Bakan Murat Kurum’u böyle kandırmışlar

Bilindiği gibi Hakan Olkaç, iki kez memuriyetten men yani eski tanımlamayla yüz kızartıcı suçlardan olan görevi zincirleme şekilde kötüye kullanmaktan Aydın 1. ve 6. Asliye Ceza Mahkemelerinden bir yıl üstü ceza almıştı.

Normal şartlarda memuriyetten yıllar önce atılması gereken Hakan Olkaç, Özlem Çerçioğlu tarafından, “Suç tarihinden itibaren iki yıl içinde haberimiz olmadığı için işlem yapamadık” mazeretiyle görevinde tutulmuştu. Yani idari soruşturmayı mahkeme ve hukuki kararların önüne tutan Çerçioğlu, aynı zamanda hakkında evrakta sahtecilik gibi ağır cezayı gerektiren soruşturma yürüyen Aydın BŞB Genel Sekreteri Ertuğrul Yamen'i de koruma ve kollamaya almıştı.

BAKAN MURAT KURUMU NASIL KANDIRDILAR?

Öte yandan tüm hukuk ve siyasi çevreler bu iki ismin asaleten atamalarının nasıl gerçekleştirildiği sorusunun yanıtını arıyordu.

Aydın Şafak Gazetesi'nin araştırmaları sırasında, yüksek boyutlu skandal derecesinde bilgi, ihbar ve iddialara ulaşıldı.

İhbar ve iddialara göre olaylar zinciri şöyle gelişti;

Hakan Olkaç ile Ertuğrul Yamen hakkındaki dosyalarla ilgili, Çevre-Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı içerisinde, yüklü meblağda şahsi menfaat sağlanarak bazı bürokratlar ile irtibata geçildi. Sırada Bakan Murat Kurum’un imzasını gerektiren, başka atamalar da bekliyordu. Bu iki ismin hakkındaki mahkeme kararları ve soruşturalar hakkında Bakan Murat Kurum'a bilgi verilmeden, altı adet olduğu öne sürülen diğer atama dosyalarının arasına bu iki ismin de atamaları kondu.

Böylelikle Bakan Kurum’a, Devlet itibarını zedeleyecek şekilde kandırılma suretiyle atamalar imzalattırıldı. Olayların Bakan Murat Kurum'a kadar iletildiği ve bakanlık koridorlarında büyük sarsıntı yarattığı kaydedilirken, bu eylemde payı olan kişi veya kişilerin yakın zamanda tespit edilebileceği kaydediliyor.

MUHAKKİKLER SUÇ DELİLLERİNİ NASIL GİZLEDİ VE SORUŞORUŞTURMAYI YILLARA YAYDI?

Öte yandan memuriyetten kesin şekilde ihraç edilip Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması gereken Ertuğrul Yamen hakkındaki diğer araştırmalarda, işin ucu muhakkiklere ulaştı. Şikayet üzerine dosya ilk olarak iki muhakkik tarafından incelendi.

Şikayetçi bile dinlenilmeden, soruşturmaya temel uçak bileti ve diğer faturalarla ilgili deliller toplanmadan dosyanın kapatılması üzerine yapılan itiraz, Danıştay tarafından haklı bılundu. Ve Ertuğrul Yamen hakkında yeniden soruşturma yapılması, şikayetinin dinlenilmesi, delillerin toplanılması da Danıştay kararında yer aldı.

Fakat yeni atanan muhakkike de, Aydın BŞB tarafından ulaşıldı. Yasalara göre muhakkiklere bir ay artı 15 gün ek süre veriliyor. Yani yaklaşık bir buçuk ay içerisinde soruşturmanın tamamlanıp, Aydın Valiliği Mahalli İdareler ve Denetim Kurulu'na verilmesi gerekiyordu. Yeni atanan muhakkik de yine uçak bileri dahil, ilgili delilleri toplamaktan kaçındı. Sürekli izin alarak dosyayı yasal süre içerisinde ilgili kuruma teslim etmedi.

Yaklaşık dört ay sonra verilen raporda yine uçak bileti, Aydın BŞB Özel Kalem yazışmaları gibi husular yer almadı. Adeta suç delillerini gizleyip dosyayı kapatma amacında olduğu artık açık hale gelen muhakkik, kendisi müfettiş konumunda olmasına rağmen müfettiş istedi.

Bunun üzerine üst yazıyla muhakkikten görevini yerine getirip hangi delilleri toplaması gerektiği bir kez daha yazılı olaral iletildi. Fakat muhakkik bu süreci de uzatarak hala raporunu ilgili üst kurula iletmedi.

Muhakkiklerin dosyayı kapatma, kapatamazlarsa öteleme ve örseleme taktikleri sayesinde kazanılan zaman diliminde Hakan Olkaç ile Ertuğrul Yamen'in asaleten atamaları, yukarıda işaret edildiği gibi Çevre-Şehircilik ve İklim Bakanlığı'nda ulaşılan kişiler vasıtasıyla, bakan kandırılarak ve atama evrakları diğer dosyaların arasına sıkıştırılarak imzalatıldı.

MUHAKKİKLER BİR GÜNLÜK İŞİ İKİ YILA YAYDI

Ertuğrul Yamen'in evrakta sahtecilik dosyasında en önemli delillerden biri uçak bileti. Çünkü daha önceki haberlerimizde belirttiğimiz gibi Ertuğrul Yamen ve iki diğer devlet memuru, Türkiye Belediyeler Birliği tarafından gönderilmişti.

Moskova'daki Türk Festivalinde Ertuğrul Yamen dahil üç memurun yol ve konaklama giderleri, Belediyeler Birliği tarafından tek yetkili olarak görevlendirilen TÜROFED’nin alt kuruluşu olan Yedi Reklam Ajansı tarafından karşılandı.

Önceki soruşturmada iki muhakkik TÜROFED’den bu evrakları istedi. TÜROFED gönderdiği resmi yazıda üç memurun kendileri tarafından gönderildiğini ve tek yetkili olduklarını resmi yazıyla belirtti. Çünkü Ertuğrul Yamen, TÜROFED tarafından gönnderildikleri halde bir de İzmir'deki Baran isimli firmadan harcirah kestirmiş, evrakta sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve kamuyu zarar uğratma suçlarına yönelik eylemlerde bulunmuştu.

Ortada sadece evrakta sahtecilik değil, kamu zararına yönelik skandal da bulunuyordu. Çünkü Ertuğrul Yamen zararaa uğrayan kamu kurumu Aydın BŞB olduğu halde, parayı özel firmaya yatırmıştı. Önceki ve şu anki muhakkikler ise kamu zararının özel şirkete değil kamuya yatırılmasını görmezden gelip, kamu zararı karşılanmış mazeretiyle dosyayı kapatmaya çalıştı. Oysa sadece uçak bileti dahi, Ertuğrul Yamen hakkındaki tüm suça yönelik eylemleri ortaya koyacak kesin delildi. Çünkü THY’den alınan üç memurla ilgili uçuş biletleri TÜROFED tarafından karşılanmış, TÜROFED’de bunu resmi yazıyla bildirmişti.

Ertuğrul Yamen ise TÜROFED ile değil Baran ile gittiğini iddia edip, kendisini kurtarmaya çalışıyordu. Ve bu sayede sadece uçak bileti bile Ağır Cezalık olması gereken Ertuğrul Yamen'in tüm foyasını ortaya döküyordu. Çünkü Baran firması Ertuğrul Yamen'i biz gönderdik fakat faturaları kaybettik mazeretiyle delilleri gizleme, suç ve suçluyu koruma eylemleri içine girmiş oldu.

Oysa firma kendisi kaybettiği faturaları istese, aynı gün içerisinde temin edebilecekti. Daha önceki iki muhakkik bu delilleri istemeden, TÜROFED’den gelen yazıyı da görmezden gelip dosyayı kaptmış iken, yeni atanan muhakkikin de aynı yoldan gitmesi, bu kadarına pes dedirtti.

THY’den istenecek uçak bileti, bir günde geliyordu. Resmi yazışmayla en fazla üç günde alınabilecek fatura kayıtları, üç muhakkik tarafından her nasılsa iki yıl boyunca alınmadı. Bu suretle memuriyetten atılıp Ağır Ceza da yargılanması gereken Ertuğrul Yamen’in, Bakan Murat Kurum da halk tabiriyle kumpasa getirilerek asaleten atanması sağlandı.

Bu gelişmeler ışığında Ertuğrul Yamen dosyasını iki yıldır sürüncemede bırakan üç muhakkik hakkında görevi kötüye kullanma, suç delillerini gizleyip suçu ve suçluyu koruma gerekçeleriyle suç duyurusunda bulunulacağı öğrenildi.

NACİ AKTER KENDİNİ YIRTIYOR

Diğer taraftan bu dosya ve yoldakileri kapatmak adına, Aydın BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun danışmanlığına atanan emekli mülkiye müfettişi Naci Çetin Akter'in, kendini parçaladığı kaydediliyor.

Bilindiği gibi Naci Çetin Akter, önceki yıllarda eski İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü'nün de adının karıştığı iddialara göre, asfalt dosyası dahil, çok sayıda soruşturmayı kapatan müfettiş olarak biliniyor.

Aynı zamanda Ertuğrul Yamen ile yıllardır sıkı dostluklaı bilinen Naci Akter'in, Çerçioğlu'nun yeni danışmanı olarak dosyaları kapatmak adına her çabayı gösterdiği öğrenildi.

Naci Akter'in son dönemlerde yaptığı konuşmalara yönelik, ilginç iddialara da ulaşıldı.

Bilindiği gibi Aydın Şafak ve Aydın Gündem Gazeteleri Genel Yayın Yönetmeni Metin Can, Özlem Çerçioğlu hakkında görevi zincirleme kötüye kullanmaktan adli ve idari suç duyuruları yapmıştı.

Kendisi de uzun yıllar İzmir de görev yapaan ve hakkında bilgi danıştığımız herkesin olumsuz rapor verdiği Naci Akter'in, “Müfettişler İzmir'den geliyor. Ben bu dosyaları kapatırım” dediği öne sürülüyor.

Eğer bu iddialar doğruysa Naci Çetin Akter'e iki seçenek sunuyor, eski halk tabirlerinden olan, “Nah kapatırsın ya da çok beklersin” öğütlerinden birini seçmesini tavsiye ediyoruz.