© Aydın Şafak

CHP’li Bülbül: “Soruşturma açıldı mı?”

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Adalet Bakanlığı 2021 bütçesi üzerine söz alan CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Süleyman Bülbül, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun “Cendere- Metastaz 2” kitabında yer alan iddiaları dile getirdi ve sordu: “Erkan Karaaslan’ın avukatının davet edildiği toplantıda Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin olduğuna dair iddialar doğru mudur? Bu konuda bir araştırma yapılmış mıdır? İddialar için soruşturma açılmış mıdır?”

<p><strong>BAKAN PAKDEMİRLİ'Yİ SORDU,</strong></p> <p><strong>"SORUŞTURMA A&Ccedil;ILDI MI" DEDİ</strong></p> <p>CHP&rsquo;li Adalet Komisyonu &Uuml;yesi S&uuml;leyman B&uuml;lb&uuml;l, <strong>&ldquo;14 Mayıs 2019'da FET&Ouml; sanığı Erkan Karaarslan'a CHP'li belediye başkanları &Ouml;zlem &Ccedil;er&ccedil;ioğlu ve Ekrem İmamoğlu hakkında asılsız beyanlarda bulunması i&ccedil;in baskı yapıldığı iddiaları g&uuml;ndeme gelmişti. Şimdiyse sanık Karaarslan'ın avukatının davet &uuml;zerine İzmir'de bir toplantıya katıldığı, burada Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin de bulunduğu toplantıda sanık Karaaslan'ın belediye başkanlarımız aleyhinde asılsız ifade vermesi i&ccedil;in yeniden baskı yapıldığı iddiaları vardır. Bu iddialar i&ccedil;in soruşturma a&ccedil;ılmış mıdır&rdquo;</strong> diye sordu.</p> <p><strong>BAKAN G&Uuml;L: &ldquo;YORUM YAPAMAM..&rdquo;</strong></p> <p>Adalet Bakanı <strong>Abd&uuml;lhamit G&uuml;l,</strong> CHP&rsquo;li B&uuml;lb&uuml;l&rsquo;&uuml;n sorusuna karşılık&nbsp;&ldquo;<strong>İddialardan, savcılıkla ilgili konulardır. Ben savcı ya da mahkeme &ouml;n&uuml;ndeki dosyayla ilgili Anayasa 138 gereği yorumda bulunamam, bilgi sahibi olamam, savcının soruşturduğu bir konu hakkında yorum yapamam. Dolayısıyla, yargı kendi s&uuml;reci i&ccedil;erisinde bu değerlendirmeleri yapacaktır&rdquo;</strong>&nbsp;dedi.</p> <p><strong>7 AYDIR YANIT YOK</strong></p> <p>CHP&rsquo;li B&uuml;lb&uuml;l, <strong>Adalet Bakanı G&uuml;l</strong>&rsquo;&uuml;n yanıtlaması istemiyle bir de soru &ouml;nergesi verdi. 16 Mayıs 2019&rsquo;da konuyla ilgili verdiği ilk &ouml;nergeye hala yanıt verilmediğini anımsatan B&uuml;lb&uuml;l, kitapta da yer alan iddiaları yeniden &ouml;nergesin taşıdı.</p> <p>B&uuml;lb&uuml;l, <strong>&ldquo;Bir sanığın yargılandığı davada usuls&uuml;z beyana zorlanması ve mahkeme kararının bu kapsamda oluşturulacağının s&ouml;ylenmesi yargı sisteminin &ccedil;&ouml;kt&uuml;ğ&uuml;ne işaret ederken, olayda bir bakanın adının ge&ccedil;mesi ise y&uuml;r&uuml;tmenin yargıyı devraldığını g&ouml;stermektedir. Her fırsata yargı bağımsızlığının &ouml;nemine vurgu yapan Bakanlık, bu iddiaları soruşturulmakla y&uuml;k&uuml;ml&uuml;d&uuml;r&rdquo;</strong> dedi.</p> <p><strong>&nbsp;B&uuml;lb&uuml;l şu soruları y&ouml;netti:</strong></p> <p>- 16 Mayıs 2019 tarihinde iddialarla ilgili verdiğim soru &ouml;nergeme hala yanıt verilmediği de dikkate alınarak, iddiaların g&uuml;ndeme geldiği 14 Mayıs tarihinden bug&uuml;ne kadar sanık Karaaslan&rsquo;ın iddialarıyla ilgili soruşturma yapılmış mıdır?</p> <p><strong>- Sanık Karaaslan&rsquo;ın avukatının davet edildiği toplantıda Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli&rsquo;nin olduğuna dair iddialar doğru mudur? Bu konuda bir araştırma yapılmış mıdır?</strong></p> <p>- Y&uuml;r&uuml;tmenin yargı &uuml;zerindeki m&uuml;dahalesini ortaya koyan ve Bakan Bekir Pakdemirli&rsquo;nin olduğu iddia edilen toplantıda başka kimler bulunmuştur?</p> <p><strong>- Y&uuml;ksek g&uuml;venlikli bir ceza infaz kurumuna, avukat olmayan ya da tutuklu olan sanığın isim olarak bildirdiği kişilerden biri olmayan ve sanık Erkan Karaaslan ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kabul eden Serhan Seyhan isimli şahıs nasıl girmiştir? Bu g&ouml;r&uuml;şmeye kimler aracı olmuştur?</strong></p> <p>- Sanık Erkan Karaaslan&rsquo;ın cezaevinde g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; iddia ettiği kişiler kimlerdir? Hangi makam bu g&ouml;r&uuml;şmelere izin vermiştir?</p> <p><strong>- Tutuklu sanık Karaaslan, avukat g&ouml;r&uuml;ş&uuml;nden &ouml;nce neden cezaevi psikoloğu ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r? G&ouml;r&uuml;şe &ccedil;ıkmadan &ouml;nce her tutuklu sanık cezaevi psikoloğuna g&ouml;t&uuml;r&uuml;lerek &lsquo;baskı altında olup olmadığı&rsquo; şeklinde g&ouml;r&uuml;şmeye tabii tutulmakta mıdır?</strong></p> <p><strong>Adalet Bakanı G&uuml;l'&uuml;n a&ccedil;ıklamalarında &ouml;ne &ccedil;ıkan kısımlar ise ş&ouml;yle:</strong></p> <p>T&uuml;rk yargısı milletin yargısıdır, millet adına karar verir, millet adına adaleti tesis eder. Yargı tarafsızdır, &ccedil;&uuml;nk&uuml; b&uuml;t&uuml;n rengiyle, diliyle, inancıyla, yaşam tarzıyla milletimizin tamamına eşit yakınlıktadır.</p> <p>Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı milletin yargıya g&uuml;venini artıracak, <strong>&lsquo;adalet yerini buldu&rsquo;</strong> duygusunu geliştirecek en temel anayasal ilkedir.</p> <p>Mahkemeler y&uuml;r&uuml;tme i&ccedil;inde bir taşra teşkilatı değildir, Adalet Bakanlığı&rsquo;nın bir il m&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; değildir; bağımsız ve tarafsızdır. Anayasa&rsquo;nın 138&rsquo;inci maddesi gayet a&ccedil;ıktır: <strong>&lsquo;Hi&ccedil;bir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve h&acirc;kimlere emir ve talimat veremez; genelge g&ouml;nderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.&rsquo;</strong> Dolayısıyla, yargı yetkisinin kullanımı m&uuml;nhasıran yargıya aittir. Yargının işini yargıya bırakmak anayasal bir sorumluluktur.</p> <p><strong>&ldquo;YARGININ VESAYET D&Uuml;ZENİNİN BEK&Ccedil;İLİĞİNİ YAPTIĞI D&Ouml;NEMLER GERİDE KALDI.&rdquo;</strong></p> <p>Yargının, hukukun değil, vesayet d&uuml;zeninin bek&ccedil;iliğini yaptığı d&ouml;nemler geride kaldı. 27 Mayıs&rsquo;ın yaslı adasını, 12 Eyl&uuml;l&rsquo;&uuml;n gen&ccedil;lere <strong>&ldquo;bir sağdan, bir soldan&rdquo;</strong> kıydığını unutmak m&uuml;mk&uuml;n değildir. Yine, 28 Şubat&rsquo;ta, insanlarımızın en temel haklarını gasp eden, brifing alan yargının devlet, millet, adalet tahribatı da hafızalarımızda h&acirc;l&acirc; tazedir.</p> <p>O d&ouml;nemin yaralarını sarmaya &ccedil;alışırken hukuk d&uuml;zenimiz bu defa kırk yıllık hain bir ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml; karşısında buldu. Delil &uuml;reterek, kumpas davalarıyla onurlu insanları lekelediler. FET&Ouml; 17-25 Aralık&rsquo;ta darbenin bir aparatı değil, bizatihi faili olarak &uuml;lkemize &ccedil;ok bedeller &ouml;detti; hepimiz bu s&uuml;re&ccedil;leri beraber yaşadık.</p> <p>B&ouml;yle bir yakın tarihi g&ouml;rm&uuml;ş, ortak kaderi paylaşmış bir &uuml;lkenin vesayetin yerine adaleti koyması tarih&icirc; bir d&ouml;n&uuml;ş&uuml;md&uuml;r, tarih&icirc; bir başarıdır. Bir &uuml;lkede eğer vesayet varsa orada adaletten bahsedilemez, orada adalet yoktur.</p> <p><strong>&ldquo;İNSAN HAKLARI EYLEM PLANINI KATILIMCI BİR ANLAYIŞLA HAZIRLIYORUZ.&rdquo;</strong></p> <p>G&uuml;ven veren ve erişilebilir adalet vizyonuyla katılımcı ve &ccedil;oğulcu bir anlayışla bu belgeyi hazırlıyoruz. 83 milyonun, d&uuml;ş&uuml;ncesi ne olursa olsun iş&ccedil;isiyle, &ccedil;ift&ccedil;isiyle Edirne&rsquo;den Kars&rsquo;a kadar herkesin beklentisi, herkesin adalet duygusunu sağlamak adına toplumun her kesimleriyle g&ouml;r&uuml;şerek bu belgelerimizi, politikalarımızı birlikte hazırlamaya devam ediyoruz. &Ouml;zg&uuml;r birey, g&uuml;&ccedil;l&uuml; toplum i&ccedil;in 83 milyon vatandaşımızdan bir tek kişinin bile kendisini dışarıda hissetmeyeceği daha demokratik bir &uuml;lke, daha kalkınmış T&uuml;rkiye i&ccedil;in reformlar yaptık, yine yapmaya devam edeceğiz.</p> <p>Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı'mızın nihai hedefi hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; g&uuml;&ccedil;lendirmektedir, evrensel hukuku tam anlamıyla hayata ge&ccedil;irmektedir. Eylem Planımız hem mevzuatımızı iyileştirecek d&uuml;zenlemeleri hem de uygulamayı geliştirecek faaliyetleri kapsayacaktır.</p> <p>İnsan haklarına dayalı hukuk devleti anlayışımızın g&uuml;&ccedil;lendirilmesi Eylem Planı'nın temel hedefidir. Hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; her alanda h&acirc;kim kılan bir uygulama anlayışı insanımızı haklarıyla birlikte yaşatmaya dair en b&uuml;y&uuml;k g&uuml;vence olacaktır.</p> <p><strong>&ldquo;TUTUKLAMA KORUMA TEDBİRİDİR, ASIL OLAN TUTUKSUZ YARGILAMADIR.&rsquo;</strong></p> <p>Yargı Reformu Belgemizin on dokuz aylık d&ouml;nemde b&uuml;y&uuml;k bir kısmı salgına denk gelse de &ouml;nemli sonu&ccedil;lar aldık. Hem mevzuat hem idari anlamda &ccedil;alışmalar yapıldı ve Meclisimizde 3 yargı paketi &ccedil;ıkartıldı. &Ouml;zellikle, birinci yargı paketinde hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kleri artırıcı &ccedil;ok &ouml;nemli adımlar attık, ceza muhakemesinde yapısal yenilikler getirdik.</p> <p>Tutuklama bir koruma tedbiridir, asıl olan tutuksuz yargılamadır. Tutuklamaya başvurulmasının gerekli olduğu durumlarda da bu karar &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; ve orantılı şekilde tatbik edilmelidir. Bu politikalarla ve atılan adımlarla 2002 yılında tutuklu oranı y&uuml;zde 41 iken bug&uuml;n itibarıyla ceza infaz kurumlarında tutuklu sayısı y&uuml;zde 16&rsquo;ya inmiştir. Birinci yargı paketiyle tutuklamanın istisnai &ouml;zelliği yeni bir usul&uuml; g&uuml;venceye bağlandı ve tutukluluğa azami s&uuml;re getirildi.</p> <p><strong>&ldquo;ADALET HİZMETLERİNDE KALİTE, İYİ YETİŞMİŞ HUKUK&Ccedil;ULAR ELİYLE SAĞLANIR.&rdquo;</strong></p> <p>Bu &ccedil;er&ccedil;evede, bildiğiniz gibi yıllarca tartışılan ve beklenen, hukuk mesleklerine giriş sınavı d&uuml;zenlendi. B&ouml;ylece artık, h&acirc;kim, savcı, avukat, noter olmadan &ouml;nce bu sınavda başarılı olma şartı getirmiştir. Yine, hukuk fak&uuml;ltelerine girişte 190 bin olan başarı şartını -bu yıl itibarıyla uygulandı- 125 bine indirdik. B&ouml;ylece hukuk mesleğindeki kalitenin yolun en başında y&uuml;kseltilmesi i&ccedil;in ilk adımı attık. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki yıl da bu başarı sırasının daha da y&uuml;kseltilmesi i&ccedil;in &ccedil;alışmalarımız devam edecek. &nbsp;</p> <p><strong>&ldquo;İSTANBUL HAVALİMANINDA 7 G&Uuml;N 24 SAAT KESİNTİSİZ ADALET HİZMETİ SUNMAYA BAŞLADIK.&rdquo;</strong></p> <p>Yargıya g&uuml;veni etkileyen bir diğer unsur da kişilerin beklenmedik kısıtlamalarla karşılaşması. &Ouml;rneğin, havalimanındasınız, yurt dışına gideceksiniz ya da başka bir şehre gideceksiniz, &ccedil;oluk &ccedil;ocuğunuzla berabersiniz; hakkınızda bir adli işlem var ama havalimanından adliyeye gitmek, başka bir yere gitmek, vatandaşımızı &ccedil;ok zorluyor hatta g&ouml;zaltılar gibi farklı işlemler olabiliyordu. Ancak d&ouml;rt-beş aydır İstanbul Havalimanı&rsquo;nda uygulamaya başlattığımız yeni bir faaliyetle, yedi g&uuml;n yirmi d&ouml;rt saat, h&acirc;kim ve savcılarımız -şu saat itibarıyla bile- İstanbul Havalimanında yargı hizmetlerini vermektedirler. Bug&uuml;ne kadar yaklaşık 5 bin kişinin işlemleri bu şekilde yapıldı, bunu diğer hava limanlarına da yaygınlaştırmayı planlıyoruz.</p> <p><strong>&ldquo;AİHM VE AYM KARARLARINI YARGI MENSUPLARI İ&Ccedil;İN BİRER TERFİ KRİTERİ HALİNE GETİRDİK.&rdquo;</strong></p> <p>H&acirc;kimler ve Savcılar Kurulu tarafından 15 Ocak 2020 tarihli Resm&icirc; Gazete&rsquo;de yayınlanan kararla; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ihlal kararlarına y&ouml;nelik olarak bu ihlale neden olan hakim ve savcıların terfisinde bu durum dikkate alınacak. &nbsp;Bu uygulama Ocak ayı itibarıyla başlamış oldu.</p> <p><strong>&ldquo;HAKİM VE SAVCI YARDIMCILIĞI İLE COĞRAFİ TEMİNATI T&Uuml;RK YARGI SİSTEMİNE KAZANDIRACAĞIZ..&rdquo;</strong></p> <p>&Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nem h&acirc;kim ve savcı yardımcılığı kurumunu da yine T&uuml;rk yargı sistemine kazandırmak istiyoruz. B&ouml;ylece, k&uuml;rs&uuml;de daha deneyimli arkadaşlarımız g&ouml;rev yapacak. Hak&icirc;m, savcı, yardımcılık s&uuml;recinden sonra, h&acirc;kim olarak, savcı olarak c&uuml;bbesini giyecek, bu da milletimize adaletin daha etkin ve kaliteli sunulması i&ccedil;in &ccedil;ok &ouml;nemli bir yenilik olacak. H&acirc;kim ve savcılarımızın, yargı bağımsızlığının daha da g&uuml;&ccedil;lenmesi i&ccedil;in coğrafi teminatı da getireceğiz. Bunları y&uuml;ce meclisimizin takdir ve iradesiyle hep beraber hayata ge&ccedil;ireceğiz.</p> <p><strong>&ldquo;İYİ REFORM İYİ UYGULAMAYLA HAYAT BULUR.&rdquo;</strong></p> <p>Yargı ve adalet, herkes i&ccedil;indir, hi&ccedil;bir siyasi m&uuml;lahaza ya da d&uuml;ş&uuml;nce değil, insana a&ccedil;ılan bir kapıdır, insan i&ccedil;in yapılan en kutsal vazifedir ve g&ouml;revdir. Hangi reformu, hangi d&uuml;zenlemeyi yaparsak yapalım, hangi kanunu &ccedil;ıkarırsak &ccedil;ıkaralım, bildiğimiz gibi asıl olan iyi uygulamadır ve iyi reform ancak iyi uygulamayla hayat bulur. Kanunların ve bu d&uuml;zenlemelerin iyi uygulayıcılar elinde hayat bulması, şekillenmesi milletimiz adına, adaletin tecellisi adına &ccedil;ok &ouml;nemli bir husustur. Bu &ccedil;er&ccedil;evede de yine eylem planımız ve bu konudaki zihniyet ve paradigma değişikliği de uygulamanın daha iyi olmasına katkı sağlayacaktır.</p> <p><strong>&ldquo;AYM KARARLARI HERKESİ BAĞLAR.&rdquo;</strong></p> <p>Anayasa Mahkemesi kararları, Anayasa'ya g&ouml;re bağlayıcıdır. T&uuml;m kurumları bağlar, mahkemeleri bağlar. Bu konudaki tutumuzu, yaklaşımımızı, biz defalarca s&ouml;yledik. Kaldı ki bireysel başvuru hakkını getiren de AK Parti'dir, vatandaşlarımız bu anlamda Anayasa Mahkemesine m&uuml;racaat edebilsin diye. Burada yargısal bir s&uuml;re&ccedil;le ilgili verilen bir kararda, siz, Adalet Bakanın c&uuml;bbe giyerek ağır ceza mahkemesi başkanını kaldırıp &lsquo;O c&uuml;bbeyi ben giyeceğim, ben karar vereceğim.&rsquo; demesini mi bekliyorsunuz?</p> <p>Yargı bağımsızdır. Bu kararı veren bir yargı mensubudur. Elbette Anayasa Mahkemesi kararının bağlayıcıdır. Bu anlamda y&uuml;r&uuml;yen bir davayla ilgili h&acirc;kime talimat, tavsiyede bulunarak &lsquo;bunu, bu şekilde karar ver.&rsquo; demeyi siz belki d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor olabilirsiniz ama bizim anlayışımızda buna yer yoktur, kararları h&acirc;kim ve savcılar kendileri verirler. Ve &ouml;zellikle yargı anlamında da elbette T&uuml;rkiye'de hukuk sistemi vardır ve kendi i&ccedil;erisinde yargısal s&uuml;re&ccedil; devam edecektir. Bu konuda hak arama yolları, itiraz yolları da bellidir. Nitekim &lsquo;Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan varsa bunlar terfi etmesin. Herkes Anayasa Mahkemesi kararına uysun. Bu konuda &lsquo;&lsquo;uygulamadaki eksiklik ya da yanlışlıklar d&uuml;zeltilsin&rsquo; diye bu d&uuml;zenlemeyi biz getirdik, ama kalkıp da biz o c&uuml;bbeyi giyerek yargı yerine ge&ccedil;ip karar veremeyiz.</p> <p><strong>&ldquo;HAKİM ŞU NE DER BU NE DER DİYE DOSYAYA BAKMAZ.&rdquo;</strong></p> <p>Elbette y&uuml;r&uuml;yen safahatlarla, yargısal s&uuml;re&ccedil;lerle ilgili ben bir hukuk&ccedil;u olarak bir g&ouml;r&uuml;şte bulunamam, beyanda bulunamam. Yine, burada s&ouml;ylendi &lsquo;biz, şunu yaparsak başımıza bu gelir.&rsquo; Onu diyen kişi bir defa h&acirc;kim olamaz. H&acirc;kim dediğiniz &lsquo;şu ne der, bu ne der.&rsquo; değil, dosyadaki deliller ne der diye bakar, dosyasına g&ouml;re karar verir. Eğer &lsquo;şu kişi ne der&rsquo; diyorsa kusura bakmayın, o kişi h&acirc;kim değildir, savcı değildir, yargı mensubu değildir. Bu anlayışı kim dile getiriyorsa bu konuda savcılıklara su&ccedil; duyurusunda bulunmanızı da sizlere tavsiye ediyorum; &ouml;yle bir h&acirc;kim olmaz, &ouml;yle bir savcı olmaz.&rdquo;</p> <p><strong>Kaynak: Odatv.com</strong></p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER