© Aydın Şafak

Yağmur yağarken…

Sizi bilmem ama ben hala yağmur yağdı mı şemsiyeyi kapar, sokağa çıkarım ve ıslanana kadar çocuk olurum. Ya da arabaya atlar dağlara çıkarım. Dostlarım bilir, yağmur benim sevdalımdır, dört gözle beklerim.

<p>Lambri denen ince bir tahta levha ve sağlamlaştırmak i&ccedil;in oluklu &ccedil;ıtalar ile kare şekilleri verilerek &ccedil;akılmış bir tavan. O tavandaki &ccedil;ıtaların hangisinde ka&ccedil; &ccedil;ivi var, nereleri kırık ve &ccedil;atlak bilirim.&nbsp;</p> <p>Ya bah&ccedil;e tarafındaki pencereden vuran ayın şavkı evin i&ccedil;ini aydınlatır ya da sobanın deliğinden tavana ateşten insanların şekilleri vururdu.&nbsp;</p> <p>Ya ateşten insanların sa&ccedil;tıkları alazın ışığı ya da ayın şavkı ile bende &ccedil;ıtaları yol bilip, şehir şehir gezerdim.&nbsp;</p> <p>O şehirlerin hi&ccedil;birisi de sizin bildiğiniz şehirler değildi. Tahta tavanlı ve sobalı evde yaşayan herkes o istikametleri bilir.<br /> Unutmayın, hayal g&uuml;c&uuml;n&uuml;z sizi her yere g&ouml;t&uuml;r&uuml;r. G&uuml;&ccedil;l&uuml;yseniz ve aklınıza g&uuml;veniyorsanız o hayallerden bir&ccedil;oğunu ger&ccedil;ekleştirirsiniz ve kendi masalınızı yaşarsınız.</p> <p>İnce tavanın &uuml;zerinde iki metrelik boşluktan ve kiremitlerden sonra g&ouml;k kubbe her yerdedir. Yani aslında yıldızlar ile aranızda pek mesafe yok.</p> <p>Yazın bah&ccedil;ede fesleğenlerin yanında yatarken ablamın parmağı ile ayı şekli &ccedil;izerek g&ouml;sterdiği B&uuml;y&uuml;k Ayı ve K&uuml;&ccedil;&uuml;k Ayı yıldızlarını daha g&ouml;remedim. Onlar anne ve &ccedil;ocuk mu, baba ve &ccedil;ocuk mu, bıyıklarına bakarak &ouml;ğrenmeliyim.&nbsp;</p> <p>Bu ger&ccedil;eği araştırmak &ccedil;atı aralığı kadar yakın bir uzaklıkta olmasına rağmen, bir şey yapamamak &ccedil;ok &uuml;z&uuml;c&uuml;. Ama o &ccedil;ocuk hayal g&uuml;c&uuml;m durmadı, kışında seyahatler başladı.&nbsp;</p> <p>Sadece yazın g&ouml;ky&uuml;z&uuml;nde yıldızlardan resimler &ccedil;izebilirsiniz ama kışın tavandaki &ccedil;ıtalar istikametinde, ateşten insanlar ya da ayın şavkı yardımı ile seyahatlere &ccedil;ıkabilirsiniz.</p> <p>Şimdiki gibi &uuml;zerinizde betondan evler yok. R&uuml;zg&acirc;rın ve yağmurun sesini sıcak yorganın altından &ccedil;atıya, cama, kapıya ve duvara dahi vurduğunu duyarsınız. Bana doğanın bir par&ccedil;ası olduğumuz dersini ilk veren tecr&uuml;bem budur. Yağmura ve toprağa bir materyal mesafesi kadar uzak olduğumuz ger&ccedil;eği!</p> <p>Yağmur aradaki materyalin kalınlığı kadar uzaktır ve o materyal yardımı ile sizinle hik&acirc;yesini anlatır ya da melodiler fısıldar. Ama mutlaka anlatmak istediği bir şey vardır. Dinleyin!</p> <p>Doğa sizin i&ccedil;in piknik yapmak, temiz hava almak olmasın. Doğanın sesini dinleyin.</p> <p>Otların &uuml;zerine yan yatın, b&ouml;ceklerin otların arasından y&uuml;r&uuml;me &ccedil;abasını izleyin. Kulağınızın dibinden ge&ccedil;en kanat seslerinin hızını farkedin. Su sesine odaklanın ve daha bir&ccedil;ok ses beyninizde birleşecek.</p> <p>En &ouml;nemlisi, insanın da doğanın bir par&ccedil;ası olduğunu hep hatırlayın.</p> <p>İnsanları da duyarken, dinleyin. Dinleyin ki anlayabilesiniz!</p> <p><strong>YAĞMUR BİR ŞEY Mİ S&Ouml;YL&Uuml;YOR?</strong></p> <p>Yağmurun ilişiği &ouml;nce &ccedil;atı ile başlar, bir oraya vurur bir buraya.. Kilometrelerce y&uuml;kseklikten d&uuml;şen damlacıklar kiremitlere taş atılmış&ccedil;asına ses &ccedil;ıkarır.</p> <p>Ardından kuru topraktan d&uuml;şen tok sesler gelir, toprak &ouml;fkelidir. Ve yakın olduğundan ses daha fazladır, patırtılara d&ouml;n&uuml;ş&uuml;r.</p> <p>Beton biriktirmeden ses vermez. Kadın gibi. Ardından şımarık bir kadın kavgası başlar, beton dolmuştur artık. Şakırtılar kızılca kıyameti koparır.</p> <p>Ağa&ccedil;laarr! Erik ağacının dalları kalın, yaprakları sık&ccedil;a, endamı geniş olduğundan ses her yerinden gelir, kıvrak belli &ccedil;engiler gibidir. Diğer seslerin ardından bir haşırtı koparır.&nbsp;</p> <p>En hanımefendi ağa&ccedil; yaprağı sesi, mandalinada gizlidir. Yaprağı kalın ve geniştir, tane tane gelir sesi, alttan bir hanımefendi selamı g&ouml;nderir. Bu sesler bulundukları mesafelere g&ouml;re de sıralama getirir.</p> <p>Asıl eğlence yeni başlayacaktır. Bah&ccedil;ede kova, leğen, sandalye v.s. ne varsa her birinden ayrı ses &ccedil;ıkar ve b&uuml;t&uuml;n ahengi bozar, sanki seyirciler arasında kavga &ccedil;ıkmıştır.&nbsp;</p> <p>Eşya sesleri seyirci kavgasına d&ouml;n&uuml;ş&uuml;nce &ccedil;ocuk kikirdemelerim duyulmasın diye yorganı tepemden aşırdığımı hatırlarım.&nbsp;</p> <p>Tavanda ateşten insanlar, Ay&rsquo;ın şavkı, k&ouml;m&uuml;r kokusu ve hatta sobadan gelen ateş sesi, anne babanın koynundaki ılıklık.</p> <p>Ve biz uykudayken doğanın yaşam kavgası. Bu sesleri ayırt etmeye &ccedil;alışırken &ccedil;ocuk g&ouml;zlerim uykuya dalar.</p> <p>Ben bu masalı ilk kez oğluma anlattım, 4 ya da 5 aylıktı.</p> <p>Annemin evinde camın &ouml;n&uuml;ndeki her zamanki yattığım yere yattım, yağmur yağıyordu.&nbsp;</p> <p>Sa&ccedil;aktan akan bir damla, s&uuml;rekli aynı yere d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; i&ccedil;in sert bir zemin oluşturmuş ve değişik bir ses &ccedil;ıkardı. Ben o sesi hi&ccedil; sevmedim, yok edemedim.&nbsp;</p> <p>Sanırım zaten su&ccedil; damla sesinde değil, artık yaşamın bana dayattıklarındaydı.</p> <p>Ben de diğer yarıma, oğluma sarılıp yukarıdaki masalımı anlatmaya &ccedil;alıştım, bu kez iki &ccedil;ocuk kikirdeyerek uyuyakaldık.&nbsp;</p> <p>Ses hep oradaydı ama ben bir daha duymadım. Diğer yarım her zaman olacağı gibi o g&uuml;nden sonra bendeki bu zor sesi susturdu.</p> <p>Hala geceler ile iyi anlaşırım hayaller, kitaplar, m&uuml;zikler ve yazılar, yıldızlar, ayın &uuml;zerindeki şekiller ve gece sesleri bana hep eşlik eder.</p> <p>Yazın serin tahta divanın altında, kışın sobanın ardında olan kallavi &ouml;ğle uykularım da devam etmekte.</p> <p><strong>SOKAKALAR<br /></strong></p> <p>Sizi bilmem ama ben hala yağmur yağdı mı şemsiyeyi kapar, sokağa &ccedil;ıkarım ve ıslanana kadar &ccedil;ocuk olurum.&nbsp;</p> <p>Ya da arabaya atlar dağlara &ccedil;ıkarım. Dostlarım bilir, yağmur benim sevdalımdır, d&ouml;rt g&ouml;zle beklerim.</p> <p>Toprak yollardaki su birikintilerindeki yağmur damlalarının harelerini izlediniz mi hi&ccedil;?&nbsp;</p> <p>Bulundukları mahalle gibi &ccedil;abuk t&uuml;kenir ama altındaki taşa, kuma verdiği dalga desenini hi&ccedil;bir şeyde g&ouml;remezsiniz.&nbsp;</p> <p>Fakir mahalle insanları gibi imk&acirc;nı dar, yarattıkları muhteşemdir.</p> <p>CAN Y&Uuml;CEL&rsquo;in BAĞLANMAYACAKSIN adlı şiiri benim akıllarımdan biridir.&nbsp;</p> <p>O şiirden cesaret alarak ben yağmurları sahiplendim.</p> <p>Ve yağmurlar benim dostlar, sorumluluğum b&uuml;y&uuml;k ve derin.&nbsp;</p> <p>Yağmuru hakkı ile yaşamak boynumun borcu.</p> <p>Bu yağmur aşkı beni &ccedil;ok uzaklara g&ouml;t&uuml;rd&uuml; ve evet! Bulutları takip ettim.&nbsp;</p> <p>Bulutun, yağmurun, ıslaklığın bitip kuru yerin başladığı &ccedil;izgiyi buldum.&nbsp;</p> <p>Bir yanım yaş, bir yanım kuru olarak şaşkın bir şekilde Karadeniz&rsquo;i seyrettim ve dinledim, &ccedil;ocuklar gibi de şendim!</p> <p>Bulutu da yendim!</p> <p>Sevgiyle kalın dostlar&hellip;</p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER