0.542. 537 86 70

Yasemin Devrimi ve mülteciler…

Tunus’ta “Yasemin Devrimi” olarak başlayan halk hareketleri Mısır, Yemen, Libya, Bahreyn ve Suriye’ye de yayılan Yasemin kokuları Arap Baharı’na dönüştü.. Yasemin kokulu Arap Baharı Hareketi’nden ülke olarak payımıza düşen çok sayıda vasıfsız Suriye mültecisi oldu.. Aynı kolaylıkla ülkemize gelen Afgan mültecilerin ardından Türk Ordusu’nun da ülkemize geri dönmesi, Türkiye’nin mülteci kreşine dönüştürüldüğü anlamına mı geliyor?

2021-08-26

Arap Mitolojisi’nde adı Jasmin olan güzel bir göçebenin, çöldeki zararlı ışıklardan korunmak için kendini perdelerle kapatması ile farazi anlatılan güzelliğine aşık olan Kuzey Afrikalı bir prensi çöl güzelini arar bulur ve evlenir. Çöl güzeli bir süre sonra yaşadığı yere ait olmadığını ve özgürlüğünü kaybettiğini anlayınca atına binip geri kaçar. Çölde kollarını açar ve onu saran bütün perdeleri serbest bırakır.

İşte o zaman güneş onu, oracıkta Yasemin Çiçeği’ne dönüştürür.

Bu mitolojiye göre Araplar’da Yasemin Çiçeği bireysel varlık olma hakkına sahip olma; yani özgürlük anlamını taşır…

Yasemin Çiçeği inanılması istenen bu hikâye ile mi oluştu ve dünyaya dağıldı bilinmez ama özgürlük, özgürlük için savaşıp, çabalayan insanların ve halkların hakkı olarak varlığını sürdürecek.

* * *

17 Aralık 2010 günü Tunus’un Sidi Buzid şehrinde, Muhammed Buazzi adlı bir seyyar satıcı rüşvet vermediği için sebze ve meyve sattığı tezgâhı elinden alınarak, görevliler tarafından dövüldü.

Tüm şikâyetleri karşılıksız kalan Buazzi uğradığı haksızlığı protesto etmek için belediye binası önünde kendini yaktı ve 18 gün verdiği yaşam savaşının ardından hayatını kaybetti.

Buazzi’nin intihar görüntüleri kısa sürede sosyal medya ve El Cezire gibi uluslararası yayın kuruluşları aracılığı ile milyonlarca insana ulaştı. Bu görüntüler ile galeyana gelen halk “Yasemin Devrimi”ni başlattı.

Güvelik kuvvetlerinin müdahalesi de yeni ölümlere yol açtı. Ölümler halkı birleştirirken, rejimin sonu oldu.

Tunus’ta “Yasemin Devrimi” olarak başlayan halk hareketleri Mısır, Yemen, Libya, Bahreyn ve Suriye’ye de yayılan Yasemin kokuları Arap Baharı’na dönüştü..

Arap halklarının diktatörlüğe karşı verdikleri özgürlük, demokrasi ve insan hakları taleplerinden çıkmış bu halk hareketi, dünya ülkelerinin müdahalesi sonucu ile başlarındaki diktatörlerden kurtuldu.

Diktatörlerden kurtulan Arap halkı, ülke bütünlüğü ve ekonomisini de aynı hızla kaybedip, birer sömürgeye mi dönüşecekler? Şimdi istedikleri özgürlüğe kavuştular mı? Bunu da zaman gösterecek.

Yasemin kokulu Arap Baharı hareketinden ülke olarak payımıza düşen çok sayıda vasıfsız Suriye mültecisi oldu. Hiç de yasemin kokmayan bu sonuç dolayısı ile halkımızın ekonomik özgürlüğünün kısıtladığı serzenişlerini duymaktayız.

Yapılan açıklamaya göre Suriye mültecilerinin geri gönderilmeyeceği bilgisi duyuruldu.

Suriye’de kalan halkının güvenliğini korumak bahanesi ile de Türk Ordusu hala Suriye’de konuşlanmış durumda. Halkın diğer yarısı da ülkemizde Yasemin kokuları içinde mutlu, mesut yaşamakta.

* * *

1838 / 1842 yılları arasın da Britanya İmparatorluğu sömürgesi olan Hindistan üzerinden, Rusya’ya ulaşmak için Afganistan’a savaş açarak sömürgesi haline getirdi. Bir daha özgürlüğüne ve en önemlisi kimliğine kavuşamayan Afganistan hala bölgesinde kara delik olarak varlığını sürdürmeye çalışmakta.

Ülke son olarak Afganistan asıllı kökten dinci terör örgütü lideri Hibetullah Ahundzade’nin yönetimi altına teslim edildi.

Terör örgütü lideri ülke koltuğuna oturunca, “Bu kadar kolay olacağını ben de tahmin etmiyordum” derken ne demek istediği anlaşılamamakta.

Aynı kolaylıkla ülkemize gelen Afgan mültecilerin ardından Türk Ordusu’nun da ülkemize geri dönmesi, Türkiye’nin mülteci kreşine dönüştürüldüğü anlamına mı geliyor? Öyle ise ne ve neyin karşılığında?

* * *

Afganistan’da özgürlüğü temsil eden çiçek hangisi? Afgan halkı çiçekleri hatırlıyor mu?

Bu soruların cevaplarını bilmiyoruz ama eğitim sistemi dahil hiçbir sistemi olmayan, savaşın içinde doğup savaş ile yaşayıp savaş ile ölen insanların psikolojisinin ne kadar bozuk olabileceğini tahmin edebiliriz.

Ülkemize gelen bu mülteciler için ilerleyen zamanlarda “Ülkemizden gönderilmeyecekler” açıklaması yapılır mı? Onu da bekleyip göreceğiz.

Aslında büyük patron Amerika, Amerikan rüyası olup kendi yazıp kendi oynadığı, Sylvester Stallone’un Rambo 3 film senaryosunu gerçek alanında, gerçek askerleri ile Afganistan’da gerçekleştirse bu sorun başladığı gibi bitebilir sevgili dostlar.

Her yerinizi saran Yasemin kokulu bir yaşam dilerim.

Sevgiyle kalın dostlar...

Sepetim