Gün sancıları…
KÖŞE YAZILARIHer sesin de bir sahibi vardır ki, ses sahibinin kimliğini belli eder..
<p>Dünya üzerinde yer kaplayan her nesne hareket halindeyken, başka bir nesne ile temas edince ses çıkarır.</p> <p>Arının kanat sesi bile buna delildir.</p> <p>O küçücük kanatlar devasa hava boşluğuna meydan okur, hızla havaya çarpar ve mucize gerçekleşir.</p> <p>O küçücük arı dan, o büyük hız ve kanat sesini duyarız.</p> <p>* * *</p> <p>Her sesin de bir sahibi vardır ki, ses sahibinin kimliğini belli eder.</p> <p>En çok gönlümün ve beynimin tenha zamanlarında, yani gece yarılarında ayırt ederim ben bu seslerin sahiplerini.</p> <p>Doğanın parçası olan ben, doğanın en mahrem saatlerinde, yani gece yarıları, gece seslerimiz ile haberleşiriz.</p> <p>Mesela; yazın günün sıcak olacağını, gündoğumundan hemen sonra az bir süre öten cırcır böceklerinden bilirim.</p> <p>Ben anlamazmışım gün doğumunu, benim en karanlık zannettiğim saatlerde gün doğumu başlarmış meğer.</p> <p>Bu yüzden içimi de geceletmeden önce içimin gece seslerini dinlerim.</p> <p>Zaten bazı sesler dinleyerek görülebilir; bu yüzden içim kararacak oldu mu, içimin sesini dinler karanlığı duyar ve gün doğumunun yakınlığını görürüm ben.</p> <p>İşte orada da doğadaki yerimi hatırlayıp, vaveylayı basmadan derince susarım.</p> <p>Kimseye gün doğumumun ve batımımın sancılarını saçmadan, sızıyı büyütmeden, geçip gitmesini beklerim.<br /> İnsana yakışırca, sakin, duru ve temizce.</p> <p>* * *</p> <p>Gece yarıları, doğanın en mahrem zamanlarıdır.</p> <p>Kendisi bile fısıldayarak konuşur.</p> <p>Sessizce yaşar içinde kendi gün sancılarını.</p> <p>Gönlün varsa; dinlersin...</p> <p>* * *</p> <p>Sakindir, kibardır, incedir erik yaprağı.</p> <p>Baharda en taze yeşilliği zamanında da..</p> <p>Yaz sıcağında gerinirken kıvrıldığında da...</p> <p>Baş edemediği için içinde gizleyip, en sonunda bedenine sıvadığı sarısını; Sonbaharda da...</p> <p>En çok da sarısında cüretkârdır erik yaprağı.</p> <p>Sonbaharda yere yeni düşmüş erik yaprağını güneşe tuttuğunuzda, altın renkli, pırıltılı tülünü nispet edercesine size gösterir.</p> <p>Şeffaf, parlak bir tülün altından görürsünüz vücut hattı misali damarlarını.</p> <p>Şıkırtılı sesi belki de Altın sırmalı tüllerindendir.</p> <p> </p> <p>Böyle kibar sesler iyice geç saatlerde fısıldanır.</p> <p>* * *</p> <p>Tek yanağım yastıkla bütünleşmiştir artık.</p> <p>Ne başım yastıkta ne de ben evin içindeyimdir.</p> <p>Hangi sesin nereden geleceğini dinlerken o ilk sesi duyarım...</p> <p>Kibarım kendini yere salıvermiştir.</p> <p>Önce bir kaç yakın yaprağa değdiği o çıtırtıları duyarım ve bir yere takılır kalır.</p> <p>Aradan pek zaman geçmeden, diğer yaprakların elinden kurtulur ve daha kalın dalların olduğu genişliğe ulaşıp, nemli, parlak bir kara daha konar.</p> <p>Ağaçlara şarkı söyleten Güzesnesi oradadır zaten sesi duyulur, yapraklar cilveleşircesine topluca şıkırdar.</p> <p>Gelir, kibarca yere itiverir altın tüllü erik yaprağını.</p> <p>Ses kesilir, ağacın aşıboyalı, kalın, yaşlı, beli eğik bedenine yakalanmıştır şimdi de...</p> <p>Güzesnesi bu sefer biraz daha iştahlı gelir ve eteklerini savurup dalıverir erik ağacının nemli kara dallarının arasına...</p> <p>Yaşlı bedendeki cüretkâr tüllü gelin, ağacın diğer yaprakları ile birlikte kendini yere salıverir.</p> <p>Gece yarısında, ayın şavkında, karanlığın içine altın renkli tüllü elbiseleriyle, gökten pırıltılar yağar.</p> <p>Güzesnesi ile yerden havalanan diğer yaprakların şıkırtıları ve pırıltıları ile havada birbirine karışır, sarmaş dolaş olurlar.</p> <p>Bahçe, ayın şavkı ve havada uçuşan altın parıltılar sarar.</p> <p>Gecenin yıldızları yolunu kaybetmiş bahçeye inmiştir sanki; gökten yıldız dökülür.</p> <p>Güzesnesinin içindeki nemli odun kokusu, cabası.</p> <p>Artık gazel olmuşlardır bizim altın renkli, tüllü elbisesi ile bizim kibar gelinler.</p> <p>Şaşkıııın…</p> <p>* * *</p> <p>Güzesnesi kesilir, sesler yüksek tondan yavaşça, düşük tona geçer ve susar.</p> <p>O kalmış...</p> <p>Sersemlemiş, şaşkınca kendini yere salıverir, tutunacak mecali de kalmamıştır zaten.</p> <p>Önce birkaç yaprağa değer, kalın dallarda sert vuruşlar, çok az sessizlik...</p> <p>Ve benim için o an, dünyanın en net sesi!</p> <p>Çıt!</p> <p>Bir gazel daha…</p> <p><strong>SEVGİYLE KALIN DOSTLAR...</strong></p> <p>Kaynak: Beklenen Gazete..</p>
İlginizi Çekebilir