© Aydın Şafak

26 Ağustos 1922.. Büyük Taarruz'un 98. yılı..

Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı'nın kaderini değiştiren en önemli olaylardan birisi. 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz, 9 Eylül'de Türk Ordusu'nun İzmir'e girerek Yunan Ordusu'nu Anadolu topraklarında çıkarmasıyla sona erdi.

<p>B&uuml;y&uuml;k Taarruz, 26 Ağustos 1922'de başlamasıyla Kurtuluş Savaşı'nın en &ouml;nemli olayları arasında yer alıyor. B&uuml;y&uuml;k Taarruz, T&uuml;rk Kurtuluş Savaşı sırasında T&uuml;rk ordusunun Yunan kuvvetlerine karşı başlattığı genel saldırıdır. Bakanlar Kurulu taarruz kararını almış ve 14 Ağustos 1922 tarihinde kolordular taarruz i&ccedil;in y&uuml;r&uuml;y&uuml;şe ge&ccedil;miş, 26 Ağustos'ta saldırı başlamış, 9 Eyl&uuml;l'de T&uuml;rk Ordusu İzmir'e girmiş ve 18 Eyl&uuml;l'de de Yunan Ordusu'nun Anadolu'yu tamamen terk etmesiyle savaş sona ermiştir.</p> <p>İşte B&uuml;y&uuml;k Taarruz'dan detaylar...</p> <p>B&Uuml;Y&Uuml;K TAARRUZ &Ouml;NCESİ</p> <p>T&uuml;rk Ordusu Sakarya Meydan Muharebesi'ni kazanmış olsa da Yunan ordularını savaşa zorlayarak yok edecek bir durumda değildi. T&uuml;rk ordusunun bir taarruza girişmesi i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k eksikleri vardı. Bunların giderilmesi i&ccedil;in halktan son bir kez &ouml;zveride bulunması istendi. B&uuml;t&uuml;n mali kaynaklar son sınıra kadar zorlandı ve hemen hazırlıklara başlandı; subaylar ve askerler taarruz i&ccedil;in eğitilmeye başlandı. &Uuml;lkenin t&uuml;m kaynakları ordunun emrine verildi. Muharebelerin fiilen sona erdiği Doğu ve G&uuml;ney cephesindeki birlikler de Batı cephesine kaydırıldı. &Ouml;te yandan İstanbul'da da T&uuml;rk kurtuluş m&uuml;cadelesine destek veren dernekler İtilaf Devletleri'nin silah depolarından ka&ccedil;ırdıkları silahları Ankara'ya g&ouml;nderdiler. T&uuml;rk ordusu ilk kez taarruza ge&ccedil;ecekti ve bu y&uuml;zden sayıca Yunan birliklerinden &uuml;st&uuml;n olmak zorundaydı. Anadolu'da bu d&ouml;nemde 200.000 Yunan askeri vardı. T&uuml;rk ordusu da bir yıllık hazırlık sonucunda ordudaki asker sayısını 186.000'e y&uuml;kselterek Yunan birliklerine yaklaştı. Ancak T&uuml;rk ordusu t&uuml;m bu &ccedil;abalara rağmen s&uuml;vari birlikleri dışında Yunan birliklerine bir &uuml;st&uuml;nl&uuml;k sağlayamamış, ancak bir denge kurulabilmişti.</p> <p>Taarruz zamanı yaklaştık&ccedil;a Sakarya Meydan Muharebesi'nden &ouml;nce &ccedil;ıkartılan ve &uuml;&ccedil; defa s&uuml;resi uzatılan ve s&uuml;resi 4 Ağustos'ta sona erecek olan Başkomutanlık yasasının s&uuml;resinin yeniden uzatılması g&uuml;ndeme geldi. Bunun i&ccedil;in Mustafa Kemal Paşa 20 Temmuz'da T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisi'nde Ordunun maddi ve manevi g&uuml;c&uuml; mill&icirc; gayeyi tam bir g&uuml;venle ger&ccedil;ekleştirecek d&uuml;zeye ulaşmıştır. Bu sebeple y&uuml;ce meclisimizin yetkilerine l&uuml;zum kalmamıştır. diyerek yasadaki olağan&uuml;st&uuml; maddelere gerek olmadığını bildirdi. Başkomutanlık yasası meclisin verdiği kararla oy birliğiyle s&uuml;resiz uzatıldı.[8] Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra kamuoyunda ve TBMM&rsquo;de taarruz i&ccedil;in sabırsızlıklar baş g&ouml;sterdi. Bu gelişmeler &uuml;zerine Mustafa Kemal Paşa, 6 Mart 1922 tarihinde T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisi'nin gizli bir toplantısında endişe ve huzursuzluk duyanlara "Ordumuzun kararı, taarruzdur. Fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi, hazırlığımızı tamamen bitirmeye biraz daha zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla, yarım tedbirlerle yapılacak taarruz, hi&ccedil; taarruz etmemekten &ccedil;ok daha k&ouml;t&uuml;d&uuml;r." diyerek bir taraftan zihinlerdeki ş&uuml;pheyi bertaraf etmeye &ccedil;alışırken diğer taraftan da orduyu son zaferi sağlayacak bir taarruz i&ccedil;in hazırladı.</p> <p>1922 yılının Haziran ayı ortalarında, Başkomutan M&uuml;şir Gazi Mustafa Kemal Paşa, taarruza ge&ccedil;me kararını aldı. Bu karar sadece &uuml;&ccedil; kişi ile paylaşıldı: Cephe Komutan Mirliva İsmet Paşa, Genelkurmay Başkanı Birinci Ferik Fevzi Paşa ve Mill&icirc; Savunma Bakanı Mirliva K&acirc;zım Paşa.[9] Asıl ama&ccedil;; kesin sonu&ccedil;lu bir muharebenin ardından, d&uuml;şmanın savaşma azim ve iradesini tamamen ortadan kaldırmaktı. B&uuml;y&uuml;k Taarruz ve bu taarruzu ta&ccedil;landıran Başkomutanlık Meydan Muharebesi, T&uuml;rk Kurtuluş Savaşı'nın son safhasını ve zirvesini teşkil etti. Mustafa Kemal Paşa, 3 yıl 4 aylık s&uuml;re&ccedil;te T&uuml;rk milletini ve ordusunu adım adım hedefe taşıdı. Batı Anadolu'yu T&uuml;rk Ordusu'na karşı savunmayı planlayan Yunan Ordusu; Gemlik K&ouml;rfezi'nden Bilecik, Eskişehir ve Afyonkarahisar ilinin doğusu ile B&uuml;y&uuml;k Menderes Nehri'ni takiben Ege Denizi'ne dayanan savunma hattını bir yıla yakın bir s&uuml;re ile tahkim etti. &Ouml;zellikle Eskişehir ve Afyon b&ouml;lgeleri gerek tahkimat gerekse birlik miktarı bakımından daha kuvvetli tutulmuş, hatta Afyonkarahisar ilinin g&uuml;neybatısındaki b&ouml;lge birbiri gerisinde beş savunma hattı şeklinde tertiplenmiştir.</p> <p>Hazırlanan T&uuml;rk taarruz planına g&ouml;re 1. Ordu kuvvetleri, Afyonkarahisar ilinin g&uuml;neybatısından kuzeye doğru taarruza ge&ccedil;tiğinde Afyonkarahisar ilinin doğusu ve kuzeyinde bulunan 2. Ordu kuvvetleri de taarruzla kesin sonu&ccedil; alınmak istenen 1. Ordu b&ouml;lgesine d&uuml;şmanın kuvvet kaydırmasına engel olacak ve D&ouml;ğer b&ouml;lgesinde bulunan d&uuml;şman ihtiyatlarını kendi &uuml;zerine &ccedil;ekmeye &ccedil;alışacaktır. 5. S&uuml;vari Kolordusu da Ahır Dağları'ndan aşarak d&uuml;şmanın yan ve gerilerine taarruz ederek d&uuml;şmanın İzmir ile telgraf ve demir yolu irtibatını kesecektir. Baskın prensibi ile Yunan ordusunun imhasının ger&ccedil;ekleşmesi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml; ve Mustafa Kemal Paşa, 19 Ağustos 1922 tarihinde Ankara'dan Akşehir'e giderek 26 Ağustos 1922 Cumartesi sabahı d&uuml;şmana taarruz emrini verdi.</p> <p>B&Uuml;Y&Uuml;K TAARRUZ</p> <p>26 Ağustos gecesi 5. S&uuml;vari Kolordusu, Ahır Dağları &uuml;zerindeki Yunanların gece savunmadığı Ballıkaya mevkiinden sızma yaparak Yunan hatlarının gerisine intikale başladı. İntikal b&uuml;t&uuml;n gece sabaha kadar s&uuml;rd&uuml;. Yine 26 Ağustos sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile birlikte muharebeyi idare etmek &uuml;zere Kocatepe'deki yerini aldı. B&uuml;y&uuml;k Taarruz burada başlayarak, top&ccedil;uların sabah saat 04.30'da taciz ateşi ile başlayan harek&acirc;t, saat 05.00'te &ouml;nemli noktalara yoğun top&ccedil;u ateşi ile devam etti. T&uuml;rk piyadeleri, sabah 06.00'da Tınaztepe'ye h&uuml;cum mesafesine yaklaşarak tel &ouml;rg&uuml;leri aşıp Yunan askerini s&uuml;ng&uuml; h&uuml;cumu ile temizledikten sonra Tınaztepe'yi ele ge&ccedil;irdi. Bundan sonra saat 09.00&rsquo;da Belentepe, daha sonra Kalecik - Sivrisi ele ge&ccedil;irildi. Taarruzun birinci g&uuml;n&uuml;, sıklet merkezindeki 1. Ordu Birlikleri, B&uuml;y&uuml;k Kaleciktepe'den &Ccedil;iğiltepe'ye kadar 15 kilometrelik bir b&ouml;lgede d&uuml;şmanın birinci hat mevzilerini ele ge&ccedil;irdi. 5. S&uuml;vari Kolordusu d&uuml;şman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulunarak, 2. Ordu da cephede tespit g&ouml;revini aksatmadan s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;.</p> <p><a href="https://www.haberturk.com/buyuk-taarruz-26-agustos-1922-buyuk-taarruz-un-98-yili-2783840">https://www.haberturk.com/buyuk-taarruz-26-agustos-1922-buyuk-taarruz-un-98-yili-2783840</a></p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER