Çelik yapı sistemi Türkiye’nin gündemine oturmalı
GENEL
<p class="MsoNormal"><ul><li><b>Avrupa ve Amerika'da
çelik sistem kullanımı yüzde 40'lardayken, bu rakam Türkiye’de yüzde 1</b></li></ul></p><p class="MsoNormal">Türkiye, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı.
Nüfus ve ekonominin lokomotif kentleri, İstanbul ve İzmir de en fazla tehlike
arz eden bölgelerden ikisi konumunda.<b><o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Büyük bir bölümü deprem kuşağında yer alan Türkiye için
bilinirliği oldukça düşük olan çelik yapı sistemi kilit önemde. Avrupa ve
Amerika'da çelik sistem kullanımı yüzde 40'lardayken, bu rakam Türkiye’de yüzde
1 civarında seyrediyor.</p><p class="MsoNormal">Türk ihracatçılar depremin hep birlikte mücadele edilmesi ve
bilimsel verilerle değerlendirilmesi gereken doğal bir afet olduğunu ve gerekli
önlemlerin deprem olmadan önce alınmasının şart olduğunu vurguluyor.</p><p class="MsoNormal"><b>Türk çelik sektörümüz
her türlü malzemeyi üretebilir durumda</b></p><p class="MsoNormal">Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi,
“6 Şubat’ta yaşanan depremde maalesef birçok vatandaşımızı kaybettik, onları
rahmetle anıyoruz. Aynı deprem İstanbul’da olsaydı tahribat daha büyük olurdu
ve Türkiye 50 sene geriye giderdi. Ülkemizde lokomotif sektörlerden biri
inşaat. Dünyada Endüstri 4.0’a öncülük eden üç ülke: Almanya, ABD ve Japonya’da
lokomotif sektör sanayi. Ipsos'un 2022 yılındaki bir araştırmasına göre;
Türkiye, yüzde 77 ile insanların doğal afet beklentilerinin en yüksek oranda
olduğu ülkeler arasında. Ancak ne toplum ne de devlet buna hazırlıklı değil.
Japonya'da ise bu oran yüzde 85 ama Japonya buna hazır. Türk çelik sektörümüz
know-how olarak son derece gelişmiş ve her türlü malzemeyi üretebilir durumda”
dedi.</p><p class="MsoNormal"><b>İnşaat sektöründe
ivedilikle yeni bir yol haritası ortaya koyulmalı</b></p><p class="MsoNormal">Türkiye’nin 30 yılda bir büyük depremlerle sarsıldığına
değinen Eskinazi, “Bizdeki can kayıpları on binleri aşarken dünyadaki can
kayıpları çok az. İnşaat sektöründe yanlışlar yapılıyor ve biz yanlış yapmaya
devam ettikçe kayıplar artacak. Devletin milletiyle barışması imar affı ile
olmaz sağlam yapılarla olur. Ülkemizde inşaat sektörünün algısının baştan aşağı
değişmesi gerekiyor ve ivedilikle yeni bir yol haritası ortaya koyulması
gerekiyor. Bilim insanları ile hareket edilerek imar planı hazırlanmalı.
Türkiye’nin başlıca hedeflerinden biri bu olmalı” diye konuştu.</p><p class="MsoNormal"><b>Çelik yapı modelinin
yaygınlaştırılması gerekiyor</b></p><p class="MsoNormal">Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege
Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “Deprem
değil bina öldürür sözünün üzülerek doğruluğu ile tekrar yüzleşmek durumunda
kaldık. Artık deprem olduktan sonra çare üretmek yerine yapılarımızı depreme
dayanıklı halde inşa edilmesi için biz üstümüze düşen çalışmaları yapmaya
hazırız. Güvenlik için binalarda kırılgan olmayan esnek yapısı, dayanımı ve
hafifliği ile depreme karşı son derece güvenli bir model olan çelik yapı
modelinin yaygınlaştırılması gerekmekte. Betonarme yapılara kıyasla çelik
konstrüksiyon yapıların özellikle deprem kuşağında yer alan bölgeler için birçok
avantajı bulunmaktadır. Çelik yapı sisteminin maalesef ki Türkiye'de
bilinirliği oldukça düşük. Avrupa ve Amerika'da çelik sistem kullanımı yüzde
40'lardayken, bu rakam Türkiye’de yüzde 1 civarında seyrediyor” dedi. </p><p class="MsoNormal"><b>Türkiye yeni
binalarda, kentsel dönüşüm projelerinde ve geçici konut yapımlarında çelik
konstrüksiyona yönelmeli</b></p><p class="MsoNormal">Çelik konstrüksiyon yapıların imalat ve montajının çok daha
kısa sürede tamamlandığının altını çizen Yalçın Ertan sözlerine şöyle
noktaladı:</p><p>
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman";mso-fareast-font-family:
"Times New Roman";mso-ansi-language:TR;mso-fareast-language:TR;mso-bidi-language:
AR-SA">“Yapım süresinin kısa olması; binanın en kısa sürede
oturulabilir/kullanılabilir hale getirilmesi açısından önem arz etmektedir.
Hızlı yapılan ve aynı zamanda sürdürülebilir özellikte olan çelik konstrüksiyon
yapılar ekonomik olarak da diğer yapılara nazaran daha avantajlıdır. Çelik
konstrüksiyon yapılar betonarme yapılara göre oldukça hafiftir. Binanın
hafifliği ve çelik yapıların betonarmeye kıyasla daha fazla esneme özelliğinin
olması zemine gelen yükün azalması sebebiyle depremin etkisinin azalmasını sağlar.
Deprem kuşağındaki ülkemizde yeni yapılacak bütün binalarda, kentsel dönüşüm
projelerinde ve geçici konut yapımlarında deprem şartları da göz önüne alınarak
çelik konstrüksiyona yönelmekte fayda görülmektedir. Korozyon ve çürüme riski
bulunmayan yapı özelliğiyle yaygın kullanımdaki betonarme modeline göre uzun
kullanım ömrüyle önemli avantaj sağlıyor. Çelik yapı sistemini daha fazla
paydaşa anlatmak için önümüzdeki dönemde çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz.”</span><br></p>
TÜM HABERLER