© Aydın Şafak

Çocuksu bir düğün heyecanı…

“Güdüşlü’de düğün var” diye bir söz duyduğum anda çocuk yüreğim hoplardı. Çocuk ellerimi açar “İnşallllahh akrabalardandır” diye dua ederdim. Akraba düğünü olmasını istemek için o kadar çok sebebim var ki anlatamam, daha doğrusu size bunları da anlatacağım.

<p>80&rsquo;li ve 90&rsquo;lı yıllarının, genellikle &ccedil;iğ mavi tonlarında olan Ford marka minib&uuml;s&uuml;ne Aydın&rsquo;dan binerek&nbsp;&nbsp;İncirliova&rsquo;ya kadar normal sayılabilecek bir yolculuk yaparız.</p> <p>Tozu dumana katarak, yoldaki b&uuml;t&uuml;n &ccedil;ukur ve kasislere girerek bizi yerden yere vura vura, İncirliova&rsquo;dan Ko&ccedil;arlı minib&uuml;s durağına gitmek ayrı bir ser&uuml;vendir.</p> <p>Kafam bir dolmuşun camına &ccedil;arpar bir anneme &ccedil;arpar ve yolculuk mide bulantıları ile devam eder.<br /> Cam kenarını kapıp oturmaktan başka se&ccedil;eneğim yok. Minib&uuml;s dolu ise diğer m&uuml;şterileri g&ouml;z&uuml;mle takip eder, cam kenarında oturanlardan birisi yolda indimi, ben de koşarak cam kenarındaki koltuğu kapardım.</p> <p>Cam kenarına oturma ve u&ccedil;ma zamanı geldi...</p> <p>İncirliova ve G&uuml;d&uuml;şl&uuml; arasında ki d&uuml;z olan Ko&ccedil;arlı yolu u&ccedil;mak i&ccedil;in en ideal yerdir.</p> <p>Dolmuşun camını a&ccedil;ıp, hızla camdan belime kadar sarkmamla, annemin eteğimden tutması bir olurdu.<br /> R&uuml;zg&acirc;rın suratıma &ccedil;arpan kibar basısı ve kulağımdaki g&uuml;r&uuml;lt&uuml;l&uuml; sesi ile bir kolum dışarıda &ccedil;ığlığı basarım. U&ccedil;uyorum işte, kanat şar değil. Attığım &ccedil;ığlıkla birlikte bacağıma <strong>&ldquo;Sus&rdquo;</strong> tokadı gelirdi.</p> <p>Ko&ccedil;arlı&rsquo;ya kadar sadece camdan sarkıp, suratıma vuran sa&ccedil;larımın acısını umursamadan u&ccedil;maya devam eder, Ko&ccedil;arlı&rsquo;ya yaklaşınca bir daha &ccedil;ığlığı basar ve tokat gelmeden hızlıca yerime otururdum.</p> <p>İncirliova&rsquo;dan &ccedil;ıkılıp, Menderes k&ouml;pr&uuml;s&uuml;n&uuml; ge&ccedil;tik mi dağları &ccedil;am kokulu Ko&ccedil;arlı&rsquo;mın y&uuml;ksek mahallesi&nbsp;azıcık g&ouml;r&uuml;n&uuml;r.</p> <p>Bir s&uuml;r&uuml; puslu yeşil zeytin ağacı sıvanmış dağ arasına usulca sokulmuş m&uuml;tevazı bir il&ccedil;e. Civar k&ouml;ylerin b&uuml;y&uuml;k ablasıdır Ko&ccedil;arlı.</p> <p>Yeri ve konumu gereği civar il&ccedil;e ve k&ouml;ylerin ge&ccedil;iş yapıp, yatırım yapmadığı ama&nbsp;&nbsp;ekmeği yendiği, suyu i&ccedil;ildiği, h&uuml;rmetk&acirc;r b&uuml;y&uuml;k abladır Ko&ccedil;arlım.</p> <p>Annaanemin her pazartesi g&uuml;n&uuml; gelip satımsattığı <em>(&uuml;r&uuml;n sattığı),</em> anneme de &ccedil;ocukluğunda d&uuml;nyanın en g&uuml;zel ekmeği olan bazaremeği <em>(normal fırın ekmeği)</em> ve helva m&uuml;jdesi veren g&uuml;n&uuml;n adı da <strong>&ldquo;Ko&ccedil;alıbazarı&rdquo;.</strong> Nam-ı değer <strong>&ldquo;Pazartesi&rdquo;.</strong></p> <p>Annem ve yaşlı akrabalarım genellikle Pazartesi g&uuml;nlerini <strong>&ldquo;Ko&ccedil;arlı Pazarı&rdquo;</strong> g&uuml;n&uuml; diye anarak algılarlar, bu alışkanlıklarından hala vazge&ccedil;mediler.</p> <p>* * *</p> <p>Kızgın g&uuml;neşin altında durakta m&uuml;şteri beklemek i&ccedil;in uzun s&uuml;re kalmak ayrı bir eziyet. K&uuml;&ccedil;&uuml;k bir &ccedil;ocuğun u&ccedil;arken yere &ccedil;akılıvermesi işte bu.</p> <p>Hangi yaşta olursak olalım hayal kırıklıklarımızın derinliği &ccedil;ocukluğumuzdaki ile aynıdır, dikkat edin o değişmemiştir.</p> <p>Yetişkinlikteki &uuml;z&uuml;nt&uuml;, acı, korku yani panik durumları şekil değiştirir ve paylaşıldık&ccedil;a azalır. Ama hayal kırıklığı şekilsizdir, paylaşılamaz, derinliği değişmez. Bu y&uuml;zden hayal kırıklığı yaşamaktansa, &uuml;z&uuml;nt&uuml; yaşamayı kolay bilirim. B&uuml;y&uuml;k aklım ile &uuml;z&uuml;nt&uuml;y&uuml; teselli edebiliyorum ama şekilsiz hayal kırıklığı ile baş edemiyorum.</p> <p>Dolmuşun o bunaltıcı sıcağı i&ccedil;inde durakta beklerken, alışık olamama rağmen her seferinde o tanıdık sert ayak sesi bana &uuml;rk&uuml;t&uuml;c&uuml; gelirdi.</p> <p>Şapkasının siperliği hep yan duran, siperliğinin &uuml;zerinde Milli PİYANGO yazılı şapkası ile K&uuml;&ccedil;&uuml;k Mehmet&rsquo;in ayak sesi, paat paat diye yaklaşır. Ben anneme sokulurum.</p> <p>Sigaradan sararmış, iki parmağı arasında sigara tuttuğu elini para istemek i&ccedil;in minib&uuml;s&uuml;n kapısından i&ccedil;eri uzatır; kendisi hi&ccedil; girmezdi garibim. Şof&ouml;rden g&uuml;ya değnek&ccedil;i parasını aldı mı aynı ayak sesi ve elinde sigarası ile sessizce geri giderdi K&uuml;&ccedil;&uuml;k Memet. K&uuml;&ccedil;&uuml;k Memet de Ko&ccedil;arlı Minib&uuml;s Garajı&rsquo;nın yakışığıydı.</p> <p>* * *</p> <p>Ralli pistlerini aratmayan virajları ile Ko&ccedil;arlı, G&uuml;d&uuml;şl&uuml; arasındaki k&ouml;y yolunda seyr&uuml;seferimiz gene tozu dumana katarak başlar.</p> <p>Bu sefer ki &ccedil;aba, daracık virajlı yolda hızla ilerleyen dolmuş camından gene belime kadar sarkıp, kenardaki ağa&ccedil; ya da kargıları tutup &ccedil;ekmek ya da dokunma &ccedil;abası.</p> <p>Kargının en ucundaki filizi yakalayıp &ccedil;ekebilirsem ondan d&uuml;d&uuml;k yapacağım. Bu yaptıklarım y&uuml;z&uuml;nden bacağıma yediğim tokat sayısını siz d&uuml;ş&uuml;n&uuml;n.</p> <p>O tokatları yediğime hi&ccedil; pişman değilim; &ccedil;ocuk yaştayken hızla giden bir aracın camından sarkarak r&uuml;zg&acirc;ra karşı &ccedil;ığlık atmanın keyfini bilir misiniz?</p> <p>Ya da hızla giden ara&ccedil;tan, ellerinizi kanatmanıza rağmen, yakaladığınız kargıdan yaptığınız d&uuml;d&uuml;ğ&uuml; &ccedil;almanın keyfini bilen var mı? O cırtlak, sinir bozucu sesi &ccedil;ıkarabilen, duyabilen var mı?</p> <p>Peki bu hızda, bir erik dalı yakalayıp, elinizi kanatarak sıyırdığınız daldan, avucunuzda kalan yaprak ve erik yığınına &uuml;fleyip, altından hazine gibi parlayan erikleri o sıcakta şapur şupur yemenin tadını bilen var mı?</p> <p>Laf aramızda, ben bunları hala yapıyorum... ve aynı keyfi alıyorum. Hi&ccedil;bir zaman &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;meyin; zaman zaman heyecanınızı tetiklemesine muhta&ccedil; olduğunuz i&ccedil;inizdeki &ccedil;ocuktan da bahsetmiyorum, dışınızdaki &ccedil;ocuktan bahsediyorum.</p> <p>&Ccedil;ocukluğunuzda sizi mutlu eden k&uuml;&ccedil;&uuml;k kırıntılardan vazge&ccedil;meyin. Mesela kargı g&ouml;rd&uuml;m m&uuml; d&uuml;d&uuml;k yapmadan duramam; dolmuşa bindiğimde hala cam kenarına oturur, r&uuml;zg&acirc;rın y&uuml;z&uuml;m&uuml; okşamasına izin veririm; limonlu dondurmadan asla vazge&ccedil;mem; anne kurabiyesi vazge&ccedil;ilmezim; hala ağa&ccedil;ların en u&ccedil; dallarına kadar tırmanıp, r&uuml;zg&acirc;rın ağacı sallamasını bekliyorum, bekleyeceğim, r&uuml;zg&acirc;r esmeden ağa&ccedil;tan hi&ccedil; inmedim inmeyeceğim.</p> <p>* * *</p> <p>Eskiden &ccedil;ocuklar yani bizler daha mutluyduk, şimdiki &ccedil;ocuklar hi&ccedil; mutlu değil diye bir bilgi geliştirdik.<br /> Ben bu s&ouml;ze inanmıyorum. Şimdiki jenerasyonun mutluluk kaynağı ve sebepleri farklı, mutluluk hissi ve yoğunluğu aynı.</p> <p>Biz &ccedil;ocukluğumuzda i&ccedil;imizde hissettiğimiz heyecanı şimdiki &ccedil;ocukların sevin&ccedil; g&ouml;sterisi ile dışa vurduklarını g&ouml;rmek istiyoruz.</p> <p>Aslında &ccedil;ocuğumuzun mutluluğunu dışa vurmasını bekleyip, g&ouml;rerek bu mutluluk g&ouml;sterisi ile g&ouml;revimizi yapmanın tatminini yaşamak istiyoruz. Ama mutluluğun g&ouml;r&uuml;lesi bir şey olmadığını unutuyoruz.</p> <p>Şimdiki &ccedil;ocukların mutlu olmaları i&ccedil;in oyuncaktan tutun da giysiye kadar bir&ccedil;ok sebebi var ve sebep &ccedil;ok olduğu i&ccedil;in, ge&ccedil;işler de &ccedil;abuk oluyor. Bir de bu bilgiyi atlıyoruz.</p> <p>En son bir markette şeker almak i&ccedil;in parası yetmediğini fark ettiğim bir &ccedil;ocuğa <strong>&ldquo;bu g&uuml;n şekerin benden, g&uuml;n&uuml;n &ccedil;ocuğu sensin&rdquo;</strong> dediğimde ki y&uuml;z ifadesinde her ırktan, her renkten &ccedil;ocuk y&uuml;zleri duruyordu. Hatta bu eylemin &ccedil;ocuğa kattığı g&uuml;zelliği g&ouml;ren bir ka&ccedil; m&uuml;şteri ile <strong>&ldquo;şeker parasını ben vereceğim&rdquo;</strong> yarışına girdik.</p> <p>&Uuml;stelik birisi <strong>&ldquo;En b&uuml;y&uuml;k şekeri al, ben alacağım&rdquo;</strong>, bir başkası <strong>&ldquo;Şeker dışında ne istiyorsan al, hepsini ben alıyorum&rdquo;</strong> diyecek kadar coşkulu bir &ccedil;ekişme oldu.</p> <p><strong>&ldquo;Şeker paranı ben vereceğim diye &ccedil;ocuğa &ouml;nce ben dedim, bu y&uuml;zden şeker parasını ben vereceğim&rdquo;</strong> diyerek bir &ccedil;ocukluk yaptım ve yarışı kazandım.</p> <p>Benim i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k &ouml;d&uuml;l olan <strong>&ldquo;g&uuml;l&uuml;msemek&rdquo;</strong> herkesin payına d&uuml;şt&uuml;; bu da ayrı bir &ouml;d&uuml;ld&uuml;. Kasiyere ve &ccedil;alışanlara kadar hepimiz &ccedil;ocuk olduk, g&uuml;l&uuml;ms&uuml;yorduk.</p> <p>Kargıdan bir d&uuml;d&uuml;k, zor topladığınız birka&ccedil; erik, bir &ccedil;ocuğa şeker alma yarışı, bir ara&ccedil; camından &ccedil;ığlık atmak, ağaca tırmanmak, birka&ccedil; top limonlu dondurma sıkıntı i&ccedil;inde ge&ccedil;mekte olan berbat bir g&uuml;n&uuml;n gidişatını değiştirmenizi sağlayabilir.</p> <p>Bu kadar ucuza ve yaşınız kadar yıl, i&ccedil;inizde saklayacak kadar kıymetli mutluluk sebepleriniz mutlaka, ama mutlaka vardır. O kırıntıları bulun, g&uuml;n&uuml;m&uuml;z&uuml;n şartlarında buna mecbursunuz.</p> <p>Hala &ccedil;ok sevdiğim bir elbiseyi saklıyorum ve &ouml;zel bir g&uuml;nde giyecek olmanın &ccedil;ocuksu heyecanını yaşıyorum.</p> <p>Sahte kuyruklu şeytan u&ccedil;urtmalarım hala g&ouml;ky&uuml;z&uuml;nde &ccedil;ırpınıyor. Sıkıldım mı y&uuml;r&uuml;rken bile başımı g&ouml;ky&uuml;z&uuml;ne kaldırıp onları seyrediyorum...</p> <p>Eminim sizin şeytan u&ccedil;urtmalarınız da oralarda bir yerlerde u&ccedil;uyordur. L&uuml;tfen her şeyi bırakıp biraz başınızı kaldırın ve onlara bakmak isteyin, isteyince inanın g&ouml;receksiniz</p> <p><strong>Sevgiyle kalın dostlar...</strong></p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER