© Aydın Şafak

Şaban Demirtaş itirafçı oldu?

Mersin-Aydın hattındaki ana “FETÖ kumpası davası”nı devlet organları ve mahkeme kayıtlarıyla çökertmemiz ardından, Erkan Karaarslan'a kurulan diğer tamamlayıcı kumpaslar da tek tek ortaya dökülmeye başladı.

<p>Bakın Mersin-Aydın hattındaki kumpas paydaşları, panik i&ccedil;erisinde nasıl hata &uuml;zerine hata yapıyorlar. Bunlardan biri, namazında niyazında edasıyla gezen, fakat her kumpas ve yalan beyan, yalancı tanıklık olayının altından &ccedil;ıkan, d&uuml;zmece tutanak d&uuml;zenlemekten bile &ccedil;ekinmeyen <strong>Şaban Demirtaş.</strong> Zaten insanlar bunu yakından bildiği i&ccedil;in, selam alıp vereni de yok. Garip biri derler, g&ouml;r&uuml;nce merhaba bile demeden ge&ccedil;ip giderler.</p> <p><strong>Şaban Demirataş'ın en yakın iki dostu, Haşmet Aysan-Servet T&ouml;z&rsquo;d&uuml;r.</strong></p> <p>Aralarındaki fark, <strong>Servet T&ouml;z</strong> &ouml;yle bu işlerden nemalanma peşinde koşmaz fakat kincidir.</p> <p><strong>İşte Şaban Demirtaş'ı bu ikisi kurguladı.</strong> Devlet i&ccedil;inde bağlantılarını sağlayıp, onu koruma altına bu ikisi aldırdı.</p> <p><strong>Şaban Demitaş</strong>&rsquo;da, &ouml;yle kişisel &ccedil;ıkar peşinde koşan biri olmadığı halde, sorunlu fikri yapısıyla, bu kumpaslarda yalancı tanık ve d&uuml;zmece evrak kurgulamada kullanıldı. Nedamet getireceğine hala debeleniyor, debelendik&ccedil;e daha fazla batıyor.</p> <p>Peki hem Aydın 1. Ağır Ceza, hem Mersin 7. Ağır Ceza&rsquo;da FET&Ouml; kumpaslarının kilit ismi <strong>Şaban Demirtaş</strong>'ı, bu kumpaslarda yalancı tanık ve piyon olmaya iten nedenler neydi?</p> <p><strong>Şaban Demirtaş, </strong>BŞB yasası &ccedil;ıktıktan sonra, &Ouml;zel İdareden Aydın BŞB&rsquo;ye ge&ccedil;enlerden. ASKİ Genel M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; b&uuml;nyesinde g&ouml;revlendirildi. Bunlar beş kişiydi. <strong>Nermin Canyurt</strong> isimli ASKİ Genel M&uuml;d&uuml;r Yardımcısı ile &ccedil;alışıyorlardı.</p> <p><strong>Nermin Canyurt,</strong> İstanbul'dan Aydın'a gelme. 1. Ağır Ceza&rsquo;daki d&uuml;zmece evrakı imzalayan beş ismin <strong>Şaban Demirtaş</strong> dahil beşi de, <strong>Nermin Canyurt</strong> ekibiydi. Anlayacağınız hepsi <strong>Nermin Canyurt</strong>'un has elemanlarıydı. Fakat <strong>Nermin Canyurt</strong> biraz ge&ccedil;imsiz ve kaprisli yapıya sahip olduğu i&ccedil;in, zamanla kendi ekibiyle arası a&ccedil;ıldı. Bir birlerine adeta can d&uuml;şmanı oldular. Daha sonra zaten medyaya i&ccedil;eriden haberler akmaya başladı. <strong>Haber kaynakları da, bu 1. Ağır Ceza&rsquo;daki d&uuml;zmece belgeyi d&uuml;zenleyen, Şaban Demirtaş'ın da aralarında olduğu şahıslardı. </strong></p> <p>Her ne hikmetse bu beşlinin en samimi olduğu ve muhbirlik yaptıkları iki kişi, <strong>Haldun Haşmet Aysan-Servet T&ouml;z</strong> ikilisiydi. O sıra <strong>Servet T&ouml;z</strong>&rsquo;de &ccedil;ok yakın olduğu Aydın BŞB ile ters d&uuml;şm&uuml;ş, karşılıklı istenmeyen olaylar yaşanmış, cephe almıştı. Olaylarla ilgisi olmasa da bu beşli <strong>Nermin Canyurt</strong> ile hesaplaşmak i&ccedil;in, <strong>Erkan Karaarslan</strong>'ı hedef aldılar. Oysa o g&uuml;nlerde ben de papaz olmama rağmen herkes, <strong>&ldquo;Erkan Hoca amirle, memurla, &ccedil;alışanlarla uğraşmaz. Onlara baskı da yapmaz, tek kelime k&ouml;t&uuml; s&ouml;z de etmez&rdquo;</strong> derlerdi.</p> <p>Anlayacağınız bunlar <strong>Nermin Canyurt</strong> ile aralarındaki hesabı kapatmak i&ccedil;in, burunlarında sivilce &ccedil;ıksa d&ouml;nemin &uuml;lkede parlayan yıldızı <strong>Erkan Karaarslan</strong>'dan bilmişler, <strong>Nermin Canyurt</strong>'a olan kinleri y&uuml;z&uuml;nden, ona yakın olan kim varsa yakmaya kalkmışlar. Ve Aydın'daki kişisel husumete dayalı bu kumpasın diğer ayağı, Mersin'e kadar uzandı, İzmir-İstanbul ve &uuml;lkenin d&ouml;rt bir yerine dağıldı, FET&Ouml;&rsquo;ye bulandı, devlet fel&ccedil;, millet paranoyak oldu.</p> <p>G&ouml;rd&uuml;n&uuml;z dimi olayların asli &ccedil;ıkış kaynağını.</p> <p>Tabi ki <strong>Erkan Karaarslan</strong>'ın hisselerine &ccedil;&ouml;kmeye kalkan iş ortağı ve emniyetteki iş birlik&ccedil;ileri de pl&acirc;nlarını uygulamaya koymak i&ccedil;in zamanlamayı muhteşem buldular, bu aklı evvelleri kullandılar. Birbirinden bağımsız g&ouml;r&uuml;nen olaylar aslında nasıl bağlantılıymış ve nelere, nasıl bir sosyal soykırıma yol a&ccedil;mış g&ouml;rd&uuml;n&uuml;z m&uuml;?</p> <p>Aydın BŞB kadrolarında yaşanan ge&ccedil;imsizlik, <strong>Erkan Karaarslan</strong>'ın iş ortağı ile devletteki iş birlik&ccedil;ileri tarafından pl&acirc;nlanan kumpas ile birleşince, zincirleme ne sonu&ccedil;lar &ccedil;ıkmış ortaya. Yani atas&ouml;z&uuml;nde olduğu gibi deliler kuyuya bir taş atmış, devletin &ccedil;ıkarana, milletin ayılana kadar canları &ccedil;ıkmış. Kısaca iş <strong>Kemal Sunal</strong>'ın Davacı filmine d&ouml;nd&uuml;.</p> <p><strong>HUSUMETİN MERSİN'E UZANMASI</strong></p> <p>Bu yaşananlar sonrası <strong>Şaban Demirtaş</strong> başta diğer aklı evvelleri kurgulayan <strong>Haşmet Aysan-Servet T&ouml;z </strong>işbirliği ile Devletin Aydın'daki m&uuml;lki amirleri ve Efeler Belediyesi Eski Başkanı <strong>Mesut &Ouml;zakcan</strong> da tuzağa d&uuml;şerek, bunları korumaya aldılar. Korumaya alınınca bu defa c&uuml;retleri, <strong>Haşmet Aysan-Servet T&ouml;z</strong> ikilisinin de iyice işlediği <strong>Şaban Demirtaş</strong> &uuml;zerinden, Mersin FET&Ouml; kumpasına kadar uzandı.</p> <p>Savcılıklar ve mahkeme heyeti <strong>Erkan Karaarslan</strong> ile diğer sanıklar hakkındaki delillerin d&uuml;zmece ve yetersiz olacağını fark etmişler ki, ilk aşamada tutuklamaya yanaşmadılar. Ardından <strong>Erkan Karaarslan</strong>'ı kumpasa d&uuml;ş&uuml;ren kendi şirket ortağı ve emniyetteki iş birlik&ccedil;ileri tarafından <strong>Haşmet Aysan</strong> ile <strong>Şaban Demirtaş</strong> Mersin'e davet edildiler. <strong>Erkan Karaarslan </strong>hakkında <strong>&ldquo;FET&Ouml;&rsquo;ye finans sağladığı, &uuml;yesi olduğu yolunda duyumları olduğu&rdquo;</strong> yolunda ger&ccedil;ek dışı, yanıltıcı beyan vererek, &uuml;zerine bir de 15 Temmuz'un sıcaklığı eklenince medya yaygarası ve kara propaganda sonucu, tutuklamalar ger&ccedil;ekleşti. Daha sonra İ&ccedil;işleri Bakanlığı M&uuml;lkiye M&uuml;fettişleri yaptıkları &ccedil;ok titiz bir &ccedil;alışmayla Araştırma Raporu isimli emniyetteki uzantılar tarafından d&uuml;zenlenen evrakın sahte, <strong>Haşmet Aysan-Şaban Demirtaş </strong>ikilisinin verdikleri beyanların da yalan olduğunu tespit etti. <strong>Gereğinin yapılması i&ccedil;in de not d&uuml;şt&uuml;.</strong> <strong>MİT-EMNİYET-MASAK-KOM ŞUBE-SAYIŞTAY ile AYDIN-MERSİN-İZMİR-İSTANBUL Başsavcılıkları da, d&uuml;zenledikleri 76 ayrı m&uuml;zekkere ile tutuklananlar hakkında tek bir delil olmadığını tespit-teyit ederek, mahkemeye yolladılar.</strong></p> <p><strong>SON &Ccedil;IRPINIŞLAR VE ŞABAN DEMİRTAŞ NASIL İTİRAF&Ccedil;I OLDU?</strong></p> <p>Bunları tek tek ana akt&ouml;rleri, yer, mek&acirc;n, zaman, asli hedefleriyle ortaya koyduktan sonra, hem Aydın hem Mersin'deki iki yalan beyancı <strong>Haşmet Aysan</strong> ile <strong>Şaban Demirtaş</strong> b&uuml;y&uuml;k panik yaşıyor. <strong>Haşmet Aysan</strong> Mersin'de verdiği ifadesinde, <strong>&ldquo;Erkan Karaarslan her hafta Aydın&rsquo;a gelirdi&rdquo;</strong> derken, kumpas ortağı <strong>Şaban Demirtaş</strong> Mersin&rsquo;de yalana dayalı FET&Ouml; iftiralarını yaptığı gibi, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesine, <strong>&ldquo;Erkan Karaarslan iş yapmadan, gelmeden para aldı&rdquo;</strong> diye d&uuml;zmece evrak d&uuml;zenlemesinde, yine kilit rol oynadı.</p> <p><strong>Haşmet Aysan </strong>ve <strong>Şaban Demirtaş</strong> isimli iki kumpas ortağına, <strong>&ldquo;İbretlik olacaksınız&rdquo;</strong> <strong>(<a href="http://www.aydinsafak.com/ibretlik-olacaksiniz-h4156.htm">http://www.aydinsafak.com/ibretlik-olacaksiniz-h4156.htm</a>) </strong>başlıklı yazımızda sorduk;</p> <p>1- Aydın'da verdiğiniz yalan beyan ve d&uuml;zmece evraka dayalı ifadenizde<strong> &ldquo;gelmedi&rdquo;</strong> dediğiniz <strong>Erkan Karaarslan</strong> Aydın'a gelmediyse, nasıl &ccedil;anta &ccedil;anta himmet toplamış iddiasıyla Mersin'de yargılanıyor?</p> <p>2- Mersin'de <strong>Haşmet Aysan</strong> verdiği ifadede, <strong>&ldquo;her hafta Aydın'a geliyordu&rdquo;</strong> dediyse, <strong>Erkan Karaarslan</strong> Aydın'a gelmiş demektir. O halde<strong> &ldquo;neden gelmeden, iş yapmadan para aldı&rdquo;</strong> iftiranızla yargılanıyor?</p> <p>Bu iki sorumuza da yanıt vermek yerine, panikle <strong>Şaban Demirtaş</strong>'a, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi&rsquo;ne dilek&ccedil;e verdirmişler. Hem de <strong>Erkan Karaarslan</strong> savunmasını yaptıktan, tam iki yıl sonra ve savunmayı kabul etmemişler. Ger&ccedil;ekler a&ccedil;ığa &ccedil;ıkmaya başlayınca s&uuml;reci uzatmak, zaman kazanma &ccedil;abası.</p> <p>Ve &ouml;zetle <strong>Şaban Demirtaş</strong> demiş ki; <strong>&ldquo;Ben buraya gelenlerin &ccedil;etelesini mi tutacağım, gelse bile iş yaptığı anlamına gelmez&rdquo;</strong> demiş...</p> <p>&Uuml;len Şaban, &Uuml;len Şaban... Sana para verseler kurduğunuz kumpası, yalan beyanlarınızı b&ouml;yle itiraf ettiremezlerdi.</p> <p><strong>BAŞLANGI&Ccedil; KUMPASINI &Ccedil;&Ouml;KERTEN S&Uuml;RE&Ccedil;</strong></p> <p><strong>Şaban Demirtaş</strong>'ın panikle verdiği dilek&ccedil;e, adeta itiraf gibi.</p> <p>Bakın şimdi nasıl kanıtlayacağım.</p> <p><strong>Devlette ihale y&ouml;ntemi, sacayağı şeklinde işler; </strong></p> <p>1- Hizmeti veren</p> <p>2- Hizmeti alan</p> <p>3- Kontrol Teşkilatı..</p> <p><strong>A&ccedil;alım işleyişi ve kumpas s&uuml;recini. </strong></p> <p>1- Hizmeti veren kim?</p> <p><strong>Erkan Karaarslan</strong>'ın da ortağı olduğu şirket.</p> <p>2- Hizmeti alan kim?</p> <p>Daire Başkanları ve &uuml;st d&uuml;zey b&uuml;rokratlar. <em>(Şaban Demirtaş kendisini hizmeti alan yerine koymuş, d&uuml;zmece tutanak &ouml;yle tertiplenmiş. Hangi mevzuata g&ouml;re hangi işlemleri yaptın, hangi delilleri tutanağa ekledin hemşerim) </em></p> <p>3- Kontrol Teşkilatı kim?</p> <p><strong>Şaban Demirtaş</strong> ve d&uuml;zmece evraka imza atan diğer d&ouml;rt kişi.</p> <p><strong>Peki kontrol teşkilatı nasıl &ccedil;alışmalıydı? </strong></p> <p>Tek tek daire başkanlarını gezip, hizmeti alan olarak onlara sorması gerekiyordu, &ldquo;Bu hizmeti aldınız mı almadınız mı?&rdquo; diye..</p> <p>İlk ay, <strong>&ldquo;İhaleyi alan firma işini yaptı, parasının &ouml;denmesi diye&rdquo;</strong> tutanak tutmuşlar. O tutanağı bile nasıl, hangi mevzuata dayalı, kimlere sorup tuttukları da belli değil. Orada bile su&ccedil; işledikleri a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Daha sonraki aylarda aynı şekilde işlerini takip edip <strong>&ldquo;geldi, gelmedi&rdquo;</strong> diye tutanak tutmaları, gelmediyse tespiti yapıp bildirmeleri ve paranın &ouml;denmemesi i&ccedil;in evrakı hazırlamaları, yapılmayan işler i&ccedil;in nefaset kesintisi talep etmeleri gerekiyordu. Bu da yok arkadaşlarda. Aylar sonra <strong>Nermin Canyurt</strong> ile husumetli beşi bir yerde, toplanıp tutanak d&uuml;zenlemişler. Tutanakta tek delil yok. Hizmeti alan daire başkanlarının hi&ccedil; birine sormamışlar, kolluk bende kıllık bende hesabı, tek delilsiz d&uuml;zmece evrakı d&uuml;zenleyip, Ağır Ceza&rsquo;da dava a&ccedil;ılmasını sağlamışlar.</p> <p><strong>TEFTİŞ KURULU RAPORU VE KUMPAS&Ccedil;ILARIN TESPİT EDİLİP CEZALANDIRILMA S&Uuml;RECİ </strong></p> <p>O s&uuml;re&ccedil;te Aydın BŞB Teftiş Kurulu soruşturma yapmış. Daire Başkanlarının hepsi, &ldquo;<strong>biz bu hizmeti aldık, adamlar geldi&rdquo;</strong> demiş. Hatta <strong>&ldquo;Aydın BŞB'nin elektriği ihaleyle alması g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n&uuml; de, o g&ouml;r&uuml;şmelerde aldık. Erkan Beyin odası &ouml;n&uuml;nde hepimiz kuyruk oluyorduk&rdquo;</strong> şeklinde ifadeleri var.</p> <p><strong>Bu soruşturma sonucu Aydın BŞB Teftiş Kurulu, d&uuml;zmece tutanağı tertip eden beş kişiye cezalar vermiş. Bu dosya da mahkemede.</strong></p> <p>Anlayacağınız d&uuml;zmece evrak ve medya yaygarası &uuml;zerinden y&uuml;r&uuml;yen Aydın 1. Ağır Ceza&rsquo;daki s&uuml;re&ccedil;te, tam cinnet hali yaşanıyor.</p> <p><strong>Erkan Karaarslan</strong> ve ilgili firma geldiklerini, hizmeti verdiklerini kanıtlıyorlar.</p> <p><strong>&ldquo;Gelmediler&rdquo;</strong> diye d&uuml;zmece tutanak d&uuml;zenleyip yalan beyanda bulunan <strong>Şaban Demirtaş</strong> ve diğer d&ouml;rt arkadaşı, tutanakta tek delil ortaya koyamıyorlar.</p> <p>Aydın'da bunlar olurken Merin'den işi takip eden diğer kumpas ekibi baktılar ki <strong>Şaban Demirtaş </strong>kullanışlı eleman, onu da Mersin'e kadar g&ouml;t&uuml;r&uuml;p, <strong>Haşmet Aysan</strong> ile birlikte yalan FET&Ouml; beyanlarıyla, <strong>Erkan Karaarslan</strong> ve 24 kişinin tutuklanmalarını sağladılar.</p> <p><strong>Dikkat ettiniz mi?</strong></p> <p>Olayların &ccedil;ıkış noktası Aydın 1. Ağır Ceza&rsquo;daki d&uuml;zmece evrakta tek delil yok, Mersin'e gidiyorsunuz yine polis tarafından hazırlanan d&uuml;zmece araştırma evrakında tek delil yok, Şaban ile Haşmet Bey'in yalan beyanları var.</p> <p>Yani d&uuml;zmece evraklar tertiplemişler, yalan beyanları vermişler, hadi siz masumiyetinizi ispat edin demişler. Oysa iddia sahibi, iddiasını ispatla y&uuml;k&uuml;ml&uuml;d&uuml;r. Aydın'daki d&uuml;zmece evrakta tek delil yok. Mersin'deki d&uuml;zmece evrakta tek delil yok. Yalancı tanıklar, yalan beyanlar &uuml;zerine kurulu hayali senaryolar ile tutuklamalar.</p> <p><strong>KUMPAS PAYDAŞLARININ YOL A&Ccedil;TIĞI TOPLUMSAL SORUNLARIN SOSYOLOJİK ANALİZİ </strong></p> <p><strong>Sonu&ccedil; ne mi oldu? </strong></p> <p><strong>Tımarhaneden ka&ccedil;an deliler fıkrasına d&ouml;nd&uuml;. </strong></p> <p>Hani 1960 yıllarda Elazığ&rsquo;da ge&ccedil;tiği iddia edilen olayı yaşıyoruz yeniden.</p> <p>Tımarhanenin kapısı a&ccedil;ık kalır, deliler firar ederler. M&uuml;lki amirler, yargı organları dahil devlet seferber olur.</p> <p>Başhekim &ccedil;areyi bulur.</p> <p><strong>&ldquo;Şimdi ben en &ouml;nde d&uuml;d&uuml;k &ccedil;alacağım, siz tren gibi arkama takılacaksınız, bizi g&ouml;ren deliler peşimize takılacak, hepsini geri getireceğiz&rdquo;</strong> der. Sonra tek sıra halinde bir yandan &ccedil;uf &ccedil;uf deyip bir yandan tren d&uuml;d&uuml;ğ&uuml; misali d&uuml;d&uuml;k &ccedil;alarak, Elazığ sokaklarına d&uuml;şerler. G&ouml;ren deliler kuyruğa takılır, akıl hastanesine geri d&ouml;n&uuml;l&uuml;r.</p> <p>Fakat ka&ccedil;an deli sayısı 423 iken hastaneye geri d&ouml;nen sayısı 612&rsquo;dir.</p> <p>Anlayacağınız, bu c&uuml;rm&uuml; k&uuml;&ccedil;&uuml;k c&uuml;retleri b&uuml;y&uuml;k aklı evveller, t&uuml;m &uuml;lkeyi bu hale getirdiler.</p> <p><strong>Nermin Canyurt </strong>ile olan sorunları sonucu onunla hesaplaşmak i&ccedil;in tek delilsiz evrak d&uuml;zenlediler, başta <strong>Şaban Demirtaş</strong> yalan beyanlarla Aydın 1. Ağır Ceza&rsquo;daki dava, biraz medya yaygarası biraz siyasi girişimler ile a&ccedil;ıldı.</p> <p>Sonra Şaban ile Haşmet Aysan başta, Erkan Karaarslan'a kendi şirket ortağı tarafından, iş birlik&ccedil;i polislerle birlikte kurulan FET&Ouml; kumpası i&ccedil;in Mersin'e &ccedil;ağırıldılar. Aynı şahıslar, orada d&uuml;zmece evraklar ve yalan beyanlarla tutuklanmalara yol a&ccedil;tılar.</p> <p>Sonra delinin biri ortaya <strong>&ldquo;FET&Ouml; Belediyeler İmamı&rdquo;</strong> yalanını ortaya attı.</p> <p>Bunu gazeteciler ballandıra ballandıra yaydı. Devlet erkanı paniğe kapılıp, t&uuml;m kurumlarını seferber etti. D&uuml;d&uuml;k hikayesinde olduğu gibi <strong>&ldquo;FET&Ouml; Belediyeler İmamı&rdquo;</strong> yalanını g&ouml;ren, bu sesi duyan herkes deliler kervanına katıldı. Kimi rakiplerini yıpratmak, kimi siyaseti dizayn etmek, kimi olaylardan menfaat sağlamak i&ccedil;in, bu yalanı diline doladı.</p> <p><strong>SONU&Ccedil;:</strong></p> <p>1- Devlet t&uuml;m kurumlarıyla TET&Ouml; yalanını &ccedil;&ouml;kertti. Ama bu yalan peşine takılan &ccedil;ok sayıda deli, hala aynı şeyi sayıklıyor. Elazığ sokaklarında dolaşır gibi, aynı teraneyi s&uuml;rd&uuml;rmeye &ccedil;alışıyor.</p> <p>2- Bu da masum insanların FET&Ouml; yalanıyla Sosyal Soykırıma uğramasına yol a&ccedil;tı.</p> <p>3- Bu yalan FET&Ouml;&rsquo;n&uuml;n o kadar hoşuna gitti ki, &ouml;rg&uuml;t propagandası i&ccedil;in y&uuml;zlerce milyon dolar verseler, bunu başaramazlardı.</p> <p>4- Aynı yalan Cumhurbaşkanı ve Bakanların siyasi s&ouml;ylemlerine kadar sokuldu. Onlar da olayın ger&ccedil;ekliğini anlayınca, şaşkınlığa uğradılar, devlet acze d&uuml;şm&uuml;ş gibi g&ouml;r&uuml;nd&uuml;.</p> <p>5- <strong>Adalet kurumu zaafa uğradı.</strong> <strong>24 kişi beraat etti, Erkan Karaarslan'ın da beraati istendi.</strong> Mahkeme heyeti ne zaman karar verecek, hemen <strong>&ldquo;FET&Ouml; Belediyeler İmamı&rdquo;</strong> yalanını ortaya s&uuml;renler, adaleti baskı altına almaya &ccedil;alışıyorlar. Anlayacağınız hakim ve savcılarımızı da yalanlar ile ger&ccedil;ekler ve vicdanları arasında sıkıştırıp bıraktılar.</p> <p>6- Devlet kurumları bu yalan peşine d&uuml;şm&uuml;şken ger&ccedil;ek FET&Ouml;&rsquo;c&uuml;ler paraları g&ouml;mmek ve yurt dışına t&uuml;ymek i&ccedil;in zaman kazandılar</p> <p>7- Halk panik ve korku girdabına sokuldu. Kamu d&uuml;zeni ve g&uuml;venliği tehlikeye girdi. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Mersin-Aydın hattında kurgulanan bu delilik, &uuml;&ccedil; gazeteciye haber yaptırıp, iki yalancı tanık ve d&uuml;zmece bir evrakla, toplumun t&uuml;m fertlerinin gece namuslu yatıp, sabah FET&Ouml;&rsquo;c&uuml; kalkma tehlikesini doğurdu.</p> <p>Mazallah bir d&uuml;ğ&uuml;n ya da cenazede hi&ccedil; tanımadığınız bir FET&Ouml;&rsquo;c&uuml; ile resminiz bile &ccedil;ıksa, kazara sohbet etmiş olsanız, yanlışlıkla sizi arasa anında FET&Ouml;&rsquo;c&uuml; olup hapse girme, malınıza dalınıza el koyulma gibi bir tehditle karşı karşıyasınız.</p> <p>İşte toplumda bu duygu hakim oldu.</p> <p>G&ouml;rd&uuml;n&uuml;z dimi bu aklıevveller kuyuya taş atan deli misali d&uuml;zmece evraklar, yalan beyanlarla nelere yol a&ccedil;tılar.</p> <p>Allah&rsquo;tan devletimiz bu deliliği b&uuml;y&uuml;k oranda &ccedil;&ouml;kertti, yazdıklarımızla kamu da ger&ccedil;eklerin farkına vardı.</p> <p><strong>Aziz T&uuml;rk Milletin Asil fertleri. </strong></p> <p><strong>Şahit olduğunuz &uuml;zere; </strong></p> <p><strong>1- Hangi deliler kuyuya taş atmış, </strong></p> <p><strong>2- Kimler hangi ama&ccedil;larla onları kurgulamış, </strong></p> <p><strong>3- Kimler nasıl bu işten nemalanmış,</strong></p> <p><strong>4- Kimler bu yalanı yaymış,</strong></p> <p><strong>5- Devlet bir yalanın ardından nasıl fel&ccedil; olmuş, </strong></p> <p><strong>6- Memleket yine bir yalan y&uuml;z&uuml;nden nasıl a&ccedil;ık tımarhaneye d&ouml;nm&uuml;ş.. </strong></p> <p>Y&uuml;ce yaradan da galiba bunlara <strong>&ldquo;&Ouml;yle olmaz b&ouml;yle olur&rdquo;</strong> demiş, karşılarına bizi dikmiş.</p> <p>Kamyon &ccedil;arpmıştan beter oldular, kendilerine hala neyin &ccedil;arptığını &ccedil;&ouml;zemiyorlar.</p> <p>Bir yazımızda, <strong>&ldquo;Tiyatro bitti, herkes evine&rdquo;</strong> dedik, anlamadılar. Kibirleri ve yalan-iftira-kumpasa dayalı yozlaşmış kişilikleri burunlarının &ouml;n&uuml;n&uuml; dahi g&ouml;rmelerine engel olduğu i&ccedil;in, Kaf Dağı'nda geziyorlardı.</p> <p>Şimdi hepsi ka&ccedil;acak delik arıyorlar. &Ccedil;aresizce &ccedil;ırpınışları da sonu&ccedil;suz kalacak.</p> <p>Kişisel husumete dayalı yalan beyanları, d&uuml;zmece evrakları ile &uuml;lkeyi nasıl a&ccedil;ık tımarhaneye &ccedil;evirdilerse, yaşattıklarını yaşıyorlar. Devlet organları ve yargı kurumlarının tespitleriyle millete giydirdikleri deli g&ouml;mleği kendi &uuml;zerlerine ge&ccedil;ti, elleri ger&ccedil;eklerle kelep&ccedil;elendi, kapana kısılmış gibi, bir oraya bir buraya koşturuyorlar. Enerjinizi boşuna harcamayın. Daha &ouml;nce de yazdığım gibi bol sayıda antidepresan stoklayın, iyi psikologlar bulun.</p> <p><strong>Bu gelişmeler ışığında, geriye şu soru kaldı? </strong></p> <p><strong>S&uuml;re&ccedil; sonunda zincirleme kumpas davalarında bakalım ka&ccedil; kişi, hangi iddialarla hesap verecekler? </strong></p> <p><strong>Ha kalan bir kısım deli mi?</strong></p> <p><strong>&nbsp;O kadar sorun etmeyin, hepsini ka&ccedil;tıkları deliğe sokacağız...</strong></p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER