Ölümden bir hafta sonra gelen tahliye kararına AYM’den ceza..
GENEL
<p class="MsoNormal"><ul><li><b>Sağlık sorunları olan
mahkumun infaz erteleme talebi, ölümünden yedi ay sonra kabul edildi. Anayasa
Mahkemesi, aileye tazminat ödenmesine hükmetti.</b></li></ul></p><p class="MsoNormal">Dördüncü evre akciğer kanseri olan, beyin metastazı bulunan
ve özürlülük oranı yüzde 80 olduğu rapor edilen mahkum S.G., infaz erteleme
talebinde bulundu. </p><p class="MsoNormal">Adli Tıp Kurumu, S.G.’nin öldüğü gün yani 3 Kasım 2017 günü
düzenlediği raporda, S.G.’nin cezasının infazına altı ay süreyle ara
verilmesinin uygun olduğuna karar verdi. İnfazın ertelenmesi kararı Cezaevi
yönetiminin eline S.G. öldükten bir hafta sonra ulaştı. </p><p class="MsoNormal">S.G.'nin ailesi, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda
bulundu. Mahkeme, “insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele” dedi ve aileye
87 bin TL tazminata hükmetti. </p><p class="MsoNormal"><b>“HAYATINI YALNIZ
İDAME ETTİREBİLİR”<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Sözcü'nün haberine göre, S.G., silahla yağma, suç
işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından mahkum edildiği cezasını
çekmek üzere Ümraniye Cezaevi’ne konuldu. Tarih 27 Şubat 2015’ti. Rahatsızlığı
nedeniyle defalarca hastaneye sevk edildi. 12 Ocak 2016’da akciğer kanseri
teşhisi konuldu.</p><p class="MsoNormal">Ameliyat edildi. Eşi refakatçi olarak cezaevinde kaldı.
Durumu kötüye gitti. Kemoterapi aldığı sürece altı ay infazın ertelenmesine
karar verildi. İki ay daha uzatıldı. 28 Mart 2017 günü geçirdiği epilepsi
nöbeti sonrasında yapılan muayenesinde beyinde kitle (metastaz) saptandı.</p><p class="MsoNormal">Başsavcılığın yazısı üzerine Adli Tıp Kurumu 3 Nisan 2017
tarihli bir rapor hazırladı. Raporda S.G.’nin düzenli sağlık kontrollerinin
sağlanarak cezaevi şartlarında cezasının infazına devam edilebileceği
kaydedildi. </p><p class="MsoNormal">S.G., 11 Nisan 2017 günü cezaevine tekrar alındı. Ailenin
başvurusu üzerine Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen sağlık
raporunda, “Mevcut sağlık durumu hükümlümün hayati için kesin bir tehlike
teşkil etmez. Hayatını yalnız idame ettirebilir. Buna bağlı olarak infazın geri
bırakılmasına gerek yoktur" denildi. Oybirliğiyle imzalanan aynı raporda
şu tespit de yapıldı: “4. evre akciğer kanseri hastası, beyin metastazı var ve
özürlülük oranı yüzde 80.” Benzer rapor ağustos ayında da tekrarladı.</p><p class="MsoNormal"><b>MAHKUM ÖLDÜKTEN SONRA
İNFAZ ERTELEM KARARI ÇIKTI<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Mahkumun eşi Sebahat Gemici İstanbul
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu 24 Ekim 2017 tarihli
dilekçede eşinin kanser hastalığı nedeniyle kişisel ihtiyaçlarını
karşılayamadığını, yürümekte zorluk çektiğini, epilepsi nöbetleri geçirdiğini
belirterek eşinin son günlerini evinde ailesiyle geçirmesini ve cezasının
ertelenmesini bir kez daha talep etti. S.G., 1 Kasım 2017 günü cezaevinde
rahatsızlandı. Şiddetli ağrı çekmesi üzerine hastaneye sevk edildi. Yoğun
bakıma yatması uygun görüldü ancak Ümraniye’de yer olmadığı için başka bir
hastaneye sevk edildi. 3 Kasım 2017 günü hayatını kaybetti.</p><p class="MsoNormal">Ailenin birçok defa tekrarladığı taleplerine sürekli ret
yanıtı veren Adli Tıp Kurumu, S.G.’nin öldüğü gün düzenlediği raporda, S.G.’nin
cezasının infazına altı ay süreyle ara verilmesinin uygun olduğuna karar verdi.
İnfazın ertelenmesi kararı Cezaevi yönetiminin eline S.G. öldükten tam bir
hafta sonra 10 Kasım 2017 günü ulaştı.</p><p class="MsoNormal">Ailenin şikayetine rağmen, İstanbul Anadolu Cumhuriyet
Başsavcılığı ölüm olayı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Mahkeme de itirazlarına olumsuz yanıt verince aile Anayasa Mahkemesi’ne
bireysel başvuruda bulundu.</p><p class="MsoNormal"><b>AİLEYE TAZMİNAT
ÖDENECEK<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Yüksek Mahkeme yaptığı incelemede şu tespit ve
değerlendirmelerde bulundu:</p><p class="MsoNormal">- Sağlık durumunun kötüye gittiği açık olduğu hâlde S.G.
cezasının infazının ertelenmesine gerek olup olmadığı konusunda tekrar rapor
alınması için hastaneye ve ardından ATK’ye sevk edilme sürecine sokulmuştur.</p><p class="MsoNormal">- Üstelik 15 Ağustos 2017 tarihinde sevk edildiği Ümraniye
Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 12 Ekim 2017 tarihli, aralarında onkoloji
uzmanı doktorun bulunmadığı sağlık kurulu tarafından hazırlanan raporunda
S.G.’nin hastalığı nedeniyle cezasının infazının ertelenmesine gerek olmadığı
tespiti bir kez daha tekrarlanmıştır. 4. evre kanser hastası olan ve durumu
kötüleşen S.G.’nin hakkındaki bahse konu rapor hastaneye sevk edildiği tarihten
ancak iki ay sonra 12 Ekim 2017 tarihinde hazırlanabilmiştir.</p><p class="MsoNormal">- S.G. ilerleyen rahatsızlığına, ihtiyaçlarını karşılayamayacak
hâlde olmasına rağmen hastaneler ile ATK arasında gidip gelmek zorunda
bırakılmış; eksik ve hatalı değerlendirmeler sonucunda hayatının son döneminde
ailesinin desteğinden yoksun şekilde Ceza İnfaz Kurumu'nda kalmıştır. 27 Mart
2017 tarihinde hastalığının ilerlediği tespit edilmesine rağmen S.G.’nin
cezasının infazının ertelenmesine yönelik rapor ancak yedi ay sonra temin
edilebilmiştir.</p><p class="MsoNormal">Anayasa Mahkemesi şu hükmü kurdu:</p><p>
</p><p class="MsoNormal">- Başvurucuların ölen yakınları bakımından ileri sürdükleri
insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın kabul edilebilir olduğuna,</p><p class="MsoNormal">- Anayasa'nın 17. Maddesi'nin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan insan
haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi ve usul boyutlarının ihlal
edildiğine,</p><p class="MsoNormal">- İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının usul boyutunun ihlalinin
sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere
kararın bir örneğinin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na
gönderilmesine,</p><p class="MsoNormal">- Başvuruculara net 87 bin 750, TL manevi tazminatın müştereken ödenmesine,</p><p class="MsoNormal">- Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine 6 Ekim 2022
tarihinde oy birliğiyle karar verildi.</p>
TÜM HABERLER