AYM, “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” düzenlemesini iptal etti
GENEL
<p class="MsoNormal"><b>Anayasa Mahkemesi
(AYM), ceza davalarının çoğunluğunda uygulanan ‘Hükmün Açıklanmasının Geri
Bırakılması (HAGB)’ düzenlemesini iptal etti. Karar, 1 yıl sonra yürürlüğe girecek.<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin yaptığı başvuruya
ilişkin AYM’nin 1 Haziran 2023’te verdiği karar, bugünkü Resmi Gazete’de
yayınlandı.</p><p class="MsoNormal">Kararın verilmesini sağlayan başvuruda özetle, HAGB kararı
verilmesinin mağdurlar açısından yeterli giderim sağlamadığı, faillerin cezadan
muaf tutulmasına yol açtığı ve devletin kişilerin maddi ve manevi varlığını
koruma ve geliştirme şeklindeki yükümlülüğünü yerine getiremediği belirtilerek
kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştü.</p><p class="MsoNormal">HAGB uygulamasına dönük olarak, <b>“Ceza yargılaması sonucunda verilecek mahkûmiyet hükmünün
açıklanmasının belirli şartlara bağlı olarak ertelenmesini ifade etmektedir.
Sanığa, hakkında HAGB uygulanmasını kabul edip etmediği hüküm aşamasına
geçilmeden henüz yargılama aşamasındayken ve ileride sanık hakkında mahkûmiyet
kararı verilme ihtimaline dayalı olarak sorulmaktadır”</b> açıklaması yapıldı.</p><p class="MsoNormal">HAGB uygulamasının anayasal güvencelere uygunluğunu
değerlendiren AYM, özetle şu değerlendirmeleri yaptı:</p><p class="MsoNormal">“HAGB uygulanmasını yargılamanın henüz başında kabul eden
sanıklar hakkında yargılamanın sonraki aşamalarında adil yargılanma hakkı
güvencelerinin ilk derece mahkemesince sağlanıp sağlanmadığının denetimi
istinaf kanun yolunda yapılamamakta ve bu durum hak ihlallerine yol
açabilmektedir. İstinaf kanun yoluna tabi olması öngörülen bir yargılama,
sanığın HAGB kararı verilmesini kabul etmesiyle itiraz yoluna tabi hâle
gelmektedir. Sanık, hakkında HAGB kararı verilmesini kabul etmekle birlikte
istinaf kanun yoluna başvurma hakkından feragat etmektedir. Mahkeme hükmünün
kurulmasından önceki bir aşamada açıklanan belirli bir kanun yolundan feragat
iradesinin anayasal geçerlilik koşullarını sağlamadığı anlaşılmıştır.</p><p class="MsoNormal">HAGB kurumunun müsadere işlemleri yönünden de bazı eksik
düzenlemeler içerdiği değerlendirilmiştir. HAGB kararı verilmesi durumunda
müsadere işlemlerinin hangi aşamada infaz edileceğine ilişkin olarak açık bir
kanun hükmü bulunmamaktadır. Mülkiyet hakkına müsadere yoluyla yapılan
sınırlamaya ilişkin istinaf kanun yoluna başvuru imkânının askıya alınarak HAGB
kararı ile birlikte müsadere kararının infazına yol açabilecek şekilde infaz
zamanında belirsizliğin olduğu görülmüş ve yeterli güvencelerin sağlanmadığı
dikkate alındığında kuralın maliklere aşırı bir külfet yüklediği sonucuna ulaşılmıştır.</p><p class="MsoNormal"><b>“CEZA TEHDİDİ ALTINDA
BIRAKMAKTAN İBARET…”<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Diğer yandan kişi hakkında verilen HAGB kararı, ceza
niteliğinde olmayıp kişiyi ceza tehdidi altında bırakmaktan ibarettir. HAGB
kararının bu niteliğini gözeten Anayasa Mahkemesi daha önceki birçok kararında,
kötü muamele iddiaları yönünden HAGB kurumunun uygulanmasının sanığın infaz
edilebilir bir ceza almaması sonucunu doğurduğunu ve bu kurumun uygulanmasında
mağdurun muvafakati ya da mağdur açısından manevi bir telafinin sağlanmasının
da aranmadığını dikkate alarak anılan geri bırakma kararının mağdur açısından
yeterli ve etkili bir giderim sağlamadığını değerlendirmiştir.</p><p class="MsoNormal">HAGB kurumuna yönelik bir başka değerlendirme de failin kamu
görevlisi olduğu durumlara ilişkindir. Failin kamu görevlisi olduğu durumlarda
hukuka aykırı ve son derece ciddi bir fiilin hiçbir şekilde hoş görülemeyeceği
gözönünde bulundurulmalıdır. Bu bağlamda işkence veya kötü muamele
gerçekleştirdiği tespit edilen kamu görevlisi fiilî olarak cezasız
bırakılmamalıdır. HAGB kurumunun kamu görevlisinin görevi sebebiyle işlediği ve
Anayasa’nın 17. maddesi anlamında işkence, eziyet ve kötü muamele kabul edilen
suçlar bakımından uygulanmayacağına dair yasal düzenlemenin bulunmadığı
görülmüş; ceza mahkemelerinin uygulamalarının da bu sorunu çözemediği
anlaşılmıştır. Bu durum Anayasa’nın devlete yüklemiş olduğu faillere
fiilleriyle orantılı cezalar verilmesi ve mağdurlar açısından uygun giderimin
sağlanması yükümlülüğü ile bağdaşmamaktadır.”</p><p class="MsoNormal"><b>1 YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE
GİRECEK<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya
aykırı olduğuna ve iptaline, kuralın iptali nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un
HAGB’yi düzenleyen 231. maddesinin uygulanma imkânı kalmayan diğer hükümlerinin
de iptallerine, iptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından
başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.</p><p class="MsoNormal">AYM, kanundaki iptal edilen maddelerden kaynaklı yaşanacak
olası boşluğun, kanun koyucu tarafından telafi edilmesine imkan sağlamak için 1
yıllık yürürlük süresi belirlediğini kaydetti.</p><p class="MsoNormal">AYM’nin oyçokluğu ile verdiği karara, Muammer Topal, Recai
Akyel, Selahaddin Menteş, İrfan Fidan ve Muhterem İnce katılması, karşı oy
yazısı yazdı.</p><p class="MsoNormal"><b>İPTAL EDİLEN KANUN
MADDELERİ<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal"><b>AYM’nin iptal ettiği
kanun hükümleri şöyle:<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">“(5) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Sanığa yüklenen suçtan
dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl (2) veya daha az
süreli hapis veya adli para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün
açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç
doğurmamasını ifade eder.</p><p class="MsoNormal">(6) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına karar verilebilmesi için;</p><p class="MsoNormal">a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış
bulunması,</p><p class="MsoNormal">b) Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki
tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği
hususunda kanaate varılması,</p><p class="MsoNormal">c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın
aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen
giderilmesi gerekir. (Ek cümle: 22/7/2010-6008/7 md.) Sanığın kabul etmemesi
hâlinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.</p><p class="MsoNormal">(7) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Açıklanmasının geri
bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve
kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.</p><p class="MsoNormal">(8) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri
bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine
tabi tutulur. (Ek cümle: 18/6/2014- 6545/72 md.) Denetim süresi içinde, kişi
hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına karar verilemez. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere
mahkemenin belirleyeceği süreyle sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;</p><p class="MsoNormal">a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek
veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam
etmesine,</p><p class="MsoNormal">b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu
kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının
gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,</p><p class="MsoNormal">c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere
devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka
yükümlülüğü yerine getirmesine karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava
zamanaşımı durur.</p><p class="MsoNormal">(9) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Altıncı fıkranın (c)
bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde, sanık hakkında
mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde
ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri
bırakılması kararı verilebilir.</p><p class="MsoNormal">(10) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Denetim süresi içinde
kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin
yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm
ortadan kaldırılarak davanın düşmesi kararı verilir.</p><p class="MsoNormal">(11) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Denetim süresi içinde
kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin
yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme,
kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu
değerlendirerek cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz
edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının
ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir
mahkumiyet hükmü kurabilir.</p><p class="MsoNormal">(13) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri
bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak
bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim
veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için
kullanılabilir.</p><p class="MsoNormal">(14) (Değişik: 23/1/2008-5728/562 md.) Bu maddenin hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasa’nın 174.
maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili
olarak uygulanmaz.”</p><p class="MsoNormal"><b>İTİRAZ VE UYGULAMANIN
İPTALİ HUSUSLARINI DÜZENLEYEN FIKRA İPTAL EDİLMEDİ<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal">AYM, Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin iptali isteminde
bulunduğu ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması uygulamasının karara
karşı itiraz ve kararın iptali şartlarını düzenleyen 12 numaralı fıkrasını
iptal etmedi. 12 numaralı fıkra şöyle:</p><p class="MsoNormal">“(12) (Değişik: 28/3/2023-7445/21 md.) Hükmün açıklanmasının
geri bırakılması kararına itiraz edilebilir. İtiraz mercii, karar ve hükmü
inceler; usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ettiği takdirde,
gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldırır ve gereğinin yapılması için
dosyayı mahkemesine gönderir.”</p><p class="MsoNormal"><b>HAGB NEDİR?<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal"><i>5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanunu’nun 231. Maddesi’nin iptal edilen 5. fıkrasında HAGB şöyle
nitelendiriliyor:<o:p></o:p></i></p><p>
</p><p class="MsoNormal"><i>“Sanığa yüklenen
suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az
süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün
açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç
doğurmamasını ifade eder.”<o:p></o:p></i></p>