan bilgi ve iddialara göre, üst düzey bir bürokratın da (ismi bizde saklı) iki kadınla kaseti olduğu iddia ediliyordu. İddiaya muhatap isimlerin de bu düzen içerisinde Bünyamin Karhan’ın da dahil olduğu yapının her dediğini yapmak zorunda kaldıkları iddialar arasında yer alıyor. Bünyamin Karhan’ın aynı zamanda Didim Jandarması’nda görevli bir astsubay olan Manisalı K. K. üzerinden yine Manisalı olan Didim Cumhuriyet Başsavcısı ile Ahmet Deniz Atabay’ı buluşturduğu, birlikte yat gezileri yaptıkları öne sürülmüş, bu durum A Haber’de yayınlanan bir röportajda dile getirilmiş ve yalanlanmamıştı. Ahmet Deniz Atabay hakkındaki soruşturma ve dosyaların uzun yıllara yayılıp ötelenmesi, örselenmesinin gerekçesi olarak da bu durum kanıt gösteriliyordu. Bünyamin Karhan’ın bu şekilde pek çok yat gezisinin tertipçisi olduğu da gelen bilgiler arasında yer alıyor.
BÜNYAMİN KARHAN KONSEYE KATILINCA NASIL SERVET SAHİBİ OLDU?
Didim’de pek çok vatandaşın belirttiğine göre Elazığlı Bünyamin Karhan, Mehmet Ağar’ın yakını olduğunu belirtiyor, hatta bazı yerlerde dayısı olduğu şeklinde propaganda amaçlı isim kullanıyordu.
Daha önce hiçbir serveti bulunmayan Bünyamin Karhan’a, kendi aralarında “Konsey” dedikleri yapının Laz Ziya lakaplı Sivaslı Vali yardımcısı Mustafa Hulusi Arat’ın da etkisiyle, daha önce İl Özel İdaresi’ne ait olan ve BŞB Yasası sonrası Aydın Valiliği bünyesindeki YİKOP’a bağlanan ASEL Otel, 20 yıllığına hem de ihalesiz verildi.
Daha sonra bu otel, Didim Belediyesi tarafından ağırlama gideri adı altında kesilen çok büyük rakamlarda faturalarla beslendi. Otel aynı zamanda “Konsey” denilen yapının toplanma ve karargâh alanı olarak işlev görüyordu. Hedef alınan kişiler dahil her alanda alınacak kararlar burada belirleniyordu. Daha önce de bu yapıyla beraber hareket eden Didim Garnizon Eski Komutanı Kıdemli Albay Çetin Gülseven, yayınlarımızın doğrulanması ardından Milli Savunma Bakanlığı’nca emekliye sevk edilmişti.
Bünyamin Karhan’a kendilerince “Konsey” denilen yapı tarafından sağlanan kamu desteği, bununla da sınırlı kalmadı. Karhan’a kamuya ait araziye, Didim Belediyesi tarafından kamu kaynaklarıyla yaptırılan ve kamuya ücretsiz hizmet vermesi gereken Amfitiyatro devredildi. Burada konserler düzenleyen Karhan’ın, oldukça yüklü gelir etmesinin yolu açıldı.
Bir anda planların kilit ismi haline gelen Bünyamin Karhan’ın sadece servet ve şöhreti değil, aynı zamanda makam yükselişi de jet hızıyla geçekleşti. Bünyamin Karhan Didim Denizköy Mahallesi’ne, yapının da desteğiyle muhtar yapıldı. Kardeşi Metin Karhan ise Gelecek Partisi İlçe Başkanı yapılarak, bu şekilde 6’lı masa tabir edilen Millet İttifakı’na sızma sağlandı.
Bünyamin Karhan’ın muhtarlığını yaptığı Denizköy Mahallesi’nde bulunan Milli Emlak’a ait arazilerin ise, kurulan yapı üzerinden Karhan’ın üzerine emsalinin çok altında geçmesi sağlandı. Didim Belediyesi ise genişleme alanı plânı yaptı. 20 hektar yani 200 dönümlük alanı içeren plân uyarınca Didim, Bünyamin Karhan’ın muhtarlığını yaptığı Denizköy Mahallesi’ne doğru genişleyecekti. Genişleme alanı içerisinde ise beton santralleri bulunuyordu. Önce beton santrallerinin bulunduğu mera alanlarının mera vasfını yitirmesi nedeniyle Didim Belediyesi’ne tahsisi ve beton santrallerine izin verilmesi talebinde bulunan Didim Belediyesi, bir anda bu plânından vazgeçerek ot parası adı altında yasal ödemede bulunmasına rağmen kopartılan yaygara sonrası beton santrallerini mühürledi. Çünkü beton santralleri aradan çıkartılınca genişleme alanı Denizköy Mahallesi’ne daha çok yaklaşacak ve orada kapatılan Milli Emlak arazileri kat be kat değerlenecek, ileriki dönem imar plânlarında ot parasına kapatılan araziler, devasa rant alanları haline gelecekti.
Aynı yapının başka belediyeleri de koruduğu, idari-adli ve emniyet dahil tüm kurumlarda benzer yöntemlerle faaliyet gösterdiği önümüzdeki dönem haber konularımız arasında yer alıyor.
Aydın’da suça yönelik bunca eylem iddialarının karşılıksız kalmasındaki anlamsızlık bulutları, nedenleri, yapılanmaları ve faaliyetleriyle yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başlıyor.
Kamuoyu ve devlet kurumları ise 16 yaşındaki E. A.’nın yaptığı cinsel istismara (tecavüze) ilişkin şikâyet sonrası olayın sadece cinsel istismardan kaynaklı olmadığı, devlet-siyaset-medya-iş dünyası içinde örgütlü bir yapının, nerelere kadar ulaştığı ve hangi hukuk ve de ahlâk dışı olaylara bulaştığı gerçeğiyle yüzleşiyor.
NOT: Bu yazı ortaya atılan iddiaların Adalet ve İçişleri Bakanlığı’nca soruşturulup gerçeklerin gün yüzüne çıkarılması için kaleme alınmıştır..
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.