EŞEK ARIYORUM EŞEK!
GENEL
Eşek çilekeş bir hayvandır; yüzyıllarca insanları sırtında taşımış, yüklerine hamallık etmiş ama gene de yaranamamıştır hiç kimseye.
<p>
<span style="font-size:14px;">Eşek çilekeş bir hayvandır; yüzyıllarca insanları sırtında taşımış, yüklerine hamallık etmiş ama gene de yaranamamıştır hiç kimseye. Adı hakaret amacıyla ağza alınmış, çaptan düşünce boşuna yem yiyip de bütçemize yük olmasın diye sokağa atılmış ya da kasaplara satılmış, etinden sucuk yapılmıştır. Oysa davranışlarıyla insanlara ders veren, baş üstünde gezdirilmesi gereken evcil bir hayvandır o. Birkaç eşek fıkrası anlatalım da anlayın değerini, önemini ve de gereğini…</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;"><strong>İncili Çavuş</strong> sağda solda, <strong>“Benim eşeğim padişahtan daha akıllı”</strong> der dururmuş. Bu padişahın kulağına gitmiş, onu makamına çağırtıp bir güzel haşlamış, öfkeyle; <strong>“Eşeğinin benden daha akıllı olduğunu kanıtlayamazsan vurdururum kelleni!” </strong>diye bağırmış.</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">İncili Çavuş, <strong>“Şimdi anlatacağım padişahım, demiş. Eşeğim geçenlerde taşlı yoldan geçerken az kalsın uçuruma düşüyordu. Bu ona ders oldu. Bir daha o yoldan geçiremedim kendisini. Oysa siz merhum babanızın geçtiği taşlı dikenli yollardan geçmeye devam ediyorsunuz. Onun başına gelenlerden hiç ders almıyorsunuz. Elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin bakalım. Bu durumda eşeğim sizden daha akıllı sayılmaz mı?”</strong></span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Padişah söyleyecek söz bulamamış ve çavuşu salıvermiş.</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Bir başka eşek ırmaktan geçmek üzereyken akrep kendisini de karşıya geçirivermesi için yalvarmış. Eşek, <strong>“Geçirmesine geçiriveririm de, ya yolda beni sokarsan?” </strong>diye konuşmuş. Akrep böyle bir şey yapmayacağına söz vermiş ve eşeği kandırmış ama karşıya geçerlerken kıyıya varmaya az bir zaman kala eşeği sokmaya hazırlanmış. Eşek onun bu kötü huyunu bildiği için yan gözle onu gözetliyormuş. Akrebe, <strong>“hayrola, ne yapıyorsun, sen yapılan iyiliğe böyle mi karşılık verirsin?”</strong> diye sormuş.</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Akrep, <strong>“Ne yapayım, huyum bu. Vazgeçemiyorum bir türlü. Kusura bakma”</strong> diye boynunu bükmüş. Eşek, <strong>“Asıl sen kusura bakma”</strong> diyerek birden suyun içine dalıvermiş. Akrep de bir şey yapamadan boğulup gitmiş.</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Bu tür fıkralar, ders verici öyküler insanlarımızın aklını başına getiremiyor bir türlü. Padişahlıklarını(!) sürdürüyorlar, gittikleri eğri yoldan vazgeçemiyorlar; akrepleri sırtlarında taşıyorlar; o kadar dert yandıkları, yaka silktikleri politikacıları başlarına geçiriyorlar; Rabbena hep bana diyen liderlerden medet umuyorlar. Takım tutar gibi parti tutuyorlar…</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Bu yüzden onlardan umudumu kestim. İncili Çavuş’un eşeği gibi bir eşek arıyorum.</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Eşek arıyorum ama sırtına binenlere izin veren, omuzlarındaki yükü gık demeden taşıyan eşeklerle işim yok ha! Onlardan bol ne var ki…</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Aradığım eşek, fıkralardaki eşek gibi olsun, verilen öğütlere kulak tıkamasın, yorgan döşek yatmasın. Gözlerini kapayıp vazifesini yapacağına, gözlerini açıp gerekeni yapsın.</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Böyle bir eşek bulursanız bana haber verin.</span></p>
<p>
<strong><span style="font-size:14px;">* * *</span></strong></p>
<h2 class="posttitle">
<span style="font-size:14px;">EŞEKLER ÇOĞALDI</span></h2>
<p>
<span style="font-size:14px;">Farkında mısınız bilmem; dört ayaklı eşekler azaldı ama iki ayaklı eşekler çoğaldı. O eski kibarlık ve nezaketin yeller esiyor yerlerinde. En ufak bir tartışmada herkes birbirine hakaret ediyor, sövüp sayıyor, yumruk savuruyor. Dostlar bile eşek şakaları yapıyorlar dostlarına, arkadaşlarına. Konuşmanın yerini itişip kakışmak alıyor. İşin garibi, nazik kişileri herkes küçümsüyor da eşeklik edenler el üstünde tutuluyorlar, baş tacı ediliyorlar…</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Bu durumda gel de şu fıkrayı aklına getirme:</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Yaşlı ve kimi kimsesi olmayan bir bektaşi varmış. Çarşıdan geçerken esnaf kendisiyle dalga geçer, alay edip türlü hakaretlerde bulunurlarmış. Aralarında çelme takanlar, üstüne kirli su dökenler, çöp atanlar bile varmış. Zavallıcık bunlara ses çıkaramaz, her şeyi sineye çekmek durumunda kalır, gözyaşlarını zor tutarmış…</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Günlerden bir gün Bektaşi dayanamamış, yüksekçe bir yere çıkıp <strong>“Eşekler!”</strong> diye var gücüyle bağırmış. Dükkan sahipleri ne var ne oluyor diye merakla ona bakmışlar. Bektaşi hepsini ayrı ayrı süzdükten sonra, <strong>“Amma da çokmuşsunuz ha!” </strong>demiş ve çekip gitmiş.</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Ne dersiniz, bektaşi haklı mı?</span></p>