© Aydın Şafak

Türkiye Barolar Birliği’nden açıklama..

Türkiye Barolar Birliği (TBB), 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, “TBB, insanlığın ortak değeri olan hak ve özgürlükleri savunmak için baskıcı yönetim anlayışlarının karşısında demokrasiyi ve insan haklarını en güçlü şekilde savunmaya devam edecektir” açıklamasını yaptı.

<p><strong>TBB, 10 Aralık D&uuml;nya İnsan Hakları G&uuml;n&uuml; dolayısıyla yazılı bir a&ccedil;ıklama yaptı. TBB&rsquo;nin a&ccedil;ıklamasında şunlar kaydedildi:</strong></p> <p>&ldquo;İnsanlık tarihinin d&ouml;n&uuml;m noktalarından birini simgeleyen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi&rsquo;nin ilan edildiği 10 Aralık g&uuml;n&uuml;, bu sene 73. kez, t&uuml;m d&uuml;nyada olduğu gibi &uuml;lkemizde de İnsan Hakları G&uuml;n&uuml; olarak anılıyor. Bununla birlikte, 10 Aralık&rsquo;lar bir s&uuml;redir hem d&uuml;nyada hem de T&uuml;rkiye&rsquo;de insan haklarının ve evrenselliğin y&uuml;celtildiği değil, insan hakları savunucularının ve hukuk&ccedil;uların s&uuml;rekli artan bir şekilde kaygılarını aktardıkları &ouml;zel g&uuml;nlere d&ouml;n&uuml;şm&uuml;ş durumdadır. Ne yazık ki 10 Aralık 2021 de bu endişe verici eğilimin devam ettiği bir insan hakları g&uuml;n&uuml;d&uuml;r.</p> <p>Evrensel Bildirge, adından da anlaşılabileceği &uuml;zere insanların zamana, mek&acirc;na, dine, dile, milliyete, ırka, etnik k&ouml;kene, cinsiyete, cinsel y&ouml;nelime bağlı olmaksızın ve hepsinden &ouml;nemlisi devletlerin tanımasından bağımsız şekilde, evrensel ve doğal haklara sahip olduğu d&uuml;ş&uuml;ncesi ile hazırlandı. II. D&uuml;nya Savaşı&rsquo;nın insanın temel hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerini devletlerin milli hukuklarının insafına bırakılamayacağını g&ouml;steren acı deneyimlerine bir tepki olarak hazırlanan bildirgenin ka&ccedil;ınılmaz sonucu, insan haklarının devletlerin i&ccedil; işi olarak g&ouml;r&uuml;lemeyeceği, insanlığın ortak sorunu olarak tanınması gereğidir.</p> <p>Ne var ki bu evrensellik ilkesi, g&uuml;n&uuml;m&uuml;z d&uuml;nyasında y&uuml;kselen pop&uuml;ler otoriter rejimlerin &lsquo;yerellik, millilik&rsquo; iddiaları ile ciddi bir şekilde aşındırılmaktadır. İnsanı değil belli siyasi g&ouml;r&uuml;şleri, milliyetleri, dini inan&ccedil;ları merkezine alan ve bu gruplara dahil olmayanların eşit haklara sahip olma haklarını ink&acirc;r eden bu k&uuml;resel yeni akım, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k/g&uuml;venlik dengesini de s&uuml;rekli bir şekilde &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k aleyhine bozma konusunda teredd&uuml;t etmemektedir.</p> <p>Ne yazık ki 2021 yılı, &uuml;lkemizde de insan hakları alanında &ccedil;ok ciddi geri adımların atıldığı bir yıl olarak akıllara kazındı. T&uuml;rkiye Cumhuriyeti, bu yıl en başta gururla adını verdiği ve kadına y&ouml;nelik şiddete ilişkin en &ouml;nemli uluslararası belge sayılan Avrupa Konseyi&rsquo;nin İstanbul S&ouml;zleşmesi&rsquo;nden hukuka aykırı bir şekilde &ccedil;ekildi. Gerileme bu adımla sınırlı kalmadı. T&uuml;rkiye, buna ek olarak siyasilerin hukuk devleti ve yargı bağımsızlığını hi&ccedil;e sayan a&ccedil;ıklamalarıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi&rsquo;nin kararlarını tanımayacağını ve uygulamayacağını ilan etti. Bu ısrar ve kural tanımazlık, T&uuml;rkiye&rsquo;yi Avrupa Konseyi tarihinde ikinci kez Bakanlar Komitesi&rsquo;nin ihlal usul&uuml;ne başvurduğu &uuml;ye devlet konumuna getirdi.</p> <p><strong>&ldquo;TBB, EVRENSEL İNSAN HAKLARI DEĞERLERİNİ DAHA G&Uuml;&Ccedil;L&Uuml; ŞEKİLDE SAVUNMANIN GEREKLİLİĞİNİN BİLİNCİNDEDİR&rdquo;</strong></p> <p>T&uuml;rkiye Barolar Birliği gerek d&uuml;nyada gerekse &uuml;lkemizde otoriterliğin ve kural tanımazlığın y&uuml;kseldiği, hukuk devleti ilkesinden uzaklaşıldığı, yargı bağımsızlığının aşındığı bu d&ouml;nemde umutsuzluğa yer olmadığının, tam tersine evrensel insan hakları değerlerini daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; şekilde savunmanın gerekliliğinin bilincindedir. Her avukat, işinin gereği olarak aynı zamanda bir insan hakları savunucusudur. İnsan hakları, evrensel bildirgede ifadesini bulduğu &uuml;zere medeni ve siyasal haklar ile ekonomik, k&uuml;lt&uuml;rel ve sosyal hakların birbirini tamamladığı ve birbirine dayandığı bir b&uuml;t&uuml;n olarak anlaşılmalı ve savunulmalıdır.</p> <p><strong>&ldquo;DEMOKRASİYİ VE İNSAN HAKLARINI EN G&Uuml;&Ccedil;L&Uuml; ŞEKİLDE SAVUNACAĞIZ&rdquo;</strong></p> <p>Uluslararası standartların T&uuml;rkiye&rsquo;de hayata ge&ccedil;irilmesi ve uygulanması, başta AİHM olmak &uuml;zere insan hakları mekanizmalarının kararlarının bağlayıcılığının &lsquo;amasız&rsquo; ve &lsquo;fakatsız&rsquo; kabul&uuml;, T&uuml;rkiye Barolar Birliği&rsquo;nin insan haklarının evrenselliği ilkesinin hayata ge&ccedil;irilmesi i&ccedil;in olmazsa olmaz olarak g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; hedeflerdir.</p> <p>D&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k hukuk &ouml;rg&uuml;tlerinden biri olan T&uuml;rkiye Barolar Birliği, insanlığın ortak değeri olan hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kleri savunmak i&ccedil;in baskıcı y&ouml;netim anlayışlarının karşısında demokrasiyi ve insan haklarını en g&uuml;&ccedil;l&uuml; şekilde savunmaya devam edecektir.&rdquo;</p> <p>&nbsp;</p> <p><span style="font-size: x-small;">Okunma sayısı: 2.984</span></p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER