© Aydın Şafak

Ali Erbaş, kutsal zeytin hakkında konuşmuyor…

CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Süleyman Bülbül, zeytin alanlarını maden sahalarına açan yönetmelikle ilgili Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaşa seslendi. “İlgisi olmayan konularda bile açıklama yapan Erbaş dört kutsal kitapta yer alan zeytinle ilgili tek bir laf bile etmedi” dedi.

<p><strong>CHP&rsquo;Lİ B&Uuml;LB&Uuml;L: DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ZEYTİN TALANINA TEK LAF ETMEDİ!</strong></p> <p>Zeytin ilk ve &ouml;l&uuml;ms&uuml;z ağa&ccedil;tır diyerek s&ouml;zlerine başlayan CHP&rsquo;li B&uuml;lb&uuml;l, &ldquo;Zeytin derki; Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Siz gelmeden &ouml;nce de buradaydım siz gittikten sonra da burada olacağım. Zeytin d&ouml;rt kutsal kitap yer alıyor. Yani zeytin kutsaldır. Diyanet İşleri Başkanı ilgisi olan olmayan her konu hakkında konuşuyor. Diyanet İşleri Başkanı <em>&lsquo;Keşke Yunan kazansaydı&rsquo;</em> diyen Fesli Kadir&rsquo;i ziyaret ediyor. Bunu &ouml;zellikle s&ouml;yl&uuml;yorum, &ccedil;&uuml;nk&uuml; ben Ege &ccedil;ocuğuyum, bizler Efeyiz. Bizler o Yunanları Ege&rsquo;den atan dedelerin, nenelerin torunlarıyız. Zeytini talan edecek, yağmalayacak olan y&ouml;netmelik &ccedil;ıktı ama Diyanet İşleri Başkanı&rsquo;nın bununla ilgili hi&ccedil; sesi &ccedil;ıkmıyor. Kutsal meyve hakkında konuşmuyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; onun derdi Pakistan&rsquo;a &ouml;zel u&ccedil;akla gitmek, onun derdi makam arabasıyla uğraşmak, onun derdi halkın en &ouml;nemli sorunları hakkında bir şey dememek. Yolsuzlukla, yoksullukla ilgili hi&ccedil;bir şey dememek, s&ouml;z etmemek&rdquo; dedi.</p> <p><img src="/upload/html-content/1_b&uuml;lb&uuml;ll1.jpg" alt="" /></p> <p><strong>&ldquo;Y&Ouml;NETMELİKLE HEM KANUNU HEM ANAYASAYI DEĞİŞTİRİYORSUNUZ&rdquo;</strong></p> <p>Y&ouml;netmelikle kanunu değiştiren iktidara sert s&ouml;zlerle y&uuml;klenen CHP&rsquo;li B&uuml;lb&uuml;l, &ldquo;Anayasanın 56&rsquo;ncı maddesi der ki: <em>&lsquo;Herkes sağlıklı ve dengeli bir &ccedil;evrede yaşama hakkına sahiptir. &Ccedil;evreyi geliştirmek, &ccedil;evre sağlığını korumak ve &ccedil;evre kirlenmesini &ouml;nlemek Devletin ve vatandaşların &ouml;devidir.&rsquo;</em> Ama y&ouml;netmelikle siz kanunu değiştiriyorsunuz, siz y&ouml;netmelikle anayasayı değiştiriyorsunuz. İşte AKP&rsquo;nin nitelikli kuvvetler ayrılığı dediği bu. Y&ouml;netmeliği, kanunun ve anayasanın &uuml;zerine &ccedil;ıkar ondan sonra memleketi y&ouml;net. Yok &ouml;yle bir şey yok. T&uuml;rkiye hukuk devleti olacaktır, demokrasi ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kler gelecektir. Anayasal hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kler kullanılacaktır. Bunun da &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; demokratik parlamenter sistemidir. Millet İttifakı&rsquo;nın iktidara gelmesidir&rdquo; şeklinde a&ccedil;ıklama yaptı.</p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER