0.542. 537 86 70

Psikologlar kişiliğin değiştiğini gösterdiler…

“Bir yaşam boyunca, fiziksel görünüm değiştikçe, aynı zamanda hücreler sürekli değiştikçe kişiliğinizin de değiştiğini gösteriyorlar.”

2021-10-02

Kişiliğimiz tüm yaşadıklarımızın birikimi doğal olarak kendiliğinden oluşur.

Peki “değiştirilebilinirse, neden bilinçli olarak istediğimiz yönde değiştirmiyoruz/” diye bir soru oluştu aklımda.

Araştırmaya başladım.

Psikoloji ve Yaşlanma Dergisi’nde yayınlanan ve yakın zamanda İngiliz Psikoloji Derneği tarafından vurgulanan tüm zamanların en uzun soluklu kişilik çalışması sonucunda, tespit edilen şu oldu: “Bir yaşam boyunca, fiziksel görünüm değiştikçe, aynı zamanda hücreler sürekli değiştikçe kişiliğinizin de değiştiğini gösteriyorlar.”

Psikolojik çalışma, 1950’de İskoçya'da 14 yaşındaki 1.208 çocukla yapılan bir anketten elde edilen verilerle başlar.

Psikologlar öğretmenlerden ergenleri altı kişilik özelliği üzerinde değerlendirmek için altı anket kullanmaları istendi. Özgüven, azim, ruh hali istikrarı, vicdanlılık, özgünlük ve öğrenme arzusu.

Birlikte, bu anketlerin sonuçları, “güvenilirlik” olarak tanımlanan bir özelliğin değerlendirilmesinde birleştirildi. 

Altmış yıl sonra, araştırmacılar 635 katılımcıyı takip etti ve 174'ü testi tekrarlamayı kabul etti.

Bu kez, 77 yaşında olan katılımcılar, kendilerini altı kişilik özelliğine göre sıraladılar ve aynı soruları yanıtlamak için yakın bir arkadaş veya akrabayı da aday gösterdiler.

Genel olarak, 63 yıl önce alınan anketlerle çok fazla örtüşme olmadı.

Psikologlar, “Korelasyonlar, 6 özelliğin herhangi birinde veya temel faktörü olan güvenilirlikte 63 yıllık bir süre boyunca önemli bir istikrar önermedi” diye yazdı. Daha sonra, “63 yıllık daha uzun bir süre boyunca kişilik istikrarının kanıtını bulacağımızı varsaydık, ancak korelasyonlarımız bu hipotezi desteklemedi” diye eklediler.

DEĞİŞİM KENDİ ZİHNİNİZDE BAŞLAR

Seçim mi, kader mi?

Bu soru, antik çağlardan beri yaşam denilen büyük yolculukta insanların ebedi sorusudur.

Psikoloji alanından bize tespit olarak sunulan bilgi ise, insanın kendini, kendisiyle, başkalarıyla ve çevreyle ilgili olarak algılama biçiminin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

Kaderlerini etkileme gücüne inanarak hayatlarını sürekli iyileştiren insanlar gördüm, ancak uzun süredir kendi sınırlarına boyun eğmiş birçok insan da gördüm.

Sadece bilgi biriktirerek özgüven kazanılmaz.

Özgüven yeni bilgilere dayalı olarak başlatılan başarılı eylemlerin sonucudur.

“Sen kendini küçük bir Alem mi zannediyorsun.

Oysa sende büyük bir Alem gizlidir.” Divan-ı Hz. Ali k.v.

Sağlıkla kalınız..

Sepetim