© Aydın Şafak

Yalan beyandan bıkmıyorlar..

<p class="MsoNormal">“Şıracının şahidi bozacıdır” demiş atalar.</p><p class="MsoNormal">Boşuna dememişler, Fatih Akkentli’nin şahidi de Erol Özhavutçu ile Durmuş Tuna’dır, diye..</p><p class="MsoNormal">Erol Özhavutçu, son haberimiz üzerine almış eline sazı, kendi kendine konuşmuş.</p><p class="MsoNormal">Sanırsınız Fatih evliya, Erol da evliyanın müridi.</p><p class="MsoNormal">Yok İsmail Özer kalkmış Aydın basınından medet umuyormuş da, yok yazdıklarımız yalan, iftira imiş de, konuşmuş da konuşmuş.</p><p class="MsoNormal">Hakkımda konuşuyorsan, telefonum sende mevcut. Arayıp bağlansaydın bana da alaydın cevaplarını.</p><p class="MsoNormal">Kaçak güreşiyorsun, delikanlı geçiniyorsun. Bana bağlanma yüreği yok mu sende.</p><p class="MsoNormal">Hadi katılacağım yayınına. Eğer sende zerre adamlık varsa bağlanırsın bana, sen konuşursun, ben yanıtını veririm.</p><p class="MsoNormal">Açalım madem yediğiniz naneleri, tüm kamuoyu aydınlansın.</p><p class="MsoNormal"><b>KENDİ YALANLARINI KENDİLERİ ORTAYA KOYUYOR<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Erol Özhavutçu isimli zat, konuşurken sürekli kendi iftira ve yalan beyanlarını açığa vuruyor.</p><p class="MsoNormal">Eğer haberimde tek yalan varsa, adli ve asayiş tutanaklarına, tanık beyanlarına, kamera görüntülerine dayalı yapılmamışsa, ben de bu kalemi kıracağım.</p><p class="MsoNormal">Ne diyor Özhavutçu;</p><p class="MsoNormal">“Fatih Akkentli’nin avukatın telefonunu almaya çalıştığı iddiaları yalandır…”</p><p class="MsoNormal">Sonrasında ne diyor;</p><p class="MsoNormal">“Avukatın üzerinde cübbesi yoktu. Nereden bilinecekti avukat olduğu…”</p><p class="MsoNormal">Aslında diyor ki, “Fatih ile beraberindekiler o saldırı ve yağma girişiminde bulundu ama üzerinde avukat cübbesi olmadığı için, sıradan sivil vatandaş zannedip saldırdılar.”</p><p class="MsoNormal">İtiraf ediyor resmen saldırı ve yağma girişimini.</p><p class="MsoNormal">Geçelim diğerine.</p><p class="MsoNormal">Niye Sayın Söke Başsavcısının odasında gerçekleşen uzlaştırma görüşmesini yazmışız. Onların bile haberi yokmuş.</p><p class="MsoNormal">Sayın Başsavcının işi midir ki hakkında gözaltı kararı bulunan bir şahsı, sürekli sözlü ve fiziki saldırıda bulundukları kişiyle saldırganları oturup uzlaştırmaya çalıştırmak. Uzlaştırma kurumları var.  Onların işi değil miydi bu?</p><p class="MsoNormal">Ve son edindiğimiz bilgiye göre, Sayın Söke Başsavcısının şifai talimatıyla gözaltı kararı kaldırılmış. Emniyet yetkilileri ve diğer kolluk kuvvetleri de, iş bu nedenle gözaltı ve yakalama işlemini gerçekleştirememiş. Bu şifai gözaltı-yakalama kararının alınması, hemen Fatih Akkentli ile İsmail Özer’in, Sayın Söke Başsavcısı’nın odasında buluşturulup, uzlaştırılmaya çalışılması öncesinde gerçekleşiyor. Doğal olarak harekete geçmiş olan Emniyet başta kolluk kuvvetleri, yakalama-gözaltı işlemini gerçekleştiremiyor.</p><p class="MsoNormal">Dünkü haberimizin eksik kısmını tamamlayalım ki, o vatan evlatları da bu Fatih Akkentli ve taifesi yüzünden zan altında kalmasın. Sonuçta emreden yetkili kurum Savcılıklar, uygulayıcı kolluk kuvvetleri. Gözaltı-yakalama kararı şifai emirle de olsa kaldırılınca, onların da yapacağı bir şey kalmıyor. </p><p class="MsoNormal">Fakat yine de ortada duran soru şu;</p><p class="MsoNormal">Bu tip olaylarda, hele hele Adliye gibi bir devletin temel direği olan kurum içerisinde başlayıp hemen çıkışında devam eden suça yönelik eylemlerde taraflar alınır, sağlık, alkol ve uyarıcı madde testinden geçirilir, ardından Savcılığa sevk edilip, oradan çıkacak karar uyarınca hareket edilmez mi? </p><p class="MsoNormal">Bizim 40 yıllık gazetecilik mesleğinde gördüğümüz, bildiğimiz, yaşadığımız bu. Yanlışımız varsa düzeltilmesini, eksiğimiz varsa tamamlanmasını, kamu adına görev yapan gazeteciler olarak, kamu yararına talep ediyoruz. </p><p class="MsoNormal">Şimdi soralım Sayın Adalet Bakanımız, hakimlerimiz, savcılarımız, avukatlarımız ve halkımıza;</p><p class="MsoNormal">“Adiye içinde ve önünde böyle sıralı tahrik-tehdit-hakaret-saldırı ve yağma girişiminde sıradan bir vatandaş bulunsaydı, yaka paça alınır mıydı, alınmaz mıydı?”</p><p class="MsoNormal">Adliye sadece adaletin değil bir milletin, bir devletin namusudur… Yok muydu bir adli merci bu densizleri anında yakalatıp getirtecek. </p><p class="MsoNormal">Adiye içinde ve önündeki o eylemler, resmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, hukuku ve adaleti hiçe saymak, “Devlet benim” demektir. O eylemleri yapanlara karşı devletin gücünü hukuk çerçevesinde göstermezseniz, işte böyle önüne gelen eşkıya gibi yollara dökülür.</p><p class="MsoNormal">Yok Sayın söke Başsavcısı’nı zan altında bırakıyormuşuz da, muş muş da muş muş.</p><p class="MsoNormal">Bak, gazeteciliğin G’sinden habersiz Erol Efendi.</p><p class="MsoNormal">Fatih Akkentli tutarsız ifadelerinden birinde ne dedi? Hani şu sizin canlı yayında.. “Söke Cumhuriyet Başsavcımızla yeni adliye yeriyle görüşmek için Savcılıktaydım…”</p><p class="MsoNormal">Aslında yaklaşık bir saat önce, İsmail Özer’e yönelik planlı, programlı tahrik ve kumpas için orada oldukları, görüntü kayıtlarında mevcut.</p><p class="MsoNormal">Şimdi gelelim işin can alıcı noktasına.</p><p class="MsoNormal">Birincisi, Fatih Akkentli’nin kendisini kurtarmak adına verdiği o beyanın, gerçek olduğuna inanmıyorum. Varsa o gün Sayın Başsavcı ile görüşmeleri, adliye içindeki görüntülerden çıkar. Buradaki amaç, Sayın Söke Cumhuriyet Başsavcısı’nın adıyla psikolojik baskı kurmak, planlı-kasıtlı ve çok sayıda kişinin yer aldığı suça yönelik eylemleri için mazeret üretmekten başka bir şey değildir bu açıklamaları.</p><p class="MsoNormal">Kısaca Erolcuğum, biz Sayın Söke Başsavcımız üzerinde baskı kurmuyoruz, siz kendinizi kurtarmak için onun ardına saklanıyorsunuz…</p><p class="MsoNormal">Eğer bizim yazdıklarımızda eksik, yanlış varsa Sayın Söke Cumhuriyet Başsavcılığı ve İl-İlçe Emniyet Müdürlüğü, konuyla ilgili o dönem yaşananları bir yazılı bülten ile duyursunlar, herkes aydınlansın. Tabii ki olay gününe ait görüntülerle beraber. </p><p class="MsoNormal">İşin garibi Fatih Akkentli kimdir? </p><p class="MsoNormal">Aydın AS-Kİ de taşeron işçi. Peki hiçbir imza yetkisi ve sorumluluğu bulunmayan bu taşeron işçinin şehir büyüklüğünde bir ilçenin Başsavcısıyla adliye yerini görüşmesi, olacak iş midir? Başsavcılık bu işi kiminle görüşür? Adalet Bakanlığı yetkilileri, BŞB ya da Söke Belediyesi veyahut ilgili, yetkili devlet kurumları ile. Tekrar soruyorum. Fatih Akkentli hiçbir yasal yetkisi olmayan taşeron işçi iken, “Adliye yeri binasını Başsavcımızla görüştük” beyanı, Devlet ve Adalet kurumları için zul değil midir?</p><p class="MsoNormal">Üzerine tekrar basayım, ben bu görüşmeye inanmıyorum, sadece içine düştükleri bataktan çıkmak adına, Sayın Söke Başsavcısının adının kullanıldığına inanıyorum. Zaten ben haksız çıkarsam, Devlet ve Adalet çökmüş demektir. Kapıya kilidi vurup gitsinler.</p><p class="MsoNormal">Bizi adaleti baskı altına almak gibi ahlak dışı şekilde suçluyorlar. Gördünüz kendi pislik ve rezaletlerini Sayın Söke Başsavcısı’nın ardına saklanıp kapatmaya çalışanlar kimlermiş dimi Aziz Türk Milleti.</p><p class="MsoNormal">Biz gerçek-güncel-kamu yararı olan haberleri, dosyalardaki ve kayıtlardaki delillere dayanarak kamuoyuyla paylaştık, Adalet yerini bulsun istedik. Eğer bizim haberlerimiz gerçek dışıysa, o halde Sayın Adalet Bakanlığı alsın görüntüleri, halkın ve devlet kurumlarının aydınlanması için yayınlanmasına izin versin. O zaman görelim bu Söke tayfasının enini boyunu. O zaman görelim gerçekler neymiş. O zaman görelim bu yalan makinesine dönüştürdükleri yandaş medyaları marifetiyle hangi cevizleri kırmışlar. Hangi gayri ahlakiliklere ve gayri yasallıklara imza atıp, sonra adamız diye ahkam kesmeye kalkışmışlar.</p><p class="MsoNormal">Yok Sayın Fatih Akkentli Batı Bölge Koordinatörüymüş de yok şu yok bu. Devlette var mı öyle bir norm kadro? Devlette olmayan kadro üzerinden her taşın altından çıkan biri bu şehirde ortalığı bir birine katıyorsa ve bu taşeron işçiye kim olduğunu hatırlatma görevli olanlar hala sessiz kalıyorsa, bu şehir bitmiş demektir.</p><p class="MsoNormal">Zaten böyle böyle ülkenin aydınlık kenti Aydın, Şırnak’ın bile gerisine düştü, gelişmişlikte 50 sıraya doğru geriliyor. </p><p class="MsoNormal">Dut yemiş bülbül gibi susmak bilmemiş Erol Özhavutçu. Yok efendim haberlerimiz yalanmış da, iftiraymış da şakımış kanarya gibi </p><p class="MsoNormal">Birader olayın tarafı değil misiniz? Benim verdiğim zaman çizelgesi içerisinde alırsınız adliyeden tüm görüntüleri, yayınlarsınız. Herkes görür kim doğru kim yanlış. Herkes anlar kim yalan beyancı kim gerçekleri kaleme almış.</p><p class="MsoNormal">Sizde zerre yürek varsa, alın o görüntüleri, yapın basın toplantınızı halkla paylaşın.</p><p class="MsoNormal">Geçelim mi Erol Özhavutçu gibi suça yönelik eylemleri aklamak için kendini paralayan arkadaşın diğer yalan beyanlarına.</p><p class="MsoNormal">Saldırı ve yağma girişimi eylemlerinin mağduru Avukat Ali Özer, gizli çekim yapmışmış. </p><p class="MsoNormal">Erol Efendi!.. Orası kamuyu ilgilendiren bir olayın görüntülenmesi işlemi. Bu tür milyonlarca görüntü ve haber var. Hepsi de yasal delil kabul edilir. Siz orada fındık fıstık yiyip piknik yapmıyordunuz ki özel hayat olsun. Tehdit-hakaret-aracın yolunu kesme, saldırı ve yağma girişimleri gibi ağır suça yönelik eylemlerin hepsinin içinde, sen de vardın. Görüntülerde kabak gibi olayları yatıştırmak yerine tahrik ettiğin de açık. Gazeteci misin yoksa oraya kasıtlı provokasyon için mi gittin. Gazeteci olsan zaten görüntüleri sen çeker, sen yayınlardın. </p><p class="MsoNormal">Sizin ekibin üyesi Durmuş Tuna, Haldun Haşmet Aysan’ın gizlice resimlerinin çekilip yayınlanmasından ceza almadı mı? Yargıtay onaylamadı mı? İsmail Özer ile bir muhtar yemek yerken adamların resmini çekip, “İşte kumpasın belgesi” diye haberler yapmadınız mı? Ahmet Gözen’in resmini çekip, tacizci diye önüne gelen yerde sizin tayfa bunları paylaşmadı mı? Bu kadar ahlak dışılıkları yapacaksınız, insanlar tehdit-hakaret-yol kesme, saldırı ve yağma girişimine uğrarken buna gizli çekim, özel hayat kılıfı bulmaya kalkacaksınız. Durmuş Tuna’nın hesaplarından milletin anası, bacısı, eşi, gelinine kadar alçaklıktan öte paylaşımlar yapılacak, doğmamış çocuk için kayınpederinden olmuş piç gibi ahlaksızlık ötesi, insanlık dışı paylaşımlar yapılacak, tüm bunlara sessiz kalıp millete ahlak dersi vereceksiniz. Ahlak kelimesinin sözlükteki anlamını bir açıp okuyun emi Erolcum. </p><p class="MsoNormal">Neymiş, İsmail Özer küfürbazmış. Hesaplarından herkese sövüyormuş. Daha önce de yazdım. Bunlar bir Tariş çalışanını sürekli arayıp, “bu hesaptan sen mi yazıyorsun” diye soruyorlar. Sonra Fatih Akkentl İsmail Özer’i arıyor, Özer de, “Kardeşim sıradan çalışandan ne istiyorsunuz. O zaman hesap benim, gelin madem hesabı bana sorun” diyor.</p><p class="MsoNormal">Fatih Akkentli de bu görüşmeyi kaydediyor, Erol Özhavutçu ve Durmuş Tuna üzerinden piyasaya yayıyor. Yani kara propaganda.</p><p class="MsoNormal">Erollll Erollll… Suçun daniskası bu. Özel görüşmelerin kaydı, suç teşkil eder yasalarda. Eskilerin sözüyle, “Akım derken b..kum” diyorsunuz aslında. Ne olduğunuzu, nasıl yasa dışı davrandığınızı, kumpasları nasıl kurduğunuzu, kendiniz itiraf ediyorsunuz behey kendini bilmez.</p><p class="MsoNormal">Ey Ahaliii!.. Bunlar sizi nasıl kandırıyor, anlatayım da şahit olun.</p><p class="MsoNormal">O İsmail Özer’e ait dedikleri ve yasa dışı şekilde ses kaydına alıp yayınladıkları hesap var ya, işte o hesabı klonladılar bunlar. Oradan herkese sövdüler. Sonra İsmail Özer ve ona yakın isimler bu paylaşımları yapmış gibi haberlerle servis ettiler. Hesap klonlama şudur. Bir kişinin hesabını aynen kopyalarsınız, istediğiniz paylaşımı yaparsınız, insanlar da o zanneder.</p><p class="MsoNormal">Daha geçenlerde başıma geldi. Birkaç ay önce hakkın rahmetine kavuşan Ülkü Devi, Nurettin Işık hesabından yazdılar bana. Hesabımda hala ekli olduğu için, oğlu zannettim. Baktım tüm arkadaş listeleri, paylaşımlara varana kadar yerinde. Oğlu veya yakını zannettim. Ne çıktı biliyor musunuz? A 101 den hediye çekimiz var, telinizi verin size de yollayalım. Buna hesap klonlama deniyor işte. İsmail Özer ve onun çevresindeki isimlere bunların yaptığı bu.</p><p class="MsoNormal">Hesaplarını klonluyorlar, herkese sövüyorlar, sonra sövülenleri şikayetçi yapıyorlar, ardından o kişilere çağırıp ya bizim tahakkümümüz altına girersiniz veya şu bu davalarınızdan vaz geçersiniz, ya da şikayetler devam eder diyorlar. </p><p class="MsoNormal"><b>MEDYADA NASIL HÜKÜMRAN OLDULAR<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Bir de dönmüşler, “Aydın medyasından medet umuyor” diyorlar.</p><p class="MsoNormal">Söke’de medya mı kalmış mübarek. Senin yeğenin bile radyoda çalışıyor, belediye şirketinden maaş alıyor. Zaten kimini istihdam, kimini reklam, kimine tehdit-hakaret ile bağlanmış Söke ve Aydın’daki medya.</p><p class="MsoNormal">Adamlar gözlerinin önündeki olaylara giremiyor kimi çıkardan, kimi korkudan. Biz delillere dayalı gerçekleri halk ve devlet kurumlarıyla paylaşınca, Aydın medyası oluyoruz.</p><p class="MsoNormal">Aydın medyasına bu kadar karşısınız madem, neden Fatih Akkentli tuvalete bile gitse haberlerini Aydın medyasında yayınlatıyorsunuz.</p><p class="MsoNormal">Yavrum sizin Fatih Akkentli’niz değil mi, kanlı bıçaklı olduğunuz TV Den’e, “Eski dostlar düşmen olmaz” diye sosyal medyadan barış çubuğu uzatan.</p><p class="MsoNormal">Siz değil misiniz, yine yıllarca boğaz boğaza olduğunuz Numan Ölmez ile anlaşan. Numan değil mi Durmuş için kertenkele resmi koyup, “Durmuş Durmuşşşş yine kudurmuş” paylaşımları sonrası sizlerin dümen suyuna giren. Bukalemun üç dakikada renk değiştirir, Numan ondan hızlı sizin safınıza geçti. Sadece son davranışından sonra hani İsmail Özer’e karşı olan husumetinize ortak olmadı, tetikçilik yapmadı, o konuda takdiri hak etti.</p><p class="MsoNormal">Ya Erman Çetin’i ne yapacağız. Erman Çetin değil mi TV-DEN ekranlarına çıkıp sizin aleyhinize bol bol konuşan.</p><p class="MsoNormal">Ya sonra ne oldu? Hoooppp işler oldu Loli Pop… Bir anda sizin safta. Erman Çetin Aydın medyası değil mi onunla iş tuttunuz? Ona birazdan geleceğim de, nerenizden tutsam elde kalıyorsunuz be ne yaptığından haberi olmayan şahıs.</p><p class="MsoNormal">Tüm bunları söyleyen Erol Özhavutçu, bir de Fatih Akkentli’yi programa bağlıyor, “Aydın için Söke için hizmetlerimize devam edeceğiz. Söke Belediye Başkanlığına adayım” cinsinden masallara devam ediyorlar. </p><p class="MsoNormal">O zaman sorsaydın Fatih’e. Aydın’a, Söke’ye bu kadar aşık bir taşeron işçi nasıl aile bireyleri üzerine şirket kurmuşlar, nasıl Çallı İnşaat isimli şirket üzerinden yüzlerce milyonluk işlem hacmine sahipler, nasıl ailecek iki buçuk milyonluk BMW araçlarla gezebiliyorlar? Nasıl lüks yaşam sürebiliyorlar? Açıklasınlar mal varlıklarının kaynağını, biz de yayınlayalım sayfa sayfa.</p><p class="MsoNormal">Biri bana göstersin bakalım Türkiye’de taşeron işçilerden oluşan bir aile hem Belediye şirketlerinde çalışıp hem kurdukları şirket üzerinden nasıl yüzlerce milyon liralık servet sahibi olabiliyorlar? Varsa başka örneği, hadi koyun ortaya. </p><p class="MsoNormal">Uyan Ahali uyannnn!.. Kimin ne için çalıştığı, bu soruların yanıtlarında gizli.</p><p class="MsoNormal"><b>ETEK GİYDİRME YALANI VE İSMAİL ÖZER’E NEDEN HUSUMET GÜDÜYORLAR<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Şimdi bunların bizi itham ederken, “Aydın medyası” şeklinde yaftalayıp, Aydın medyasındaki iş birlikçileriyle hangi fındıkları kırdıklarına.</p><p class="MsoNormal">Bu güruh yüzünden partisinden istifa eden Tariş Pamuk Kooperatifi Başkanı İsmail Özer, aslında ailecek kökten CHP’li.</p><p class="MsoNormal">Ona Fatih Akkentli ve yandaşlarının husumeti, iki nedenden kaynaklanıyor.</p><p class="MsoNormal">Birinci neden, yerel seçimlerde CHP Belediye Başkan adaylığı için adının kulislerde geçmeye başlaması. Fatih Akkentli kendi kafasına adaylığı koyduğu için, başka isimlerin konuşulmasına tahammülü bile yok. İsmail Özer zaten bazı açıklamalarında hiçbir yere aday olmadığını beyan etmesine rağmen, bunların husumetinden kurtulamadı.</p><p class="MsoNormal">İkinci neden, külliyen kamuya doğrudan etki eden ekonomik sebep.</p><p class="MsoNormal">Bakanlık organik pamuk projesi geliştiriyor. Söke bu konuda pilot bölge seçiliyor. Söke Tariş Pamuk Kooperatifi de, ortak paydaş kabul ediliyor. Yani organik pamuk üretimi gerçekleştirilecek, bu proje Söke Tariş üzerinden yürüyecek. Üreticiler de desteklemeler ve fiyatlar nedeniyle, asıl kazançlı çıkan kesim olacak.</p><p class="MsoNormal">Fakat bu proje bazı pamuk tüccarlarını rahatsız ediyor. Çünkü bu proje hayata geçene kadar üreticiden pamukları toplayıp, organik pamuk olarak satan tüccarlar, hayli yüklü paralar kazanıyorlar.</p><p class="MsoNormal">Proje sayesine kazanan üretici olacağından dolayı, rahatsızlıkları var. Projeyi baltalamak için, her zaman olduğu gibi Durmuş Tuna-Erol Özhavutçu önderliğinde, başladılar İsmail Özer aleyhine yayınlara. Peki neyin karşılığı? Yoksa binlerce üreticiyi temsil eden bir kooperatif başkanına, hem de kökten CHP’li bir isme medya yollu saldırılarda bulunmak, akıl işi mi?</p><p class="MsoNormal">Şimdi anlamışsınızdır gerçek gerçeklikleri dimi sevgili okurlar. İsmail Özer’e husumetlerinin nedeni birincisi aday olur korkusu, ikincisi üreticiler lehine geliştirilen organik pamuk projesinin, Tariş adına başında oluşu.</p><p class="MsoNormal">Anlayacağınız orayı da kendileri kontrol etmek ve bildiğiniz bakanlık eliyle üretici lehine geliştirilen projenin kontrolünü, yani kaynak kontrolünü tüccar lehine çevirmeye çalışıyorlar. Soruyu tekrar gündeme alalım? Peki neyin karşılığı?</p><p class="MsoNormal">Açalım şimdi bu yalan makinesine dönmüş medya tayfasının, İsmail Özer’e karşı başlattıkları kara propagandaya. </p><p class="MsoNormal">Bunun için önce, TV-DEN’de aleyhlerine konuşan Erman Çetin ile uzlaşıp anlaştılar. Sonra Erman’ın yayın politikası, bir anda bunlar lehine değişti.</p><p class="MsoNormal">Hedefleri kimdi? İsmail Özer. </p><p class="MsoNormal">İsmail Özer’i, bazı kişilere arattırıyorlar. O kişiler tehdit, hakaretlerde bulunuyor. İsmail Özer’de, şikayetçi oluyor.</p><p class="MsoNormal">Meğer bunların işlerinde kullandığı isimlerin, infazı ertelenmiş cezaları var. Çoluk çocuk ve aile büyükleri İsmail Özer’e gidiyor, ailecek çok zor durumda kalacaklarını söylüyor. Bağarası Jandarma  Karakol Komutanı da araya giriyor.</p><p class="MsoNormal">İsmail özer aileler mağdur olmasın diye şikayetinden vaz geçiyor.</p><p class="MsoNormal">Sonrasında ne oldu biliyor musunuz? Aydın Post’da, Erman Çetin’e, İsmail Özer’e etek giydirildiğine, korkudan şikayetini geri aldığı yolunda haber yaptırıyorlar.</p><p class="MsoNormal">Kafalarının almadığı. Öyle bir olay olsa zaten kamu davasına girer.. Kişinin şikayetçi olup olmaması, hiçbir şeyi değiştirmez. Siz adam kaldıracaksınız, etek giydireceksiniz, hesapta görüntüye alacaksınız, sonra şikayeti geri çektireceksiniz, hangi kafayla üretmişler bu yalanı, hangi kafayla yayınlamışlar…</p><p class="MsoNormal">O hareketleri hürriyeti tahdit yani özgürlüğü kısıtlama, işkence, tehdit, hakaret pek çok suç barındırır. Cezaları da çok ağırdır. İflahını keserler adamın. İster şikayetçi olsun, ister olmasın.</p><p class="MsoNormal">Bol bol da bu yalanın kasedi olduğu propagandasını yaptılar.</p><p class="MsoNormal">O halde teklifim şu;</p><p class="MsoNormal">Eğer İsmail Özer ile ilgili öyle bir etek giydirme görüntüleri varsa, verin bizzat ben yayınlayacağım ve etek giyeceğim.</p><p class="MsoNormal">Yok eğer mevcut değilse, bu yalanı yayanlar ve yayınlayanlara da, tangayla gezmek düşer… Hani ipkini diyorlar buna. Önü arkayı ip gibi kapattıkları, birkaç santimlik örtü. Bir daha üzerinden geçelim. Öyle bir kaset varsa verin ben yayınlayacağım. Yoksa o kasedi olup da yayınlamayanlar, ispat edemeyenler, tangayla gezsin.</p><p class="MsoNormal">Aynı masalı, telefonda bana okudular. Aracılar üzerinden ulaşıp, yok efendim şu aileler varmış da bunlar varmış da, şu kadar leşleri varmış da, Tariş Başkanı gibi bana da etek giydirirlermiş de, kasede alıp yayınlatırlarmış da, mış mış da mış mış.</p><p class="MsoNormal">Düşünebiliyor musunuz? Benim gibi adama cür’et ettiler bu işe. </p><p class="MsoNormal">Artık anladığınız dilden konuşacağız…</p><p class="MsoNormal">Bu işin sonunda göreceğiz etek kime kötek kime…</p><p class="MsoNormal"><b>YALAN BEYANDAN BIKMIYORLAR<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">İsim vermeyim de, bir ara bana yazdılar. Geçirdiğim trafik kazasıyla ilgili geçmiş olsun dediler, yapabilecekleri bir şey olup olmadığını sordular. Teşekkür ettim, şunları söyledim; “Siz böyle insanlar değildiniz. Aynaya bakın ne hale geldiniz. Güç ve para hırsı, ne hallere getirdi sizi. Bırakın olaylar yasal süreç içerisinde ilerlesin. Ortalığı karıştırmayın…”</p><p class="MsoNormal">Kayıtları elimde… Hani beni etek, kötek korkuttuklarını zannedip ondan yazmadığımı sanıyorlarsa, zaten en büyük yanılgıları olur. Sadece süreç mahkemelerde sürsün, dağılmasın, toplum daha fazla gerilmesin diye yapıyoruz.</p><p class="MsoNormal">Yaa bunlar ne yaptılar? Ertesi gün Erol, İsmail Özer aleyhine gazete bastı. “Küfürbaz Başkan. Gazeteciye tehdit, hakaretlerde bulundu” falan filan.</p><p class="MsoNormal">Olay da şu. Erman Çetin o etek giydirme yalanını haber yaptıktan sonra, İsmail Özer ve yanında Gazeteci Murat Tan, Mado tesislerinde bunlara rastlamış. Erman’ın yanında eşi ve başka bir diğer misafiri oturuyorlar. İsmail Özer’de geçerken haklı olarak mırıldanıyor, Erman hemen bunlara yetiştiriyor.</p><p class="MsoNormal">E o zaman başka bir gazeteci de, Fatih-Durmuş-Erol-Erman’a etek giydirmişler. Görüntüleri de varmış. Korkudan hepsi şikayetinden vazgeçmiş diye yalan haber yapsın, bunlar rastladığında neler olur acaba?</p><p class="MsoNormal">Bana ne dediler, ertesi gün ne yaptılar. Hala daha zeytinyağı gibi su üzerine çıkmaya çalışıyorlar.</p><p class="MsoNormal">Bunların yaptığının gazetecilikle, insanlıkla, adamlıkla bir ilgisi var mı?</p><p class="MsoNormal">Alın bunların etek giydirme yalanı da bu.</p><p class="MsoNormal"><b>HÜSEYİN KAYA YALANLARI<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Bunların husumet güttüğü başka bir isim de, Söke’den Hüseyin Kaya. Ülkü Ocakları’ndan tanırım. Yamuğu yumuğu olmayan bir ailedirler.</p><p class="MsoNormal">Aslında Fatih Akkentli ve diğerleri, bunlarla arkadaş. Hüseyin Kaya Söke Ticaret Odası’na aday olacağını beyan ettikten sonra, bunların başka bir hedefi oluyor.</p><p class="MsoNormal">Görüyorsunuz dimi olayları. Bunlardan izinsiz, bir yere aday bile olmaya kalksanız, anında hedeflerisiniz. Böyle kurum ve kuruluşların önce yetki kontrolünü, sonra mali kontrolünü ele alıp, keyiflerine bakmaya çalışıyor galiba arkadaşlar. Bir de Fatih Söke Belediye Başkan adayı olursa, tahakkümlerindeki kurum ve kuruluşlardaki etkilerini, oya tahvil edecekler akıllarınca.</p><p class="MsoNormal">Bu nedenle Hüseyin Kaya’nın adaylığı, hemen alarma geçiriyor bunları. Araları açılıyor. Bunlar adamların sera suyunu kestirmeye varana kadar, her yola başvuruyorlar.</p><p class="MsoNormal">Mekanları basılıyor. 70 yaşındaki kalp hastası adam darp ediliyor. Sonra ikinci kez basıldı. Fatih Akkentli’nin yediği yumruk ardından. Orada da gariban bir çalışanı darp ettirdiler.</p><p class="MsoNormal">Peki Söke Adliyesi’nde bu dosyalar ne oldu? Raflarda bekliyor belli ki. Görüntülere rağmen, delil ve tanıklara rağmen.</p><p class="MsoNormal">Bunlar da bu fütursuz hareketleri için cesareti, karşılarında yaptırım gücü görmedikleri için yelteniyorlar.</p><p class="MsoNormal">Düşünün bir kez. İnsanların kurum ve kuruluş seçimlerine veya bir siyasi parti başkanlığına adaylıkları bile, bunlar için düşman muamelesi görmeleri demek. Anayasadaki seçme ve seçilme hürriyetinin gaspıdır bu. </p><p class="MsoNormal">Bunu da yaparken, özellikle medya ve sosyal medyayı kullanıyorlar. İnsanları itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Sahte hesaplardan tutun, hesap klonlamaya kadar her şey mübah bunlarda. Zaten daha önce kurdukları kumpaslar, ürettikleri yalanlar, aldıkları rüşvetler, hepsi kendilerinin kaydettiği ses kayıtlarında mevcut. İnternette de, yıllardır yayında. </p><p class="MsoNormal">Hüseyin Kaya olayındaki diğer bir yalan propaganda şu. “Fatih Akkentli’ye arkadan saldırdı…”</p><p class="MsoNormal">Erman Çetin ile yaptıkları anlaşmanın meyvelerini, burada da yediler karşılıklı.</p><p class="MsoNormal">Erman Çetin, halı saha turnuvaları düzenler. Söke’deki turnuvanın sponsoru da, Hüseyin Kaya ve aile şirketleri. Fatih Akkentli, “Ben 25 kişiyle geleceğim, Hüseyinler gelmesin” şeklinde haber yolluyor.</p><p class="MsoNormal">Şuraya bak. Adamın sponsor olduğu turnuvada, adama yasak getiriyorlar akıllarınca.</p><p class="MsoNormal">Hüseyin Kaya da, “Ben sponsorum, asıl onlar gelmesin” diye cevap veriyor.</p><p class="MsoNormal">Fatih Akkentli dediği gibi yaklaşık 20-25 kişilik bir grupla oraya gidiyor. Turnuvanın açılışını, pek sevgili Erman Kardeşi ona yaptırıyor. Hesapta husumet güttükleri Kaya kardeşlere gol atacaklar ya. Sonrasında Fatih Akkentli, Hüseyin Kaya’nın ifadesine göre öpücük atıyor, kaş göz işaretleri yapıyor. </p><p class="MsoNormal">Hüseyin Kaya da yanına kadar gidiyor, niye böyle yapıyorsun diyor, tahrik devam edince tek bir yumruk vuruyor. Zaten kendisi de hem güreşçi hem Kick Bokscu.</p><p class="MsoNormal">Fatih tek yumrukta nakavt. Hüseyin Kaya ardından Akkentli’nin getirdiği şahıslar olaya girmeye kalkışınca, dördünü birden aynı muameleye tabi tutuyor.</p><p class="MsoNormal">Gördünüz dimi insanları tahrik, korkutma amaçlı neler yapıyorlar. Adliye içinde İsmail Özer’e attıkları omuz da, aynı tahrik yöntemlerinin klasik hale geldiğinin göstergesi.</p><p class="MsoNormal">Husumet güttüğünü özellikle tahrik et, olay çıkar, sonra masummuş gibi ortalığı yandaş medya eliyle ayağa kaldır, ne kadar rakip gördüğün veya kontrol altına almak istediğin kişi-kurum varsa, onları korku salıp, tahakküm altına al.</p><p class="MsoNormal">Ya Durmuş Tuna başta nasıl yaygara yaptılar; “Arkadan geldi vurdu…”</p><p class="MsoNormal">Valla görüntülerde düpedüz önden tek yumruk görünüyor Zaten Fatih ardından yere seriliyor. Arkadan falan bir müdahale yok yani.</p><p class="MsoNormal">Olayı duyunca Erman Çetin’i aradım. Turnuvanın sponsoru o, olayların tanığı o. Bana ne dedi biliyor musunuz; “Abi ben burdayım. Öyle bir olay olmadı. Yalan söylüyorlar…”</p><p class="MsoNormal">Aynen bunları söyledi bana Erman Çetin kardeşleri. Hani Aydın medyasındaki kardeşleri. Yalan haber yaptırdıkları ve gözünün önünde olan darp olayını inkar eden kardeşleri.</p><p class="MsoNormal">Fatih’in karizması çizilmesin diye, medya baskısı kurup, olayı ört bas etmeye kalktılar. Söke’de sadece bir gazeteci, “Akkentli’ye saldırı” deyip foto paylaşmış, sonra onu da kaldırdılar. Başkaları almış kayda, yayınlandı zaten haberleri.</p><p class="MsoNormal">Sonrasında Hüseyin Kaya ve ailesine ait işyeri basıldı. Görüntülerde aynen şunlar var. Saldırganlar araç içerisinde saatlerce bekliyorlar. Hüseyin Kaya ve ailesi, geniş aynı zamanda sağlam bir yapıya sahip. Ailenin dışarı çıkmasını bekliyorlar. Hepsi gidince, sadece bir çalışan kalıyor. Ona da zirai ilaç sorma bahanesi içeri girip, darpta bulunuyorlar.</p><p class="MsoNormal">Bunun da dosyası hala Söke Cumhuriyet Başsavcılığı’nda, tozlu raflarda. Hele iki yıl önce Kaya Kardeşlerin iş yerinin basılıp 70 yaşındaki kalp hastası çalışanın darbı olayında dahi, şikayetçilerin tam anlamıyla ifadelerinin alınmadığı belirtildi. Hatta ve hatta Hüseyin Kaya’nın ifadesine göre, bunların yalan haberleriyle ilgili yaptıkları suç duyurusu bile kayıp. Dosya numarası ve dosyaları elinde, Adliyede bulunamadı. Olay Adalet Bakanlığı’na kadar intikal etti. Bakalım ne çıkacak.</p><p class="MsoNormal">Ve Hüseyin Kaya Söke Ticaret Odası seçimleri için adaylık listesi bile çıkaramadı. Listesindeki herkes aranıp, üstü örtülü tehdit edilmiş.</p><p class="MsoNormal">Bunlar yeter mi bu kendini bilmezler için… Hüseyin Kaya ve aile bireyleri iş yerinden ayrıldıktan sonra iş yerini basıp gariban çalışanın darbından sonra başladılar yine yalanlara. Yok Kaya kardeşler kaçmış, odalara saklanmış, kapıları kitlemiş, yok etek giydirmişler, aynı şizofrenik yalanlarına devam ettiler.</p><p class="MsoNormal">Be “Kertenkele” dostunun tabiriyle, “Kudurmuş Durmuş…” Tek başına Fatih Akkentli’nin yanına gidip herkesin içinde tek yumrukta iki seksen uzatan, devamında Akkentli’nin dört yandaşına aynı tarifeyi uygulayan Hüseyin Kaya oradan mı kaçacaktı.</p><p class="MsoNormal">Olacakları bildikleri için saatlerce bekliyorlar, Kaya ailesi gittikten sonra gariban çalışanı darp ediyorlar, sonra kaçtılar, etek giydiler yalanlarını piyasaya sürüyorlar. Maksat, Fatih Efendi’nin çizilen karizmasını kurtarmak… </p><p class="MsoNormal">Şimdi bu aymazlara bir çağrı daha yapalım.</p><p class="MsoNormal">İsmail Özer olayında olduğu gibi. Görüntüler Savcılıkta. Sizin elemanlar alsın, yayınlayalım. Eğer ki orada Kaya kardeşlerden tek bir kişi var olup da kaçmışsa, etek giydirildiyse, kendilerini korkudan odalarına kilitlediklerini ispat ederseniz, ben de etek giyeceğim. İspat edemezseniz, sizi tangalı güruhu olarak tanımlamak, doğal olarak hakkımızdır. Hadi koyun o görüntüleri, herkes görsün olayın gerçeği neymiş ne değilmiş.</p><p class="MsoNormal">Söke halkı ve kamuoyu şunu da bilsin, Kaya kardeşler o baskın olduğunda işyerlerinde olsaydı, emin olun bunların sonunu düşünmek dahi istemiyorum.</p><p class="MsoNormal">Kaya kardeşlerin işyerine adam salıp şikayetlerinden vaz geçmeleri için masaya kurşun koyduranlar da bu güruh, adamlardan 800 bin lira verişeniz yazmayız diyen de, Hüseyin Kaya ifadesiyle bu grup.</p><p class="MsoNormal">Aldılar cevaplarını, bu kafayla daha da almaya devam edecekler. Hem de emin olun misliyle…</p><p class="MsoNormal"><b>METİN SAKALAR OLAYI<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">İlerleyen süreç içerisinde Söke Ticaret Odası’na, Metin Sakalar adaylığını açıklıyor. Tanımıyorum, hiçbir işim veya ilişkim de olmadı. Ardından başladı Durmuş Tuna, “Metinnnn Metinnnn” diye yazmaya.</p><p class="MsoNormal">Metin deyince bunlarda saplantı olmuş. Ben, Metin Yavuz. Bu üçüncü Metinmiş meğer hedeflerindeki. Çünkü adam bunlara rağmen Söke Ticaret Odası Başkanlığına aday çıkınca, beklenen son.</p><p class="MsoNormal">Hemen itibarsızlaştırma kampanyası. Çünkü kendileri kimi istiyor, kurum ve kuruluşların başında onlar olacak. Bu sayede tüm şehri kontrol altına alıp, hem siyasi hem ekonomik fayda sağlayacaklar.</p><p class="MsoNormal">Adamlar taşeron işçi iken yüzlerce milyonluk aile şirketine sahipler. BMW’lerle geziyorlar. Yaparlar mı yapmazlar mı, orasını da okurlarımız sorgulasın.</p><p class="MsoNormal">Dönelim Metin Sakalar olayına.</p><p class="MsoNormal">Durmuş Tuna, bizim de haberini yaptığımız paylaşımlarında resmen adamı linç ettiler. Babasının gelininden çocuk yaptığına kadar, alçaklıktan daha alçak paylaşımlarda bulundular. Hem de adrese teslim ifadelerle. Biz haberi verirken, okurlarımız okuyunca utandılar, bunlar utanmadı.</p><p class="MsoNormal">Durmuş Tuna, yani Fatih ile Erol’un kankası, aklınca kurnazlık yaptı. Metinnn Metinnn derken, şikayetçi olunsa, hangi Metin diye sorulacak. Üzerine şikayetçisi olayları üzerine almış bulunacak. Gördünüz mü ahlak yoksunluğu nasıl bir şeymiş. Bir de gazeteci geçiniyor bunlar.</p><p class="MsoNormal">Ve işin temel sebebi, İsmail Özer-Hüseyin Kaya olaylarında olduğu gibi, seçme seçilme hakkının resmen engellenmesi ve gaspı. </p><p class="MsoNormal">Mafyanın silahla yaptığını, bunlar örgütlü şekilde medya ve sosyal medya eliyle ve yalan haberleriyle yapıyorlar.</p><p class="MsoNormal">Durmuş Tuna en son ne demişti; “Bunları nereden mi duydum? Kertenkele isimli eski dostumdan…”</p><p class="MsoNormal">Kertenkele kimdi? Durmuş Tuna hakkında kertenkele paylaşımları yapan, Numan Ölmez. Bu yazdıkları ve toplumun her kesiminde infial yaratan paylaşımları sonrası zevahiri kurtarmak için, işi kertenkele yani Numan’a yıkmaya kalkıştığı, sizce açık değil mi… Yaz yaz, ben demedim Kertenkeleden duydum de. Yedikleri haltları kabullenme cesareti bile yok bunlarda..</p><p class="MsoNormal">Bir de güldüğüm başka bir olay yaşandı. Durmuş Tuna sosyal medyadan sövüp siyerken, birini kast edip hizmetli kadını taciz ettiği mealinde ifadeler kullandı.</p><p class="MsoNormal">Araştırdım bu kim diye. Esnaf Odaları Başkanını kast ediyorlarmış. Adam kafayı yiyormuş. Halbuki seçilmesinde bunların da desteği varmış. İki neden vardır şeklinde bir hipotez kurdum. Doğal olarak. Ya bunlara verdiği sözleri tutmamıştır, ya da Ticaret Odası seçimleri için bunların istediği şekilde çalışmamıştır. Yoksa İsmail Özer-Metin Sakalar-Metin Yavuz ile uğraşırken kaza kurşunu misali neden yazsınlar bu adama… </p><p class="MsoNormal">O zaman herkes bir ders çıkarmalı. Bu güruh ile iş birliği yapan, onlara taviz veren kim varsa, yarın kimseyi bulamazlarsa piranha gibi onlara saldırırlar… Elinizi verirseniz bırakın kolunuzu, gözünüzü bile kurtaramazsınız…</p><p class="MsoNormal"><b>CHP VE CEMİYETLERİN AHLAK SINAVI<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Fatih Akkentli’nin Tariş Başkanı İsmail Özer’e karşı kullandığı ve ulusal medyada yer alan tehdit-hakaretler ile Durmuş Tuna ile Erol Özhavutçu’nun karıştığı olaylar sonrası herkes gözlerini iki noktaya çevirdi;</p><p class="MsoNormal">CHP ve Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti.</p><p class="MsoNormal">Şu CHP’yi anlamak mümkün değil. Genel Merkezleri de, Aydın CHP İl Örgütü de, ölü taklidi yapıyorlar.</p><p class="MsoNormal">Ki o milletvekillerini, belediye başkanlarını, parti yöneticilerini böyle olaylarda acımadan partiden istifa yoluyla pasifize eden CHP Genel Merkezi, üç maymunu oynuyor.</p><p class="MsoNormal">Onların yaklaşımı belli ki şu;</p><p class="MsoNormal">“Biz merkeze doğru gelip, oradaki oyları almayı hedefliyoruz. Aydın Adnan Menderes’in memleketi. Bizler için simgesel öneme sahip. Her ne olursa olsun, bizde kalsın yeter” mantığı.</p><p class="MsoNormal">Bir Fatih Akkentli’yi partiden ihraç edemeyen, bu kadar delilli rezaletleri sadece siyasi saiklerle görmezden gelen CHP’nin, meydanlarda halka ahlak-etik nutukları atması ne derece anlamlı, o da vicdanlarına kalmış.</p><p class="MsoNormal">Şuraya bakın. Koca CHP bir taşeron ile şürekâsına diş geçiremiyor. Böyle mi kurtaracaksınız memleketi? Böyle mi kuracaksınız ülkede ahlaka-adalete dayalı düzeni.</p><p class="MsoNormal">Kendi içince ahlakı tanzim edemeyen, başkalarına boşuna ahlak dersi vermesin.</p><p class="MsoNormal">CHP Aydın İl Başkanlığı ile Disiplin Kurulunu, zaten hiç muhatap alıp, soru bile sormayın. Onlar bitkisel hayatta, bu rezillikleri yapan nasılsa bizden diye olağan karşılıyorlar.</p><p class="MsoNormal"><b>CHP BUNUN BEDELİNİ AĞIR ÖDEYECEK<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Aydın’da taşeron işçi Fatih Akkentli ve şürekâsının tüm şehre siyasi ve ekonomik olarak tahakküm faaliyetleri, CHP’ye inanılmaz yaralar açıyor.</p><p class="MsoNormal">Boş verin piyasaya verilen anketleri. CHP Aydın’da normallerinde bile düşüşte. Bir de perde gerisindeki rakamlar nedir, seçimlerde belli olacak. Ama başta bunlara ne yapıyorsunuz deyince hedef olan CHP’liler, İyi Partililer, AK Partili, MHP’li tüm mağdurlar, bunlar yüzünden kütlesel CHP’ye husumet derecesinde yaklaşmaya başladılar.</p><p class="MsoNormal">Göremedikleri bu şahısların şehrin bir başından bir başına ahlak dışı şekilde yaptıkları saldırılar, insanların seçme seçilme haklarının dahi ellerinden alınmaya çalışılması, ailecek haysiyetleriyle oynanması, iki şeyi beraberinde getiriyor;</p><p class="MsoNormal">CHP aleyhine her şekilde oy kaybı. Kala kala Akkoyun dediklerinin CHP’deki varyasyonu, Halkkoyunlara kalacaklar. Yani dünyadan habersiz, sadece ideolojik davranan, yapan benden olsun, diğerleri de yapıyorlar düşüncesindeki, akıl ve ahlak fukaralarına. </p><p class="MsoNormal">Magdur kişi-kurum ve kitleler, artık organize olmayı öğrendiler. Akkentli ve şürekâsına adeta baskıcı-yağmacı-şantajcı-saldırgan, hiçbir insani değerleri kalmamış, Moğol topluluğu gibi bakıyorlar. Parti ayrımı gözetmeden, bu örgütlü zulümden kurtulmak adına, toplum katmanlarında birliktelikler kurdular. Bunların da yansımalarını, her alanda göreceğiz.</p><p class="MsoNormal">Sözün sonunda Aydın Büyük Şehir Gazeteciler Cemiyeti’ne iki lafımız olacak.</p><p class="MsoNormal">Güzel kardeşim. Sizde mesleğinize, insanlık onuruna, ahlaka, adaba hiç saygı yok mu ki bu Durmuş Tuna isimli şahsı hala aranızda tutarsınız. Hala bu şürekânın hizmetkarı gibi davranırsınız. Ölü taklidi yapar, her şeyi görmezden gelirsiniz. Daha ne yapsın bunlar… Durmuş Tuna’nın o ahlak ve insanlık dışı paylaşımlarına karşı neden işlem başlatmazsınız? İnsanların doğmamış çocuklarına kadar giren bu şahsın yaptıklarıyla, bu kadar yalan beyanlarıyla, gazetecilik mesleği arasında en küçük bir bağ var mıdır? Şu an sizler de aynı ahlak dışılıkların, suç ortağısınız. Çünkü sessiz kalıyorsan, o suç ve günahlara ortaksınız, bile isteye yol veriyorsunuz demektir. </p><p class="MsoNormal">Ben de boş boş yazıyorum. Hangi birinde o yürek o cesaret var ki işlem yapacaklar. Onlar için kendi menfaatleri olsun, gerisi minare dikine, dünya gözüne…</p><p class="MsoNormal"><b>ÇARESİZLİKTEN SANSÜRÜ SAVUNDULAR<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Bunlar o kadar bitmiş ki, ne yaptıklarını bilmez haldeler. Erol Özhavutçu, “Şu dezenformasyon yasası çıksın da bu yalan haberlerden kurtulalım” diye ellerini semaya açmış, dua ediyor.</p><p class="MsoNormal">Muhalefetin ve medyanın sansür dediği yasayı savunuyor. </p><p class="MsoNormal">Birader benim yazdıklarımın hepsi delilli, tanıklı. Sizin alayınız yalan makinesine dönmüşsünüz. Tüm yalan beyanlarınızı da, tek tek çürütüyorum. Sizin derdiniz gerçekler ortaya çıkmasın.</p><p class="MsoNormal">Şunu da bil, o yasa çıktığında siz gün yüzü göremezsiniz ya… Yalan bile utandı sizi görünce, neyin duasına çıktın güzel kardeşim…</p><p class="MsoNormal">Ve şunu da kafanıza kazıyın artık… Birkaç ay öncesine kadar astığınız astık, kestiğiniz kestik, tüm şehre hükmeden prensler gibi geziyordunuz.</p><p class="MsoNormal">Kendinizi Kadim Türk Milleti, Kutlu Türk Devleti’nin üzerinde görüyordunuz.</p><p class="MsoNormal">Şu an halk nazarında ve devlet katında, her biriniz nefret objesi oldunuz.</p><p class="MsoNormal">Emin olun, gelenlerle yüzleşeceksiniz…</p><p class="MsoNormal">O yüzden Vali Beye kulak verin. Kamu kurumlarında görevli olanlara, sus talimatı yayınlamışlar.</p><p class="MsoNormal">Malum sizin prens taşeron işçi fatih Akkentli’de kamu çalışanı…</p><p class="MsoNormal">Öyle zırt pırt sizin kanallara çıkıp, konuşup durmasın. Hem de hiçbir imza yetkisi olmadığı halde… Dedik ya… Devlette koordinatör diye bir norm kadro yok. FETÖ’nün devlet kurumlarına atadığı paralel imamlardan zor kurtulduk, şimdi siz mi çıktınız paralel devlet gibi koordinatör ayağı başımıza. </p><p class="MsoNormal">Hem sussa hem sizi sustursa emin ol faydanıza olur.</p><p> </p><p class="MsoNormal">Çünkü ufuklar bulutlu, bak yine geliyor fırtına parçası çalıyor çok yerlerde…</p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER