© Aydın Şafak

Eskilerden küçük güzellikler..

İnsan kıyılarına uğramadan, hep engin denizlerde nasıl yaşar...? Olmaz!

<p>Uzun kış gecelerinde soba başlarında kurulan meyveli, &ccedil;erezli ikramlıklar, bir de sofra k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml;n inceliklerini &ouml;ğretti bizlere. Bu y&uuml;zden hangi yaşta olursa olsun oğlumu her t&uuml;rl&uuml; sofrada, başından sonuna kadar oturmayı mecbur kılıyorum. &Ouml;ğ&uuml;t ve teori ile &ouml;ğrenmek, yaşayarak &ouml;ğrenmenin arasındaki fark, g&ouml;rselin beslediği duygulardır. Duyguları olgunlaştıran insan y&uuml;zleri, &uuml;slup ve tavırlar yaşamımızın her alanında mayamızı kabartacak, sosyal ve k&uuml;lt&uuml;rel ortak paydamız.</p> <p>Bizim de yaptığımız gibi, evlatlarımız bizde g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; her şeyi ve her eylemi doğru bilip, gene bizde ve topluma karşı taklit edecektir. <strong>&lsquo;&rsquo;Yaptığını evladı da ona yapıyor&rsquo;&rsquo;</strong> kaderciliğinin anlamı, evlatlara yanlış eylemler yaparak &ouml;rnek olup, bencilce doğru tavırlar beklememizdir.</p> <p><strong>* * *</strong></p> <p>Misafir geldiğinde k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir tabakla her sofranın kenarına konan el bezleri&hellip; misafir i&ccedil;in olduğundan, genelde y&uuml;nden &ouml;r&uuml;len k&uuml;&ccedil;&uuml;k mendillerdir. Birka&ccedil; tanesi sabunlanarak, birka&ccedil; tanesi ıslak olarak minik bir tabağa konur ve yemekten sonra el silmek i&ccedil;in kullanılırdı. Herkes kullandığı i&ccedil;in hijyen olmayan bu k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n sebebini hala bilmiyorum. Ama kibardı. Yanlış hatırlamıyorsam, k&ouml;y d&uuml;ğ&uuml;n&uuml; yemeklerinde bile kullanılırdı.</p> <p>Elini &ccedil;eşmede<strong> &ldquo;musluk&rdquo;</strong> yıkamak isteyenler i&ccedil;in, duvara &ccedil;akılı sabunluğa kokulu el sabunu konur, evin kızı elinde sa&ccedil;aklı peşkir ile misafirin başında bekleyerek, peşkir tutulurdu. Bu işi de hi&ccedil; sevmedim. <strong>&ldquo;Ben onların hizmet&ccedil;isi değilim&rdquo;</strong> diye bas bas bağırdığım i&ccedil;in, bana peşkir tutma g&ouml;revi verme teşebb&uuml;s&uuml; kısa s&uuml;rd&uuml;.</p> <p>. . .</p> <p>Yaz, kış etek giymeden erkek &ccedil;ocuğu gibi eşofman ve bot giyip, bitten sa&ccedil;ım kısacık kesilmiş bir şekilde sokaklarda oynayıp, sonsuza kadar da sokaklarda oynamayı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rken, ben 13 yaşıma gelmişim; haberim yok. Annem 13 yaşımı ge&ccedil;ince baktı bu kız eve gelmeyecek, ensemden tutup eve aldı ve elime tığ ile y&uuml;n&uuml; tutuşturdu. Evde oturup ablalar ile vakit ge&ccedil;irince renkli &ccedil;eyiz d&uuml;nyası ile tanıştım ve en renkli olan b&ouml;l&uuml;mden, rengarenk y&uuml;n elbezlerinden başladım.</p> <p>Yemek ya da ikramlık sofraların kenarında, sıra sıra dizilmiş y&uuml;n elbezleri ve diz pe&ccedil;eteleri g&ouml;z&uuml;m&uuml;n &ouml;n&uuml;nde u&ccedil;uşmaya başladı. Eee yaş ka&ccedil; olursa olsun serde kadınlık olunca bu renkleri kibarlık ile birleştiren ev kurma d&uuml;nyası &ccedil;abucak beni de i&ccedil;ine aldı ve ben p&uuml;r dikkat etrafı, yani yeni oluşumumu, <strong>&ldquo;kadınlığı&rdquo;</strong> ve d&uuml;zenini g&ouml;zlemlemeye başladım.</p> <p>&hellip;</p> <p>Yaratıcılık ile renkler ve desenler &uuml;zerine, sabır ve emek ile bıkmadan ve zevkle kurulan ince d&uuml;zen&hellip; <strong>&ldquo;kadın eli deymiş&rdquo;</strong> s&ouml;z&uuml;n&uuml;n hakkının verilmesidir, iğne ucu ile ev d&uuml;zeni kurmak.</p> <p>Rengarenk el bezlerinden tutun da diz &ouml;rt&uuml;lerinden sofra &ouml;rt&uuml;lerine kadar; kapı arkası kirli &ccedil;amaşır bocasına kadar yoktan var edilmiş bir d&ouml;nemi sabırla ve rengarenk yaşatmış bir nesil var. Sosyal hayatı dolduran bu renkli gereksinimler ile uğraşan kadınların, şimdi olduğu gibi depresyon ve buhranlar ile uğraştıklarını hatırlamam.</p> <p>Bir derdini kırmızıya, bir derdini mora anlatırsın&hellip; yeşilde g&ouml;z&uuml;n-g&ouml;nl&uuml;n a&ccedil;ılır, turuncuya gelince azıcık coşarsın, mavi dikkatini sayılara ilmeklere &ccedil;eker ve sarıda i&ccedil;in ısınır&hellip; derken saatler ve zaman iğne deliğinden ge&ccedil;erken, gam ve kasavetin parmak u&ccedil;larının kıpırtısı ile &ccedil;i&ccedil;ek olur, tomurcuk ve yaprak olup nakışa d&ouml;n&uuml;ş&uuml;verir. Erkeklerin de tesbih &ccedil;ekme ihtiyacı bundan değil midir; taneleri parmaklarının arasından bir bir ge&ccedil;irirken, derdi oyalamak işini tesbih tanelerine bırakırlar.</p> <p>Konu-komşu ile &ouml;rnek &uuml;zerine, renk ve nakış &uuml;zerine kurulu sosyal yaşamın i&ccedil;inde kapı &ouml;n&uuml;, pencere altı sohbetler bir dahaki turunu alışkanlıkla bekler; şimdilerde olmadığı gibi.</p> <p>Artık oyalandığımız tek oyuncak akıllı telefonlar. Parklarda ve davet salonlarında &ccedil;ok sık ge&ccedil;irdiğimiz bol g&uuml;r&uuml;lt&uuml;l&uuml;, paylaşımsız vakitleri Avrupayi bir tavır zannedip &ccedil;ok &ccedil;abuk kabullendik. &Ouml;z&uuml;m&uuml;z bu değil ve Avrupalının &ouml;z&uuml; ise bu inanın beceremiyorsunuz sevgili kadın ve erkek arkadaşlarım.</p> <p>Kadınları akşam evlerinde yemek bekleyen eşleri var ve erkekler akşam eve ge&ccedil; gider ya da hi&ccedil; gitmezse canlarını okumaya hazır eşleri var.</p> <p>Bu y&uuml;zden akşam olunca telefonunuzu bir kenara koyun ve unutun. Telefon sohbeti ve sosyal medya g&ouml;rselleri ile arkadaş ve diğer durumlarınızı eve sokmayın.</p> <p>Dışarının ağırlığını, cafcafını &uuml;zerinizden atmak i&ccedil;in kendinize renkli bahaneler yaratın; beyler de tesbih &ccedil;ekerek sohbet eşliğinde size katılacaktır. B&uuml;t&uuml;n g&uuml;n&uuml; dışarıda bırakıp, kapınızı kilitleyin. B&ouml;ylelikle eşlerinize g&ouml;nl&uuml;n&uuml;zdeki serin yerini fark ettirebilirsiniz.</p> <p>Kimliklere, etkinliklere, s&ouml;ylenenlere, anlatılanlara, vaatlere &ccedil;ok anlam y&uuml;klemeyin. İ&ccedil;inde bulunduğunuz b&uuml;y&uuml;k resme bakın, ne yaptığınıza ve &ccedil;ıkarılmak istenen amaca anlam y&uuml;kleyin. Bunun karşılığında g&ouml;receksiniz ki mayamızda olmayan, bilin&ccedil;sizce kurulan eğreti, suni bir d&uuml;zen ve bu d&uuml;zenin bencilliği ile b&uuml;y&uuml;k bir yorgunluk elinizde kalan tek şey olacaktır.</p> <p>Renkli bir yıl dilerim&hellip;</p> <p>Sevgiyle kalın dostlar&hellip;&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Okunma sayısı: 1.577</p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER