© Aydın Şafak

Karamollaoğlu: “Yarının Türkiye'si için elimizi taşın altına koyuyoruz..”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' mutabakat metnini imzaladıklarını hatırlatarak, "Adil devletin tesis edildiği yarınları kurmakta kararlıyız. Biz geçmişin korkularını, bugünün umutsuzluklarını bir kenara bırakıp 'Yarının Türkiye'si' için elimizi taşın altına koyuyoruz" dedi.

<p>Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, parti genel merkezinde d&uuml;zenlendiği basın toplantısında, aralarında kendisinin de bulunan 6 siyasi parti liderinin &lsquo;G&uuml;&ccedil;lendirilmiş Parlamenter Sistem&rsquo; mutabakat metni imza t&ouml;reninde bir araya geldiğini anımsattı.</p> <p>Tarihi bir g&uuml;n&uuml; geride bıraktıklarını ve mutabakat metnini kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatan Karamollaoğlu, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>&ldquo;Bu mutabakatın sadece &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki se&ccedil;im&nbsp; i&ccedil;in değil, T&uuml;rkiye&rsquo;nin &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki 100 yılı i&ccedil;in &ccedil;ok &ouml;nemli ve tarihi olduğu kanaatindeyiz. Eski korkuların, k&uuml;flenmiş tartışmaların, herkesin yorulduğu kısır &ccedil;ekişmelerin hakim olduğu T&uuml;rkiye defterini kapatmak istiyoruz. Kinden ve r&ouml;vanş almaktan beslenen siyasete son vermek istiyoruz.</p> <p>&Ccedil;&uuml;nk&uuml;, d&uuml;n&uuml;n kinini tutanlar, bug&uuml;n adaleti sağlayamazlar. Ge&ccedil;mişe takılıp kalanlar, yarınları kuramazlar. Bizler ise adil devletin tesis edildiği yarınları kurmakta kararlıyız. Biz ge&ccedil;mişin korkularını, bug&uuml;n&uuml;n umutsuzluklarını bir kenara bırakıp &lsquo;Yarının T&uuml;rkiye&rsquo;si&rsquo; i&ccedil;in elimizi taşın altına koyuyoruz.</p> <p>Bedeli ne olursa olsun, T&uuml;rkiye i&ccedil;in bu adımı atmaya kararlıyız. Yarının T&uuml;rkiye&rsquo;sinde &lsquo;Eski T&uuml;rkiye&rsquo;ye ait hi&ccedil;bir şey olmayacaktır. Eski T&uuml;rkiye&rsquo;nin vesayetine, korkularına, kaygılarına, umutsuzluğuna asla yer olmayacaktır.&rdquo;</p> <p><strong>&lsquo;RUSYA&rsquo;NIN HUKUK TANIMAYAN YAKLAŞIMINI KINIYORUZ&rsquo;</strong></p> <p>Karamollaoğlu, Rusya&rsquo;nın Ukrayna&rsquo;yı kendi siyasi &ccedil;izgisine &ccedil;ekmek i&ccedil;in uluslararası hukuka aykırı bir şekilde d&uuml;nyanın g&ouml;z&uuml; &ouml;n&uuml;nde işgal girişiminde bulunduğunu s&ouml;yleyerek, &ldquo;B&ouml;lgedeki barışı ve istikrarı tehlikeye atacak bu adımdan endişe duyduğumuzun altını &ccedil;izmek isterim. Rusya&rsquo;nın hukuk tanımayan bu yaklaşımını kınıyoruz.</p> <p>Bununla birlikte, batı d&uuml;nyasının Ukrayna&rsquo;daki bu krizi k&ouml;r&uuml;kleyerek Rusya&rsquo;yı kontrol altına almak istemesinin bedelini de mazlum Ukrayna halkı &ouml;dememelidir.</p> <p>Hem batının hem de Rusya&rsquo;nın Ukrayna &uuml;zerinden kendi emellerini ger&ccedil;ekleştirmek istemeleri ne yazık ki Ukrayna halkını zor durumda bırakmaktadır. Biz bu bağlamda krizin diplomasi ve diyalogla &ccedil;&ouml;z&uuml;lebileceğini hem batının hem de Rusya&rsquo;nın yayılmacı politikalarından vazge&ccedil;mesi gerektiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz.&rdquo;</p> <p><strong>&ldquo;MUTFAKTAKİ YANGIN AİLEYİ SARSIYOR&rdquo;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;</strong></p> <p>Karamollaoğlu, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&ldquo;Uzun bir s&uuml;redir olduğu gibi g&uuml;ndemimizin bir diğer &ouml;nemli maddesi tabi ki ekonomi. K&ouml;t&uuml; y&ouml;netim ve k&ouml;t&uuml; y&ouml;netime devam etme ısrarı ne yazık ki her ge&ccedil;en g&uuml;n daha da k&ouml;t&uuml;ye giden bir ekonomi tablosu olarak karşımıza &ccedil;ıkmaya devam ediyor. Son yapılan araştırmaya g&ouml;re d&ouml;rt kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi i&ccedil;in yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı, yani bilinen ifadeyle a&ccedil;lık sınırı 4 bin 552 lira olarak belirlenmiş.</p> <p>Gıda harcaması ile giyim, konut, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiya&ccedil;lar i&ccedil;in yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı, yani yoksulluk sınırı ise 15 bin 139 &nbsp;lira olmuş. Bug&uuml;n T&uuml;rkiye'de yıllarca &ccedil;alışmakta olan bir memur bile 15 bin lira maaş alabiliyor mu? Devletin ete kemiğe b&uuml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;, devlet hizmetlerini y&uuml;r&uuml;ten memurlarımız bile yoksulluk sınırı altında yaşıyorsa, T&uuml;rkiye'nin b&uuml;y&uuml;d&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, zenginleştiğini s&ouml;yleyenler bunu nasıl s&ouml;yleyebiliyorlar?&rdquo;</p> <p><strong>&ldquo;GEN&Ccedil;LERİMİZ GE&Ccedil;İNEMEDİĞİ İ&Ccedil;İN EVLENEMİYOR&rdquo;</strong></p> <p>&ldquo;&Uuml;lkemizde bekar bir &ccedil;alışanın &lsquo;Yaşama Maliyeti&rsquo; ise 6 bin liraya yaklaşmış durumda. İşte ge&ccedil;inmenin bu kadar zor, sağlıklı beslenmenin bu kadar l&uuml;ks olduğu bir d&ouml;nemde gen&ccedil;lerimiz de artık aile kuramaz hale geldi maalesef. Toplumun en temel yapı taşı olan, nitelikli nesillerin yetişmesi i&ccedil;in vazge&ccedil;ilmez olan &ldquo;aile kurumu&rdquo; ekonomik sebepler nedeniyle sarsılıyor.</p> <p>Gen&ccedil;lerimiz iş bulmakta zorluk &ccedil;ektiği ya da iş bulsa bile ge&ccedil;inemediği i&ccedil;in evlenemiyor aile kuramıyor. Aileler ise ge&ccedil;im zorluğu ve yoksulluk nedeniyle &ccedil;atırdayan ilişkilerde yıpranıyor. Yoksulluk ve yoksunluk kaynaklı olarak aile i&ccedil;i şiddet olayları artıyor. Toplumsal yapı &ccedil;&ouml;z&uuml;l&uuml;yor. Gıda enflasyonu, her ge&ccedil;en g&uuml;n artan doğalgaz, elektrik, ulaşım bedelleri dar gelirli vatandaşın belini daha da b&uuml;k&uuml;yor.</p> <p>Bu yaşam koşullarında, bu kadar y&uuml;ksek enflasyon ortamında mevcut gelir imkanları ile gen&ccedil;lerimiz nasıl yuva kuracak, ev, bark, araba, &ccedil;oluk &ccedil;ocuk sahibi olacaklar. K&ouml;t&uuml; ekonomi y&ouml;netimi sadece cepleri, mutfakları yakmıyor. İnsanların yuvasını yıkıyor. Aile yapımızı yok ediyor.&rdquo;</p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER