Kuşadası’nda gizli ittifak

GENEL

<h4><ul><li>CHP Kuşadası Belediye Başkan Adayı Ömer Günel ile AK Parti Adayı Mustafa Gökçe ilişkisi, tam göbeğindeyse imar rantı ve Fuat Akdoğan planları. Kuşadası tarihinden bu yana görmediği siyasi skandallarla yüzleşiyor. </li></ul><h4><ul><li>Kuşadası’nda ranta dayalı iş birlikleri, CHP ve AK Partili yöneticiler arasında halkı kandırma tiyatrosuna dönüştü.</li></ul></h4></h4>Edinilen bilgi ve iddialara göre uzun süre önce başlayan olaylar zinciri şöyle gelişti;<o:p></o:p>Kuşadası AK Partili eski belediye başkanlarından ve halk arasında Yedi Kocalı Hürmüz'ün evliliklerinden daha çok parti değiştirmesiyle tanınan Fuat Akdoğan ile CHP Kuşadası Belediye Başkanı ve yeni dönemde adayı Ömer Günel, çok uzun süre önce anlaştılar. Aslında kamuoyu bu ikiliyi bir biriyle kanlı bıçaklı biliyordu. Görünüşte husumet sahibi ikili Fuat Akdoğan'a ait ve geçmiş dönemde Aydın BŞB Bürokratlarının asla imara açılamaz dedikleri alanda imar plan tadilatına gittiler.22 bin metrekareden fazla ve çamlık arazideki alan imarın plan değişikliği mecliste onaylanmadan ve yasalaşmadan Fuat Akdoğan ağaç katliamı yaptı, inşaatlara başladı. Ömer Günel ise uzun süre önce Akdoğan ile birlikte planladıkları siyasi operasyon anlaşması gereği, bilerek ve isteyerek bu yasa dışı imar rantı projesine göz yumdu. İnşaatları durdurup yıkım kararı alması gerektiği halde, bu yola başvurmadı. Fakat yapılan itiraz üzerine imar plan tadilatı durduruldu.<o:p></o:p>Yüzlerce milyon olduğu ifade edilen bu imar rantını yeniden hayata geçirebilmek için Fuat Akdoğan, Ömer Günel'e karşı olan diyet borcunu, AK Parti içerisinde yaptığı operasyonlarla ödedi. Şu anki mevcut aday AK Parti eski Kuşadası İlçe Başkanı Mustafa Gökçe'nin aday olması için, çok baskı ve kulislerde bulundu. Fakat Cumhur İttifakı'nda aday gösterilen yine Kuşadası Belediye önceki başkanlarından Esat Altungün, tüm hesaplarını bozdu.ESAT ALTUNGÜN’E KUMPASIN PERDE ARKASIEsat Altungün'ün adaylığı sonrası Fuat Akdoğan, hem Cumhur ittifakı listesine hem de Ömer Günel'in listesine, imar rantında söz sahibi olabilmek için kendine yakın bazı isimleri yerleştirdi. Ancak Esat Altungün, kendisine adım adım kurulan kumpasın farkında olmamıştı. Daha önce basit ve sıradan bir işlem yüzünden aldığı ceza sonrası aday olabilmesi için, memnu hakların iadesi davası açılması gerekiyordu. Altungün'ün eski avukatıysa CHP Aydın Milletvekili ve Ömer Günel'in hamisi olarak bilinen meyhanede ayağından vurulmasıyla uzun süre haber olan Bülent Tezcan'ın damadı, Ömer Günel'in geçmişte avukatlık bürosu ortağı ve Kuşadası Belediyesi'nin de avukat olan isimdi. Bu avukat tarafından memnu hakların iadesi davası açılmadığı gibi daha sonra Altungün'ün avukatlığından da çekildi. Yerine getirdikleri yeni avukat ise, yine onlara yakın bir isimdi. AK Parti yönetimleri de bu küçük yasal işlemi atladıkları için Esat Altungün'ün adaylığı kabul edilmedi. Hatta bu süreçte, bu siyasi kumpasla hiç bir ilişkisi olmayan Behçet Alp hedef alınarak, “Esat Altungün'ü İYİ Partililer şikayet etti” şeklinde gerçek dışı haberler, Ömer Günel ile organik bağlantısı bulunan medya üzerinden servis edildi. Ardından devreye giren yine aynı odaklar, önceden kurgulanan plan gereği Ömer Günel'in karşısında istediği Mustafa Gökçe'yi aday yaptırdılar.Bu kez plan ters tepti. Kuşadalılar ve AK Parti tabanı Behçet Alp etrafında birleşmeye başladı. Bu akışı kesmek adına yine Ömer Günel kontrolündeki medya eliyle Mustafa Gökçe'ye yönelik ağır saldırılar başlatıldı. Buradaki amaç Mustafa Gökçe'yi hedef almak değil, zulüm düzeni tabir edilen ortamdan kurtulmak adına AK Parti tabanından yoğun şekilde Behçet Alp'e kayan oyların önünü kesmekti. Bu şekilde Mustafa Gökçe taraftarları arasında tepki yaratılacak bu tepki sonucu zaten karşılığı bulunmayan Mustafa Gökçe'ye AK Partililerin sahip çıkması sağlanacak, Behçet Alp'e giden oylar engellenecekti.FUAT AKDOĞAN’DAN SONRA BİR İMAR KIYAĞI DA MUSTAFA GÖKÇEYE Mİ? Bu tiyatroda Mustafa Gökçe'in adaylığını ısrarla talep eden, imar plan tadilatı ile yüzlerce milyonluk rant peşindeki Fuat Akdoğan, Ömer Günel'e olan desteğini açıkladı. Fuat Akdoğan ile birlikte hareket ettiği ve desteklendiği herkesçe bilinen Mustafa Gökçe'in hazine arazilerinden yüklüce miktarda satın aldığı haberlere de konu olmuştu. Akdoğan ile Ömer Günel işbirliği ile ekibe gizlice katılan Mustafa Gökçe'ye, Günel'in seçilmesi sonrası ballı imar kıyakları yapılacağı yönündeki iddialar, Kuşadası kamuoyunda dilden dile dolaşan iddiaların başını çekiyor. HALKIN KUMPAS VE KARA PROPOGANDALARLA KUTUPLAŞTIRILIP BÜYÜK İMAR RANTLARININ YAŞANDIĞI KUŞADASI ÇIKAR ORTAKLIĞINDA KİM KİMDİR? Bir yanında CHP’li Ömer Günel, bir yanında yüzlerce milyon liralık imar rantıyla gündeme gelen Fuat Akdoğan'ın etrafında şekillenen yapılanma, kirli bir çıkar ittifakı ve rant iddialarını gündeme getiriyor. Yeniden seçilebilmek için etik ve hukuk dışı pek çok yöntemlere başvuran Ömer Günel hakkındaki diğer bir iddia ise, Balıkçılar Çarşısı Meydanı. Uzun yıllardır çok sayıda habere ve sıruna konu olan Balıkçılar Çarşısı Meydanı için, Ömer Günel eğer yeniden seçilirse AVM Projesi gerçekleştireceği, tarafımıza ulaştırılan büyük rant iddialarından birini oluşturuyor.Peki geçmişte Ömer Günel'in en büyük siyasi hasımlarından biri olup şu anda Günel'e destek veren eski belediye başkanlarından Engin Berberoğlu bu işin neresinde? Ömer Günel listesine soktuğu oğlunu, ileride Günel Aydın BŞB Başkan Adayı olursa onun yerine CHP Kuşadası Belediye Başkan Adayı yapmak. Kuşadası Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Hüsnü Öten. Öten'nin taksi ve benzeri tip araçlara takılacak kamera sisteminden oldukça yüklü gelir elde edileceği öne sürülüyor.Bilindiği gibi bunun gerçekleşebilmesi için, Kuşadası Belediyesi'nin de içinde olduğu UKOME’den yasal izin çıkması gerekiyor. Bu nedenle Hüsnü Öten'in tüm sürücüleri adeta tehditvari şekilde arayıp, Ömer Günel'in toplantılarına katılmasını baskıcı sözlerle talep ettiği, tarafımıza ulaşan bilgiler arasında yer alıyor. HALK VE RAKİPLERİNİ BASKILAMAK - BERTERAF ETMEK İÇİN HANGİ YÖNTEMLERİ KULLANIYORLAR<o:p></o:p>Tüm bu yaşananların merkezindeki CHP’li Başkan Ömer Günel ile çevresinin taktikleri, kentin nasıl bir tehdit altında olduğunu gözler önüne seriyor. Örnekleme gerekirse; Ömer Günel'e rakip olan, olabilecek, yaptığı eylemlere tepki koyabilecek herkes önce yandaş medya üzerinden itibarsızlaştırılıyor. Hatta İYİ Partililere yapıldığı gibi isimleri üzerinden sahte hesaplar açılıyor. Başka kişiler dolandırılma amaçlı taleplerde bulunuluyor. Ve bu sahte hesaplar yoluyla kişilere itibar suikasti düzenleniyor. <o:p></o:p>Esat Altungün olayında yaşandığı gibi kendi kurdukları kumpaslarda şikayeti İYİ parti yapmış gibi gerçek dışı haberler yayınlatılıyor. Dışarıdan getirilen halka korku salıp tepki yaratacak militan tipli şahıslar sahil yörelerinde gezdiriliyor, Behçet Alp'i destekledikleri yalanıyla itibarsızlaştırma çalışmaları yapılıyor. İYİ Partililerin şikayetleri üzerine bu şahısların polis tarafından işleme tabi tutulduğu biliniyor. Atatürk'ün CHP’si yalanıyla halktan oy devşiren CHP’nin bu sistematik propogandaları, Kuşadası ile sınırlı kalmıyor. Diğer tüm sahil yörelerine yollanan bu tip halkta ürperti yaratacak şahıslar, CHP karşısındaki partileri destekler görünüp, biz gidersek bunlar gelir kara propogandalarıyla korku iklimi yaratarak oy devşiriliyor. Ömer Günel'in sosyal medyada paylaşılan görüntülerinde, CHP’de parti olarak sistematik hale gelen ve aslında suç içeren, kamplaştırıcı, kutuplaştırıcı, halkı kin ve nefrete yöneltecek ifadeler kullanılıyor. Ömer Günel konuşmasında, “CHP ye oy vermezseniz bekar kızlarımız kadınlarıız, yurtlardaki çocuklarımız tasalluta uğrar” mealinde konuşmalar yapıyor. Aslında halkı kin ve nefrete yöneltme söylemiyle suç içeren bu konuşmalarla, iki amaç güdülüyor. Birincisi korku iklimi yaratıp, artık nefret boyutuna ulaşan Ömer Günel'e yönelik tepkileri kırmak ve halkı CHP ve Günel yanında tutmak. İkincisi Behçet Alp'de giden oyları kesmek için, diğer partilerin kendi adayları etrafında toplanması amaçlı reflekse yönelik kara propoganda. Bunun bir benzerini siyaset tarihine kara leke olacak şekilde Ömer Günel'in hamisi, her dönem atama yani halka dayatmayla meclise giden CHP vekili Bülent Tezcan gerçekleştirmişti. O da konuşmasında Ömer Günel'in karşısındakileri namertlikle suçlamıştı. Ömer Günel’in ustası olan Bülent Tezcan'ın bu kasıtlı açıklaması da suç içeriyordu. Burada Ömer Günel taraftarlarının izlediği diğer bir yöntem fiziki tehdit. Bazen beş altı kişi insanların evlerine kadar giderek tehditlerde bulunmak. Veya telefon yoluyla evlatlarıyla bile tehdit etmek. Kuşadası'na kabus gibi çökmüş bu çıkar organizasyonun diğer bir uzmanlık alanı, kumpaslar. Behçet Alp'e yönelik kumpaslardan birinde, yapay zeka kullanıldı. Yapay zeka ile Behçet Alp'in sesi taklit edilmeye çalışıldı. Esat Altungün ile beş milyon lira karşılığı anlaşıldığı kara propogandası hedeflendi. <o:p></o:p>Diğer bir kumpastaysa, Aydın BŞB Başkan Adayı Özer Kayalı'yı yaralayan tetikçi ile anlaşıldı. Tetikçi bazı medya organlarına yollandı. Görüştüğü kişilere Özer Kayalı'yı vurma talimatını Ömer Günel'in verdiği, elinde bununla ilgili belgeler olduğu söyletildi. Kumpasın inandırıcı olması için, Özer Kayalı ve Behçet Alp ile tetikçi buluşturulmaya çabalandı. Bu başarılamayınca özellikle İYİ Parti lideri Meral Akşener'in Kuşadası'nda miting yapacağı gün hesaplandı. Ömer Günel tarafından kirlandığı, tüm araçların onlara ait olduğu mekanda çekim yapıldı. Çekim sırasında tetikçinin eline verilen kağıtta yazan yalan beyanlar okutuldu. Daha sonra medyaya servis edildi. Fakat ellerinde patlayan bu kumpasta gerçekler çabuk açığa çıktı. Tetikçiye peşin olarak 500 bin lira verildiği, bunun yanında sahilde plaj ve büfe verileceği vaadinde anlaşıldığı, medya ve sosyal medyada yer aldı. Görüldüğü üzere zamanlarını Kuşadası'na hizmetten çok nereden ve nası rant temin edileceği, korku ikliminin nasıl yaratılacağı, kumpasların nasıl kurulacağına harcadığı artık açıkça kamuoyunda kabul gören Ömer Günel ile Kuşadası nereye varacak sorusu sadece halk tarafından değil devlet kurumları tarafından da sorgulanır hale gelen bir maddi gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor. Diğer bir baskı yöntemleri kamu gücünü kullanmak. Ömer Günel'in hedef bellediği kim varsa, bazen görüntülere yansıdığı şekilde, “1 Nisan’da görüşürüz” tehditleri. Hatta iş yerlerinin önünün kapatılması. Ya da Behçet Alp ile ablasının evlerinin mühürlenmesi gibi. Bunları yaparken kahraman edasıyla gezen Ömer Günel'in, Fuat Akdoğan'ın yüzlerce milyonluk kaçak imarına neden göz yumduğu sorusunun yanıtını, halkımıza bırakıyoruz. Kuşadası'nın her yerini pankartlarıyla donatıp, başkalarının pankartlarını asan iş yerlerini dahi tehdit ettirdiği artık dillere pelesenk olan Ömer Günel, son çare olarak her gün ve de kamu kaynakları-olanaklarıyla düzenlediği konserler. Ömer Günel'in bu masraflar için çevresiyle beraber 115 milyon harcadığı, son haftada ise sivil toplum örgütlerine dağıtılmak üzere 25 milyon daha harcayacağı iddiaları, tarafımıza ulaştırılan bilgiler arasında yer alıyor. Sözün sonunda Kuşadası'nda tüm vatandaşlarımızı uyarmayı görev biliyoruz. Oyunuz onurunuz ve özgürlüğünüzün teminatıdır. Sandığa giderken oyunuzu, onurunuzu, özgürlüğünüzü de yanınızda götürmeniz, Kuşadası ve yaşamınızın geleceği açısından hayati önem taşımaktadır.<o:p></o:p>

İlginizi Çekebilir

Kuşadası’nda gizli ittifak

Çerçioğlu’nun TÜRGEV bağışı ulusal medyanın d...

Didim’in Paramount Oteli

Aydın BŞB aracıyla alem dönüşü kazanın detayl...

Aydın BŞB'de, suç ve suçluların nasıl korundu...

İş insanları da dolandırılmış…