Babacan hükümetin para politikalarını eleştirdi…
GENEL
<p class="MsoNormal"></p><ul><li><b>Demokrasi ve Atılım
(DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Hükümet, ‘ekonomi büyüdü’ diyor.
Büyüdüyse, bu büyümeden bizim işçimiz de memurumuz da emeklimiz de pay alsın.
Ekonomiden sadece sermaye pay alıyorsa bu sosyal devlet değildir, bu enflasyon
yolu ile yapılmış bir hırsızlıktır” dedi. </b></li><li><b>İktidarın para
politikasını eleştiren Babacan, "Merkez Bankası para yakma fırını olarak
kullanılıyor. Arka kapıdan ne kadar döviz sattıklarını da açıklamıyorlar.
Sattıkları rakamın 250 milyar doları geçtiğini hesap ediyoruz. Sayın Erdoğan kapı
kapı borç para istiyor. Suudi Arabistan’a, BAE’ye, Katar’a gidiyor, ‘borç ver’
diyor. Borç aldıkları parayı da arka kapıdan yakıyorlar" diye konuştu.</b></li></ul><p></p><p class="MsoNormal">DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bu sabah FOX TV’de
İlker Karagöz’ün sunduğu Çalar Saat programında gündemi değerlendirdi.</p><p class="MsoNormal">Babacan’ın konuşmasının satır başları şunlar:</p><p class="MsoNormal"><b>“SAYIN ERDOĞAN YANINA
YENİ ORTAKLAR ARIYOR”<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">“Sayın Erdoğan yanına yeni ortaklar arıyor. Bizim Altılı
Masa’nın partilerinden bir partiyi denedi olmadı. İkinci partiyi denedi
olmuyor. Bakalım Altılı Masa’daki partilerden kime, nasıl bir şey yapacak.
Belli ki ortağından memnun değil. Yeni bir ortak bulsa belki bu ortağı kenara
koymak isteyebilir önümüzdeki seçimlerde. Onu da bulamıyor. Kimse bu kadar
büyük yanlışın ve hatanın içine ortak olarak girmek istemiyor. Bana göre
mecburi bir ortaklık söz konusu. Artık birbirlerine katlanacaklar.</p><p class="MsoNormal">Bahçeli’nin hukuk dışı, yasa dışı bir çevresi var. Hapisten
çıkarttıklarıyla poz veriyor. Öyle bir halka var etrafında. Ülkeyi bu hale
getiren Sayın Erdoğan. Hukuksuzluğu göz yuman, yasa dışı suç örgütlerine kapıyı
aralık bırakan, onlarla ortağı üzerinden iş birliği yapan kendisi. Sayın
Erdoğan, Sayın Bahçeli durmadan ‘yeni Anayasa yapacağız’ diyor. Ortada bir şey
yok. Laf üretiyorlar. İş üretmeye gelince beceremiyorlar. ‘Haydi şunu yap’
dediğinizde çuvallıyorlar.</p><p class="MsoNormal"><b>“PARTİ İÇİ BİR
İSTİŞARE SÜRECİNİ BAŞLATACAĞIZ”<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">DEVA Partisi olarak 22 alanda seçimlerden sonra kurulacak
hükûmetin programını ve uygulama planını hazırlamaya başladık. Eskiden
muhalefet sadece eleştirirdi. ‘Hükûmet yanlış yapıyor’ derdi. ’Sen ne
yapacaksın’ denildiğinde ‘Bana oy ver seçildiğimde yapacağım’ derdi. Türkiye’de
muhalefetin kültürü değişiyor ve DEVA Partisi olarak buna önemli bir katkımız
olduğunu düşünüyorum. ‘Varlığımız, milletimizin varlığına armağan olsun’ dedik
eylem planlarını ortaya koyduk.</p><p class="MsoNormal">(Cumhurbaşkanı adayı) Havuzu çok geniş tutuyoruz. Hiçbir
ismi dışlamıyoruz. Arkadaşlarımıza ‘Zamanı geliyor, herkes bir zihin egzersizi
yapmaya başlasın’ dedim. Parti içi bir istişare sürecini başlatacağız.</p><p class="MsoNormal"><b>“TÜİK’İ REFERANS
ALIRSANIZ ÜLKEDE YOKSULLUK ÇOĞALIR. SABİT GELİRLİ HERKES KAYBEDER”<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Hükümet çok konjektürel gidiyor. Yani, talep nereden
geldiyse ona göre çalışıyor. Üretici Fiyat Endeksi bugün açıklanacak. Ancak
geçen ayki rakam yüzde 158. Yüzde 158 üretici enflasyonu Cumhuriyet tarihinin
en yüksek rakamı. Türkiye böyle bir enflasyon görmedi. Herkes biliyor ki
TÜİK’in açıkladığı rakamlardan çok daha yüksek bir enflasyon var Türkiye’de.</p><p class="MsoNormal">TÜİK’in açıkladığının hiç kıymeti yok. Çünkü gerçek rakam
değil. Alışverişe giden, kendine üst baş alan, gıda ihtiyacı için marketleri,
pazarı gezen herkes görüyor ki Türkiye’de enflasyon en az yüzde 200. Sabit
gelirli kim varsa Türkiye’de şu an çok büyük bir refah kaybı yaşamakta.
Türkiye’de olan mutlu olan kesim sadece parası olanlar. Çünkü parası olan
kesime hükümet, bu yıl 650 milyar liralık daha transfer yapıyor. Hangi isim
altında yapıyor? Bir, faiz; iki, kur farkı... TÜİK’i referans alırsanız ülkede
yoksulluk çoğalır. Sabit gelirli herkes kaybeder. Gerçek enflasyonu baz almak
gerekiyor. Bizim asgari ücretle, emekli ve memur maaşlarıyla ilgili ölçümüz şu:
Gerçek enflasyon artı refah payı. Hükümet şu anda ekonominin büyüdüğünü iddia
ediyor değil mi? Ama ücretlinin aldığı pay ekonomi içerisinde küçülüyor.</p><p class="MsoNormal">İstanbul Ticaret Odası’nın üyelerine saygımız sonsuzdur ama
itibarlarına dikkat etmeleri lazım. İstanbul gibi Türkiye’nin en büyük ticaret
camiasının olduğu bir kurumun temsilcisinin ne açıkladıklarına, kurumun
itibarına, İstanbul ticaret erbabının itibarına dikkat etsinler. Ticaret güven
ve itibardır. Bu da doğruyu söylemekle oluşur.</p><p class="MsoNormal">Türkiye’deki en büyük faiz lobisi iktidardır. Gelmiş geçmiş
en yüksek faizi 2022’de ödemiştir. Meclis’te görüşülen bütçede de 566 milyar
faiz ödeyeceğini beyan etmiştir. Onun için sermayenin millî gelirden aldığı pay
yükseliyor, iş gücünün aldığı pay düşüyor.</p><p class="MsoNormal"><b>“EKONOMİDEN SADECE
SERMAYE PAY ALIYORSA BU SOSYAL DEVLET DEĞİLDİR”<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Asgari ücrette nihai rakam ilgili taraflarla yani hükümetin,
sendikaların ve iş yeri temsilcilerinin oluşturduğu bir yapı ile nihai rakam
tespit ediliyor. Çünkü, asgari ücret aslında devletin ödediği bir rakam değil.
Asgari ücret aslında özel sektörün ödediği bir rakam. Hükümet, asgari ücreti
artırdım derken asgari ücreti kendi cebinden ödemiyor. Asgari ücreti iş verenin
cebinden ödüyor. Dolayısıyla asgari ücret tespitinde buna da dikkat etmek
gerekiyor.</p><p class="MsoNormal">Biz sadece onlara bir formül veriyoruz, çok kıymetli bir
formül. Gerçek enflasyonu alın hiç kimse gelir kaybına uğramasın, mağdur
olmasın. Üzerine bir de refah payı koyun. Çünkü hükümet, ‘ekonomi büyüdü’
diyor. Büyüdüyse, bu büyümeden bizim işçimiz de memurumuz da emeklimiz de pay
alsın. Ekonomiden sadece sermaye daha çok pay alıyorsa bu sosyal devlet
değildir, bu enflasyon yolu ile yapılmış bir hırsızlıktır.</p><p class="MsoNormal"><b>“VATANDAŞIMIZIN
PEYNİR EKMEĞİ KARŞILAYACAK GÜCÜ BİLE YOK”<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Türkiye’de et tüketimi 1 yılda yarı yarıya azaldı. Çünkü et
çok pahalı. Eşzamanlı olarak 1 kilo peynirin fiyatı, 1 kilo etin fiyatını
geçti. Şimdi yandaş medya kuruluşları ‘Peynir zaten sağlığa zararlıymış,
yemeyiverin’ diyor. Bu, vatandaşın aklıyla alay etmektir. Hiçbir şey bulamazsan
karnını peynir-ekmekle doyurursun. Ekmeğin fiyatı ülkenin çoğu yerinde 5 lira
olmuş, peynirin fiyatı eti geçmiş. Artık vatandaşımızın peynir ekmeği
karşılayacak gücü bile yok.</p><p class="MsoNormal">Karkas etin, sütün, buğdayın, şekerin fiyatını hükûmet
belirliyor. Ana ürünlerin fiyatını hükûmet belirliyor. Hepsine zam gelmiş
durumda. Marketler o fiyata sattığı zaman da ‘Marketler enflasyona sebep
oluyor. Memlekete ihanet ediyorlar’ diye marketleri düşman gösteriyorlar.
Zincir marketlere denetim yolluyorlar, baskın yapıyorlar, kapatıyorlar. Sanki
döviz kurunu patlatan, taban fiyatları belirleyen zincir marketler. Kendi
marketleriyle arada yüzde 1 bile fark yok. Sayın Erdoğan Tarım Kredi’ye hangi
müfettişleri gönderecek? Fiyatlar üç aşağı beş yukarı aynı.</p><p class="MsoNormal"><b>“MERKEZ BANKASI PARA
YAKMA FIRINI OLARAK KULLANILIYOR”<o:p></o:p></b></p><p>
</p><p class="MsoNormal">Merkez Bankası para yakma fırını olarak kullanılıyor. Arka
kapıdan ne kadar döviz sattıklarını da açıklamıyorlar. Sattıkları rakamın 250
milyar doları geçtiğini hesap ediyoruz. Sayın Erdoğan kapı kapı borç para
istiyor. Suudi Arabistan’a, BAE’ye, Katar’a gidiyor, ‘borç ver’ diyor. Borç
aldıkları parayı da arka kapıdan yakıyorlar. Birleşik Arap Emirlikleri, 15
Temmuz hain darbe teşebbüsünün finansörü olmakla suçlanıyordu. ‘Paracıklar
geliyor’ diye Cumhurbaşkanı bir yandan, İçişleri Bakanı bir yandan ayaklarına
gitmeler, sarıp sarmalamalar… Gerçekten çok yazık…”</p>