© Aydın Şafak

Ak Ova ve Irazca

Bütün Yörük kızlarında olduğu gibi, Irazca’mın sandığı da gecenin siyahı, Ay’ın ondördü’nün şavkı, gündoğumunun alizarin kırmızısı ile kekik kokuları doluydu.

<p><img src="/upload/html-content/1_ırazca_copy.jpg" alt="" /></p> <p>Iraz&hellip; Raziye&hellip;</p> <p>Her iki isimin anlamı da <strong>&ldquo;Rıza g&ouml;steren, razı olan, boyun eğen&rdquo;</strong> demek.</p> <p>Adını Raziye koyup, yetinmeyip bir de Iraz demişler. Sanki rıza g&ouml;stermesi i&ccedil;in işlerini garantiye almışlar.</p> <p>Kimlikteki adının Raziye olduğunu nişanlanınca, damattan &ouml;ğrendim; saf&ccedil;a&hellip; <strong>&ldquo;Emin sana neden Raziye diyor?&rdquo;</strong> diye kızarak sordum ve biz 20 yaşındaydık, &ccedil;ocukluğumuzdan bu yana da neredeyse her yıl birbirimizi g&ouml;rmek zorundaydık&hellip;</p> <p><strong>&ldquo;Kimlikte adım Raziye yazılı&rdquo;</strong> deyince &ouml;ğrendim can ve gen yoldaşımın adını. Ayrıca sevgimizi ilgilendiren bir konu da değildi.</p> <p>İki isminin anlamının da ona yazılmış yaşamı ile paralel olduğunu bilmem dışında, benim i&ccedil;in bir &ouml;nemi yoktu.</p> <p><strong>* * *</strong></p> <p>D&uuml;z ve sarı sa&ccedil;ları hep kulak hizasında gelişig&uuml;zel ve kısa kestirilirdi. Bitten ve işten halamın uzun sa&ccedil; tarayacak vakti yoktu. Iraz&rsquo;lığı kabul eden ablası olduğu i&ccedil;in k&uuml;&ccedil;&uuml;k kız kardeşinin sa&ccedil;larını da hep iki &ouml;rg&uuml;l&uuml; bilirim.</p> <p>D&uuml;zeltilmeyen d&uuml;zensiz diş yapısının tek anlamı ve tesellisi <strong>&ldquo;halalarından birine &ccedil;ekmiştir&rdquo;</strong> bahanesi idi. Ne eğitimi, ne gelişimi hi&ccedil; kimsenin umurunda olmadı. Hi&ccedil; kimsenin o kadar umurunda değildi ki d&ouml;rt b&ouml;breği olup bunların birbirine yapışık ve kasık boşluğunda olduğunu tesad&uuml;fen &ouml;ğrendik.</p> <p>Y&ouml;r&uuml;klere has kalın v&uuml;cut yapısı ve &ccedil;apar sarışınlığı, d&uuml;z kısa kırkık sa&ccedil;ları, sessizliği ve ağır hareketleri ile ailenin sevilenlerindendi.</p> <p>Ağırbaşlılığı ve h&uuml;rmeti kabullenmişlik zannedip, boyun eğip, rıza g&ouml;stermesini istemek ile yetinmeyip, bir de kadınlığı baştan alıştırmak i&ccedil;in <strong>&ldquo;Irazgadın&rdquo;</strong> dediler.</p> <p>Memleketimdeki b&uuml;t&uuml;n Iraz&rsquo;lar da olduğu gibi, baskı &ccedil;ocuk yaşlarında başlar.</p> <p>Iraz&rsquo;ım, Irazgadın oldu, hem b&uuml;y&uuml;meden hem de serpilmeden.</p> <p><strong>* * *</strong></p> <p>K&ouml;y eğitim siteminde &ouml;ğle arasında verilen dinlenme s&uuml;resini dahi bah&ccedil;e s&uuml;p&uuml;rerek okulunu tamamlayan Irazcam&rsquo;ın ilk ve son sosyal hayatı ilkokul s&uuml;resi kadar kaldı.</p> <p>&Uuml;st kat tabanı, alt katın tavanı olarak yapılan Hanay&rsquo;lı evin temizliği, &ccedil;ocuk bakımı, &ccedil;amaşır, s&uuml;t bulaşığı gibi kadınlık işleri dururken, gen&ccedil; kızların gittiği el işi kursları da neydi!?</p> <p>Yazın ovaya, sonbaharda k&ouml;ye g&ouml;&ccedil;lerde evin k&uuml;&ccedil;&uuml;k kadınıydı Irazgadın!</p> <p><strong>VE SIRA IRAZCA&rsquo;YA GELDİ</strong></p> <p>Hep s&ouml;ylediğim gibi biz Y&ouml;r&uuml;k kadınları h&uuml;rriyetimizi ve hakkımızı sorgulatmayız.</p> <p>Bir dağ k&ouml;y&uuml; olan Kızılkaya&rsquo;ya konmuş ve Kurtuluş Savaşı&rsquo;nın ardından ovaya inmiş Y&ouml;r&uuml;k bir ailenin, ikinci kuşak asimile olmamış genleriyiz.</p> <p>Doğaya tutkun, h&uuml;rriyet sevdalısı bu gen, ailemizdeki bir&ccedil;ok kadının yaşamlarında yol g&ouml;sterici oldu.</p> <p>Irazca&rsquo;m da bu h&uuml;rriyet sevdası ile direnip, evliliğine kendisi karar verdi.</p> <p>B&uuml;t&uuml;n Y&ouml;r&uuml;k kızlarında olduğu gibi, Irazca&rsquo;mın sandığı da gecenin siyahı, Ay&rsquo;ın ond&ouml;rd&uuml;&rsquo;n&uuml;n şavkı, g&uuml;ndoğumunun alizarin kırmızısı ile kekik kokuları doluydu.</p> <p><strong>* * *</strong></p> <p>Acının ne kadar acı olduğunu, daha &ouml;nce tecr&uuml;be ettiğimiz acı ile kıyaslarız. Tatlının da ne kadar tatlı olduğunu tecr&uuml;be ettiğimiz tatlı ile kıyaslarız.</p> <p>Kıyas, durumun kendisi ile yapılanıdır. Aksi halde bu baskın tatların fazlalığını bastırmak i&ccedil;in tatsız ve aromasız olan su i&ccedil;erek, gene doğası yavan ve tatsız olan ağız tadımıza geri d&ouml;nmeye &ccedil;alışmazdık.</p> <p>Acıyı ve tatlıyı her hali ile kontrol edebilirsek ve hatta ekşi ve tuzluyu bile&hellip; bir birleri ile karıştırarak hem &ccedil;elişkili lezzetler keşfeder hem de zor olan tatlara karşı tahamm&uuml;l&uuml;m&uuml;z&uuml; g&uuml;&ccedil;lendiririz. Tıpkı yaşamlarımızda olduğu gibi.</p> <p>Bunun bir delili olan; acısı ve tatlısı ile yaşamını harmanlayıp, kaliteli bir lezzet &ccedil;ıkaran, doğa ve hayvan sevdasından dolayı, kendi işinin patronu olan başarılı bir anne, g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir Y&ouml;r&uuml;k kızıdır Irazca&hellip;</p> <p>Benim Ak Ova&rsquo;nın kırağısını ve g&uuml;n doğumu ile kucağımıza doğru Sarı Ova&rsquo;ya d&ouml;n&uuml;şmesini, g&uuml;neşin topraktan doğarkenki rengarenk doğum sancısını; havada siyah t&uuml;ller gibi u&ccedil;uşan Menderes&rsquo;in sivrisinek k&uuml;melerini; Ay&ccedil;i&ccedil;eklerinin ve Ay&rsquo;ın da g&uuml;neşten &ouml;d&uuml;n&ccedil; aldıkları sarı renkli ışıklı sa&ccedil;larını okşama şansı i&ccedil;in, Turanlar merasına s&uuml;r&uuml;kleyen can ve gen yoldaşım Irazca&rsquo;mdır.</p> <p>Sırtımızda daha bir&ccedil;ok anı ve birbirimize sevdamızla hep kaldığımız yerden devam ederiz biz.</p> <p>Ve&hellip; O yola başlamadan Iraz olmayı bıraktı, o boyun eğmedi, rıza g&ouml;stermedi&hellip;</p> <p>Boyun eğer&nbsp;gibi, rıza g&ouml;sterir&nbsp;gibi&nbsp;olarak kendini tekrar doğurdu ve IRAZCA oldu.</p> <p>Adını da ben koydum.</p> <p><strong>Sevgiyle kalın dostlar&hellip;</strong></p> <p><strong><a href="http://www.beklenengazete.com/">www.beklenengazete.com</a></strong></p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER