Sektöre çökme operasyonu…
GENEL
Didim’de ana gündem maddelerinden biri, beton santralleri. Yaşananların özü; “TAM BİR SEKTÖRE ÇÖKME OPERASYINU…” Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay ile giden Vali Yardımcısı ve organizasyonun Laz Ziya lakaplı önde gelen ismi Mustafa Hulusi Arat başta olmak üzere, Atabay’ın devremülk medyası Sayın Aydın Valisini sürekli yanlış yönlendirmeye çalıştılar.
<p><span style="color: inherit;">Didim’e çöken Devlet-Siyaset-Medya-İş Dünyasında ahtapot gibi yapılanmış bir organizasyon deşifre oldu.</span><br></p>
<p>Bu organizasyon her yerde. Ve her şeyi istiyorlar.</p>
<p>Tarafımıza alınan yayın durdurma kararları Anayasa-Yasalar ve kamu vicdanıyla çelişmektedir.</p>
<p><strong>Çünkü Anayasa ile garanti altına alınmış birey hakları kamu aleyhine kötü amaçlı kullanılır hale geldiyse, öncelikle kamu yararı gözetilir.</strong></p>
<p>Bize getirilen yayın yasakları ile nelerin gizlenmeye çalışıldığını, bir kez daha gözler önüne serelim.</p>
<p><strong>AHTAPOTUN KOLLARI HER YERDE</strong></p>
<p>Didim’de ana gündem maddelerinden biri, beton santralleri.</p>
<p>Yaşananların özü; “<strong>TAM BİR SEKTÖRE ÇÖKME OPERASYONU…”</strong></p>
<p>Didim Belediye Başkanı <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong> ile giden Vali Yardımcısı ve organizasyonun Laz Ziya lakaplı önde gelen ismi <strong>Mustafa Hulusi Arat</strong> başta olmak üzere, Atabay’ın devremülk medyası Sayın Aydın Valisini sürekli yanlış yönlendirmeye çalıştılar.</p>
<p><strong>Durmuş Tuna</strong> medyadaki adıyla Tapduk Durmuş isimli şahıs, son yazısıyla her şeyi ve organizasyon ile organik yapılarını deşifre etti.</p>
<p>Didim Beton santrallerinin mühürlenmesinde, başrol oyuncularından biriydi.</p>
<p>Resmen içinde oldukları, <strong>“Sektör Çökme Operasyonu”</strong> itirafı.</p>
<p><strong>Ne olmuştu?</strong> Bunların yaygarası ve Aydın Valiliği’nin yanlış bilgilendirilmesi ile Didim’deki dört beton santrali mühürlenmişti. <strong>Sorun neydi?</strong> Dört beton santralinden üçü, mera vasfını yitirmiş arazilerde faaliyet gösteriyordu.</p>
<p>Didim Belediyesi önce ilgili kurumlar ve Valiliğe bu alanın mera vasfını yitirdiği belirtip kendilerine devrini talep etti. Ot parasını bile yatırdı. İlgili kurumlar devri yönünde karar aldı. Yani Didim Belediyesi ister beton santrallerine bu arazilerin onların işini görecek kadar kısmını satar gelir elde ederdi. İsterse de kiraya verir, yine sürekli gelir elde ederdi. Hatta bu beton santrallerinin işlerini 30 dönüm kadar alan görebileceği için o alanın ücreti karşılığı hak sahiplerine devrini yapar, “<strong>Hiçbir şart altında imara açılamaz. Sadece amacı dahilinde kurulabilir”</strong> şerhi düşerdi.</p>
<p><strong>Yani beton santralleri mera alanlarını alıp rant elde edecekler mazereti, koca bir yalandan ibarettir.</strong></p>
<p>Fakat Didim Belediye Başkanı <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong>, beton santrallerini bildiğiniz kündeye getirdi.</p>
<p>Adamlar bakanlıklar dahil kapı kapı dolaştı, hepsi çözüm yollarını kabullendi. Fakat Atabay daha sonra çark ederek, her şeyi allak bullak etti. Çünkü o sıralarda kendi mühürlediği bu beton santrallerinden, Didim Anfitiyatro için beton alıyordu. Ne güzel değil mi… <strong>Mühür fekki yaptıran belediye başkanı.</strong> Zaten ne Didim Amfitiyatro müteahhidinin alacağını ödedi, ne de beton santrallerinine olan borcunu.</p>
<p><strong>Bu ikisinin toplamı 130 milyon lira civarında ediyor galiba. </strong></p>
<p><strong>Durum bu iken, yaptığımız araştırmalarda akla hayale gelmeyecek bir ekonomik operasyon ile karşılaştık.</strong></p>
<p>Tapduk Durmuş yani <strong>Durmuş Tuna</strong> isimli şahsın yazısında itiraf ettiği “<strong>Efe Beton”</strong> gerçeği ve organik ilişkileri.</p>
<p>Tapduk Durmuş ne diyor<strong>; “Diğer üç santralin yeri mera alanında. Efe Beton’un yeri kendisine ait. Ufak tefek işlemler sonrası diğerleri kapanır ama Efe Beton yeniden açar…”</strong></p>
<p><strong>Şahıs kendisinin de medya ayaklarından biri olduğu SEKTÖRE ÇÖKME OPERASYONUNU ifşa ediyor.</strong></p>
<p><strong>Olay şu Aziz Türk Milleti…</strong></p>
<p><strong>Sıkı durun şimdi;</strong></p>
<p><strong>Bu Efe Beton’un asli sahibi kim?</strong></p>
<p><strong>Kemal Pehlivanoğlu…</strong></p>
<p><strong>Kemal Pehlivanoğlu kim? </strong></p>
<p><strong>Didim CHP’li Belediye Meclis Üyesi Ali Çağlar’ın damadı.</strong></p>
<p><strong>Ali Çağlar nam-ı diğer Kadrajcı Ali kim?</strong></p>
<p>Didim Belediye Başkanı <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong>’ın kendi evinde çektirdiği ve yargı sürecinde doğruluğunu kabullendiği seks kasetindeki görüntüleri çeken, Belediye Meclis Üyesi. Hani<strong>, “Ben Köylüyüm, Kadıköylüyüm!.. Kadraja iyi aldın mı Aliii” </strong>dediği kişi.</p>
<p><strong>Efe Beton’un, yüzde 25’lik hissedarı olduğu öne sürülen diğer isim kim?</strong></p>
<p><strong>Peki düzenleri nasıl işliyor?</strong></p>
<p><strong>Didim Belediyesi-Yargı-Mülki İdare gibi yerlerde organizasyonun bağlantı elemanı olarak görev yapan kişi, inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalara gidiyor. Daha sonra ve de her nasılsa Efe Beton’dan mal alan her firmanın belediye, mülki idare gibi yerlerdeki imar-iskan ruhsatları dahil tüm işleri jet hızıyla çözülüyor.</strong></p>
<p><strong>Durun daha durun… </strong></p>
<p><strong>Diğer üç santral kapanırsa, Tapduk Durmuş yani Durmuş Tuna’nın yazısında itiraf ettiği gibi Efe Beton bir iki eksik varmış gidermiş gibi yapılıp, tekrar faaliyete geçecek. Diğer üçü ise kapanacak.</strong></p>
<p><strong>Böylece Didim inşaat sektörüne mal verebilecek kaç beton santrali kalacak?</strong></p>
<p><strong>Tek… O da Efe Beton…</strong></p>
<p><strong>Hani Atabay’ın yakın kadrajcısı Ali Çağlar’ın damadının hissedar yapıldığı beton santrali…</strong></p>
<p><strong>Sayın Valim… Şimdi anladınız mı neden, “SEKTÖRE ÇÖKME OPERASYONU” başlığı attığımızı…</strong></p>
<p><strong>Sayın Valim gördünüz mü olacakları?</strong></p>
<p><strong>Didim’de iki sektör var. Turizm ve inşaat. İnşaat sektöründe Efe Beton tek kalırsa tüm fiyat tarifesini onlar belirleyecek, serbest rekabet ortadan kalkacak, aynı zamanda ister istemez devlet ve siyaset ile yakın ilişkileri olan inşaat sektöründeki iş insanları bunlara tabi olacak, bu gücü de istedikleri gibi kamu aleyhine fütursuzca kullanacaklar. Bugüne kadar görülemeyen gerçeklik, abuk subuk temelsiz nedenlerle, saptırılmış gerekçelerle saklanmaya gerçeklik, aslında bu…</strong></p>
<p><strong>İŞTE GERÇEKLER</strong></p>
<p><strong>Aziz Türk Milleti…</strong></p>
<p>Anladınız mı adeta şer odağına dönmüş bu yapı güdümündeki devre mülk medyanın, halka neden yanlış bilgiler aktardığını?</p>
<p>Bu arada halkı aydınlatalım. <strong>Durmuş Tuna</strong> yazısında her zaman olduğu gibi gerçek dışı bilgiler veriyor. Kendilerine dönen, <strong>“Rüşvet talep oklarını”</strong> başka yerlere çevirmeye çalışıyor.</p>
<p>Yazısında diğer beton santrallerinin 300 bin liraya gazeteci kiralayıp, Efe Beton aleyhine haberler yaptırdığını iddia etmiş.</p>
<p>Oysa bizim uzun süredir yaptığımız araştırmalarda, beton santrallerini koparmaya çalışan başlıca üç medya mensubu geçinen kişiden söz etmiştik.</p>
<p>Kaç kez yazdım, bunlardan ses çıkmadı. ADI Söke Gerçek, yazdıkları külliyen yalan beyan olan <strong>Durmuş Tuna,</strong> nam-ı diğer Tapduk Durmuş hazır mısın gerçek gerçekliklere;</p>
<p>Beton santrallerine çöküp para karşılığı haber yapmamak için reklâm adı altında taleplerde bulunan başlıca iki ismin, sen, ve <strong>Erol Özhavutçu</strong> olduğunu duymayan mı kaldı? Sen, borcum harcım var diye 100 bin, <strong>Erol Özhavutçu</strong> aynı şekilde 100 bin talep etti diye, sağır sultana ulaştı iddialar ve bilgiler. </p>
<p><strong>Aziz Türk Milleti!..</strong></p>
<p>Ben bu işlerin ucunu gösterince gazetesine gerçek adı takan, haberleri külliyen yalan beyandan ibaret Tapduk Durmuş ne yazmıştı? <strong>“Bir gazeteci arkadaşıma 150 bin lira rüşvet teklif ettiler…”</strong></p>
<p><strong>Talepte bulunan kendileri, alamayınca yaygarayı basan kendileri, suça yönelik eylemlerinin çamurunu karşı tarafa sıvamaya kalkan yine kendileri. </strong></p>
<p><strong>Boşuna yazmadım, bunların bin yüzü olsa biri kızarmaz diye.</strong></p>
<p><strong>Sayın Valim!..</strong></p>
<p><strong>Bu çığırtkanların sürekli gündemden kaçırdığı diğer bir husus da şu;</strong></p>
<p><strong>Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, beton santrallerinin kapatılma yazısında Çevre Sağlığı falan demiş. Peki Didim Belediyesi’nin kurduğu beton santrali, Cumartesi Pazarı’nın 200 metre dibinde. Yani külliyen toplum sağlığına zarar. Bu santraller ise kilometrelerce uzakta. Didim’den görünmüyor bile. O zaman Didim Belediyesi’nin beton santrali halen niye açık? Bu kılıf da minareyi gizleyemedi dimi…</strong></p>
<p>Madem iş halk sağlığı, orada parke taşı imalathaneleri, sanayi bölgesi de var. Onlar sanatoryum mu?</p>
<p><strong>Sayın Valim…</strong></p>
<p>Biz gerçek gerçeklikleri, delilleriyle ortaya koyduk.</p>
<p>Didim belediye Başkanı Atabay’ın, “<strong>Vali bey izin versin”</strong> diye topu size atması, perde gerisi konuşmalarında, <strong>“Vali Beye güvenmiyorum”</strong> mesajı vermesi, hepsi ipe un serme.</p>
<p><strong>Olan tek şey; “YAPTIKLARI SEKTÖRE ÇÖKME OPERASYONUNA KILIFLAR İCAT ETME…”</strong></p>
<p><strong>Gereğinin ifası da, artık sizin uhdenizde…</strong></p>
<p><span style="color: #ff0000;"><strong><em>NOT: YAKINDA SAVAŞI MEDYA TERÖR MERKEZİ HALEN GELEN ODAKLARIN SÖKE’DEKİ ANA KARARGAHINA TAŞIYACAĞIZ… KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ İÇİN ADETA TEHDİT HALİNE GELEN VE BİZLERE KUMPASA DAHİ YELTENME CÜR’ETİNDE BULUNAN ODAĞIN HESAPTA PRENSİNİN NASIL ÇOKOPRENS, ÜYELERİNİ DE BADEM EZMESİNE DÖNDÜĞÜNÜ TÜM KAMUOYU GÖRECEK..</em></strong></span></p>
<p><span style="color: #ff0000;"><strong><em>ALIN ÇEREZ, FINDIK, FISTIK, ÇEKİRDEĞİNİZİ, YAKINDA SÖKE DE KOPACAK KIYAMETLERİ, AKSİYON FİLMİ GİBİ İZLEMEYE HAZIRLANIN…</em></strong></span></p>