ALİ TEZEL İŞÇİ ÖLÜMLERİNİ DEĞERLENDİRDİ

Aydın’da düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, Türkiye’deki işçi ölümlerinin işyeri güvenliği mevzuatından değil maliyetli görüldüğü için uygulanmadığından yaşandığını söyledi.
<p>
<span style="font-size:14px;">Aydın Ticaret Borsası - Ayyıldız OSGB İş Sağlığı ve Güvenliği işbirliğiyle düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan sosyal güvenlik uzmanı <strong>Ali Tezel, </strong>Türkiye'deki işçi ölümlerinin işyeri güvenliği mevzuatından değil maliyetli görüldüğü için uygulanmadığından yaşandığını söyledi. Bu kültür değişmeden işçi ölümlerinin önüne geçilemeyeceğini kaydeden Tezel, <strong>"Ermenek'te 18 madenci ölmüş. 18 madenci için adam başı 500 bin TL gibi bu işyerine bir maliyeti olacak bu ölümlerin. Yani ölenlerin toplam maliyeti, bu işyerine 9 milyon TL. Aynı işçiler ölmesin diye işveren orada iş güvenliği tedbirini alsaydı, maliyeti bu rakamın en az 10 katı, 90 milyon TL. Yani 90 milyona gerek yok, 18 işçi ölebilir, bunun yerine cebinden 9 milyon çıkabilir. Bunu tersine çevirecek bir mekanizmamız var mı? Yok. Öyleyse biz sadece yapıyormuş gibi, ediyormuş gibi yapıyoruz. Bu işçi sağlığı ve güvenliğini bu ülkede uygulama ihtimali yok"</strong> diye konuştu.</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Konferansın açılış konuşmasını yapan Aydın Ticaret Borsası Başkanı Adnan Bosnalı, son aylarda artan iş kazalarının ülkede derin acılar yaşattığını belirterek, <strong>“Çalışanlarımızın karşı karşıya kaldıkları tehlike ve riskleri en aza indirmek, çalışma hayatıyla ilgili sağlıklı ve güvenli bir ortamı hayata geçirmek en büyük dileğimizdir. Önlemenin, ödemekten daha ekonomik ve insancıl olduğu günümüzde iş sağlığı ve iş güvenliğinin önemini herkesin bilmesi gerektiğine inanıyorum”</strong> dedi.<br />
<br />
<strong>Ali Tezel, </strong>torba kanun ve iş güvenliği yasasını değerlendirirken, dünden bugüne sosyal güvenlik uygulamaları, son çıkan torba kanun, vergi, prim borcu, idari para cezası, Bağ-Kur emekliliği ve borcunu yapılandırma, taşeron işçiye kıdem tazminatı, gündelikçiye sigorta gibi konular hakkında bilgiler verdi. </span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;"><strong>Ali Tezel, </strong>Türkiye'de yılda ortalama bin 700 kişinin iş kazasından hayatını kaybettiğine dikkat çekerken, bu kazaların işverenler tarafından maliyeti yüksek görüldüğü için alınmayan tedbirler yüzünden yaşandığına vurgu yaptı. Tezel, kanun ve mevzuatların yeterli olduğunu ancak uygulanmadığı için bu faciaların yaşandığını belirtti. </span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Tezel şöyle konuştu:</span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;"><strong>"Madenlerde ve inşaatlardaki güvenlik için ILO'yu imzalamadık ama bizde yüzde 100 olması gereken mevzuat, yüzde 95. Öyleyse bizde günde 100 işçinin yerine 5 işçinin ölmesi lazım. İş sağlığı ve güvenliği uzmanı olarak biz iş güvenliğini sağlıyoruz ama kanuna bakıyoruz. İşçi sağlığı ve güvenliği uzmanı, işyerinde ölüme sebebiyet verecek, işçi sağlığı mevzuatına aykırı durumlar görürse bunu işverene bildirir, süre verir, 'bunu yap' der. O süre içerisinde yapmazsa da Çalışma Bakanlığı'na işvereni şikayet eder. Mevzuatımız çok harika ve güzel ama ortadan çivisini sökmüşler. İşyeri güvenliğini sağlamak ve uygulamak isteyen iş sağlığı güvenliği uzmanı, burada işe girebilir mi? Aslında patron, her şeyin ne olduğunu biliyor ama maliyeti yüksek. İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri pahalıdır, verimliliği düşürür, yani işverenin asıl amacı olan kârlılığı azaltır. Böyle bir sistemi, iş sağlığı ve güvenliğine yüklemişiz. İşyeri güvenliği uzmanının, işe alımı ve para konusunda patronla arasındaki bağın koparılması gerekir."</strong> </span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Konferansta 6331Sayılı yasa ile iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda katılımcılara bilgi veren Ayyıldız OSGB Kurucusu ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı <strong>Muharrem Demirbilek </strong>de Türkiye’de çalışma hayatında iş sağlığı ve iş güvenliği uygulamasının ciddi sıkıntılarının bulunduğunu belirtti. </span></p>
<p>
<span style="font-size:14px;">Her şeyden önce çalışan, iş veren ve devletle olan çalışma barışının sağlanması gerektiğini belirten Muharrem Demirbilek, <strong>“Çalışma hayatımız çalışmaktan kaçınma maddesine hazır değil. Her şeyden önce iş sağlığı ve iş güvenliği konusu bir yaşam kültürü haline gelmelidir. Gerek çalışan, gerekse iş veren bu meselenin sadece denetimlere hazırlık için değil tedbirleri bizzat kendi sağlığı için alması gerektiğini bilmelidir. Bizlerin öncelikle bu yaşam kültüründen kurtulmamız gerek. İş sağlığı ve iş güvenliğini çalışma kültürü haline getirmemiz kolay olmayacak"</strong> dedi.</span></p>
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.